Lüfer için yem seçimi...

Konu, 'Yemler ve Yemleme' kısmında skoylu tarafından paylaşıldı.

  1. balık kurdu

    balık kurdu ercan

    Yaş:
    50
    Mesajlar:
    1.862
    Şehir:
    istanbul
    En İyi Avı:
    4 kilo civarı kofana
    sen sıkı dur usta orta birazdan gelir :)
     
  2. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Yemleme ile, balık tutacak yemi neden birbirine karıştırıyoruz ki?

    Yemleme yapılabilir bir şeydir. Yerine göre, zamanına göre, yaparsın, netice alırsın. O farklı, başka bir konu. Lüferi tutmak için bir yem alıp kullanmak, daha başak bir konu. İkisi uyum içinde olabilir, eğer ilk yemleme yöntemi olan bolca balığı suya atma işini yaparsan. Eğer lüferleri çılgınca yemeye ikna edersen, suya bir şey at (gerekiyorsa atınca çek:) ), çıplak iğne dahi olabilir, paldır küldür lüfer alırsın.

    Ama bu o duruma göre bir çözüm. Daha genel bağlamda, yem seçimi başka bir iş.

    Hoş, kaba hatlarını yazdık. Ama hangi yem nasıl kullanılır, nerde etkili olur, bunlara da bakmak lazım.
     
  3. mertyılmaz0

    mertyılmaz0 mert yılmaz

    Mesajlar:
    23
    Senin, "Hımm, biz istavritle lüferi alamıyoruz. Bu adam nasıl alıyor ki acaba?" diyerek işin sırrını öğrenmektense "Amanda hiç istavritle lüfer mi alınırmış?" diyerek itiraz etmenin, sadece sana ziyanı oluyor, emin ol.. Hani gemilerin burnuna bir süs dikerler, onun gibi teknenin burnuna dikilip sabaha kadar elinde kepçe zargana süzmekten, bir ton mazot yakıp petrol şeyhlerini finanse etmekten mutlusun anlaşılan


    Ya ben cidden anlamıyorum seni yada sen anlamak istemiyorsun.BEN SANA İSTAVRİTLE BALIK ALAMIYORUZ DEMEDİMZARGANA İLE DAHA İYİ NETİCE ALIYORUZ DEDİM.Ayrıyetten sana gülüyorum şuan çünkü dediklerimi neden çarptırıyorsun KAŞIK KAFALI TAKIM İLE İSTAVRİT KULLANILMAZ DİYORSUN:) Bak orda yazmışım pirçol ile canlı istavrit takımı diye:) Senin koydugun takım uzun oltada istavrit içindir.Kaşık kafalı istavrite çok güldüm gerçekden sözüm ona ben öyle kullanıyormuşum:) Ayrıca istavrit ile Lüfer'de alamıyormuşum:) Benim senden bu konuda takım vs.öğrenecegim bir şey yok el elden üstündür.AMA SAKIN DEDİKLERİMİ ÇARPTIRMA.1 şey eklemek istiyorum okadar uzun yazıyorsun ki bir tek yazdıgından da sadece basitçe şunu diyebilirsin.LÜFERE KABA YEM TAKIN BAK BU KADAR BASİT:) Biz Gancurla Kofana almayıda biliyoruz İstavritle'de biliyoruz Zargana ile de biliyoruz.Maddi konulara zaten hiç girmeyelim bence benim param benimdir senin paran senindir Zenginin malı Fakirin çenesi:) Teknemin önünde'de süzmeye gerek yok inan kendi meram kendi bildiğim yerler neticesinde ipekle'de çok güzel Zargana almakdayım böyleliklede benim mazotumu düşünmenede gerek yok:) Ayrıca Zargana takışımada yine cm'lerle başlamışsın cevaba bir gün seni uzun oltaya götürmek isterim bak kaba lüfer agzını nasıl açıyormuşda tek hamlede yutuyormuş.Sarıkanat konusuna gelince Sarıkanat için bahsetmedim konumuz ne Lüfer.O şekilde taktıgım zaman Sarıkanat kuyrugunu ısırır bırakır ama mereda tek bir Sarıkanat yok ona birsürü Sarıkanat saldırıyor ve kıskanıyor.Neticede ısırır bırakır diyorsun yakalanmaz diyorsun.Tekne ile giderken;uzun olta yaparken bazı teknik ve tecrübeler vardır.Vuruşu alıp yakalanmayan balık benim oltamda Sarıkanat'tır ama vuruşu aldığımdan sonra yaptıgım bir kaç hareketten sonra yinede Sarıkanatların vurulmuş olan yeme dikkatlerini çeker ve tekneme alırım buda bana kalsın:)

