Küresel ısınma

Konu, 'Makaleler' kısmında simendifer tarafından paylaşıldı.

  1. diren

    diren Diren

    Yaş:
    51
    Mesajlar:
    3.321
    Şehir:
    İstanbul ama daha çok Kocaeli
    Favori Kamış:
    şeker kamışı
    En İyi Avı:
    Hayallerim, aşkım ve çipuram.
    Aşağıdaki bilgileri http://www.hurriyet.com.tr/gundem/5893961.asp?m=1 adresinden buldum. Ve bu haber bugün yayımlanmış. Tesadüfün bu kadarı :)
    Sennur, bunları sen listemize eklersen sevinirim. Malum ben yarın Ankara'ya gidiyorum ve dönene kadar internete erişim olanağım çok kısıtlı olacak.


    Küresel ısınmaya karşı bireysel önlemler

    Birleşmiş Milletler Küresel Isınma Konferansı raporu, dünyayı bekleyen felaket tablosunun sorumlusunun insanoğlu olduğunu gözler önüne serdi.

    Türkiye, dünyada küresel ısınmaya neden olan ülkeler sıralamasında ilk 20’de yer alıyor. Küresel ısınmaya neden olan sera gazı salımının ilerlemesini engellemek için öncelikle su ve enerji politikalarının değişmesi zorunluluğunun yanı sıra vatandaşların da bireysel olarak duyarlı olması gerekiyor. Peki, vatandaş olarak günlük hayatımızda neler yapmalıyız?

    Çevre ve Orman Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Öztürk, bireylerin günlük hayatında dikkat etmesi gerekenler konusunda Hürriyet’e bilgi verdi. "Herşeyden önce alışkanlıklarımızı değiştirmemiz gerekiyor" diyen Öztürk yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

    OTOMOBİL KULLANIMI

    30 saniyeden fazla rölantide çalıştırmayın.

    Kurşunsuz benzin kullanınız.

    95 km./saat hızın üzerinde sürdüğünüz her 8 km/saat için yüzde 10 çok fazla benzin tüketirsiniz.

    TEPSİ FIRINA UYSUN

    Yiyecekleri düz tabanlı tencerelerde ve tepsilerde pişiriniz. Tepsiler fırına uygun olmalı.

    Yemek pişerken fırın kapağını, gerekmediği sürece açmayınız. Her kapak açılışında sıcaklık 25 derece ile 30 derece birden düşer.

    BOŞUNA ISITMAYIN

    Tatil günleri evinizden ayrılıyorsanız ısıtıcınızın veya radyatörünüzün vanasını kapatınız.

    Isıtıcınızın veya radyatörlerinizin önüne kesinlikle eşya koymayınız.

    Pencerelerinizden güneş çekildiği zaman ısının kaçmasını önlemek için perdeleri kapatınız.

    FLORESANLA AYDINLATIN

    Kompakt floresan lambalar normal lambalardan 5 kat az enerji tüketirler.

    Enerji koruyucu lambalar satın alarak aydınlatma maliyetini yüzde 75 azaltabilirsiniz.

    YARI DOLU ÇALIŞTIRMAYIN

    Bulaşık makinesi satın alırken verimli ömür maliyetini mutlaka hesaplayınız.

    Yarı dolu veya aşırı dolu çalıştırmayn.

    AZ SU HARCAYAN MAKİNE ALIN

    Makineyi kurduğunuz yerin çevresinde en az 5 cm. boşluk kalmasına dikkat ediniz.

    Daha az su harcayan makine satın alınız.

    SOBADAN UZAK TUTUN

    Evde tüketilen enerjinin yüzde 15’i buzdolabında tüketilir. Buzdolabınızı, soba, radyatör, bulaşık makinesi ve ocak gibi ısıtıcı kaynaklardan uzağa yerleştiriniz.

    Buzdolabının sıcaklığını +5 derecede, derin dondurucunun sıcaklığının ise -18 derecede tutunuz. Yemekleri dolaba koymadan önce oda sıcaklığına kadar soğumasını bekleyiniz.

    MUSLUK DAMLATMASIN Normal muslukta dakikada 8-27 litre su tüketilirken düşük akımlı aeratörlü musluk kullanarak tüketim yarı yarıya düşürülebilir. Bu musluklara takılan aparatlar pahalı değil.

