Elbette abi, bölgelere, sıcaklıklara vs.vs. sebeplere göre farklar olacaktır. Ben bölgeler arasındaki farklardan bahsetmiyorum. Konuda Ege denizinde balık büyüme oranları var. Sanırım çiftlik balıklarındaki ortalama değerlerden elde edilmiştir bu veriler. Verilerde 4. yaş'la 5. yaş arasındaki değerlerde bir tuhaflık var. Ben üreme hormonlarından kaynaklandığını düşünüyorum. Diğer yıllarda mantıklı belli bir oranda gelişim varken 4.yılla 5. yıl arasında sanki duruyor balık. Bu dönem balığın üreme hormonlarının zirve yaptığı en istekli, en formda dönemi olabilir mi diye soruyorum. Birde sahadaki tecrübem var. Üreme dönemi avlağa giren balıklar 1,5 kiloyla, 6 kilo arasında oluyor genelde. Çok az sayıda da olsa daha irileri de geliyordur muhakkak ama sanki bu boy ve ağırlıklar arası en üretken zamanı olabilir. Genelde üreme bölgesinde yakalanan balıklar 1,5 - 2,5 k,lo aralığında oluyor. 1 hafta çok kişi tutuyor bunlardan. Sonra 3-5 ay tek tük av vermeye devam ediyor. Nisan gibi de eski balıklar kalmıyor. Belli ki bunlar üremeye gelen balıklar. Zaten tutulan balıklardan süt akıyor daha avlaktayken. Benim 3 levrekli bir raporum vardı, orada görmüşsündür levreklerin üzeri beyaz sıvıyla dolu. Dikkat eden görmüştür. Birde yazıda 1'e 1 oranı var anaçlarda. Yani 1 dişiye 1 erkek. Diğer değişle dişi ne kadar değerliyse erkek te o kadar değerli gibi. Neden 5 dişiye 1 erkek değil de 1 dişiye 1 erkek. Erkek bireyler 1 defa mı sperm bırakabiliyor, bunu da merak ediyorum aslında. Çiftlikte çalışan bi arkadaş olsa da tecrübelerini yazsa.
Kiymetli vede az bilinen bilgiler, özellikle lagüner sahalarda çok sayıda ispendek veya daha küçükleri oltaya atlıyor ve belirttiğiniz gibi üreme ayları olan şubat mart aylarında katledildiklerine şahit oldum, ben suya iade etmiş olmaktan dolayı rahatlasamda , 1 oltacın 1 gecede 1kg altı 25 balık alıkoyduğunu biliyorum çok yazık koruma altına alınmaları ve sıkı denetim şart bence, konuyu açtığınız için ayrıca teşekkürler.
Abi 1 dışı 1 erkek olmasının nedeni yumurta doluluk oranının yüksek verim de elde etmek için olabilir düşüncesinde yim
Teşekkürler Doğrudur, tasvip etmesek te belli dönemler yüksek sayılara ulaşmak mümkün. Aslında levrek severler olarak şanslıyız ki çiftlikte üretilebilen bir balık. En kötü ihtimal çiftlikten salma yapılabilir belki diye düşünüyorum. Lakin bu tür yavruların hayatta kalma oranı ne oluyor az çok bilmek lazım. İnsanlarımız belli bir olgunluğa yakın zamanda ulaşırlar umarım. Geçen hafta 2 palaz daha saldık. İkisi de limitteydi, 30 cm'den küçüktü. Olabilir Mert, mantıklı. Gene de bir erkeğin kaç kez üreyebildiğini bilmek iyi olurdu.
Aynı kırılma, lüferde 2 yaşında gerçekleşir. Bu ergenlikten, olgunluğa geçişi gösterir genellikle. İnsan gibi düşün, 17-18 yaşına kadar büyürsün, uzarsın uzarsın. Ama o yaşlardan sonra yiyip yiyp yatarsan ancak, en fazla enine büyürsün, ama uzama, gerçek anlamda büyüme durur.
