Küresel ısınma

Konu, 'Makaleler' kısmında simendifer tarafından paylaşıldı.

  1. orhan1969

    orhan1969 Orhan

    Yaş:
    55
    Mesajlar:
    1.566
    Şehir:
    ADANA
    Favori Kamış:
    İtalcanna Kombat
    Favori Makine:
    Daiwa Saltiga Surf,Daiwa Tournamnet Entoh
    En İyi Avı:
    1,5 mt Sapan ( Kemane )
    Kyoto Protokolü

    Arkadaslar lütfen imza kampanyasına katılalım.

    http://www.kyotoyuimzala.org/


    BASIN AÇIKLAMASI
    Küresel ısınma dünyanın geleceğini tehdit ediyor.

    Türkiye Kyoto’yu İmzala, imza kampanyası başlıyor!

    Böyle giderse küresel ısınmadan kaynaklanan susuzluk, kuraklık, açlık, seller, kasırgalar, deniz seviyelerinin yükselmesi, iklim göçleri, hastalıkların yayılması ve daha birçok felaketle çocuklarımızın ve diğer canlıların üzerinde yaşayacağı bir gezegen kalmayacak. Bizler de önümüzdeki yılları, küresel ısınmanın bugünden görülen belirtilerini çok daha ağır yaşayarak zorluk içinde geçireceğiz.

    Dünya bugün hemen sera gazı salımlarına dur demezse, 10 yıl sonra geri dönmek için çok geç olacağını önde gelen bilim insanları ısrarla vurguluyor.

    Fosil yakıtların, yani petrol, kömür ve doğalgaz kullanımının bu hızda sürmesinin küresel ısınmanın en önemli sorumlusu olduğunu da herkes biliyor. Oysa dünya hükümetleri hala ciddi bir önlem almıyor.

    Bizler, küresel ısınmayı durdurmak için herkesi; kendisinin, çocuklarının, dünyanın ve ülkesinin geleceğini düşünen herkesi elinden gelen herşeyi yapmak için duyarlı olmaya çağırıyoruz.

    Kyoto Protokolü 1997 yılında imzalandı ve bundan tam 2 yıl önce, 16 Şubat 2005’de yürürlüğe girdi. Kyoto Protokolü, yükümlülük altına giren ülkelerin sera gazı salımlarını azaltmasını öngören uluslararası bağlayıcı bir antlaşma. Kyoto’nun öngördüğü hedefler çok kısıtlı ve yetersiz. Dünya ülkeleri küresel ısınmayı durdurmak için Kyoto Protokolü’nü kat kat aşan indirimler yapmak, önlemler almak zorunda.

    Ancak Kyoto yine de küresel ısınmayı durdrumak için atılacak bir ilk adım. Ne var ki, bugün en fazla sera gazı üreten ülke olan ABD Kyoto Protokolünü imzalamaktan ve yükümlülük altına girmekten kaçıyor. Dünyanın geleceğini ipotek altına alıyor.

    Türkiye, ileri derecede endüstrileşmiş ABD ve Batı Avrupa ülkeleri kadar çok sera gazı üretmiyor. Ancak Türkiye’de endüstrileşmekte olan ve petrol, kömür ve doğalgaza olan bağımlılığını hızla arttırmakta olan bir ülke.

    Bu yüzden dünyada sera gazı salımlarını en hızlı arttıran ülke Türkiye. 1990-2004 yılları arasında sera gazı salımlarını 170 milyon tondan 357 milyon tona çıkaran, yani %110 artış gösteren Türkiye bir rekor kırdı.

    Ancak bu övünülecek bir rekor değil. Türkiye’nin ne kadar yanlış enerji, sanayi, ulaşım ve tarım politikalarına sahip olduğunu gösteriyor. Türkiye bu rekorla dünyanın tüm sera gazı salımlarının %1,3’ünü yaparak, küresel ısınmaya en çok neden olan ülkeler sıralamasında 13. sıraya yükseldi.

    Ne yazık ki Türkiye küresel ısınmadaki bu artan payına rağmen sera gazı salımlarına herhangi bir indirim hedefi koymayı ve Kyoto Protokolü’nü imzalamayı reddediyor. Türkiye Kyoto Protokolü’nü imzalaması gerekip de imzalamayan az sayıda ülke arasında ABD ve Avustralya ile birlikte durmaya devam ediyor.

    Hükümet Kyoto ile ilgili çelişkili açıklamalar yaparken, Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe açıkça Türkiye’nin Kyoto’yu imzalamayacağını söylüyor.