    Dakikada 50-100 damla su akıtan bir musluktan ayda 750-1500 litre suyun ziyan edildiğini unutmayınız.

    Kirli ve tozlu bırakmayın

    Odadan ayrılınca lambayı kapatın ve daha iyi çalışması için kuru bezle temizleyiniz. Kirli ve tozlu lambalar yüzde 25 daha çok enerji tüketir.

    Benzininizi akşam alın

    Yaz aylarında özellikle akşam-gece-sabah saatlerinde benzin satın alınız. Soğuk saatlerde benzin satın alarak hem benzin buharlarının atmosfere kaçmasını önlersiniz hem de daha yoğun benzin satın alırsınız.

    5 dakika ile tasarruf edin

    Duş yapmak için ortalama 5-6 dakika yeterlidir. Böylece duş başına 55 litre su tasarruf edebilirsiniz.

    Musluğunuz açık kalmasın

    Dış fırçalama ortalama 3 dakika süre alır. Eğer musluk açık bırakılırsa her fırçalama esnasında ortalama 15 litre suyu ziyan etmiş olursunuz.

    Soğuk suyla çalkalamayın

    Kısa süreli yıkama ve durulama özellikli bulaşık makinesi satın alınız. Bulaşıkları makineye koymadan önce çalkalamaya gerek yoktur.
     
  2. smyrna

    smyrna Sevil Kurtoğlu

    Yaş:
    57
    Mesajlar:
    7.772
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    olacak inşallah
    Tam yeni bir şeyler buldum diyorum ,Diren tüm araştırmacılığı ile beni atlatıp önceden yazıyor :D:D:D Hızını hiç kaybetme Diren ;) Sana ihtiyacımız var :)
     
  3. diren

    diren Diren

    Yaş:
    51
    Mesajlar:
    3.321
    Şehir:
    İstanbul ama daha çok Kocaeli
    Favori Kamış:
    şeker kamışı
    En İyi Avı:
    Hayallerim, aşkım ve çipuram.
    Ama kabul et Sevil abla bizim listemiz Mustafa Hocanın (ben okurken kendisi YTU'de öğretim üyesiydi) listesinden daha kapsamlı.
     
  4. smyrna

    smyrna Sevil Kurtoğlu

    Yaş:
    57
    Mesajlar:
    7.772
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    olacak inşallah
    Kabul etmek ne demek :D:D Tezahürat bile yaptım bunun için :D Şaka bir yana ,hepimiz için bir lutuf durumundasın, değerini biliyoruz ;) Her şey için teşekkürler :) Emeğine sağlık :)
     
  5. smyrna

    smyrna Sevil Kurtoğlu

    Yaş:
    57
    Mesajlar:
    7.772
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    olacak inşallah
    Ayrıca sadece biz değil çocuklarımız bile faydalanıyor senin çalışmalarından . Sennur' un bahsettiği msn den gelen mesajı Özge senin bilgilerin ışığında heyecana gelip, yaklaşık 300 kişilik listesine aynen gönderdi :) Ve hepsi o kadar heyecanlandılar ki ,ağaç kampanyasına şimdiden katılımda bulunmaya başladılar :) Benim listem de eklenince ,fidan sayısı artacak sanırım ;) Tabii sadece cep harçlıkları kadar katkıları olacak :D:D Katılımlar bitmediği için eklem yapmadım .Toptan ekleyeceğim hepsini :)
     
  6. diren

    diren Diren

    Yaş:
    51
    Mesajlar:
    3.321
    Şehir:
    İstanbul ama daha çok Kocaeli
    Favori Kamış:
    şeker kamışı
    En İyi Avı:
    Hayallerim, aşkım ve çipuram.
    :eek: böyle şeyler yazmayın ama... ne lutufu, neyin değeri? ben, bana sunulan olanaklarla okudum ve birşeyler öğrenmeye çalıştım. Burada emek benden çok bana bu olanağı sağlayanlarda ve bana bilgisini verenlerdedir.
    Bilgiler bilindiği kadarıyla paylaşılmadıktan, bir ikinci kişiye az çok aktarılmadıktan sonra o bilgiyi bilmenin ne anlamı var ki?
    Hepimizin katkılarıyla bu liste daha da gelişecek buna inanıyorum.
     