    Neyse yine söylüyorum Sarayburnunda sen teknede ol bende olayım sen İstavrit tak ben Zargana sen alıcagın balık en fazla 2-3.Zargana takmayı dene birde bak neler olacak.

    Sana bir anımıda anlatıyım acele ile tekneyle çıkmıştık ve Kumburgaz'a gitmiştik etrafda bir sürü tekne uzun oltadalar.Biz zargana bulamadık avlayamadık.Neticede canlı istavrit ile uzun olta yapmaya başladık 2 tane zar zor Lüfer aldık balık isteksiz vuruyordu.Sonuçda yan tekneleri izleme başladık zarganayı takıyorlar 1dk geçiyor balıgı alıyorlar:)


    Zaten canlı yem hakkında pek bir bilgim YOK DİYORSUNUZ bu yüzden emin olmadıgınız şeylerde lütfen insanları yanıltmayınız.
     
  4. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Evet, sen cidden anlamıyorsun.. Ne diyoruz sana: İstavridin 20cm olanını takmadığın için, netice alamıyorsun. Takıyorsun minnacık istavridi, elbette zargana boy avantajını gösteriyor. Bizde sana bunu diyoruz..

    Sana, aman aman sakın ha, zargana kullanma, demiyoruz, işte asıl anlamadığın şey bu.. Eğer istavrit takacaksan, 20cm olsun diyoruz boyu posu.. 30 cm zarganadan 20cm istavrit iyidir diyoruz. Zarganayı kes, 20cm olsun diyoruz.

    Ama sen bunu, "istavrit her zaman her yerde zarganadan iyidir" şeklinde anlıyorsun... Şu ettiğin lafa bak:

    Tamam, kabul, ben 20 cm istavrit takıcam, sana 10cm zargana parçası takıcaz, var mısın?
     
  5. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Hah, neymiş, pek bilgim yoksa, gayet alanen söylüyormuşum.. Ama emin ol, canlı yem konusunda senden daha çok bilgim vardır..

    Her neyse, burada böyle kısır bir deve güreşinin faydası olmaz.. Yemin arkasında 3cm'den fazla kalmasın. Böylece vuranı daha kesin alırsın.. Eğer, 3cm bırakınca, kuyruk sallamıyor diyorsan, kuyruk nasıl sallatılacağını da göstereyim, sanki hiç iğne yokmuş gibi..
     
  6. boyacık

    boyacık volkan ertem

    Mesajlar:
    41
    Şehir:
    Bursa
    Serdar bey merhabalar,

    Bu sualim esasında herkese olsun.

    Bir arkadaşım "Ben yemi hep kuyruktan işlerim, çok daha güzel sonuç alıyorum" diyor.

    Ben hep baş taraftan kuyruğa doğru işlemişimdir.

    Sizler bu konuda ne yapıyorsunuz? Şimdiden sağolun.
     
  7. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Ben kuyruktan işlemem şahsen... Ama tahminim arkadaşın istavrit kullanıyor ziyadesiyle. İstavrit kalın taraftan takınca dert çıkarır. Çözüm ise, kuyruktan takmak değil, istavridin çıkaracağı derdi gidermektir.

    İstavridin, solungaça yakın kısmı çok etlidir. Ama karın boşluğu sert, kılçıkla destekli bir "havuz" oluşturur. Bu yüzden gelen su bu "havuza" toplanıp yemi dışarı iter. İtmenin sonucunda yem sıyrılır, iğneden durmaz, eciş ve bücüş hesabı bir hal alır..

    İstavridi kuyruktan bağlarsanız, dinamiği tersine döner, havuz, ucu açık bir havuz olur, su güzelce akıp gider ve bu sorun görülmez.