    Hükümet Kyoto’yu imzlamama gerekçesi olarak Türkiye’nin kalkınmasını ortaya sürüyor. Bu, Türkiye’nin kirletme ve dünyayı yoketme hakkını savunmaktır. Yokolan bir dünyada, geleceği olmayan bir kalkınma için mücadele verilemez.

    Bizler Türkiye’nin bir an önce Kyoto Protokolü’nü imzalamasını istiyoruz.

    Böylece Türkiye küresel ısınmayı inkar politikasını terketmiş olacaktır.

    Böylece Türkiye küresel ısınmada Türkiye’nin payını inkar etme politikasını terketmiş olacaktır.

    Böylece Türkiye önüne gerçekçi bir sera gazı salımı ündirim hedefi koymak zorunda kalacaktır.

    Böylece Türkiye yanlış ve kirletici enerji, sanayi, ulaşım ve tarım politikalarını terk etmek, temiz enerjiye, toplu ulaşıma, ekolojik tarıma yönelmek zorunda kalacaktır.

    Böylece Türkiye belki de ilk kez dünyanın geleceğinde kendisinin de sorumluluk sahibi olduğunu hatırlamış olacaktır.

    Böylece Türkiye küresel ısınmayı çözme sorumluluğunun düdüklü tencere kullanmasını önerdiği Ayşe Teyze’de değil, politikaları uygulayan hükümette, yasaları yapan Meclis’te olduğunu kabul etmiş olacaktır.

    Bu imza kampanyasıyla bir kez daha duyuruyoruz:

    Türkiye en kısa zamanda Kyoto Protokolü’nü imzalamalıdır.

    16.02.2007

    Dr. Ümit Şahin

    Yeşiller İklim Değişikliği Sözcüsü
     
  2. orhan1969

    orhan1969 Orhan

    Yaş:
    55
    Mesajlar:
    1.566
    Şehir:
    ADANA
    Favori Kamış:
    İtalcanna Kombat
    Favori Makine:
    Daiwa Saltiga Surf,Daiwa Tournamnet Entoh
    En İyi Avı:
    1,5 mt Sapan ( Kemane )
    Kyoto Protokolü
    Küresel ısınmanın önlenmesi için hazırlanan ilk uluslararası belge olan Birleşmiş Millletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (The United Nations Framework Convention on Climate Change - UNFCCC) 1992’de Rio’da yapılan Yeryüzü Zirvesi sırasında imzaya açıldı ve 21 Mart 1994’de yürürlüğe girdi. Küresel ısınmanın önlenmesi için sera gazlarının sınırlandırılmasını öngören bu çerçeve anlaşma herhangi bir bağlayıcı indirim hedefi belirlemiyordu.

    UNFCCC’nin yürürlüğe girmesinin ardından her yıl toplanmaya başlayan taraflar konferanslarının (COP) Japonya’nın Kyoto kentinde yapılan üçüncüsünde, bu çerçeve sözleşmenin eki olma niteliği taşıyan Kyoto Protokolü kabul edildi.

    Kyoto Protokolü, taraf olan sanayileşmiş ülkelere, 2008-2012 yılları arasında 1990 seviyesine göre belirli bir sera gazı indirim hedefine ulaşmayı şart koşar. Ortalama %5,2 olan bu indirim hedefi ülkelere göre değişir. En yüksek hedefe sahip Avrupa Birliği, %8’lik sera gazı indirim hedefini kabul etmiştir.

    Kyoto Protokolü’nde, çerçeve sözleşmede (UNFCCC) Ek-1, protokolde ise Ek-B ülkesi olarak yer alan OECD ve geçiş ekonomisi ülkelerinin (eski Doğu Bloku ülkeleri) yümlülük altında olması gerekir. Ancak bu ülkelerden tüm dünya sera gazı emisyonlarının %25’inden tek başına sorumlu olan ABD’nin ve %1,5’luk paya sahip Avustralya’nın imzalamaması nedeniyle daha yürürlüğe girmeden büyük yara almıştır.

    Kyoto Protokolü, bilim insanlarının küresel ısınmayı önlemek için gerekli olduğunu açıkladıkları düzeyin (2030’a kadar %60, 2050’ye kadar %80-95) çok çok altında indirim hedefleri koymaktadır. Üstelik sorumlu ülkeler bu hedeflere ulaşmak için gereken önlemleri bile almamaktadırlar. Dolayısıyla sadece bu anlaşmanın küresel ısınmayı durdurmak veya yavaşlatmak için işe yaraması beklenmemelidir.

