küresel ısınmanın balıklara etkisi

Konu, 'Makaleler' kısmında enozbihasbirinciuye tarafından paylaşıldı.

  1. selamlar.
    bu aralar küresel ısınmaya taktım.
    yada o bize taktı.

    son gelen 3 habere göre
    1. Bal arıları tum dunyada aynı anda ölmeye baslamış.
    aniden toplu ölumler kıtalar arası ve bir hastalıgın yayılma hızınadan daha yüksek bir süratle yayılmış.Şuan turkiyede bal üretimi 3/1 e düşmüş
    acaba diyor bilim adamları küresel ısınmayla ilgili mi?
    akla gelmeyeni de ben sorayım
    bal arılarını sayıyoz da ya yabaniler de ölüyosa.
    dunyada çiçekli bitkilerdeki tozlaşmanın yani üremenin neredeyse %80 ini gerçekleşen arı familyası yok olursa biliyorsunuz dunyada bilinen hayatın en az yarısı sona ermiş olacak. yada einstein in dedigi gibi " bal arıları yok olunca dunyad abilinenhayat 4 senede biter" mi?

    2. Son sönemde küresel ısınma ile karadenizde soyu riske giren ve miktarı azalan balıklar arasına hamsi de girmiş.Yani hamsi soyunun eli kulagındaymış . Bu yıl 10ytl nin altında etiket görmedim ben hiç. bu konuda denizle ilgili dernek ve kurumlar bir açıklama yapmıştı hatırladıgım kadarrıyla. çevre ve orman bakanlıgının resmi görusude bu yonde.

    ASIL KONUYA GELELİM

    Karadeniz de bazı ege ve akdeniz balık ları görulmeye baslamış
    forumdaki topiklerden bazılarında bazı birbirine yakın türde akdeniz ve karadeniz balıklarını teshiste zorlanıyordu arkadaşlar. hatta bazı akdeniz balıklarını karadenizde yakalamıslardı.
    simdi,
    karadeniz normal bir deniz degil
    eko sistemi kendine özgu. 200 metre altı gaz toz kıl yün.
    ustude hassas bir dengeye sahip.
    kuresel ısınmaylan beraber karadenizin serin iklim baıkları azalırken akdeniz balıkları bölgeye gelirse ne olur- ki gelmişler-
    bazı balıklar yok olur
    bazıları ürer
    sıcak denizlerde balık populasyonu az soguklar da çoktur. karadenizin balık miktarı azalır üretim düşer ve balık fiyatları artar.
    hatta abartalım. iki deniz arasında sıcaklık farkı azalırsa bogazlardaki alt ve üst akıntı hızları degişir ve bu her şeyi etkiler.
    bunlar benim aklıma gelenler.

    SORUM ŞU ÖNERİM BU

    bu konuda bir bilgisi gözlemiolan arkadaşlar paylassın bizle en azından burada bilinçli bir grup oluşturmayı başaralım.
    kim bilir belki istim arkadan gelir.
    deniz olarak sadece bodrumu bilen Üülkemin bilim adamları tutup bu balık göclerini tespit edemeyeceklerine göre iş azcıkta biz amatörlere düşüyor bence.

    KOLLARI SIVAYIP "kendi tecrubelerini karşılaştıkları balıkları "VERİLERİ YAZMAK İSTEYEN ÜYELER VE BUNA YENİ BİR TOPİK AÇARAK ÖN AYAK OLMAK İSTEYEN BİR FORUM EDİTÖRUMUZ BULUNURMU ACABA.
     