    Fakat.. İnce uçtan (kuyruktan) gelen hidrodinamik itki, yemde bir dalgalanma oluşturur. Bu hareket, bir sonraki noktadaki itkiden küçük olduğu için geri yansır. Üstelik yemin uç kısmı enl olduğu için, orada oluşan artı salınımda kuyruğa doğru giderek sönümlenir. Sonuç yem suda güzel güzel kuyruk sallayıp cezbedici olamaz..

    Bu şekilde bağlamak, çoğu zaman, lüfer vs. kaynayan yerden balık yok denerek geri dönülmesiyle neticelenir. Yapılması gereken, kalın bölgeye gelen itkiyi, incelen kuyruğa iterek orada güzel bir salınım sağlamaktır. Sahtelerin, flyların vs. kuyruk ucuna doğru incelme sebebi de budur..
     
  8. metin tabanlı

    metin tabanlı metin

    Yaş:
    45
    Mesajlar:
    2
    Şehir:
    balıkesir edremit
    Favori Kamış:
    2810 posedion
    Favori Makine:
    penn750ssm
    En İyi Avı:
    levrek 4kg200gr
    biz burada sardalyayla çok iyi lüfer alıyoruz siz nedersiniz
     
  9. boyacık

    boyacık volkan ertem

    Mesajlar:
    41
    Şehir:
    Bursa
    İlerleyen zamanda yani Ekim sonu gibi tekne için sorduğum takımı biraz daha detaylandırmanız olacak. Gerçi yazınızdan ne olacağını anladım. Ama bu konuyu tartışmak güzel olacak...
     
  10. boyacık

    boyacık volkan ertem

    Mesajlar:
    41
    Şehir:
    Bursa
    Metin bey bulunduğunuz bölge Ege kıyıları değil mi?
     
  11. metin tabanlı

    metin tabanlı metin

    Yaş:
    45
    Mesajlar:
    2
    Şehir:
    balıkesir edremit
    Favori Kamış:
    2810 posedion
    Favori Makine:
    penn750ssm
    En İyi Avı:
    levrek 4kg200gr
    evet ege kıyıları
     
  12. draco

    draco Kaan

    Mesajlar:
    1.854
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Vercelli Alba Surf, Yamaga Blanks EARLY 94MHR
    Favori Makine:
    JDM Shimano Stella SW8000PG, Daiwa Certate 3012H
    En İyi Avı:
    Tuttuğum ilk ispari. o olmasa burada olmazdım.
    Serdar Bey'in(skoylu) konudaki ilk yazısında (burada alıntı yapmıyorum ki okuyup bulun, çok güzel bir yazı) belirttiği "lüfer en bol bulmakta olduğu yeme saldırır" savını geliştirerek "lüfer, zargana dışında; ortamdaki en bol bulduğu yeme saldırır" savını sunmak istiyorum, çünkü gerek canlı veya ölü olarak uzun oltada, gerek yaprak halde zokada zargana %90 durumda lüferin tercihi olcaktır. bu konuda da Serdar Bey'in çok güzel yazıları vardır, paylaşmasını rica ederim...
     
  13. boyacık

    boyacık volkan ertem

    Mesajlar:
    41
    Şehir:
    Bursa
    Serdar Bey, bir de lüfer yemleri hakkında bu kadar detay var iyi güzel. Peki lüferin sabah ezanıyla başlar saat 9 veya 10 a kadar, akşamda saat günbatımına yakın başlar 3, 4 saat av verir diyebilir miyiz?

    Yoksa avcı balık farketmez. Sabah kıyıdan mantarlı takımla, güneş ısıtmaya başladığında tekneyle uzun oltayla alınır gibi bir kanun mu var? Tabiki kıyıdan sabah güzel av veriyor ama saat 9 dan sonra kıyıdan ayrılıp açık sulara mı çekiliyor. Öğlen vakti lüfer almak için çok mu açık atış yapmak lazım.

    Gün içinde lüferin her daim atlaması mümkün müdür? Lüferin yem alışkanlığı olduğu kadar saat alışkanlığı da var mıdır?

    Kaan Bey lüfer en bol bulduğu yeme atlar ise, aynı ortamda lüferin, çinekopun, izmaritin ve istavritin olduğu ortamda, çinekop olsun lüfer olsun HAMSİ'den başka hiç bir şeye atlamıyor, NEDEN? Böyle bir ortamda daha hiç zarganayla lüfer alamadık bunu da belirtmek isterim...
     