    Yine de dünya hükümetlerinin acil önlemler almakta bu kadar geciktikleri bir ortamda tek uluslararası müzakere zemini Kyoto Protokolü’dür. Protokolü ABD ve Avustralya’nın yaptığı gibi reddetmek, ağır bir inkar politikasının göstergesidir. Kyoto’yu imzalayan bir ülke olmak, en azından küresel ısınmadaki payını kabul etmenin ve önlem almaya başlamanın ilk adımı olabilir.

    Türkiye ve Kyoto
    Türkiye çerçeve sözleşmenin imzaya açıldığı Rio zirvesinde Başbakan Süleyman Demirel tarafından üst düzeyde temsil edildiği halde sözleşmeye imza atmamıştır. Bir OECD ülkesi olduğu için çerçeve sözleşmenin Ek-1 listesinde yer alan Türkiye, sözleşmeyi imzalamak yerine listeden çıkmak için lobi yapmayı tercih etmiş, ne var ki Ek-1 listesinden çıkarılmamış, ancak 2001 yılında Ek-2 listesinden çıkarılmıştır (ne var ki yükümlülük altına girmek için ek-1’de olmak yeterlidir). Sözleşmeye imza atmadığı için Kyoto görüşmelerinde aktif olarak müzakerelere katılmayan, bu yüzden de otomatik olarak Ek-B’ye girmediği için Protokol dışı kalan Türkiye, bu şekilde Kyoto Protokolü’ne taraf olmamış ve herhangi bir yükümlülük altına girmemiştir.

    Türkiye küresel ısınma konusunda her zaman çok yavaş davranan, uluslararası mekanizmaların çevresinden dolaşmaya ve zaman kazanmaya bir ülke olmuştur. İmzaya açık olduğu süre içinde çerçeve sözleşmeyi imzalamamış, ancak 2004’de doğrudan doğruya Meclis’ten geçirerek onaylamıştır. Sözleşmenin getirdiği en önemli yükümlülük olan sera gazı envanterini ancak 2006 yılında, yani sözleşmenin imzalanmasından 14 yıl sonra Birleşmiş Milletler’e sunabilen Türkiye’nin, bu envanterle 1990-2004 yılları arasında sera gazlarını 170 milyon tondan 357 milyon tona çıkardığı, yani %110 artışla rekor kırdığı ortaya çıkmıştır.

    Bu rakamlarla %1,3’lük paya sahip olduğu ve dünyanın en fazla sera gazı üreten 13. ülkesi olduğu ortaya çıkan Türkiye, hala çerçeve sözleşmede Ek-1 ülkesi olduğu halde ABD ve Avustralya’ya birlikte Kyoto Protokolü’nü imzalamaktan kaçan 3 ülkeden biri olmayı sürdürmektedir.

    Birleşmiş Millletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesini indirmek için TIKLAYIN

    Kyoto Protokolü’nü indirmek için TIKLAYIN
     
  3. orhan1969

    orhan1969 Orhan

    Yaş:
    55
    Mesajlar:
    1.566
    Şehir:
    ADANA
    Favori Kamış:
    İtalcanna Kombat
    Favori Makine:
    Daiwa Saltiga Surf,Daiwa Tournamnet Entoh
    En İyi Avı:
    1,5 mt Sapan ( Kemane )
    İLK 100 İMZA
    (Alfabetik Sırayla)