  7. diren

    diren Diren

    Yaş:
    51
    Mesajlar:
    3.321
    Şehir:
    İstanbul ama daha çok Kocaeli
    Favori Kamış:
    şeker kamışı
    En İyi Avı:
    Hayallerim, aşkım ve çipuram.
    Sevil abla ne diyorsun? Çok duygulandım birden... Demek genç arkadaşlarımıza da bir parça olsun katkımız olmuş. Gururlanayım mı, oturup mutluluktan ağlayayım mı bilemiyorum. :eek:
     
  8. smyrna

    smyrna Sevil Kurtoğlu

    Yaş:
    57
    Mesajlar:
    7.772
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    olacak inşallah
    Yarın bu sözleri de kızlarıma okutacağım :D:D Hak ediyorsun işte ;) Listenin böyle kalmayacağı belli zaten . Herkes kesin fiatın belirlenmesini bekliyor . Yarın ola hayrola ;) Yeni günün neler getireceği belli omaz ;)
     
  9. smyrna

    smyrna Sevil Kurtoğlu

    Yaş:
    57
    Mesajlar:
    7.772
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    olacak inşallah
    Söylediklerim pek de boşuna değilmiş değil mi ;) :)
     
  10. Sennur arkadaşımız dün bana,su ve kuraklık üzerine yapılmış bir Powerpoint sunu yolladı ,
    upload etmemiz gerektiğini söyledi.
    Bende pps. dosyasını flash a derleyip upload ettim.



    <<2070 yılında yazılmış bir mektup>>
    [​IMG]


    Orjinal pps.indirmek için
    [​IMG]
     
  11. derya__kuzusu

    derya__kuzusu Manyak Müjdat :)

    Yaş:
    53
    Mesajlar:
    7.966
    Şehir:
    izmir/bornova
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    yayın 4,5 kg.-4,kg.Lambuka
    Can ellerine sağlık süper olmuş ama okumakta zorlandım çok hızlı geçiyor benim burdan yavaşlatma şansım varmı sen süpersin ya

    ilk adam sanki beni anlatıyor kortum haa
     
  12. simendifer

    simendifer Sennur

    Mesajlar:
    9.177
    Şehir:
    İstanbul
    Can, çok teşekkür ederim arkadaşım ellerine, emeğine sağlık :)
     
  13. simendifer

    simendifer Sennur

    Mesajlar:
    9.177
    Şehir:
    İstanbul
    Arkadaşlar bunu tekrar yayınlıyorum düzeltme için, çünkü yeğenim bunu alıntı yapmamış kendi yazmış. Neden öyle yazdın ben uğraştım da yazdım, bir sürü kişiye de gönderdim diye sitem ediyor...

    Özür dilerim Özge'm, okuyorsan bak düzelttim ;) Seni çok seviyorum :)
     
  14. diren

    diren Diren

    Yaş:
    51
    Mesajlar:
    3.321
    Şehir:
    İstanbul ama daha çok Kocaeli
    Favori Kamış:
    şeker kamışı
    En İyi Avı:
    Hayallerim, aşkım ve çipuram.
    Okuyalım:

    Küresel İklim Değişimi ve Türkiye Bildiğimiz Havaların Sonu

    Yazar : Mikdat Kadıoğlu
    Yayınevi : Güncel Yayınları

    İzleyelim:

    Uygunsuz Gerçek
    An Inconvenient Truth
    Tür: Belgesel
    Süre: 90 Dakika
    Yönetmen: Davis Guggenheim
    Oyuncu: Al Gore
    Yapımcılar: Lawrence Bender, Scott Z. Burns, Laurie David
    Özgün Müzik: Michael Brook
    Tema Şarkısı: Melissa Etheridge
    Yapım: 206, ABD

    ABD eski Başkan Yardımcısı ve kılpayı farkla George Bush’a ABD Başkanlığı’nı kaptıran Demokrat Parti Başkan Adayı Al Gore’dan küresel ısınma problemi üzerine sarsıcı bir belgesel film “UYGUNSUZ GERÇEK - AN INCONVENIENT TRUTH”
    İnsanoğlu adeta bir zaman bombasının üzerinde oturuyor. Eğer bilim adamlarının büyük çoğunluğu haklıysa, dünyamızın iklim sistemini zincirleme şekilde yol olmaya götürecek çok büyük felaket için önümüzde sadece 10 yılımız var. Üstelik, ekstrem hava koşulları, seller, kuraklıklar, salgın hastalıklar ve öldürücü hava dalgalarıyla beraber gelecek olan bu felaketi kendi ellerimizle yarattık.