    Son düzenleme: 1 Eylül 2009
  14. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    "lüfer, zargana dışında; ortamdaki en bol bulduğu yeme saldırır"

    Hımm, yani, zargana dışında ne olursa olsun, ona saldırır, zarganaya saldırmaz, kata ve asla :)

    İşte nedense yazılanlar böyle anlaşılıyor. Söylenmek istenene değil, aradan bir garip cımbızlamalara bakılıyor. Sonrada klavyeler gereksiz yere eskiyor..

    Prensip ortada. Lüfer, avını seçerken iki hususa bakar. Birisi yem olarak seçtiği tür. Diğeri ise boyu.. Boy, temelde seçim, şıklardan hangisi filan gibi bir şey değilde, önce hangisine dalayım acaba tercihinde etmen. Böyle olunca, lüfer eğer ortalıkta yem var, seçip seçip yemeye çalışıyorsa, o zaman, lüferin boyunun yarısı kadar olan yem, lüferin görünce en çok saldırmak isteyeceği yem oluyor.

    Bu noktada şöyle bir yaklaşım kurulabilir. Neden, nasıl vs. Ama bunu anlatmaya çalışırken alakasız bir şekilde "Sağ köşede adıyla sanıyla istavrit, sol köşede görkemli gagasıyla zargana, çıktılar meydanee, ikiside birbirinden merdane.." teranesine giriyoruz. Anlamsız boş bir şey ve insanı söylediğini savunma pozisyonuna geçirip yanlış yapmaya itiyor..

    Konu şu.. Lüfer, kendi boyunun yarısı kadar olan avlara daha iyi saldırır. Buda, lüfer için 20 cm yem boyu demektir. 20cm yem çıkacak kaç istavrit bulursunuz bir gün uğraşıp? Belki bu sitede daha hiç 20cm'lik istavrit tutmamış olanlar bile olabilir. Bu gibi koca bir istavridi ne yapacaksınız, birde o soru var..

    Uzun oltacılarda vs. göreceğiniz takımlar, zokalar vs. böyle 20cm istavride göre değildir en başta, çoğu çuvallar o takımların. Çünkü, 20 cm istavrit, kolay bulunan, bol bir şey değil, bunu tutacak takım için pek fazla birikim yok millette..

    Şimdi, ortalama istavrit boyu, 15-18 cm iken, siz gidip bundan yem yapıyorsunuz, bunuda 20cm net çıkan zargana ile karşılaştırıyorsunuz.. İşte terslik burada. Zargana, zargana olduğu için değil, boyu lüferin aradığı kritere daha iyi uyduğu, uzunluğu ile mutlak daha çok görünür olduğu için daha iyi iş yapıyor. İstavrit için aynı verimi, ancak boyu onun kadar olacak şekilde yem bulursanız alırsınız..

    Fakat burada, neyin, hangi yemni vs. değil, yem boyunun ayarlanmasının tartışması olduğu gözden kaçırılıyor. Bir şekilde 30cm'lik bir zargana fletosu var elinizde örneğin. Bu 60 cm lüfer için iyidir. Ama lüfer 35cm ortalama, bu o zaman uzun gelir. Kesin birazını kafa tarafından, 20cm yapın.. İşte mesele, tarif filan bu.. Bir kova istavridiniz mi var, seçeceğiniz yemler, lüferin boyunun yarısına yakın olanlar olsun..

    İşte asıl söylenmeye çalışılan şey bu.. Ama nedense bu görülmek istenmiyor. Boylardan bahsedildiği atlanıp, sanki türlerden bahsediyoruz gibi anlaşılıyor. Sonrada o boylara dair belirtim unutulup, "amanda zargana ile istavrit aynı, istavrit iyi olurmuymuş canım" çıkışı yapılıyor. Biz, 30 cm zargana ile 20cm istavridi kıyaslıyoruz. 30cm zargana çok büyük olduğu için, diğerine göre daha kötü netice verir diyoruz. Nedense bu, istavrit zarganadan daha iyidir gibi anlaşılmaya çıkıyor.. Eh, kes sende onu..

