Lüfer (çinekop/kofana vs.) takımı, kıyı için..

Konu, 'Olta Düzenekleri ve Yeni Sistemler' kısmında skoylu tarafından paylaşıldı.

  1. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Kurşun ve mantar arası mesafe, bir kaç faktöre bağlıdır.

    Kıyı takımında kurşunun dipte durduğunu kabul ediyoruz. Bu durumda nerdeyse tek renk gören lüferin onu zeminden ayırması güçtür. Görüntüyü bozabilecek olan, misina ve fırdöndü vs. dir.

    Mantarın bedene uzaklığı öyle olmalı ki, lüfer bedeni mantarla birlikte farkedemesin. Bu açıdan ne kadar uzaksa, o kadar iyidir. Uzun oltada 5-6 kulaç kullanılması bu sebeptendir.

    Eğer su kirliyse, görüş mesafesi kısadır, mantar misinası (köstek) daha kısa olabilir. Çok temizse, köstek daha uzun olmalıdır.

    Diğer bir etmen ise, yemin hangi yükseklikte duracağıdır. Eğer dipte yosunlar vs. varsa, yemi biraz yukarda tutmak faydalı olur. Bunu köstek ve akıntı belirler. Eğer akıntı çok güçlü ise, mantarı küçültüp, kurşundan daha yukarıya takarak kösteği açıp dümdüz uzaklaştırmasını sağlamak daha etkili olur. Akıntı az ise, bu durumda mantarın kaldırma kuvveti ile akıntının sürüklemesini karşılamak üzere, köstek uzun yapılır.

    Kabaca boğaz gibi akıntılı meralarda, 100gr'dan aşağı kurşunun dipte duramadığı yerlerde, kösteği 1-2 karış yukarıdan bağlayıp bir kol boyu kadar köstek boyu bırakmak verimli olur. Eğer misina olarak normal misina kullanmışsanız, bu en azından bir kulaç olmalıdır. Akıntılı sular genelde pis olur, görüş mesafesi kısadır. Mantar küçük olmalıdır haliyle.

    Akıntının az olduğu yerlerde ise, kösteği bir kol boyu kadar yapıp kurşunun hemen dibinden bırakmak, tercihan gezer tip kurşun kullanmak daha iyi netice verir.

    Eğer kösteği uzatamıyorsan, bedeni en az 1 - 1.5 kulaç kadar FC misinadan yap. Diğer kısımları, köstek, kurşun vs. parçalarını da FC yapmayı ihmal etme. Böylece görünürlük sorunlarını daha kolay aşarsın.
     
  2. deadsea

    deadsea Oruç Gazi

    Mesajlar:
    109
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Okuma Salina 4.20 IM7 Carbon ve Kasyapar OysterCast 4.20
    Favori Makine:
    Okuma Zeon 65 ve Okuma Magic 280
    En İyi Avı:
    Iri Trakonya 1 kilo kadar..
    Gittigim avlak cok derin degil orta derinlikte. Yani 50m firlattigim zaman 10-15m dibe indigini dusunuyorum kafadaki misineden. Kiyi biraz engebeli dolgun yosun yok.. ama attigim bolgeyi tam kestiremiyorum tabii ki..

    bir kulacin 75cm (tabii insandan insana degisiyor :D ) oldugunu farz edersek, 2 metre kadar uzatmam yerinde bir tercihtir gibi geldi bana..

    Kostegi 1-2 karis yukaridan baglamayi denedim, lakin atarken biribirine dolaniyorlar (normalde ileri bir teknigim olmasa da atisim duzgundur hani :) ) o mevzuuyu halledemedim..

    Serdar Bey, verdiginiz bilgilerden cok mustefid oldum, zira bu lufer ve sulalesi gurur meselesi haline gelmeye basladi :) :)
     
  3. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Bir kulaç aslında 180 kusur santim. İnsan kulacı ise, kollar açık, bir uçtan öbür uca iki el arası mesafeki, boyuna eşittir aslında. O da 160 - 170 cm gibi bir şey eder.

    Bazıları kulaç olarak, başka ölçütler alabiliyor sanırım.

