Yatak balığı yani artık göçmeye devam etmeyen buraya yerleşmiş balık anlamında. Göçerken kaldı burda balık gitmiyor artık. Yada ben bu anlamda kullandım yani.
Boğazda Lüfer Show Sevgili balık avciliğina gönül veren arkadaşlar dün gece ( 06.09.2007 - 23:30 ) boğazda tam bir lüfer show vardi. Yaklaşik 10 parça lüfer tuttuldu.Tabi bundan en büyük nasibi biz aldik. Akşam arkadaşlarla bir yandan balık tutarken bir yandan ilginç bir tartişma konusu açıldi : KIYIDAN LÜFER AVCILIĞI İÇİN EN İYİ MAKİNA VE KAMIŞ HANGİSİDİR? İlk olarak bu soruya ben cevap verdim. Bana göre en ideal makina Daiwa BG60 VE kamışta herhangi bir sorf tarzi kamış olabilir mesela albastarin 4.20 lik kamışlari buna çok uygun.. Bir diger arkadaşim ise makina ve kamış tercihinin banax olmasinin daha faydali olacağini söyledi. Ve ortaya birçok fikir atildi. Burda hem dünkü neşeli av keyfini hemde bu tartışma konusunu sizinle paylaştim.
Merhaba arkadaşım, öncelikle hoşgeldiniz. Profilinizden imza ayarlarınızı yaparak, isim, doğum tarihi, bulunduğunuz şehir ve kan grubu bilgilerinizi yazarsanız seviniriz. Bunun yanısıra, forumda makina ve kamışlarla ilgili olarak sabit konularımız var. Konu açmadan önce arama motorunu kullanarak bu konulara ulaşabilir ve konu açmak yerine aynı konudan devam edebilirsiniz. Açmış olduğunuz konu, ilgili konunun altına taşınacaktır, bilginize. Paylaşımınız için teşekkür eder, keyifli paylaşımlar dilerim...
evet arkadaşa katılıyorum ve ekliyorum aynı zevki 1970/80 lerde yaşadım İstanbul boğazı gibi sert akıntılı ve birden derinleşen ve de aynı zamanda dibi ilişkinti olan yerlerde en iyi makina ki ben kullandım halen mevcut Daıwa GS 9 (düşük devir ve güçlü sarımdır) kamış ise 3,60/400 m civarı atarı 150/300 olan herhangi bir iyi marka(farketmez.) hiç belli olmuyor lüfer derken koca bir kofana sardımı..o akıntıya ve takılmalara ragmen balıgı seri bir şekilde çekmek zorundasın. sizlere afiyet olsun.
GS 9 BİR EFSANEDİR.ESKİ ZAMANLARDAN BİRDE SHAKESPEARE KAMIŞLAR VARDİR. ARTİK ONLARDAN YOK.ŞİMDİKİLER FARKLİ.. BİRDE O KAMIŞLAR EFSANEDİR. YANİ GS 9 VE SHAKESPEARE UNUTULMAZ BİR İKİLİDİR.
çinekop için koruma Arkadaşlar tesadüfen keşfettiğim bir yöntemi sizinle paylaşmak istedim.., çinekop avında kulladığım bu koruma yönteminin yapılışı çok basit... önce gitar teli alıyoruz (üsten 3. tel olacak re teli diye adlandırılıyo) veya ince çelik teller satılıyo mağzalarda onu alıp liflerinden bir tanesini ayırıyoruz.......tek bir tel (ince) sonra bu teli misina kancanın bağlandığı yerden yukarı doğru düzgün bir şekilde sarıyoruz...işte korumamız hazır.... ben burda çinekop için hazır korumalar kullandım ama nedense balık ondan ürktü çok nadir vuruyo... burada yaprak istavrit kullanıyoruz yem olarak ve havalı atıyoruz yani misina akıntıya bırakıyoruz ve canlı istavrit atıyoruz nedense diğer yöntemler kullanılmıyo çok ta işe yaramıyor....