    Kıyamet senaryolarını çağrıştıran böylesine ciddi bir felaketler dizisini önlemek için bir kez daha durup düşünmeye ihtiyacımız var. Yönetmen Davis Guggenheim, Sundance Film Festivali’nin hit filmi “An Inconvenient Truth”da, tüm yaşamını küresel ısınma problemini çevreleyen yanlış anlama ve söylenceleri gözler önüne sermeye adamış bir adamın girişimlerine tutkulu ve esinlendirici bir bakış atıyor.

    Küresel ısınma problemini tüm yönleriyle ele alan “An Inconvenient Truth”ta hayatı anlatılan adam, ABD’nin eski Başkan Yardımcısı Al Gore’dur. 2000 seçimlerinde aldığı tarihi yenilgiden sonra hayatanın akışını yeniden biçimlendiren Al Gore’un, politika dünyasından elini eteğini çekerek tüm hayatını dünyamızı kaçınılmaz felaketten kurtarmak için yaptığı girişimler anlatılır.

    Avrupa Yakası:

    Ataköy Galleria Prestige - (Galleria AVM Sahil Yolu Bakırköy)(0212 560 72 66)
    Seanslar: 12:00 14:15 16:30 18:45 21:00

    Beyoğlu AFM Fitaş - (İstiklal Cad. No:24-26 Beyoğlu)(0212 444 1 AFM)
    Seanslar: 11:05 13:35 16:05 18:35 21:05

    Beyoğlu CineMajestic - (İstiklal Cad. Ayhan Işık Sok. No:10 Beyoğlu)(0212 244 97 07)
    Seanslar: 12:00 14:15 16:30 19:00 21:15

    Levent Cinebonus (Kanyon) - (Büyükdere Cad. No:185 Levent Kanyon AVM Levent)(0212 353 08 53)
    Seanslar: 11:45 14:15 16:45 19:15 21:45 C.Ct.: 24:15

    Maçka Cinebonus (G-Mall) - (Kadırgalar Cad. No:3 Maçka)(0212 232 44 40)
    Seanslar: 11:00 11:30 14:00 16:30 19:00 21:45 C.Ct.: 24:15

    Anadolu Yakası:

    Altunizade Capitol Spectrum 14 - (Capitol AVM Altunizade)(0216 651 33 30)
    Seanslar: 12:45 14:50 17:00 19:15 21:30

    Kadıköy Cinebonus (Nautilus) - (Tepe Nautilus AVM İbrahimağa Mah. No:18/B Koşuyolu, Kadıköy)(0216 339 85 85)
    Seanslar: 13:15 15:15 17:15 19:30 21:30 C.Ct.: 23:45
     
  15. emre99

    emre99

    Mesajlar:
    17
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    7 kilo istavrit
    nerde o eski boğaz

    Eskisi gibi nerede o boğaz havası, tertemiz dibi görünen boğaz, her iğneyle beraber gelen temiz balıklar…. Artık ne dibi görünen boğaz nede temiz balıklar kaldı.Artık onları değil İstanbul’da Egede bile bulamıyorsun.Yüzemediğin denizden çıkan balıkları yiyorsun. Acaba hiç düşünüyor muyuz? Yerdeki çöpü çöp kutusuna atmayı hiç zannetmiyorum ama o çöp uçuşarak denizin dibini boyluyor. Sonuçta şimdi bakınca ne kadar pis bir yer dediğimiz o güzel boğazın temizliği hepimizin ellerinde hep beraber olmalıyız biz amatör balıkçılar olarakta teknelerimizle denizi kirletmeyelim. Hem de kendi zevklerimizden mahrum kalmayalım. Balık çiftliklerini azaltmaları için karşı çıkalım, bunlar oldukça bizim oltamıza takılacak balıklar artacak artmasa bile daha temiz balıklar yerken içimiz daha huzurlu olacak. Eğer böyle giderse balıkçılılık diye bir hobi de kalmaz.Çünkü böyle giderse 33 yıl içinde hamsi diye bir balık kalmayacağı söyleniyor, düşünün Karadeniz için en önemli 2 geçim kaynağı olan, Türkiye’nin en meşhur gıdalarından olan hamsi ve çaydan biri bile gitse üç tarafı denizlerle çevrili olan Türkiye’nin durumu ne olur.hepimiz birlik olup boğazı 50li yıllarına döndürelim
     
  16. teşekkürler

    böyle güzel anlamlı ve bir o kadar gerçek bir konuyu gündeme getirdiğiniz için çok teşekkür ederiz.İnsanlar hala masal gibi dinliyor.İsraf o kadar çok ki.