    Kösteği yukarıdan bağlaman durumunda, karışması kesin gibi bir şeydir. Önlemek için kösteği tercihan fırdöndü, boncuk, stoper ile tutturman lazım ama bunu anlatmak biraz zor. Kabaca, bedene bir stoper geçirip, bir küçük şeffaf boncuk, köstekli fırdöndü, bir boncuk ve stoper daha koyuyorsun. Eğer stoperler sıkı tutmuyorsa, bu durumda önce düzgün bir düğüm atıp puntalaman gerekebilir.

    Bu soruna karşılık daha iyi olmasada daha kolay bir çözüm şunun gibi bir çözüm olur:

    [​IMG]

    Bu köstek karışmasına iyi gelir ama misinayı zayıflatır, daha görünürdür. Misinaya geçirip, boru kısmını bir kargaburun vs. ile ezersin.

    Daha olmadı bir üçlü fırdöndü iyi netice verir.

    Eğer bunları yapmayacaksan, Cormoran'ın suda eriyen ipleri var. Yada bir eriyen yem poşeti alıp, şerit kes. Bununla yemi kurşunun hemen üstüne bağla. Kurşundan uca dışarı taşmasın, buna dikkat et. Bu hem atış mesafesini de ciddi şekilde artırır.
     
  4. deadsea

    deadsea Oruç Gazi

    Mesajlar:
    109
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Okuma Salina 4.20 IM7 Carbon ve Kasyapar OysterCast 4.20
    Favori Makine:
    Okuma Zeon 65 ve Okuma Magic 280
    En İyi Avı:
    Iri Trakonya 1 kilo kadar..
    Kulac mevzuunda haklisiniz, 175cm boyum, 1 basmamis :)

    Anlattiginiz kafamda tesekkul etti sanirim. bir denemesini yapayim hemen.. Geceki fecii cinekop kazalarindan sonra canim biraz sikildi da.. kamisin en ucundaki halkanin porseleni catlamis, baligi cekerken 2 kere atti misina, once misinaya sovdum, sonra mevzuuyu anlayinca toplandim.. canim 0.35 winch kerbeladdan cikmis gibi darma duman olmus...
     
  5. yeknet

    yeknet Yekta

    Mesajlar:
    508
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    lineaeffe unicast420
    Favori Makine:
    mitchell avosurf700
    mantarlı takımla birlikte kurşunu direkt olarak fırdöndü klipsine taktım. Yani beden ana misina kösteğimiz de 1 kulaçlık takımımız oluyor. Dolaşma olmadı yalnız iğneleri yeme batırma kısmının çok önemli olduğunu anladım. 2 kez atınca yem misinaya dolaşıp parçalandı. İğnelerin yaprak yeme veya bütün istavrite nasıl takılacağını anlatan bir şema fotoğraf var mı? Çinekop takımında 3 iğne, lüfer takımımda 2 uzun iğne var. Bu iğneleri istavrite nasıl saplamak lazım ki atışta bozulmasın ve mantarla birlikte çalışsın. İğneyi batırırken önce uç iğneyi mi yoksa misina kamış tarafını mı yeme takmak gerek?
     
  6. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    [​IMG]

    Benim tecrübeme göre, iğneleri takmanın en iyi yolu bu.

    İğneleri bu şekilde çelik telle yapabilirsiniz, böylece rahat olur, yemin hareketini kısıtlamaz.

    Bu şekilde kısa pala iğne kullanırsanız, takım daha hafif olur, yeme daha az yüklenir. Genel olarak iğneler ne kadar inceyse, ne kadar kısaysa, o kadar yemi kendi haline bırakır ki, bu da onun cazip bir aksiyon yapmasını sağlar.

    Çinekop, sarıkanat için, Umi tanago modeli ringed (delikli) 4 .. 8 numara kullanabilirsiniz. Bunlar ince telleri ile öne çıkar. Eğer yem küçükse (10cm kadar) daha kısa olan iseama'lar daha iyi netice verebilir. Fakat, iseama'nın teli kalındır. Chinu da düşünülebilir.

    Lüfer ve daha büyükleri güçlü avcılardır. Onlar için, büyükçe chinu veya tercihan iseama kullanmak (3 ... 5/0 numara) daha iyi olur, yoksa iğneyi açabilirler.

    Chinu'ların diğerlerine göre bariz bir üstünlüğü, çapraz olmalarıdır. Bu da balığı nispeten daha kolay alacakları anlamına gelir. Eğer balık çok nazlı değilse, vuruşlar sık oluyorsa, chinu iğneler vuruşları yakalamaya çevirmede daha başarılıdır.