    Son düzenleme yönetici tarafından yapıldı: 13 Temmuz 2007
  2. diren

    diren Diren

    Yaş:
    50
    Mesajlar:
    3.321
    Şehir:
    İstanbul ama daha çok Kocaeli
    Favori Kamış:
    şeker kamışı
    En İyi Avı:
    Hayallerim, aşkım ve çipuram.
    Farklı bir konuda araştırma yaparken aşağıdaki makaleye ulaştım ve sizlerle paylaşmak istedim. Umarım, özellikle Su Ürünleri Fakültelerinde okuyan arkadaşlarımıza bir katkısı olur. :)

    Kaynak: I. Türkiye İklim Değişikliği Kongresi – TİKDEK 2007, 11 - 13 Nisan, 2007, İTÜ, İstanbul http://www.tikdek.itu.edu.tr/bildiriler/ahmet_adem_tekinay.pdf

    İklim Değişikliği Türkiye Balık Üretimini Nasıl Etkileyecek?

    Ahmet Adem TEKİNAY1 ve Derya GÜROY1
    1Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi, 17100, Çanakkale
    atekinay@comu.edu.tr
    dguroy@yahoo.com


    ÖZET


    Dünyada görülmekte olan iklim değişiklikleri, denizleri ve doğal olarak da balıkları, balıkçılığı ve su ürünleri yetiştiriciliğini etkilemekte ve etkilemeye devam etmesi beklenmektedir. Dünyadaki sıcaklık artışına paralel olarak su sıcaklığının yükselmesi, balık populasyonlarının davranışlarını doğrudan etkilemektedir. İklim değişikliğinin Türkiye balıkçılığı ve balık yetiştiriciliğinde de önemli sonuçlar doğurabileceği açıktır. Bu derlemede, Türkiye balıkçılığı ve su ürünleri yetiştiriciliğinin iklim değişikliklerinden nasıl etkilenebileceği ve bu değişikliklerin muhtemel etkilerine karşı ekolojik dengenin korunması adına alınabilecek önlemler hakkında ön açıklamalarda bulunulmuştur.
    Anahtar Kelimeler : iklim değişikliği; balıkçılık; su ürünleri yetiştiriciliği.

    ABSTRACT

    The climate change effects fish, fisheries, and aquaculture and is expected to continue to influence. Water temperature increase in relation to global warming will directly influence the behaviour of fish populations. It is nevitable that climate change may have significant consequences on Turkey’s fisheries and aquaculture. In this review, it is explained that how
    Turkey’s fisheries and aquaculture could be affected by climate change and precautions to be realized against possible effects of climate change for the sake of ecological balance of the nature.
    Key Words: Climate change; fisheries; aquaculture.