Lüferle ilgili de bayağı birşey okudum. Türkçe yazılmış en doyurucu bilgiyi bir başka forumda yine sen yazmışsın, benim gördüğüm. Dediğin gibi lüferde de büyüdükçe, büyümenin yavaşladığı bir dönem hatırlıyorum. Levrekteki durum biraz daha farklı. 40-45 cm arasında duraklayan balık. 6. yaşında coşuyor ve 45 ten bir anda 58 cm'e çıkıyor. 58 cm demek ortalama 2 kiloya ulaşmak demek. Keşke sonraki yıllar büyüme periyodu da olsaydı elimizde. Çiftliklerde 4,5 kiloya ulaşan balığın emekliye ayrılması durumu var. Doğal ortamda da üreme düşüyor mu bu ağırlıkta merak ediyorum. 4,5 kiloya ulaşan balık 70 - 80 cm arasında olması lazım. (mevsime göre değişir) Maksimum 80 cm'e ulaşan balık doğurganlığını kaybediyor olabilir. Bu bana rakamsal bazda mantıksız gelmiyor. Şöyleki; levrek belli bir uzunluğa eriştikten sonra uzunluk çok az artarken kalınlaşmakta. Mesela yazıda 100 cm maksimum boy denmiş. 100 cm'de 12 kiloya ulaşırmı bilmiyorum, hiç görmedim ama 5,5 - 6 kiloluk levrekler gördüm. Kalınlığı benim belim kadar vardı. 80 cm'le 100 cm arasında yaşlılık dönemine girmiş, üremesi bitme noktasına gelmiş olabilir mi diye düşünüyorum. Bana pek mantıksız gelmedi. Kafamdaki sorular : 1 - Dişi levreğin en doğurgan zamanı, hangi yaş, hangi boy aralığındadır? 2 - Erkek levrekler 1 senede kaç kez yumurta dölleyebilir?
Olayın aslı, "polemiğe girmem, tutarım, salarım, alırım, vazifemi yaparım" modundayım. Ama madem bu kadar ısrarcısın... Dişi levreğin en optimal üreme yaşları, 5 ila 8 yaş arasıdır. Erkek levrekler senede bir kez yumurta dölleyebilir. Ama erkeği yakalar, ışıklarla, sıcaklıklarla vs. oynarsan, senede 4-5 kez dölleme durumuna girebilir. Levreklerin erkekleri, üreme döneminde, tıpkı dişileri gibi yemeden içmeden kesilir. Bu yüzden daha fazla zorlarsan, açlıktan ölebilir hayvan. Levreğin üremesi için, işte o bahsettiğimiz çevre koşulları, sıcaklık ve gündüz süresi, senede bir kez ortaya çıkar. Bu da levreğin senede bir kezlik üreme sürecine tekabül eder. Erkeğin abarmasının pratikte zayıf kalmasından başka bir işe yaraması pek olası değildir.
Volkan aklıma bir de şu geldi; balık çiftliklerinden belli dönemlerde üretiminin % şu kadarı salınmalıdır diye kural/kanun çıksa nasıl olur acaba? Gerçi diğer yandan bu melez yada biosuyla oynanmış balığı doğaya salmak ne kadar doğru olur diye de aklımdan geçmiyor değil??? Bir bilen vardır belki forumda. Kanımca doğal hayata uyum sağlayacaktır.
Başka bir forumda 2 çeşit olduğu yazıyordu mızrak kafa ve tokuç Mızrak için gümüş sırt gezgin tür olarak bahsediliyorken tokuç için siyah sırt yerli balık ve durağan balık diye bahsediliyordu Başka bir platformada su ürünleri mühendisine Volkan Abinin sorduğu soruyu sordum aldığım cevap güzeldi googlede araştırırsanız orada yazması gerekli şeklinde bir cevap verdi mühendis arkadaş
Bunu bende hep merak etmiştim ancak çiftliklere böyle bir zorlama yapılamıyacağını düşündüm hadi yapıldı diyelim teknelerin önünü nasıl kesecekler ben üreteceğim büyüteceğim ondan para kazanmadan salacağım ancak bir başkası gelip onların üzerinden para kazanacak bence böyle bir dünya yok ve olmamalı
Verdiğin örnekte hacimi ağırlık ile eşitleyen bir sonuç elde ettiğinden konu pek anlaşılmıyor. Onun için Karesel/kübik hesabı somutlaştırsak diyorum. Mesela sözkonusu balık bildiğimiz zargana olsun. Boyu da 40 cm. olsun ve büyüsün 80 cm. boya erişsin. Yani boyu 2 kat artmış olsun. Bu durumda zargananın kilosu ne olur? Veya aynı hesabı sazan için yapsak ki 40 cm. boyundaki sazan yaklaşık 1 kg geliyor örneklemeye daha uygundur. Tabi yüzey alanını nerden bulacağız bu da başka mesele.