    Bu modellerin hepsi, geniş ağızlı, kısa palalı iğnelerdir.

    Kendi adıma, bu iğnelerle, bilhassa chinu'larla çinekop lüfer vs. yakalarken aman çabucak tasma atayım gibi bir sorun yaşamış değilim. Hatta, bir yeme bakalım diye sarınca, ucunda bir lüfer gördüğüm sık sık oldu. Kısaca, bu takımlar tasma işini daha az gerektirebilirler.

    Ama bildiğiniz sıradan, klasik 1522, 1521 gibi iğneler ve misina ile yapılmış takımlarda kullanabilirsiniz. Ama bunların hem yemi göstermesi, hemde vuran balığı yakalamakta daha verimsiz olduklarını aklınızda tutun. Bir arkadaş buradaki önerileri baz alarak bir takım hazırlayıp, pek çok vuruş almış ama çoğunu kaçırmış :( Bu kabul edilebilir bir şey değil. Takımı nasıl hazırladığını bilmiyorum. Ama tahminimce 1521'e benzer tipte, O'Shaugnessy tipi iğneler kullanmış olabilir. Bunlar durağan avcılıkta, balığı almakta verimsiz olurlar. Çok kritik bir zamanlama ile tasmalamanız gerekir.

    Eğer klasik bir takım kullanıyorsanız da, yemin resimdeki gibi bir askı teli ile takılması son derece verimli olur.

    Lüfer/çinekop, gelir, yemi ısırır, koparır, arkasını dönüp gider. Eğer bu ısırma esnasında yük hissederse, yemi geri bırakabilir. Bu nedenle, kurşunu gezer yapmanızı tavsiye ederim. Böylece balık kurşunun ağırlığını hissetmez. Ayrıca vuruşlar daha iyi farkedilir.

    http://www.balikavi.net/forum/showthread.php?t=27204

    İlk mesajda, bu tür bir takımın nasıl yapılacağına dair bilgi var.

    Böyle yapmazsanızda çinekop alırsınız. Bu alır/almaz meselesi değil, bilhassa balığın nazlı olduğu zamanda makul av yapabilme meselesidir. Balık bol olunca, takım vs. pek seçmez. Ama azsa, nazlıysa, buradaki tarifler o nazı kırmada etkili yöntemlerdir.
     
    Son düzenleme: 5 Ekim 2009
  7. yeknet

    yeknet Yekta

    Mesajlar:
    508
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    lineaeffe unicast420
    Favori Makine:
    mitchell avosurf700
    peki serdar ustam bunu atarken yem dağılmaz mı? iğneler tek noktadan deliyor. hızlı bir asılma yemin şeklini bozmuyor mu? iğnelerin ilk girdiği taraf yaprak yemin dış deri tarafımı yoksa etli kısım mı?
     
  8. Starter

    Starter Tiryaki

    Yaş:
    42
    Mesajlar:
    74
    Şehir:
    İstanbul
    En İyi Avı:
    Sinarit
    Yem takma konusunda nacizane bir tavsiyem olacaktır. Bayat istavritten yaprak yem keserken kuyruk kısmından 2- 3 cm kadar kılcık bırakın kalsın. İlk iğneyi buraya delikler aynı hat üzerinde olmak üzere iki kere gecirin. Bu şekilde yem normal yaprak yeme göre çok daha dayanıklı olur, bozulmaz, iğneden cıkmaz, ucu balıgın kalanı da güzelce salınır suda. Ben bunu yem az oldugu zaman (ki bu sene durum böyle ) taze istavritte de kullanıyorum, ( yem bol ve taze olsa şakşak yem tercih ederim )
     
  9. sanli

    sanli Şanlı

    Yaş:
    44
    Mesajlar:
    150
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Alba Star Member 4.20
    Favori Makine:
    Silstar Shuttle 7000
    En İyi Avı:
    Henüz iyi denecek olmadı...
    Ben bugün yemli 5 sarıkanat tuttak 2 kişi yanımızsa usta tek başına 5 sarıkanat tuttu bizede öğretti yem takmasını bayagada iyi öğrendim ama bayat istavritte inannın gelmedi sarıkanat taze takınca ilk sarıkanatımı 2. atışta aldım ama bayatınında püf noktasını öğrenmiş oldum ama yalnız zaten 3 cm di taktığım bayat istavrit 2-3 cm demişsin 1 cm falanmı bıraksak küçük istavritlerde kılçık?
     