    Neden, nerden çıkarıyoruz kesmeyi..

    Bir sürü şeyi tekrar yazmanın alemi yok.. Açıkca, zargananın başa güreşen bir yem olduğu, düzgün hareket ettiğini söylüyoruz.. İstavrit için, başa güreşir filan diyor muyuz? Adı nerde geçiyor, boy karşılaştırması dışında geçiyor mu?

    Ve dahası, apaçık şu deniyor mu:

    Büyütüm kendi mesajımda yazdığımı iyice, bir okunsun, bir görünsün de, türler bazında yemler için ne yazmışım görülsün diye.. Eee, daha?

    Apaçık şekilde, zargana, istrongilos ve kefal derken, bu üçünden vazgeçmeyin, hatta asla vazgeçmeyin derken, "Amanda istavrit zarganadan iyidirmiş, gel sen bakalımda görelim, sen istavritle, ben öbürüyle..." deniyorki, insan dumur oluyor..

    Ne oldu? Olanı şu.. "Hı, hele, dur bakalım, ne yazılmış, neler zrıvalanmış?" denerek yazı okunmaya başlandı.. "Aha, amanda burada istavrit zarganadan iyidir deniyor, aha bulduk tutacak yer, vurun..." tribine girişildi, tahminen devamı okunmadan, "bu adam neler geveliyor, bir anlamaya çalışalım, varsa bir şeylerden istifade edelim.." buna bakılmadan, bağın üzümünüğ yemektense, bağcıyı nasıl hastanelik ederiz mantalitesiyle okundu yazı..

    Sonuç, işte ortada.. Bir yazı, çalışma vs. bir kaç cümlesiyle değil, bütünüyle okunur. Bütünlüğü içinde değerlendirilir. Bir döküman, konuları arasında bağları olan, birbirini besleyen bir formdur.. Bütününü anlamaya çalışmazsanız, yanlış anlarsınız..

    Hele böyle, durun bu adamın takkesini bir düşürelim gibisiyle okumaya çıkarsanız, karşınızdakinin düşen takkesinden size hiç bir post çıkmaz, oradan bir şey alabileceksenizde, alamazsınız, hepsi o olur..
     
    Son düzenleme: 2 Eylül 2009
  15. ALİCO

    ALİCO AliCo

    Mesajlar:
    5.206
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    D.A.M El oltası
    Favori Makine:
    0,33 beden FC
    En İyi Avı:
    Herhalde Toriklerdir. Kofanalarda olabilir.ispendek 13,8 kg, Kırlangıçlar.vs.vs.
    ya arkadaşım hala ne anlatıyorsun sen bize ben onu anlamaıyoum.
    Lüferin en sevdiği yem tekirdir. bunun 20 santımını nerden bulacağız. ne kadar saçmalık balığın boyu değil hareketi kıvraklığı konuyla ilgilidir. ;İzmarit-gancur lüfer bayılır bunların boyları ne alaka tamamen alakasız. yazıyorsun ama inan kendi bildiğin ölçülerde yazıyorsun ve bu bıraz ahkam kesmek oluyor. Biz sarıkanatı lüfee yem yapıyoruz çinekoğuda nasıl oluyor boy sonuç ilişkisi nerden çıkıyor Sana daha önce ne dedim ben Lüfer önünde hangi yemi varsa onu yer demedimmi. bir gun deli gibi zargana yer ertesi gun suratına bakmaz istavritle çok ama çok lüfer tutulur. ne alaka anlattıkların saçmalıktan öte şeyler değil. 30 cmlik zargana diyorsun ve 60 cm lik lüfer. sen hiç 60 cm gelen lüferi oltanda gördünmü yok. hala bize neyi anlatmaya çalışıyorsun baştan aiağı saçmalıklar zinciri tamamen bize doğru bilgiler aktaracaksan tamam ama sebep sonuç ilişkisini kendi kafana göre belirlersen yok serdarcım yok yemezler. bunu ben değil lüfer bile yemez.
     
  16. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Alico, işte senin bilmediğin şey bu.. Ben 60 cm lüferi oltasında çok görmüş birisi olarak bunları yazıyorum.. Sen böylesini belki tezgahta bile görmemişsindir, onu bilemem..

    Haaa..