Canlılar, bir transformasyon matrisi ile çarpılarak büyümez. Büyürken bir şeyleri değişir. Kısaca, bu formül net bir hesap çıkarmak değil, ortadaki durumu izah etmek için var. Zargana'nın boyu iki kat mı arttı? Eni de iki kat artacaktır. Bu durumda kütlesi, hacmi neyse, 8 kat artacaktır. Elbette yaklaşık değer olarak. Derdimiz, balığın boyu ne kadar artarsa okkası ne çekecek değil. Balığın boy atması ile, hacminin ve haliyle kütlesinin çok daha fazla büyümesi, yüzey alanının da aynı şekilde çok fazla artması. Büyük kütle, büyük vücut, daha çok besin, daha çok enerji vs. demektir. Daha büyük yüzey alanı ise, yüzerken daha çok sürtünme ve daha çok güç harcama demektir. Sonuç, hem ağırlaştınız, hem sürtünmeniz arttı, hareket etmek için çok aşırı enerji harcamanız gerekiyor oldu. Hayat ise enerji tasarrufu üzerine kurulu bir sistem. Ne yaparsınız, elbette daha az enerji harcayacak şekilde metabolizmanızı yavaşlatır, olabildiğince az hareket etmeye çalışırsınız. Balıklarda böyle yapar işte. Küçük bir mako köpekbalığına bakarsan, pire gibidir, bir sağa sola her tarafa hızlı hızlı atlar durur. Ama bir büyük beyaz, aheste aheste salınır, ancak saldırırken ani hızını gösterir. Bir balina köpekbalığı ise, o kadar ağır kanlıdır ki, denizde yüzen en yavaş balıklardan biridir.
Benimde aklıma geliyor sık sık Gürel. O tarz iyileştirmeyi balığın sigortası olarak düşünüyorum. Aslen çok gerek olmayacağını da düşünüyorum. Yeter ki çay içlerine ağ atanlara engel olunsun. Sizin ilçede ağ atıp duruyorlar mesela. banghead Levrek çok yaygın bir balık. Her bölgemizde yaşıyor. Çeşitli donanımlarla sağlam bir avcı konumuna getirilmiş. Zayıf olduğu havasal şartlar hariç kendini kolay kolay yakalatmayan bir canlı. Heleki büyükleri... Beslenme menüsü çok zengin, sağ kalma oranı o yüzden yüksek olacaktır. Yunus harici pek düşmanı da yok gibi. Profesyonel ağcıların pek hedefi de değil. Çok zor bitme noktasına getirilecektir. Bana ssorarsan bulaştığı avlaktan temizlenemeyecek bir tür gibi geliyor bana. Lakin tam üreme zamanları yakalandığından, biraz bu ebatlarını düşürüyor. Her sene ebatlar düşüyor, böyle giderse 5-10 sene içersinde 5 kiloluk balığı zor görecez ama soyu devam edecek muhtemelen. En kötü durumda ise çiftliklerden yavru salımı devlet eliyle yapılabilir. 3 cm'lik 1000 yavru salınsa mesala 300 tanesi 1 kiloları görse, kurutulmuş avlak canlanacaktır. Yani en kötü ihtimalde dahi kurtuluş pek zor görülmüyor kabaca bakınca. Lakin her sene çiftlikleri böyle bir şeye zorlamak, salınılan bölgeye ne yapar kestirmek güç. Avcı bir tür, mamunundan, tekesine, yengeçine, küçük balıkların hemen her türlüsüyle beslenen levrek nelere sebep olur kestirmek güç. Akademik kimliği olanların inceleyip, yapacağı bir durum bence. Benim için güzel olurdu tabi Onca balıkla oynayıp, ne istatistikler üretirdim ama millet toplardı bol bol. Kahrolarak izlemek te kötü beya. Bir stepne olarak çiftlik seçeneğinin olması bile güzel benim için. Akademisyenin cevap ta güzelmiş, demek ki Google'a sormalı böyle şeyleri Mert. Bizde de levreği 2'ye ayırırlar ama isimlendirmeyi farklı yaparlar. Yatak levreği ve deniz levreği (göç edene) derler.