    1. GİRİŞ

    Sucul ekosistem çeşitli yollarla iklim değişikliğinden etkilenmektedir [1]. Dünyadaki iklim değişikliğinin en şaşırtıcı konularından birisi küçük sıcaklık değişimlerinin meydana gelmesidir [2]. Atmosferde meydana gelen birkaç derecelik sıcaklık artışı sadece okyanus, deniz, göl ve gölet gibi büyük su kütlelerinin sıcaklığını artmasını sağlamamakta aynı zamanda suyun fiziksel ve kimyasal özelliklerinin değişmesine neden olan hidrolojik olayları da oluşturmaktadır. Su sıcaklığı, sucul canlıların yaşam döngüsünü, fizyolojisini ve davranışlarını etkileyen en önemli çevresel parametredir. Balıklar soğukkanlı canlılar olup, memeliler ve kuşlardan farklı olarak bulunduklara ortama göre vücut ısılarını ayarlayabilmektedirler. Balıklar yaşadıkları bölgenin su sıcaklığına göre soğuk su, sıcak su ve tropikal balıklar olmak üzere sınıflandırılmaktadır. Balıkların yem alımları sıcaklığın yükselmesi ile artmakta, belli bir noktada pik yapmakta ve daha sonra da düşmektedir [3]. Örneğin, alabalıklar 5 °C ile 25 °C arasındaki su sıcaklıklarında yaşayabilmelerine rağmen, 15 °C ile 17 °C arasında en iyi yem alımını ve büyümeyi göstermektedirler.
    Su ürünleri avlama teknolojilerinin gelişmesi, balık avcılığından kaynaklanan üretimin artmasına neden olmuş; ancak bilinçsiz avlanma ve iklim değişikliği sonucu balık stoklarındaki azalmalar hatta bazı türlerin nesilleri yok olma tehlikesi baş göstermiştir.
    Yukarıda değinilen bu nedenlerden dolayı, balık başta olmak üzere bütün ekonomik su ürünlerinin kontrollü şartlarda yetiştirilmesine (akuakültür) ayrılan yatırım bütçeleri önemli derecede artmıştır [4].
    Su ürünleri yetiştiriciliği neredeyse son 20 yılın en hızlı büyüyen gıda üretim sektörüdür. Dünya toplam su ürünleri üretimi 2004 yılında, yaklaşık 140,5 milyon ton olarak rapor edilmiş olup, avcılık yoluyla yapılan üretim 95,0 milyon ton, yetiştiricilikten elde edilen toplam su ürünleri miktarı ise 45,5 milyon ton olarak belirlenmiştir. 2000 yılında 95,6 milyon ton olan avcılık yoluyla üretim 2001 yılında % 0,2 oranında düşüş göstermiş, bununla birlikte 2000 yılında yaklaşık 35,5 milyon ton olan dünya toplam yetiştiricilik üretimi 2004’de % 28 oranında artmıştır [5].
    İklim değişikliği su kaynaklarının azalmasına, balık göçlerinin değişmesine ve balık yetiştiriciliği üzerine çeşitli etkilere sahiptir. Bu çalışmada da, iklim değişikliğinin Türkiye’deki balıkçılık ve balık üretimi sektörü üzerine olan etkileri incelenmiş ve konuya ilişkin çözüm önerileri getirilmiştir.

    1.1. İklim Değişikliğinin Balıkçılık Üzerine Olan Etkileri
    Denizlerde balıkların göç, yumurtlama, beslenme gibi faaliyetleri su sıcaklığına bağımlıdır. Bir balık türünün yaşamı ve yaşam süresi ve türün gelişmesine, deniz suyu sıcaklığının yanı sıra diğer çevresel parametreler de etkili olmaktadır. Ancak, sıcaklığın iklimsel olarak değişimi balık miktarının ve konumunun tespitinde önemli rol oynamaktadır. İklimsel değişimler yumurtlama ve beslenme bölgelerinin yerlerini değiştireceğinden balık sürülerinin de yerleri ve türleri üzerinde önemli değişiklikler oluşturmaktadır [6]. Özellikle son yıllardaki küresel ısınmadan dolayı Türkiye denizlerindeki balıkların göç yolları değişmeye başlamıştır.
    Türkiye balıkçılığı için potansiyel bir kaynak olan hamsinin bu denli az avlanması su sıcaklığındaki değişimlere bağlanabilir.