  10. Starter

    Starter Tiryaki

    Yaş:
    42
    Mesajlar:
    74
    Şehir:
    İstanbul
    En İyi Avı:
    Sinarit
    bayat tabii ki taze gibi olmuyor, kılcığı balıgın ve kancanızın boyuna gore ayarlayabilirsiniz. yem ufaksa tabii ki 1 cm ignenin gectigi yeri kaplıyorsa yeterli olacaktır. Ben genelde yemin boyuna göre kuyruk tarafından 1/3 kadarında kılcık bırakıyorum.
     
  11. cenk yilmaz

    cenk yilmaz CENK

    Yaş:
    46
    Mesajlar:
    29
    Şehir:
    İSTANBUL
    Favori Kamış:
    alba star
    En İyi Avı:
    1,5 kg sazan
    Babam eski balıkçıdır. eskiden tekneye üşendikleri zamanlarda zokalı lüfer takımlarını elle sahilden atıp ağır ağır çekerek sarıkanat lüfer alırlarmış.
    takımın zokalı iğnedeki kurşunu yaklaşık 50 gram kadarmış ve istavriti bütün takıp kuyruk kısmından kafaya kadar yaprağa bölerlermiş. ( ki atıp çekmeye başladığını oynar gibi aksiyon yapsınmış )

    Lakin o zamanlar kıyılar dolma değilmiş ve derinlik oldukça fazla imiş bu zamanın sarıkanatı o zamanın çinekopu, şimdiki lüfer o zaman ki sarıkanatı imiş.

    balık küçülmüş , balık azalmış ve babam tekneyi satmış.

    Şimdi soracağım bugün için derinliği olan bir kıyıdan büyük zokalı takımla çinekop lüfer alınır mı ?
     
  12. lunfardo

    lunfardo önder atay

    Yaş:
    54
    Mesajlar:
    33
    Şehir:
    istanbul
    Favori Kamış:
    Daiwa Sensor Red Surf -
    Favori Makine:
    yıllarca kullandığım sheakspeare 70 firebird, güncel favori mitchell avocet
    En İyi Avı:
    14 sarıkanat/lufer, 1 camgöz köpekbalığı, iki kalkan
    Merhaba,
    Önerilen takımı (akıntılı sular için önerilen mantarlı türünü; yani arkası çukurlaştırılmış ve içindeki misinanın geçtiği borunun 3-5mm. mantarın dışında kaldığı ) chinu wring 3 no iğne ile vaniköy'de gündüz denedim. yem buzlukta beklemiş zargana ( yaprak olarak takıldı ). her iki denemede de yaklaşık 3 saat sürdü. klasik mantarlı takımın kullanıldığı ayrı bir takımda denizdeydi. gün içinde sarıkanat/lüfer vs alınamadı. parktaki diğer kimselerde vuruş alamadı. ancak yukarıdaki takımla oldukça büyük bir kefal yakaladım. ağırlığını ölçmedim ancak boyut avuç içinden dirseğe kadardı. orta boy bir kovaya baş ve kuyruk kısmı yukarı doğru kıvrılarak sığdı. keza yine aynı dönemlerde ( yaklaşık 1 ay evvel ) benzer şekilde lüfer/sarıkanat vuruşlarının yaşanmadığı bir kaç gün sonrasında da gün içi saatlerde yine dolaptaki kalan zarganalarla aynı şekilde bir diğer büyük kefal yakaladım. keşif yapan kimi balıkçı arkadaşlar kefale bakıp, lüfer oltası ile dipten zargana ile yakalandığını öğrenince; "balıklar da şaşırdı" yorumunu yaptılar.

    uzun bir ara verdim, ancak önümüzdeki bayram sonrası tekrar zaman zaman balığa çıkacağım. her avda iki olta denizde oluyor; bir tanesi klasik takım, diğeri yukarıda önerilen takım. nispeten balığın olduğu bir anı bulursam sanırım daha net yorum yapabilirim. yılların klasik takımından vazgeçmiş değilim, ancak yukarıdaki takımdan da oldukça umutluyum.