    1. Abdullah Aysu – Çiftçi Sendikaları Konfederasyonu Sözcüsü
    2. Ahmet Atalık – Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı
    3. Ahmet Hakan – Gazeteci, Yazar
    4. Ali Osman Karababa, Prof. Dr. – Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi
    5. Alper Akyüz - Bilgi Üniversitesi STK Eğitim ve Araştırma Merkezi
    6. Arca Atay – Ziraat Mühendisi, GDO Karşıtı Aktivist
    7. Arif Ali Çangı – Avukat, EGEÇEP Dönem Sözcüsü
    8. Aslı Erdoğan - Yazar
    9. Avi Haligua – Açık Radyo Programcısı
    10. Ayça Atikoğlu – Gazeteci, Yazar
    11. Aydın Engin – Gazeteci, Yazar
    12. Ayşe Düzkan – Gazeteci, Yazar
    13. Ayşegül Devecioğlu – Yazar
    14. Aytaç Timur – Türkiye Yeşilleri Yürütme Kurulu Üyesi
    15. Bahadır Baruter – Karikatürist
    16. Beril Dedeoğlu, Prof. Dr. – Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi
    17. Bilge Contepe – Türkiye Yeşilleri Eş Sözcüsü
    18. Büşra Ersanlı, Prof. Dr. – Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi
    19. Coşkun Aral – Gazeteci, Sanatçı
    20. Derya Sazak – Gazeteci, Yazar
    21. Ender Eren – Elektrik Yüksek Mühendisi, Türkiye Yeşilleri Üyesi
    22. Erol Kızılelma – SODEV Başkan Vekili
    23. Ferhat Kentel – Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi
    24. Foti Benlisoy – Yazar, Yayıncı
    25. Fuat Keyman, Prof. Dr. – Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi
    26. Gökçen Özdemir – Türkiye Yeşilleri Yürütme Kurulu Üyesi
    27. Gökhan Abur –Meteoroloji Yüksek Mühendisi, NTV
    28. Gökhan Günaydın – Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı
    29. Gökşen Şahin – Küresel Eylem Grubu Aktivisti
    30. Gülser Kayır, Prof. Dr. – Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi
    31. Gültekin Tetik – Sanatçı, Türkiye Yeşilleri Üyesi
    32. Haluk Gerçek, Prof. Dr. – İTÜ Öğretim Üyesi
    33. Haluk Levent, Doç. Dr. – Galatasaray Ünivesitesi Öğretim Üyesi
    34. Hasan Bülent Kahraman, Dr. – Sabancı Ünivesitesi Öğretim Üyesi
    35. Hilal Atıcı – Greenpeace Akdeniz Enerji Kampanyası Sorumlusu
    36. Hürriyet Öğdül, Yrd. Doç. Dr. – Mimar Sinan Üniversitesi Öğretim Üyesi
    37. Hürriyet Şener – İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Başkanı
    38. Hüseyin Güngör – Türkiye Yeşilleri Genel Sekreteri
    39. Işıl Özgentürk – Gazeteci, Yazar
    40. İbrahim Günel – Gazeteci
    41. İnci Gökmen, Prof. Dr. – ODTÜ Öğretim Üyesi
    42. Korhan Gümüş – Mimar, İnsan Yerleşimleri Derneği
    43. Kemal Çöçelli – Çiftçi, Pazarcık-Narlı Onuruma ve Ovama Dokunma Hareketi
    44. Laden Yurttagüler - Bilgi Üniversitesi STK Eğitim ve Araştırma Merkezi
    45. Levent Şensever – Küresel Eylem Grubu Aktivisti
    46. Mehmet Ali Alabora – Sanatçı
    47. Mehmet Demir – Gazeteci, Haber-Sen Genel Sekreteri
    48. Melda Keskin – Greenpeace Akdeniz Yönetim Kurulu Üyesi
    49. Meltem Ahıska, Doç. Dr. - Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi
    50. Metin Kahraman - Sanatçı
    51. Metin Üstündağ – Mizah Yazarı, Karikatürist
    52. Metin Yeğin – Gazeteci, Yazar
    53. Mikdat Kadıoğlu, Prof. Dr. – Meteoroloji Mühendisi, İTÜ Öğretim Üyesi
    54. Mine Söğüt – Yazar
    55. Mustafa Düğencioğlu – İstanbul Dişhekimleri Odası Başkanı
    56. Mustafa Erdoğan – Sanatçı
    57. Nazan Üstündağ, Yrd. Doç. Dr. – Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi
    58. Nilgün Yurdalan – Feminist
    59. Noyan Özkan – Avukat, Doğa Korumacı
    60. Nurhan Yentürk, Prof. Dr. – Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi
    61. Nükhet Sirman, Prof. Dr. – Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi
    62. Okan Bayülgen – Sanatçı
    63. Oktay Konyar – Bergama Köylüleri Sözcüsü
    64. Oral Çalışlar – Gazeteci, Yazar
    65. Osman Akınhay – Yazar, Yayıncı
    66. Oya Baydar – Yazar
    67. Ömer Madra – Açık Radyo Yayın Yönetmeni
    68. Özcan Yurdalan - Sanatçı
    69. Özcan Yüksek – Gazeteci
    70. Özgür Gürbüz – Türkiye Yeşilleri Enerji Grubu Üyesi
    71. Pınar Selek – Sosyolog, Yazar
    72. Rahmi Öğdül – Yazar, Açık Radyo Programcısı
    73. Roni Margulies – Şair, Yazar
    74. Rüstem Batum – Gazeteci, Sanatçı
    75. Savaş Çömlek – Türkiye Yeşilleri Eş Sözcüsü
    76. Selahattin İncecik, Prof. Dr. – Meteoroloji Mühendisi, İTÜ Öğretim Üyesi
    77. Semra Cerit Mazlum, Yrd. Doç. Dr. – Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi
    78. Sevim Budak, Yrd. Doç. Dr. – İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi
    79. Sevin Okyay – Gazeteci, Yazar
    80. Sezen Aksu – Sanatçı
    81. Süleyman Yılmaz – Türkiye Yeşilleri Tarım Sözcüsü
    82. Şanar Yurdatapan – Sanatçı, Düşünce Suçuna Karşı Girişim
    83. Şenol Karakaş - Küresel Eylem Grubu Aktivisti
    84. Taha Parla, Prof. Dr. - Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi
    85. Tan Morgül – Gazeteci, Yazar
    86. Taner Öngür – Sanatçı, Barışarock Aktivisti
    87. Teoman – Sanatçı
    88. Timur Danış – Gazeteci, Nükleer Karşıtı Aktivist
    89. Tuna Türkmen – Greenpeace Akdeniz Gönüllü Koordinatörü
    90. Turgut Tarhanlı, Prof. Dr. – Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi
    91. Uğur Yücel - Sanatçı
    92. Ümit Kıvanç – Gazeteci, Yazar
    93. Ümit Şahin – Türkiye Yeşilleri İklim Değişikliği Sözcüsü
    94. Yeşim Koçak – Sanatçı
    95. Yıldıray Oğur – Siyasal Ufuk Hareketi Üyesi
    96. Yıldıray Şahinler – Sanatçı
    97. Yıldız Kenter – Sanatçı
    98. Yıldız Önen – Küresel BAK Aktivisti
    99. Yiğit Aksakoğlu – Bilgi Üniversitesi STK Eğitim ve Araştırma Merkezi
    100. Zeki Demirkubuz – Yönetmen
     