    1.2. İklim Değişikliğinin Su Ürünleri Yetiştiricilik Sektörü Üzerine Olan Etkileri
    Göl, gölet ve akarsu gibi iç sularda iklim değişikliği yağış döngüsü ve buharlaşmayı etkilemektedir ki bu durum iç sularda denizlere göre daha ciddi bir konudur. İklim değişikliğinden dolayı sıcaklığın artması tahmin edilebilmesine rağmen, buharlaşmanın ne kadar olacağını önceden belirlemek oldukça zordur. Buharlaşma, sıcaklığa ilave olarak havadaki rüzgar durumuna ve bulut örtüsüne bağlıdır [1]. Kapalı havzalarda balık yetiştiriciliği yapılmadan önce o bölgenin taşıma kapasitesinin belirlenmesi gerekmektedir [7]. Bir içsu havzasının taşıma kapasitesini belirlemek ve kurulacak olan balık üretim tesislerinin etkisini önceden tahmin etmek için işletmenin kurulacağı göl veya göletin drenaj alanı, yüzey alanı ve gölet hacmi, gölün derinliği, toplam su akışı, gölette su değişim oranı ve su yenilenme kapasitesi ve fosfor tutma katsayısı bilinmesi gerekir [7, 8]. Bu parametreler arasında iklim değişikliğine bağlı olarak bölgenin hacmi değişebilmekte olup, o havzada yapılacak olan yetiştiricilik faaliyetlerinin izlenmesi gerekmektedir. Eğer havzada buharlaşma sonucu hacminde bir azalma meydana gelirse yetiştiricilik yapan tesislerin üretim kapasitelerini düşürmeleri gerekecektir aksi halde yetiştiricilik faaliyetleri havzanın kirlenmesine neden olabilir ve ekosisteme zarar verebilir.
    Türkiye’deki balık çiftliklerinde işletme maliyetinin yaklaşık % 60’ını balık yemi oluşturmaktadır. Balık yeminin en önemli bileşenini oluşturan proteinlerin ve yağların temel kaynakları ise balık unu ve balık yağıdır. Türkiye’de üretilen balık unu ve balık yağı Karadeniz Bölgesinde kurulu olan fabrikalarda hamsinin işlenmesi ile elde edilmektedir.
    Ancak, su sıcaklığında yaşanan dalgalanmalar sonucu hamsi stokları Karadeniz’in daha soğuk olan kuzey bölgelerine göç etmektedir. Bu durum, hamsi stoklarının azalmasına ve buna bağlı olarak balık unu ve yağı üretimini, dolayısıyla da balık yemi üretimini etkilemektedir.
    Balık unu ve yağının sınırlı olması ve fiyatlarındaki artıştan dolayı su ürünleri ile ilişkili olan bütün sektörler su ürünleri yetiştiriciliğinin devamlılığını sağlaması için yeni gelişmeler yapmak zorundadırlar [9]. Dünya genelinde yem dönüşüm oranı 1,5 ve rasyonda kullanılan balık unun ortalama % 10 olduğu varsayılırsa, 6,0 – 7,4 mmt balık ununa ihtiyaç olduğu hesaplanmaktadır ve ilerleyen yıllarda ihtiyaç duyulan balık unu doğal stoklardan karşılanamayacak düzeye gelecektir. Bu durum, balık yağı söz konusu olunca daha da tehlikeli bir hal almaktadır. New ve Wijkstrom (2002) [9] balık yağı yerine diğer yağların yada katkıların kullanımın artmaması durumunda, akuakültür endüstrisindeki dünya balık yağı kullanımını 2015 yılına kadar % 145 artacağını ve bu kullanım oranı, karides ve karnivor balık üreticileri tarafından 2010 yılından önce hissedileceğini bildirmiştir. Su ürünleri üretim sektörünün büyümesini sınırlayıcı en büyük faktör kültürü yapılan canlının üretim karakterini optimumda tutabilecek ekonomik ve sürdürülebilir alternatif protein ve yağ kaynaklarının
    kullanılabilirliğidir. Bu kaynakların yüksek oranda sindirilebilir, besinsel olarak yararlı, yüksek kalitede kullanılabilir ve son olarak da sürdürülebilir olması gerekmektedir.
     
  3. diren

    diren Diren

    Yaş:
    50
    Mesajlar:
    3.321
    Şehir:
    İstanbul ama daha çok Kocaeli
    Favori Kamış:
    şeker kamışı
    En İyi Avı:
    Hayallerim, aşkım ve çipuram.
    Makalenin devamı