    ayrıca bir yorum; zaman zaman ( atış mesafesine bağlı olarak ) yukarıdaki takım mantar civarında yosun parçalarıyla birlikte geliyor. bu durum da bazen mantarın görevini yapmadığı sonucunu çıkartıyor. yukarıdaki takımda gezer kurşun misinaya klipsin ucunda takılıyor. ancak klipse örneğin 20 cm misina bağlayıp, onu da sarılmayı önlemek için şamandra borusu ile örtüp, kurşunu misinaya bağlasak. yani klasik takımdaki kurşu sistemini buraya adapte etsek. nasıl olur diye düşünüyorum.

    ayrıca sistemi oldukça yaratıcı bulduğumu da belirtmeliyim.

    saygılar
     
  13. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Geçen hafta sonu da, öyle bir kefal benim çinekop takımına gelmişti. Artık şaşırmıyorum, kanıksadım kefalleri.

    Bir kaç sene önce, Sarayburnu'nda, kayalıkta lüfer tutalım diye çabalıyoruz. Kim kaybetmiş lüferide biz tutalım, tekneler ara ara alıyor bize tık yok. O ara birisi, boyuna kefal yakalıyor lüfer takımıyla. Hem öyle böyle değil, kiloluk devedişi gibi koca koca şeyler. Alıyor, bavul gibi bir çanta getirmiş dolduruyor içine.

    Biraz gezinirken ben, o gene bir kefali tıkış tapiş çantaya doldurup yem takmaya başladı. Bizde bilgiç bilgiç sorduk: "O iğneler lüfere biraz küçük değil mi?" Cevap açık ve netti: "Ben kefale atıyorum abi, lüfere değil." Bende hımm diyerek uzaklaştım haliyle.

    Takımı aynen tarif edildiği gibi yapmışsanız, karşılığını alırsınız, emin olun.

    Mantarın yemi kaldıramaması mümkündür. Bilhassa akıntı bolsa, çoksa. Yemi takınca kurşunu suya azıcık daldırıp bir bakın, yem yüzüyor mu? Yüzmüyorsa mantarı birazcık büyütmeyi deneyin. Resimdeki mantar o kağıt büyüklüğündeki bir kıraçaya göredir.

    Eğer akıntı fazla ise, mantarı alttan değilde ortadan delip, yani klasik takımlarda olduğu gibi misinayı geçirip, kurşunu bir iki karış neyse bir parça ile ekleyin. Akıntı mantarı açar, dümdüz tutar; mantar zaten yemi bir hayli hafifletmiş olur.
     
  14. themad2

    themad2 Serdar

    Yaş:
    33
    Mesajlar:
    887
    Şehir:
    İstanbul
    Abi eskilerin anlattığına göre balık tutmak için çok zorlamaya gerek de yokmuş.Toplu iğreyle uskumru yakalıyorduk diyenleri bile var.
     
  15. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Sevgili Serdar, sorun eski camların çoktan bardak olması.

    Balık çok olunca bunlara filan hacet yok zaten. Öyle çok uzak maziye de hacet yok. Bizzat benimde yaşadığım ama en güzel başkasının dilinden duyduğum bir anımız vardır.

    Sarayburnu'nda bir amca, bisikletine binmiş gelmiş, istavrit tutalım diye uğraşıyoruz. Laf lafı açtı, geçen senesi Galata'da nasıl çinekop tuttuğumuz mevzusuna geldi. Bir önceki senenin Ramazan'ı. Tavaya bir miktar çinekop koymuş amcam. Gelen soruyormuş, kaç para. Şu para, ver amca alayım diyene "2 sn. müsaade, sana tazesini vereyim" diyormuş. Hemen dönüp biraz çapari sallayıp 5 dk'da canlı canlı çinekopu satıyormuş.

    Ve ilave ediyor: "Yahu yeter ki iğneye bir şey tak. Sigara izmariti bile.. Patır patır dolu geliyor çapari, ta öyle bir balık yaptıydı.."

    Hadi işte galata veya başka yer. Tak bakalım sigara izmaridi çapariye, bir şey alabilecek misin?

    Balık bol olunca yakalamak sorun olmaz. Her türlü yakalanır. Ama artık balık az, nadir ve zor yakalanıyor. İşte mesele bu. Zor yakalanan balık, zorlamadan pek yakalanamıyor haliyle.
     