    Doğanın verdiklerini tüketmek ve bozmak için elimizden geleni yapıyoruz.Umarım erken alınan önlemlerle ilerdeki faciayı önleriz...

    Kolay gelsin.İyi çalışmalar...
     
  17. serhatcenk

    serhatcenk

    Mesajlar:
    1.027
    Türkiye Küresel Isinmaya Hazir Değil

    Küresel ısınma ve yanlış su yatırımları, Türkiye’nin “su bütçesini” yok edebilir.

    Doğa Derneği, suyun aşırı tüketimine yönelik yatırımların devam etmesi halinde Türkiye’nin küresel ısınmanın etkilerinden olumsuz etkilenmesinden endişe ediyor. Türkiye, sanılanın aksine, su kaynakları açısından son derece fakir olup kişi başına düşen su miktarı dünya ortalamasının yaklaşık beşte birine karşılık geliyor. Küresel ısınmanın etkisiyle Türkiye’nin su kaynakları daha da kısıtlı hale geleceği için su bütçemizin son derece dikkatli kullanılması gerekiyor. Ancak Türkiye’nin 2030 su kullanım hedefleri ve yatırımları suyun daha da çok israf edilmesine neden olabilir.

    Suyumuzu nasıl kullanıyoruz?
    Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü verilerine göre 2003 yılı itibariyle yararlanılmakta olan suyun miktarı toplam 40,1 milyar metreküp. Bu toplamın 6,2 milyar metreküpü (%15,5) içme suyu, 4,3 milyar metreküpü (%10,7) sanayi, 29,6 milyar metreküpü (%73,8) ise tarımsal amaçlı olarak kullanılıyor. Bu dağılım içinde en büyük paya sahip (toplam su kullanımının dörtte üçü) tarımsal su kullanımının, DSİ 2030 planına göre 72 milyar metreküpe çıkarılarak yüzde 143 oranında artırılması öngörülmekte. Öte yandan, yine DSİ Genel Müdürlüğü verilerine göre sulanabilir alanların 2030 yılına kadar 4,9 milyon hektardan 8,5 milyon hektara çıkarılarak yüzde 73 oranında büyütülmesi planlanıyor.

    Tarımda israf edilen su
    Ne var ki, Türkiye’nin kısıtlı su kaynaklarının dörtte üçünü tüketen sulama yatırımları hızla yapılırken suyun tasarruflu kullanımı ve ürün deseni üzerinde yeterince durulmuyor. Ülkemizde sulanan alanların %94’ü, suyu israf eden yüzey sulama metotları (karık, tava ve salma) ile yapılırken geriye kalan sadece %6’lık bir alanda basınçlı sulama sistemleri (yağmurlama, damlama) kullanılmakta. Oysa yüzey sulama yöntemi yerine basınçlı sulama sistemlerinin oluşturulması ile tarımsal sulama için kullanılan sudan tüm ürünlerde en az yüzde 50 oranında tasarruf sağlanabilmekte. Bu güne kadar sulamanın yüzeyden yapılması nedeniyle Türkiye’nin su kaynaklarının en azından üçte birinin israf edildiği tahmin ediliyor.

    Yüzey sulaması yapılarak suyun israf edilmesi ve şeker pancarı gibi aşırı su tüketen tarımsal ürünlerin desteklenmesi nedeniyle Konya Havzası’ndaki sazlıklar başta olmak üzere dünyaca ünlü pek çok sulak alanımız tümüyle kaybedildi.

    2030’da daha da çok sulak alan yok olabilir
    DSİ, tarım sektörü dışındaki sektörlerde de suyun tüketiminde büyük bir artış öngörüyor ve toplam kullanılan su miktarını 40,1 milyar metreküpten 112 milyar metreküpe çıkarmayı (yüzde 179’luk artış) hedefliyor. Bu artışın Türkiye’nin doğal su rezervleri olan sulak alanları nasıl etkileyeceğiyle ilgili bir hesaplama bulunmuyor. Ancak hâlihazırdaki 40,1 milyar metreküplük su kullanımı nedeniyle Marmara Denizi’nden daha büyük bir yüzölçümüne karşılık gelen 1 milyon 400 bin hektarlık doğal sulak alanın (Türkiye’deki sulak alanların yaklaşık yarısı) kaybedildiği dikkate alındığında 2030 yılında doğal sulak alanların neredeyse tamamının yok olması bekleniyor.