  4. Teşekkürler Orhan Bey.Ben hemen imzaladım.Umarım ülkemiz adınada bu imza en kısa sürede atılır.

    Dünya elden gidiyor,teknoloji uğruna bu gazların salınımından vazgeçilmiyor.Ne kadar büyük bir kısır döngü içerisindeyiz.

    42547.sıraya yerleştim.Bu arada dikkatimi çekti liste oldukça hızlı ilerlemekte.
     
  5. diren

    diren Diren

    Yaş:
    50
    Mesajlar:
    3.321
    Şehir:
    İstanbul ama daha çok Kocaeli
    Favori Kamış:
    şeker kamışı
    En İyi Avı:
    Hayallerim, aşkım ve çipuram.
    Arkadaşlar,

    Türkiye'nin, İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (İDÇS)'nde Ek-1 listesinden çıkmak istemesinin nedeni, Ek-1 oluşturan OECD ülkelerinin, temiz teknolojilere geçmesi için gelişmekte olan ülkelere destek vermesi zorunluluğudur.
    Her ne kadar Türkiye OECD üyesi olsa da, bırakın bir başka ülkeye yardımı, kendi içinde teknoloji yenilenmesi, temiz üretime geçilmesi için bile kaynak bulamamakta, diğer ülkelerden destek beklemektedir. Durum böyle olunca da İDÇS'de Ek-1 den çıkartılarak Ek-2 listesine alınmasını yani destek verilecek ülkeler arasına girmesini istemiştir. Bu istek kabul edilmeyerek Ek-1 ile Ek-2 listesi arası bir yere ortak ama farklı sorumluluk ibaresi ile yerleştirilmiştir.
    Eğer buna karşı çıkılmasaydı, Türkiye ekonomisine bir de diğer ülkelerin teknoloji iyileştirilmesi yükü binecekti.
    O zaman seyreyleyecektik bizdeki enflasyonu. :)