    İşte bu bakmak gereken bir şey.. En başından beri, benim yazdıklarıma "bakalım neler saçmalamış" diye bakacağına, anlamaya çalışsaydın, bu herkes için daha iyi olurdu.. Bak ne demişim:

    Ve en son ne demişim:

    Neden acaba, saat kaçta demişim: 29-08-2009, 02:23 .. biz tavuk gibi 12:20'de tüneyen insanız, geç saatler alışkın değiliz pek.. Eğer, bu tartışma gereksiz yere böyle acayip deve güreşi meydanlarına çeklimese idi, senle oturur, tecrübelerimizi koyar, literatüre vs. bakardık, buna bir şeyler ara bulurduk..

    Kısaca, giriş gibisinden yazdığım şeylerin içinde açılması gereken çok kutu var alico.. Pek çoğu pandoranın kutusu gibi.. Farkındayım, ama nedense o taraflara bakan yok..

    Bu meselede, deşilmesi gereken bir mesele.. Neden böyle oluyor? Daha doğrusu, nedne oluyorsa oluyor aslında, buna karşı ne yapmak gerekir?

    Deşelim mi? Biraz ucundan eşeyim önce.. İşin püf noktası takımda bitiyor..

    Sende şimdi "hoppalaaaa... Gene takım diyor, ben ve VMC'lerim, 40 yıldır şakır şakır lüfer tutuyoruz, bu lavuk çıkmış hala takım diyor.." diyeceksin.. Hatta hemen eski defterleri, pardon albümleri karıştırıp, bir lüfer resmi bulup koyacaksın.. Ahanda bak diyeceksin..

    Ama bu yaptığının, maalesef,

    Diye soran sevgili arkadaşa veya bana zerre kadar faydası olmuyor.. Çünkü bizim 40 yıldır teknede vs. boğazı adımlayacak ve hangi taşın dibinde hangi lüfer nasıl olur bilecek tecrübemiz, ustalığımız yok, 40 yşaından sonra da olmayacak büyük ihtimalle.. O yüzden biz, farklı düşünmek, daha iyi takım vs. yapıp, bulup edip her neyse, bu açığımızı telafi etmek zorundayız.. İşte tüm mesele bu alico..

    Evet, nerde kalmıştık, meseleyi deşecektik sanırım.. Evet, neden lüfer bir gün zarganayı afiyetle yerken, ertesi gün yüzüne bakmaz? Bu durumda ne yapmak lazım gelir? Senden öğrenelim önce..
     
  17. ALİCO

    ALİCO AliCo

    Mesajlar:
    5.206
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    D.A.M El oltası
    Favori Makine:
    0,33 beden FC
    En İyi Avı:
    Herhalde Toriklerdir. Kofanalarda olabilir.ispendek 13,8 kg, Kırlangıçlar.vs.vs.
    Sen bugüne kadar bir tane lüfer tuttuysan ben hiçbirşey bilmiyorum.

    Biz baık tutmaktan anlamayız haklısın. nasıl birşey bu balık yakalamak. Ama sen bırak 60 cm lik lüferi bir tane lüfer resmi göster bana bir tane. bırak bu işleri millete nutuklar atıyorsun yazıp çizip dillendieiyorsun. yok arkadaşım boyle saçmalıklar yok.

    Bneim tezgahlarım bilirler neler tutulduğunu tutulmadığını hala bize kutudan pandoradan şundan bundan. Burdaki herşey tamamen safsatalardan ibraet. tamamen ama. Cevap alalım lüfer en çok tekiri sever sen konuyu almışsın zarganadan istavrite getirmişsin ne alaka
    Sen bana canlı Tekir bulabılıyormusun ben sana nasıl balıktutulur öğreteyim.
    ama yok istavrit 15-18 cm boy şuymuş buymuş yok boyle şeyler insanların beyınlerını bulandırma çünkü olmuyor.

    Senin benden öğreneceğim birşey varmı acaba? bence yok hiç balık tutmamış birisine benım anlatacağım birşeyde yok. Eğer ben cevap arıyorum diyorsan
    ALİCO postaladığı konulara ve raporlarına bak herşey orda var Lüfer üzerine.
     