    Küresel ısınmaya hazır değiliz
    Küresel ısınma tüm dünyanın ve Türkiye’nin su kaynaklarını tehlikeye sokarken, Türkiye suyun aşırı kullanımına neden olan tarımsal yatırımları gerçekleştirmeye devam ediyor. Çevre ve Orman Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın “İsrail modeli” olarak tanımlanan basınçlı sulamaya geçiş konusundaki prensip kararları son derece sevindirici, ancak yeterli değil. Küresel ısınmanın olumsuz etkilerini en aza indirebilmek için DSİ’nin 2030 yılında tarımsal su kullanımını yüzde 143 oranında artırarak yeni sulu tarım alanları açma hedefinin gözden geçirilmesi ve çevresel açıdan risk taşıyan projelerin iptal edilmesi şart.

    Konu hakkında açıklama yapan Doğa Derneği Genel Müdür Güven Eken “Türkiye'nin küresel ısınmaya karşı mücadelesinde daha etkili olabilmesi için acil olarak harekete geçmesi gerekiyor. Bu nedenle, Çevre ve Orman Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın su kaynaklarıyla ilgili politikalarını müştereken belirlemek konusundaki adımları son derece umut verici. Ancak Türkiye’nin su kaynaklarının korunabilmesi için Devlet Su İşleri’nin 2030 planlarında köklü değişiklikler yapılması ve çevre üzerindeki etkileri tam olarak bilinmeyen su yatırımlılarının durdurulması gerekiyor” dedi.


    [​IMG]


    Tarıma giden su daha da artacak
    Türkiye, kısıtlı su bütçesine rağmen tarımsal su kullanımını 2030 yılına kadar 29,6 milyar m3’ten 72 milyar m3’e çıkarmayı, bir diğer deyişle, tarımsal su tüketimini %143 oranında artırmayı hedefliyor (Kaynak: Devlet Su İşleri internet sitesi). Bu artışın, küresel ısınmanın olumsuz etkileri dikkate alınarak yeniden değerlendirmesi ve 2030 su yatırımlarının bu değerlendirme sonucunda kısıtlanması gerekiyor.


    Doğa Derneği'nin 13/02/2007 tarihli internet bülteninden alıntıdır...
     
  18. diren

    diren Diren

    Yaş:
    51
    Mesajlar:
    3.321
    Şehir:
    İstanbul ama daha çok Kocaeli
    Favori Kamış:
    şeker kamışı
    En İyi Avı:
    Hayallerim, aşkım ve çipuram.
    Serhat arkadaşım, çok güzel bir paylaşım oldu bu. Bu başlık kesinlikle Küresel Isınma başlığı ile birleştirilmeli. Küresel ısınma ve yanlış su politikaları birbiri ile kesişen konular gibi gözükse de aslında birbirini bütünleyen konular.
    Sadece yüzeysel sularımızı değil, yeraltı su kaynaklarımızı da hızla tüketen, malum markalı colalı içeçek fabrikalarının sınırsız kullanımına, bir de yetmezmiş gibi, şişeleyip bize geri satmasına izin veren bir ülke olarak bu konuyu eni konu düşünmeliyiz.
    bu bilgileri bize sunduğun için tekrar teşekkür ederim. :)
     
  19. istanbulteam

    istanbulteam Alparslan Altan

    Mesajlar:
    2.467
    Şehir:
    istanbul
    Favori Kamış:
    Yasal olan tüm oltalar
    En İyi Avı:
    96 adet istavrit
    Küresel Isinma Nedir

    İnsan tarafından atmosfere verilen gazların sera etkisi yaratması sonucunda dünya yüzeyinde sıcaklığın artmasına küresel ısınma deniyor. Sera etkisinin artması, atmosferin üst bölümünün yani stratosferin soğumasına, alttaki troposferin ise ısınmasına yol açıyor.

    Su buharı, karbondioksit ve metan gazı, dünyanın üzerinde doğal bir örtü oluşturur. Ancak fosil yakıtların kullanılması ve ormanların yok edilmesi, bu örtüyü oluşturan gazların, atmosferde normalin çok üzerine çıkmasına neden olmuştur.