    Kyoto protokolünü Türkiye'nin "şu anda" imzalaması bence yapacağı en büyük hata olur. Neden mi?
    1. Kyoto protokolü taraf ülkelerin zararlı emisyonlarını 1990 yılı emisyon değerlerine göre %5 azaltmasını şart koşuyor. Bizim elimizde 1990 yılına ait veri yok. Neyi neye göre azaltacağız?
    2. Kyoto'ya taraf ülkeler yakında %5'lık azaltım oranını %30'a kadar artırmayı hedefliyor. Biz taraf olupta azaltıma başlayana kadar bu değer uygulamaya geçmiş olabilir.
    3. Kyoto her ülkenin tahhütte bulunmasını buna uymazsa da fazla emisyonu için diğer ülkelerden emisyon kotası satın almasını istiyor. Bu biraz karışık gelmiş olabilir. Şöyle açıklıyayım şimdi ben diyorum ki 10 birim emisyonumu 8'e indireceğim ve bunu 6 ya indiriyorum. elimde 2 emisyon kotası fazlam oluyor. Ersin bey de 8'e inerim diyor ama 9 da kalıyor, Orhan bey de 7 diyor ama o da 9 da kalıyor. Bu durumda Ersin bey 1 birim, Orhan bey ise 2 birim emisyon satıl almalı. Kimden mi? tabiki elinde 2 birim kota olan benden. Ben kime satacağım bunu sizce? elbette en fazla parayı verene. aldığım parayla da daha iyi teknolojiye yatırım yapacağım ve ertesi yıl daha çok kota satacağım. Ama Ersin bey ile Orhan beyin yatırım yapması zor çünkü benden kota satın almak için ciddi bir ödeme yaptılar. Gelecek yıl da büyük olasılıkla benden satın alacaklar ;)
    4. Türkiyenin var olan teknolojisi böyle bir tahhüt altına girmeye henüz uygun değil. Yani Türkiye imza atarsa sürekli kota satın alan ülke olması beklenmelidir.

    Kyotoya imza atılmasına karşıyım ama:
    Türkiye'nin derhal gerçek verilerle emisyon değerlerini belirlemesi ve denetim altına alması gerektiğini, bu değerlerin azaltımı için bilinçli ve programlı bir yol izlemesi gerektiğini, bunun için sadece devletin değil her bireyin sorumluluğunu bilmesi ve gereken özveride (daha az yakıt tüketimi daha az atık üretimi gibi) bulunması gerektiğini de sonuna kadar savunuyor ve bu amaçla da bilgimin ve emeğimin yettiği yere kadar çalışıyorum.

    Yazdıklarımı sabırla okuyan herkese teşekkür ederim.
     
  6. labas

    labas

    Mesajlar:
    77
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Silstar multimesh 3.50, silstar GXB 70 makina
    En İyi Avı:
    olacak birgün mutlaka :)
    Teşekkürler Orhan bey,
    Bizleri yönlendirmeniz için umarım diger deniz dostu arkadaşlarda bu imza kampanyasına desteklerini esirgemezler.

    Saygımla,
     
  7. smyrna

    smyrna Sevil Kurtoğlu

    Yaş:
    57
    Mesajlar:
    7.772
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    olacak inşallah
    Hemen imzaladım .Teşekkürler Orhan .
     
  8. labas

    labas

    Mesajlar:
    77
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Silstar multimesh 3.50, silstar GXB 70 makina
    En İyi Avı:
    olacak birgün mutlaka :)
    Merhaba Diren,

    Yazdıklarını okuyunca evet yahu para bu kolaymı kazanılıyor demek geçiyor insanın içinden ama birde şöyle düşünmek gerekmezmi amerikanın hangi politikası başarılı gitti bu güne kadar bir biz birde onlar imza atmak istemiyor bu anlaşmaya evet senin de dediğin gibi hepimize birşeyler düşüyor ama biz insan oğlu malesef yumurta kapıya gelmeden hiç bir önlem almıyoruz. Bence biz de bu imzayı atıp üstümüze düşeni yapmalıyız bu dünya sadece para kazanmak için değil yaşamak için olmalı diye düşünüyorum.

    saygımla,
     
  9. diren

    diren Diren

    Yaş:
    50
    Mesajlar:
    3.321
    Şehir:
    İstanbul ama daha çok Kocaeli
    Favori Kamış:
    şeker kamışı
    En İyi Avı:
    Hayallerim, aşkım ve çipuram.
    Sanırım ben yanlış anlattım. Ben Amerika'nın politikası doğrudur ve Türkiye de onun peşinden gitmelidir demedim ki (zaten onun peşinden şu an Çin gidiyor, yeter :) unutmadan, protokole taraf olmayan ülkeler ABD, Çin ve Türkiye ile sınırlı değildir). Türkiye henüz bu protokolü imzalayacak teknolojiye, alt yapıya ve veri toplama sistemine sahip değil. Emisyonları azalmak bir yana hızla artırıyor. Önce bunların azaltılmasını teknolojinin yenilenmesini talep edelim, sonra Kyoto için baskı yapılır demek istedim.
    Kyotoyu imzalayalım demek iyi birşey, diyelim, ben de derim ama bunu imzalarken ne gibi bir yükümlülük altına girdiğimizi, yaptırımlarının ağırlığını bilelim, sonradan kalkıp da ne yaptık biz diye dövünmeyelim istiyorum. Yanılıyor muyum?
     