  18. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Nerden bulayım ben canlı tekiri? Bulamadığım için işte gidip, illa lüferin yarı boyunda yem diyorum zaten.. Benim o kadar şansım yok Alico.. Ben elimde olan istavrit, zargana, hamsi vs. ile tutmam gerekiyor bu meretleri.

    Sen bana... Boş ver beni.. Şurada bizi takip eden belki yüz kişi var, 90'ının ne teknesi var, nede gidip canlı tekir bulup yem yapmak gibi mürteci lüksleri.. Bu insanlar, Pazar sabahı, uykularından fedakarlık edecek, erkenden kalkacak, mesela Sarayburnu'na inecek.. Gayet seri bir şekilde biraz istavrit, belki biraz izmarit, olmadı belki zargana tutacak, halden alacak vs. ve lüfer için şansını deneyecek..

    İşte sen benimde dahil olduğum bu insanlara, buraya "ahada lüfer.." diye rapor yapıştırtacak bir şey biliyor musun, bunu söyle Alico..

    Ben işte, burada, o arkadaşa, o kitleye, gidip canlı tekir bulmadan, uzun olta vs. olmadan, belki küfeyle değilse de, hafta sonu sofrasına yetecek kadar olsun garantili lüfer tutturacak yol göstermeye çalışıyorum alico.. İşte hepsi bu..

    Senin tekniklerin seni idare ediyor. Ama bizi edemiyor alico.. Bize uymuyor.. Benim süper takımlarım vardır diyorsun, ama bilirse Tarcan (mıydı) bilir diyorsun.. Onları bile göstermiyorsun ki bir şey diyelim..

    Sen, gidip, bilmem ne deresinden canlı tekir tutup, bilmem ne koyunda tekneni lüferin tepesine dikip avını yapıyorsun Alico.. Yakalıyorsun, gözümüz yok, allah daha çoğunu versin.. Sonra, göbeğini üstünden resmini çekiyorsun, "ammada tutarmışım bee.. " diyerek buraya raporunu yazıyorsun.. Çok sağolasın..

    Peki, o resmi gören ve öyle bir balığı tutmak, öyle bir resmini çekmek isteyen için ne yapıyorsun? Hangi katkıyı, hangi açılımı, yeniliği getiriyorsun?

    Herkes biliyor burada, sabaha kadar zargana süzüp, yeniköyde canlı gezdirince lüferin çantada keklik olduğunu..

    Peki kaç kişi bunu yapabiliyor? Kaç kişinin bu imkanı var?

    Evet, Alico.. Ben, lüfer tutmak istiyorum.. Kıt kanaat imkanlarımla, yerien göre boğazımdan kısıp bir tekneye bindiysem, bir kıyıya dikildiysem, karşılığını almak istiyorum.. Bunu yaptıracak teknikleri arıyorum, buluyorum.. Ve bunu isteyen, sen gibi canlı tekir, tazecik zargana, altında tekne gibi lüksleri olmayan, ama lüfer yakalamak isteyenler için bir açılım getirmek istiyorum.. Hepsi bu..

    Buyur, varsa bahsettiğim gibi biz gariban balıkçılara lüfer tutma konusunda verecek bir şeyin, duymaktan mutlu olurum..
     
  19. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Neyse Alico, sen büyük lüfer ustasına soruyoruz. Öğrenelimde, ona göre bir strateji bulalım..

    Lüfer neden bugün afiyetle yediği zarganayı, ertesi gün yemiyor?
     
  20. ALİCO

    ALİCO AliCo

    Mesajlar:
    5.206
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    D.A.M El oltası
    Favori Makine:
    0,33 beden FC
    En İyi Avı:
    Herhalde Toriklerdir. Kofanalarda olabilir.ispendek 13,8 kg, Kırlangıçlar.vs.vs.
    Serdar bütün anlattıkların sadece bana acındırma edebiyatı geliyor anlıyormusun. olayı ajite edecek durum yok. elinde rapalası olan. yada mantarlı bir takımı olan arkadaşım buralarda balık tutar bugune kadar tutulmadımı. sürekli tutuldu. Neden Tarkan neden Boğaç onlar benımle 2 senedır av yaparlar bu yüzden. gerek yokki takım anlatmaya Lüfer tutmak için bak bu kadar basit.