    Dünya yüzeyi güneş ışınları tarafından ısıtılır ve dünya, bu ışınları, tekrar atmosfere yansıtır. Dünyaya ulaşan güneş enerjisinin yaklaşık yüzde 70’i, böylece tekrar uzaya gönderilmiş olur. Ancak bazı infrared ışınlar, sera gazları tarafından tutulur. Bu da atmosferin, ısınmasına neden olur. Dünya sıcaklığındaki sürekli artış ve artan konfor ihtiyacı klima satışlarını tetikleyen bir faktör olmuştur
     
  20. diren

    diren Diren

    Yaş:
    51
    Mesajlar:
    3.321
    Şehir:
    İstanbul ama daha çok Kocaeli
    Favori Kamış:
    şeker kamışı
    En İyi Avı:
    Hayallerim, aşkım ve çipuram.
    Arkadaşlar, aşağıdaki yazının tamamını okumasanız da koyu yazılan yere bir göz atın lütfen. Ne kadar doğru bir karar almışız ve ne güzel bir işe soyunmuşuz değil mi?

    Küresel Isınmada Payımız Artıyor

    BM'nin açıkladığı 'İklim Değişikliği Raporu'na göre, Türkiye, 1990-2004 yılları arasında yüzde 72.6 ile karbondioksit gazı salınımında dünyada en hızlı artış kaydeden ülke oldu

    TEMA Kaynak Geliştirme ve Halkla İlişkiler Bölüm Başkanı Yeşim Beyla, raporun, küresel ısınmanın son 50 yılda yüzde 90 oranında insan eliyle yaratıldığını ve bu durumun daha asırlarca süreceğini bilimsel olarak ortaya koyduğunu söyledi.

    Beyla, Türkiye'nin, yıllık 294 milyon tonluk karbondioksit salınımıyla, ABD (5.5 milyar ton), Rusya (2.8 milyar ton) ve Japonya'nın (1.3 milyar ton) ilk 3 sırayı oluşturduğu dünyada, en fazla karbondioksit gazı salan ülkeler arasında 13'üncü sırada yer aldığını bildirdi.

    ''Hızlı ve çevreyi dikkate almadan sanayileşme''nin, atmosfere salınan gaz miktarındaki artışın en önemli etkenlerinden biri olduğunu anlatan Beyla, enerji ihtiyacının hiç dikkat edilmeden fosil yakıtlarla karşılanmasının da karbondioksit artışında payı olduğunu kaydetti.

    "Enerjide devrim yapma zamanı geldi"

    Türkiye'nin bu duruma gelmesinin son derece düşündürücü olduğunu belirten Beyla, enerji üretimi ve tüketiminde kullanılan fosil yakıtların sera etkisi yaratarak, çevre kirliliğine ve iklim değişikliğine neden olduğuna değindi.

    Beyla, ''Bu da enerji sorununu gün geçtikçe artırıyor. Enerji verimliliği ve başta güneş olmak üzere bir an önce yenilenebilir kaynaklara ağırlık veren, fosil yakıtlara bağımlılığı azaltan enerji stratejisi geliştirmemiz gerekli. Artık enerjide devrim yapmanın, enerji verimliliği ve yenilenebilir kaynaklara yeni yatırımlar yapmanın zamanı geldi, hatta geçiyor. Sorumluluğumuz çok büyük, çünkü alacağımız karar hem bizi hem de bizden sonraki tüm nesilleri etkileyecek'' ifadesini kullandı.

    "Ağaçlandırma şart"

    Yeşim Beyla, küresel ısınmayı önlemek için en önemli çalışmalardan birinin ağaçlandırma olduğunu, bu nedenle ormanların korunması ve daha fazla ağaç dikilmesi gerektiğinin de altını çizdi.

    Beyla, ''Ağaçlar, atmosferdeki sera gazlarınıra emdikleri için, küresel ısınmanın tehditlerini azaltma konusunda en güçlü silahlardan biridir. Küresel ısınma süreci başladı ve bunu geri çevirmek oldukça güç. Ama en azından daha fazla ilerlemesini engelleyebiliriz. Bu nedenle toplumdaki herkes ağaçlandırma kampanyalarına daha fazla destek vermeli'' şeklinde konuştu.

    KAYNAK: www.milliyet.com.tr