Gs9 hakkındaki düşüncelerinize katılmakla beraber.daıwabg90'ın daha iyi olduğunu düşünüyorum.Her iki makinayıda kullanan biri olarak bg90 3 bilyalıdır ve gövdesi tuzlu suya daha dayanıklıdır.GS9 ise 2 bilyalı.ve gövde rengi çok çabuk atıyor.Bunun dışında devir,makara kapasiteleri ve içi yapıları aynıdır.Bg90'ın kolu harici vidalı ve tam dolgu olduğundan gücünüz kadar kuvvet uygulamakta sakınca yoktur.GS9'da ise kol diğer bg60,bg30'da olduğu gibidir.Kendi düşüncem ikisi arasında bir tercih yapılması gerekirse BG90 daha iyidir derim.. Bunun dışında lüfer için bukadar torklu makinaya ihtiyaç olmadığını düşünüyorum.BG60 hatta BG30 bile lüfer,kofana için kafidir diye düşünüyorum.Marmarada at-çek'te çok kişi bg30 kullanır ve inanılmaz levrekleri bu makine ile alırlar.
lüfer avi yok değil var şu an kuşkonmaz camii önü çinekop yapıyor akşamları katılmıyorum ben 29 tane yakaladım olmasaydı gelmezdi en ideal yer ise kandilli kuleli kuşkonmaz camii önü yem olarakta öyle sanıldığı gibi tek tür değil neyle yemleniyorsa onu deneyin diğerlerine nazlanır genelde zargana canlı asansör ise izmarit yaprak flato olabilir ama önce ne ile yemlendiğini bulmanız gerek
GS9 yada BG90 Gs 9 ve Bg serisi Daiwanın efsane modelleri. Bg 90 ile Bg 30 arasında sadece sarılabilecek misinanın fazla olması dışında bir fark varmı merak ettim. Ben BG30 kullanıyorum çok memnunum aydınlatırsanız sevinirim. Selamlar
Öncelikle selamlar.Lüfer balığı yani boğazın sultanı bu aylar içerisinde havanında soğumasıyla kendini yağlandırır.Bu sebepten ötürüde lezzeti bir hayli artmış olur ve balık avı listesinde ilk sıraları alır.Avlanmasına gelirsek öncelikle avlanılacak suya ve akıntıya göre dibi rahatlıkla bulabileceğimiz ağırlıkta bir kurşun gerekli.Ben sarayburnuda 100-150 gr kurşun kullanıyorum.Gündüz avlarında genelde rapala diye tarif ettiğimiz yapay balık şekli,verimli avlara sebep oluyor.Parlak rapalaların kullanılması bu balığı daha fazla cezbettiğinden ötürü makbul sayılıyor.Bu avlanma şeklinde kurşunun dibi bulduğundan emin olduğumuzda makinayı devamlı sararak balığın rapalayı takip etmesi ve rapalanın arka tarafında bulunan üçlü kancaya takılmasıyla son buluyor.Bir başka avlanma yöntemi ise daha çok gece avlarında kullanılan yemli yöntemi.Bu tür avlanma şeklinde genelde yem olarak izmarit,istavrit,zargana ve hamsi gibi genelde parlak avlar kullanılıyor.Bu takımda bedenle kurşun birbirinden bağımsız olarak fırdöndüye takılıyor.Genelde 0,45 misina nın kullanıldığı bu sistemde iğneler hırsız diye tabir ettiğimiz şekilde baplanıyor.Yalnız yem konusunda bir çok avcı bence yanlış bir yol takip ediyor.Genelde hırsızlı iğnenin ucuna yem filato kesilmiş şekilde takılıyor.Halbuki yem kılçıktan yanlamasına doğru kesilip iğneler buraya gizlendiğinde ve bütün balık kullanıldığında av daha verimli oluyor.Bunun sebebi ise yemin kılçığını çıkarmadan kullanım sonucu kılçık üzerinde kalan kanın koku yayması ve avcıyı yani lüferi yeme çekmesi.Bu şekilde kan kokusunu alan balığın yeme saldırması daha çok kolaylaşıyor.Bu tarz avlanma sistemleri daha da çeşitlenebilir ama en çok kullanılan tarzlar bunlar.Şimdiden hayırlı avlar