    2. SONUÇ VE ÖNERİLER

    Global iklim değişikliğinin Türkiye balıkçılığına ve tüm su ürünleri sektörüne olan etkileri hissedilmeye başlamıştır ve bu etkilerin giderek artması beklenmektedir. Şu ana kadar yapılan gözlem ve araştırmalara göre, sıcaklık dalgalanmaları ve yağışların azalması balık populasyonlarının dağılımını ve bolluğunu etkilemektedir. Bu sonuca etkisi olan başka bir etmen de kıyısal bölgelerde artan turizm ve sanayi tesisleridir. Bu nedenle de, kısa vadede kıyı bölgelerde kurulu olan endüstriyel işletmelerdeki arıtma tesislerinin çalıştırılmasını sağlamak gerekmektedir.
    Hamsi populasyonunun azalmasına paralel olarak balık unu ve balık yağında yaşanan problemlerin üstesinden gelebilmek için bu kaynaklara alternatif olabilecek, balıkların büyüme performansına ve çevreye olumsuz etki etmeyecek olan yeni ürünler araştırılmasına gerek vardır.
    Su kaynaklarının azalması, özellikle balık yetiştiriciliği yapılan akarsuların içme suyu amaçlı kullanılmak zorunluluğunu beraberinde getirebilecektir. Bu nedenle, akarsu ve kapalı rezervuarlarda üretim yapan balık üretim işletmelerinin kapasite ve kullanımlarının kontrol altına alınıp çevresel etkilerinin azaltılması için önlemler alınmalıdır. Yeni tesislerin kurulum izinleri de gelecek planlanarak düzenlenmelidir.
    Son olarak da; iklim değişikliklerinin balıkçılık ve balık yetiştiriciliği üzerine etkileri, bilimsel olarak Üniversite – Tarım ve Köyişleri Bakanlığı- DSİ işbirliğinde çalışmalarla netleştirilip gereken önlemler alınmalıdır.

    3. KAYNAKLAR

    1. Handisyde, N.T., Ross, L.G., Badjeck, M-C., Allison, E.H. “The Effects Of Climate Change On World Aquaculture: A Global Perspective. DFID, Erişim 2007
    2. Roessig, C., Woodley, M., Joseph, J., Cech, Jr., Hansen, L.J. “Effects Of Global Climate Change On Marine And Estuarine Fishes And Fisheries” Reviews in Fish Biology and Fisheries, 14: 251–275, 2004
    3. Houlihan, D., Boujard, T., Jobling, M. “Food Intake In Fish”. Blackwell Science Ltd., 131– 145, 2001.
    4. Alpbaz, A., G., “Deniz Balıkları Yetiştiriciliği”. E.Ü. Su Ürünleri Y.O. No: 20, 355 s.,1990.
    5. FAO. “Fishery Information, Data and Statistics Unit: FAO Yearbook, Fishery Statistics, Capture Production”. FAO. 2006.
    6. Alpaslan, M., Tekinay, A.A., Sağlam, M. “Çanakkale Boğazı’na Ait Bazı Meteorolojik Parametreler ve Bunların Yöre Balıkçılığı Üzerine Etkileri”. E.U. Journal of Fisheries & Aquatic Sciences, 20, (1-2): 185 – 192, 2003.
    7. Tekinay, A. A., Öztürk, Ş., Güroy, D., Çevik, N., Yurdabak, F., Güroy, B., Özdemir, N. “Göllerde Yapılan Balık Yetiştiriciliğinin Çevresel Etkileri”. I. Balıklandırma ve Rezervuar Yönetimi Sempozyumu, Antalya, 2006.
    8. Pulatsü, S. “The Application Of A Phosphorus Budget Model Estimating The Carrying Capacity Of Kesikköprü Dam Lake”. Turkish Journal of Veterinary Sciences. 27, 1127-1130, 2003.
    9. New, M.B. ve Wijkstrom, U.N. “Use Of Fish Meal And Fish Oil İn Aquafeeds: Further Thoughts On The Fish Meal Trap”. FAO. Fish Circ. 975. Rome, 61 pp., 2002.
     