Demekki bu çiftlik sahipleride googleye soran mühendislerden bıkmışlarki en çok dert yanan bölümlerden biri diye geçer bu su ürünleri
çiftliklerden yavru bırakmasalarda olur yeterki çay ağızlarında yavru toplayıp çiftliklere koymasınlar baharın yemlik kamit tutmak için kepçemi attığımda onlarca 5==6cmlik yavru levreğin kepçeye girdiğini görünce bu çiftliklerin yavrulatmakla uğraşmaktansa yavru toplamacılığıda yapabileceği aklıma gelmiyorda değil
Balıklarda boy ile ağırlık arasında W= a x L ^b şeklinde formüle edilen -benim de “balık terazisi” diye nitelediğim- logaritmik bir ilişki olduğuna dair saygıdeğer hocamız Yakup Erdem’in paylaşımlarına göre: W=ağırlık, L=boy, a: kondüsyon faktörü, b: balıkların şekillerinin küt yada uzun olmasını ifade eden şekilsel katsayıyı ifade ediyor. Kondüsyon faktörü (a) ve şekilsel katsayının (b) araştırmalarla her balık türü ve her populasyon için hesaplandığını, ancak bu değerlerin beslenmeye göre, mevsime, göle, denize, akarsuya göre değişiklik arzedebileceğini, ağırlık değerlerinin de www.fishbase.org sitesinde her bir balık türünün altındaki LW relationship yazan linkte verildiğini anlatmıştı.(ilgili yazışmalar hala duruyor, merak eden arkadaşlarımız kısa bir aramayla ulaşabilirler) Sizin “Canlılar, bir transformasyon matrisi ile çarpılarak büyümez” ifadenizin, Boy/Ağırlık formülü olan W= a x L ^b ile pekala izahı yapılabilir ve boyu bilinen her tür balığın a ve b katsayılarını formülde yerine koyarak yaklaşık ağırlığını hesaplayabiliriz. (Formülü exel'e aktararak) Hacim, sürtünme, enerji, hız, metabolizma yavaşlığı vs. gibi konular ise, evet, aynen buyurduğunuz gibi olsa gerek.
O 1000 balıktan bir tanesinin bile kiloyu değil, 100 gr'ı göreceğine hiç kanaatim yok. Levrek gibi balıklarda yavru/anaç ulaşma oranı yüzbinde bir kadar filandır genelde.
Neden öyle diyorsun abi? Hayatta kalma oranı 1/100.000 bile olsa bu her bir bireyin yüzbinde bir şansı vardır manasına gelmez mi? Belki salınılan yıl, çok süper şartlar olacak, hastalık neyim pek olmayacak. 5 balık üreme yaşına ulaşacak belki de. Bu tip istatistiklerin garantisi yokki. 110.000 balık salarsın, bir hastalık gelir 1 tanesi sağ çıkamaz belki. Zaten yavru salmak gibi bir niyet yok ta bizimkisi muhabbet olsun Anaçları belirleyip, birazcık hassas olsak yetecek aslında. Hayvan kendisi salacak kilo başına 300.000 yavru. 4 kiloluk balık 1.200.000 levrek larvası demek. :thumb: Birde şu bilgiyi okudum biraz önce. 1 tonluk küçük anaçlardan oluşan balıklardan alınan yavru, 1 tonluk daha az sayıdaki çok daha iri anaçlardan alınan yavrudan 2 kat fazla oluyormuş. O nedenle 4,5 kilo üzeri anaç balık tutmuyorlar çiftliklerde.
O kadar basit değil konu. 4 kiloluk balık 1.200.000 larva ediyorsa, senin hesaba göre bir dönemin sonucu, 1200 levrek, 3 yılda her birinden aynı hesapla 300 levrekten eder 3.600 bin levrek. 3 yılda popülasyon bire 3.6 milyon verdi... Keşke, ama öyle olmadığı apaçık ortada görülüyor. Kritik kütle diye bir şey var. Hayvanların böyle bir defada yüzbinlerce yumurta döküyor olması, ancak bunların bir kaçının hayatta kalabilecek olmasından dolayı zaten.