  10. Dünyanın çatısı' Everest de erimeye başladı
    Küresel ısınmadan Everest de nasibini aldı.
    Fransa Ulusal Bilim Araştırmaları Merkezi’nden (CNRS) araştırmacılar, Çinli bilim adamlarının Everest’in zirvesinden aldıkları buz parçalarını inceledi.
    Araştırmacılar, 20. yüzyılda buz içindeki gaz miktarının önceki yüzyıllara göre azaldığını saptadı. Bu da buzulun yüzeyindeki karın yazın daha hızla eridiğini gösteriyordu.
    CNRS, araştırmanın, "küresel ısınmanın dünyanın çatısındaki toktağan karları etkilediğini açıkça gösterdiğini" bildirdi.
    Himalaya ve Tibet Platosu’ndaki iklim değişikliğinin, meteoroloji istasyonlarının ve arşivlerin az olması nedeniyle halen çok iyi bilinmediğini belirten CNRS, ancak Çinli bilim adamlarının 2001-2002 yıllarında Everest’in kuzey sırtındaki Doğu Rongbuk buzulundan 3 örnek almayı başardığını belirtti.
    Örneklerden ikisinde buzun içindeki gaz oranını ölçmeyi başaran Fransız bilim adamları, böylece 2000 yıl öncesinin iklimi hakkında işaretlere de rastladı.

    Milliyet
     
  11. orhan1969

    orhan1969 Orhan

    Yaş:
    55
    Mesajlar:
    1.566
    Şehir:
    ADANA
    Favori Kamış:
    İtalcanna Kombat
    Favori Makine:
    Daiwa Saltiga Surf,Daiwa Tournamnet Entoh
    En İyi Avı:
    1,5 mt Sapan ( Kemane )
    Sevgili Diren Kardeşim,Hassasiyetini anlıyorum ama bir şöyle düşün lütfen,biz önce gelişelim sonra çevreye bakarız mantığıyla bu durumlara gelmedikmi zaten :( Biz millet olarak daha doğrusu politikacılar olarak yaptırımı olmayan hangi konularda başarılı bir iş yaptık :( Temsilde hata olmaz,zamanında üç beş dolar verererek kapatacağımız bir loizudu yaptırım olmadığı için sallaladık yaptırım oluncada milyon avrolar verdik:mad:

    Şahsi görüşüm, İşin içerisinde çevre olduğu zaman hesap kitap yapılmamalı ne gerekiyorsa o yapılmalı :)

    Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; beyaz adam paranın yenmeyen birşey olduğunu anlayacak
    Alıntı : Sevgili Ersin Kardeşimin imzasından :)

    Selamlar
     
  12. feyyaz

    feyyaz

    Mesajlar:
    729
    Şehir:
    istanbul
    Favori Kamış:
    turna fresh 3,90 okuma
    En İyi Avı:
    Lufer
    Orhan Bey,askerliğin yanına kimyayıda koyarsan benim profilimin bir kısmı ortaya çıkar.Sennur Hanıma bir defasında ben her düşündüğümü yazamam demiştim .yine yoluma devam edeceğim.Kısaca biz bu rapora imza atamayız.Ne devlet,nede özel sektör bu işin bilincinde değil,ayrıca bazı şeyler maddiyat istiyor,devletimizin buna ayıracağı özel bir fonu olduğuna inanmıyorum.Ayrıca okumuşu ve okumamışı cahil toplumuz,en azından toplum olarak enbasitiCO2
    kirliliğini azaltabiliriz ,ama olacağını zanntmiyorum.
     
  13. TEKNOTURK

    TEKNOTURK Erkan

    Mesajlar:
    99
    Şehir:
    Afyonkarahisar
    Favori Kamış:
    Dam Salt-X SW Spin 270cm 10-40g
    Favori Makine:
    Okuma Epixor 40
    En İyi Avı:
    Levrek
    Amerika ve Çin imzalamadığı sürece bu protokolün bir anlamı yok bence. Türkiye bu devletler gibi gelişmiş bir sanayi ülkesi değil. Onların yaptığı üretimin yanında Türkiye'nin üretimi bardakta damla gibi kalıyor. Amerika açık açık yasaları çiğnediğin ve uluslararası antlaşmalara uymadığını dile getiriyor.
    Amerika kendi ülkesindeki ozon gazları salınımını durdurmayı düşünmüyor bile, kyoto protokolünü inatla imzalamıyor, uluslar arası yasalara aykırı olarak canı istediğinde istediği kadar kendi parasını basabiliyor ve bunu da inkar etmiyor.