  4. simendifer

    simendifer Sennur

    Mesajlar:
    9.177
    Şehir:
    İstanbul
    Arkadaşlar, Cengiz arkadaşımızın önerisini değerlendirmeye karar verdik. Balıklarda gözlemlediğiniz değişiklikleri buraya aktarabilirseniz, örneğin; Zamansız yumurtlama, zamansız havyar tutma ya da mevsimi gelmeden olmaması gereken bölgede bulunma ya da mevsimi geldiği halde hala o bölgeye uğramamış olma ya da karşılaşabileceğiniz daha ilginç durumlar gibi... Burada paylaşırsak, balıklar için dengenin ne şekilde değiştiğine dair elimizde ipuçları olacaktır. Keyifli paylaşımlar...
     
  5. laho06

    laho06

    Mesajlar:
    35
    Şehir:
    BANDIRMA
    Favori Kamış:
    olta ve zıpkın
    En İyi Avı:
    turna 7 kg, minekop 2.2 kg, kikla 4,5 kg
    Merhaba.

    Gerçekten çok mükemmel bilgiler. Teşekkür ederim.
     
    Son düzenleme: 23 Mayıs 2007
  6. Huseyin Alp Arslan

    Huseyin Alp Arslan Huseyin Alp Arslan

    Yaş:
    56
    Mesajlar:
    3.370
    Şehir:
    Auckland/Yeni Zealanda
    Favori Kamış:
    olta ve oltadan baska hic bir sey
    En İyi Avı:
    22 kg Kingfish
    Her gecen gun su forumdaki kaliteli muhabbetlerin delice artigini gormek cok guzel. National Geographic'in son sayisinda balik gocleri, koruma ve dunyada ki
    baliklarini tehdit eden konular hakkinda kapak konusu bir yazi yayinlandi.Ayni sekilde Yeni Zelanda ornegi gosterilerek diger ulkelere bir yon , bir hedef cizildi.Okumanizi tavsiye ederim.Gozum kesse cevirecegim ama National Geographicten yayin icin nasil izin alayim bilmiyorum.Cok guzel bir yazi ancak bayagi uzun.
     
    Son düzenleme: 23 Mayıs 2007
  7. diyarbakır-gökova

    diyarbakır-gökova

    Mesajlar:
    26
    Şehir:
    Diyarbakır
    Favori Kamış:
    şimdilik olta
    En İyi Avı:
    3kg'luk sazan
    Bahsettiğiniz Karadeniz,Ege ve Akdeniz'in özelliklerini almaya başlaması konusunda ben sağlam bir kaynaktan duyduğumu sizlere iletmek istiyorum. Bu şahıs çok kısa bir vadede deniz turizminin artık yoğun olarak Karadeniz'e kaydırılacağını söylüyordu. Bunun sebebi olarak küresel ısınmanın etkilerini ve ilerideki senaryoları göz önüne almıştı.Öyle ki şuanda büyük oteller ve tatil köyleri için arazi kapatılmaya çalışıldığını da öğrendim. Korkarım ki bu sadece bizim denizlerimizde olmuyor,bütün dünyada çok garip ve hızlı değişiklikler var. Ve yine korkarım bizim gibi bir ülke bu konuda pek fazla birey yapamayacak. Evvela küresel ısınmayı durdurmak için sanayileşmeyi yeniden yapılandırmak lazım. Bu da süper güçlere bağlı. Çin,ABD,Rusya gibi ülkeler biraz zarar etmeyi göze alarak bazı adımlar atarsa doğanın kendi kendini onarabileceğini öğrendim. Henüz kritik,geri dönülemez noktada değil deniliyor dünyanın durumu. İşimiz de o süper güçlere kaldıysa zor zamanlar yakındır. Belki bu konuda ülkemiz bir şeyler yapabilir ama bu kalıcı ve çok etkili olmayacaktır. Çünkü dünya değişiyor. Ülkemizi bir kubbe ile kapatsak bile bunun kalıcı bir yararı olmaz bence. Çok üzücü bir durum bu,kusura bakmayın içinizi kararttım.
     
  8. Başarır

    Başarır Hüseyin BAŞARIR

    Mesajlar:
    44
    "www.kuresel-isinma.org" adresinde geniş bilgi bulabilirsiniz.