  16. arsenyildiz

    arsenyildiz ali yildiz

    Yaş:
    42
    Mesajlar:
    41
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    elegance
    Favori Makine:
    shimano&okuma
    Bu takımı deneme şansım olmadı ama Önder bey kefali aldıında biz de hemen yanındaydık tesadüf bu olsa gerek :) hatta biz de şaşırmıştık ne alaka kefal diye
    en yakın zamanda bu takımı denemyi düşünüyorum
     
  17. arsenyildiz

    arsenyildiz ali yildiz

    Yaş:
    42
    Mesajlar:
    41
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    elegance
    Favori Makine:
    shimano&okuma
    Serdar arkadaşım dediğin doğru bir nevi ama eskiden boğaz balık kaynıyormuş şimdi balık tutmak resemen arge geliştirme gerektiren bir durum haline geldi hiç bir doğal varlığımıza sahip çıkamadığımız gibi maalesef denizlerimize de sahip çıkamıyoruz ve böyle uğraşlar ve arayışlar içerisine girmek zorunda kalıyoruz.

    saygılar

     
  18. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Son tecrübelerime dayanarak bir kaç ilave yapayım.

    Eğer yem olarak istavrit kullanıyorsanız, iğnelerin ağız açıklığı işaret parmağı tırnağınız kadar olsun en azından. Ama daha büyüğüne de pek bakmayın, öyle olunca yeme sarabiliyor.

    İstavrit için, askı telini sert bir çelik telden yapmak faydalı oluyor. Bu amaçla, buzdolabı poşetleri ile birlikte verieln bağ tellerinden kullanabilirsiniz. Biraz ince olursa daha kullanışlı olur.

    Biraz kafa karıştırıcı olack tarif ama, kabaca bahsedeyim. Olabildiğince küçük bir mantar hazırlıyorsunuz. Mantarın uç tarafından dikine, yani yandan deliyor ve misinayı içinden geçiriyorsunuz. Böylece mantar, kösteksiz olarak doğrudan beden üzerine yerleşiyor. Akabinde bu şekilde 5-6 tane takımı olabildiğince yakın, 10cm vs. arayla diziyorsunuz. Sarkıtma yapabildiğiniz bir yerde, mesela tekneden, Galata'da filan, tümünü yemleyip sarkıtıyorsunuz.

    Eğer istavrit ve izmaritlerden aman bulabilirseniz, bu şekilde çok daha fazla balık vuruyor. Fakat ilk vuruşu alınca, hemen acele edip sarıp çekip çıkarmaya çalışmayın. Tasmayı hafif atıp, balığı biraz gezdirin. Bu noktad FC takım, dyneema olta iyi netice verir. Ayrıca, bulabilirseniz, çember iğne de sorunları giderir. Neyse, böyle yapınca şu oluyor. İlk balık vuruyor, biraz oyalandırıyorsunuz, çok seri bir şekilde küt küt küt ardı ardına diğerlerinin de dolduğunu görüyorsunuz. Böylece beşer beşer çekip, kısa sürecek olan o furyada maksimum dolu kova imkanı sağlıyorsunuz.

    Bilhassa Galata köprüsünde, balık altınızda pek oyalanmıyor. Bu nedenle böyle bir takım daha iyi netice veriyor.

    Mantarların üzerine öyle hologramlı, yıldızlı cifcaflı filan olmayan bir şeyler, alüminyum folyo vs. sarmak sanırım daha müspet netice veriyor. Şu anda kanaatim bu yönde ama bu böyledir diye iddia edemem pek.
     
    Son düzenleme: 4 Aralık 2009
  19. c_a_s

    c_a_s alper çataloluk

    Yaş:
    37
    Mesajlar:
    9
    Şehir:
    istanbul
    başarılı olacağından süphem yok mutlka deneyeceğim, ellerinize sağlık.
     
  20. dayzın

    dayzın taner

    Yaş:
    41
    Mesajlar:
    91
    Şehir:
    istanbul
    Favori Kamış:
    linafee
    Favori Makine:
    okuma
    En İyi Avı:
    Tv de izliyoruz :)
    İlk sayfada görülen fluoracarbon dicle marka 0.20 mm aynısı bende var ben bu misineden aldım ve istavrit için beden olarak kullandım ama deneme yapmadım balık tutmadım. Takımıma 0.8 mm köstek 0.20 mm fluoracarbon dicle marka beden kullanıyorum. sizce beden olarak fluoracarbon dicle marka misine kullanmam güzelmidir? yoksa 20 tl vererek ,iyi diyerek aldığım misineden kazımkı yedim :)