    Dünya' nın tozunu attırdığı halde hiçbir anlatşmaya yanaşmayan Amerika imzalamadıktan sonra...

    Ben imzalanmasın demiyorum, fakat gözümüzün içine baka baka evet kirletiyorum, üretimimde hiçbir kısıtlamaya engel tanımıyorum, ben kirletirim diyen bu büyük ülkeler önayak olsun bu işe. Türkiye seve seve imzalar saten.
     
  14. orhan1969

    orhan1969 Orhan

    Yaş:
    55
    Mesajlar:
    1.566
    Şehir:
    ADANA
    Favori Kamış:
    İtalcanna Kombat
    Favori Makine:
    Daiwa Saltiga Surf,Daiwa Tournamnet Entoh
    En İyi Avı:
    1,5 mt Sapan ( Kemane )
    Sevgili Talat Abi,konuyu foruma taşırken Sevgili arkadaşlarımızın katılıp katılmamasından cok,Konuya dikkat cekmekti amacım :)

    Selamlar,saygılar
     
  15. serhatcenk

    serhatcenk

    Mesajlar:
    1.027
    Dikkat önemli bir duyurudur!

    Tüm dünyada küresel isinmaya karsi ortak bir eylem!


    Eylem plani su: Yerel saatlerin farkliligi gözetilmeksizin bütün dünyada 1Mart 19.55-20.00 arasi tüm enerji kaynaklari kesilecek.

    Evde ya da isteyseniz salterler inecek!

    Arabadaysaniz yol kenarina çekeceksiniz ,bilgisayarlar ve TV kapanacak,elektrikler söndürülecek, vs.


    Yapabilen yapacak! (Lutfen yapabilenlerden olun!)


    Amaç bütün dünyada yer alacak bu 5 dakikalik kesintiyle meydana gelecek enerji tasarrufuyla karar mercilerinin dikkatini çekmek.
     
  16. simendifer

    simendifer Sennur

    Mesajlar:
    9.177
    Şehir:
    İstanbul
    Susurluk davasından sonra "sürekli aydınlık için bir dakika karanlık" eylemine, tüm yurt uzunca bir süre katılım sağlamıştı, çünkü tüm yurdu ilgilendiriyordu. Şimdi de tüm dünyayı ve hatta gelecekteki dünyayı ilgilendiren bir konu var. Bence o akşam bayanlar dizilerini izlemekten ve beyler maç zevklerinden kendilerini mahrum bıraksınlar ve bu eyleme katılım sağlasınlar diyorum. Çocuklarımıza güzel bir dünya bırakmak için...
     
  17. diren

    diren Diren

    Yaş:
    50
    Mesajlar:
    3.321
    Şehir:
    İstanbul ama daha çok Kocaeli
    Favori Kamış:
    şeker kamışı
    En İyi Avı:
    Hayallerim, aşkım ve çipuram.
    Serhat bu eylemi hatırlattığın için sağol. Evet arkadaşlar, sadece 5 dk ile nelerin değişebileceğini görelim ve gösterelim.
     
  18. feyyaz

    feyyaz

    Mesajlar:
    729
    Şehir:
    istanbul
    Favori Kamış:
    turna fresh 3,90 okuma
    En İyi Avı:
    Lufer
    OrhanKardeş benim adımı listeye ilave edin ,seve seve katılırım ,ancak devlet
    olarak imxamızı atmış olsak bile sonucun değişeceğine inanmıyorum.Beyin olarak yanındayım arkadaşım,sevgiler.
     
  19. afet

    afet

    Mesajlar:
    823
    konu hakkında uzman görüşü ve bilgisine sahip değilim ,buna rağmen anladığım kadarı ile kyoto protokolüne imza atmak demek, ''ben havayı ancak şu kadar kirleteceğim eğer söylediğimden daha fazla kirletirsem, diğer üyelere şu kadar tazminat ödemeyi kabul ediyorum'' anlamına geliyor,
    Bu şartlarda gerekli alt yapı oluşturulmadan, imza atmak demek bile bile lades demektir, ;)
    benim düşüncem bu ve herzamanki gibi diğer fikirlere saygı sonsuz. :)
     
  20. ilkermalay

    ilkermalay balina

    Mesajlar:
    101
    onay

    imza atılmıştır umarım başarıyla sonuçlanır