    0,70 el oltası+ 0,35 beden misina ucuna bir gagalık ve 2 tanede iğne 2/0 veya 3/0

    Herkesi bu takımlar iadre ediyorda bir tek seni mutlu etmıyor nedense sen mutlu olamıyorsun. Sürekli olmayacakla olmayacakları istiyorsun. ve herşey birbirine giriyo konular allak bullak oluyor Okuyan da hiçbirşey anlamıyor.

    Arkadaşım Gece lüfermı tutacaksın; Zokalı takım ucuna yaprak yem.
    istavrit izmarit.
    Gündüzmü tutacaksın. Önce deneyeceksin ne yiyor balık zarganamaı onunla tutacaksın yok yemedi dön istavrite yok yemedi dön izmarite dön rapalay ndir yani alt tarafı balık tutacağız ya.

    Arkadaşlar hangi katkıyımı getiriyorum. senın olmaz takımlarına olma diyerek bunları dinlemeyim diyerek boşa zaman vakit ve nakit tasarruflarını sağlıyorum daha ne olsun.
    geçen sene sarayburnu kafa balık yaslandığım anda karaya kıyıcılarmı daha çok balık tuttu oltacılarmı? kesinlıkle kıyıcılar. ne anlatıyorsun hala bana.

    tazecik zargana yeniköy diyorsun ya ne kadar basit geliyor sana bazı şeyler
    Bunu yapabılmek için insanların 2. 3. uykusunda iken havanın yağmurun soğuğun altında ben zargana topluyorum gecenın 3 lerinde 4 lerinde 4 kat giysi ile. baş üstünde 3-5 poyrazda balık dipli kepçe 3 metre ne kada basit geliyor. Yeniköye çıkıyorsun o yorgunluk ve bitaplıkla. 1 saat yol uyumakmı uyumamakmı ? yukarı çıkarken denizi havayı gemileri istersen kontrol etme. bas marşa 4 silindir başlasın çalışmaya 1 parmak hortumdan aksın mazotlar denize çıkmanınmalıyetını bılıyormusunda gunluk bana şunun bunun hesabını soruyorsun. hiçbirşey yapmadan eder sana yemeği mazotu zamanı 100 tl.

    Göbeğin üstünden değil sen balık tut istersen takla atarak çek. k,i ben bu sene senın için amuda kalkarak çekeceğim.

    Bunlardan sanae arkadaşım. sanane neresi ilgilendiriyor senı olayın.
    sen hangi garanti yollar anlatıyorsun arkadaşlara. hepsi safata dolu şeyler. olmayan olmayacak şeyler.

    İnsanlar pazar sabahı uykularından feragat edecekler ne uykusu ne feragatı balık olayında boyle bir durum yok zamanı saaatı yeri ve şekli asla bellı olmaz bu işin.

    Sen bu şekilde kıyıya dikilmeye devam et tutarsın balıkları. hiç olmazsa senin bu tarıfı ımkansız düşüncelerin ve takımlarınla insanlar bari dikilmesinler sayende.
    Kıt kanaat imkanlar ; evet biz sabah kahvaltılarımızda kaymaklar ballar sütler tereyağlar yiyoruz denize çıkıyoruz. ellerimizin biri yağda biri balda ne kadar basit geliyor sana bazı şeyler. bak sana şu kadarını söylıyım. senın malıyetın gunluk kıyıdan nedir ben bilmem ama ben yanımda 200 litre depoda 60 litre yedek mazot taşıyorum fiks ve sabit ve bu makinanın 1 pistonu senin tabirlerinle yazayım 180 gr/mazot içiyor. ve 4 tane var bundan neyin analizlerini veriyorsun bana.
    Biz gariban balıkçılar edebiyatı güzel ancak üretmeden tüketmek olmaz. ve o depo başalırsa ona koyacak mazotu temın edemeden kıyıda durmakta o yüzden ayrımları yaparken dikkat etmek gerek.


    Şunuda söyliyim amma da tutarmışım denılen her raporun üstünde av yeri takım ile ilgili detaylar bulabılırsın. bu kadar Lüfer bu kadar bir olay at değil deve değil tutulamayacak bir balık hiç değil o yuzden Elbet sende tutacaksın. hayallerinin balığını.
     
    Son düzenleme: 2 Eylül 2009