Lüfer nasıl kurtulur? Sn.Başbakana çağrı

Konu, 'Genel Konular' kısmında ALİCO tarafından paylaşıldı.

  1. ALİCO

    ALİCO AliCo

    Mesajlar:
    5.206
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    D.A.M El oltası
    Favori Makine:
    0,33 beden FC
    En İyi Avı:
    Herhalde Toriklerdir. Kofanalarda olabilir.ispendek 13,8 kg, Kırlangıçlar.vs.vs.
    ben alıntı yapayım o zaman

    İnsana sevgisi olmayanın Hayvana Sevgisi hiç olmaz.
    İnsana saygısı olmayan hayvandanda insanlık bekleyemez.

    Elalem bu yaştaki ufaklıklara hayvan sevgisi öğretirken biz maalesef çok üst yaştakilere insan sevgisini veremediysek vay halimize.....

    Bizim zihniyet ne öğretiyor acaba?
     
  2. mufi

    mufi Muvaffak İŞMEN

    Mesajlar:
    3.332
    Şehir:
    İzmir
    Favori Kamış:
    kıyı balıkçılıgı standart malzeme oltakamışı ve makine
    Favori Makine:
    Daiwa GS 9
    En İyi Avı:
    her av iyidir yeterki usule uygun olsun
    Ufacık çocuklara daha ilkokula başlamamış çocuklara ne öğretildiğini hemde zorla..söylersem siyaset olur kardeş..asıl o zaman siyaset olur..sübyanların kafalarını boş şeylerle doldurarın ne yaptıklarını bilenler biliyor..

    bu sorunlar ülkemizde dünde vardı bu günde var..hatırladıgım kadarı ile 98 den beri bu meret ekrandan ve ve geçmişinde posta kanalı ile yazarım çizerim yollarım..yüce devletimize..mahalldeki en ufak sorundan .. toplum sorunlarına kadar yaza yaza bir hal oldum.. sülalemde .. adım yazar çizer çıktı .. bir tarihte güneyde bir ilçede bir otelin havuz başındaki yasa dışı olayları Meclis insan hakları na yazdım ve otelin havuzu kapatıldı o tarihlerde 2.000 ceza geldi adamlara.. yaşadıgım bölgede yerel yönetimde işini yapmıyan birilerinin canı yandı..yazdıklarımla..vs.vs bu konuda sicilim iyidir maşallah

    Ama bakıyorumda bu güne kadar bu sucul alem konusunda aldıgımız yol devede kulak..olay ortada denizler tükenme noktasında..

    en başta belirttim ..Şu anda devlet babanın yurt dışlarında çok daha önemli işleri varki içerdeki sorunları 2. plana bırakıyor..

    burda yazıp çizdiğin - düşüncelerin nereye gitti güzel kardeşim.? kime gitti? ve benden çıkabilecek bir düşünce kime gidecek?..aynı makamlara
    değilmi? burad çözüm çoook. ama kim yapacak bu işleri..??

    Ben bıktım..bu zihniyete yıllar boyu laf anlatmaktan.. artık ben sadece insan olarak görevimi yaparım. ve bu pencerden bu ortamdaki insanlara özellikle gençlere bildiğim dogruları anlatırım... imzada belittiğim gibi..
    beyenen beyenir beyenmeyen beyenmez.. okudugu için teşekkür ederim

    felsefemde budur..

    Umarım Yüce makama yazdıgın yazılar neticeye ulaşır bizim çocuklarımızda ileride adam gibi deniz balıgı yer...


    (Ha bu arada sular şöyle-böyle kurtulur diyen ler lütfen ülkemizdeki birden fazla STK var bunlarada birine üye olsunlar.. bunlara dernek deniyor)
     
  3. ALİCO

    ALİCO AliCo

    Mesajlar:
    5.206
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    D.A.M El oltası
    Favori Makine:
    0,33 beden FC
    En İyi Avı:
    Herhalde Toriklerdir. Kofanalarda olabilir.ispendek 13,8 kg, Kırlangıçlar.vs.vs.
    Bu şekilde düşünecek olursak olaya tamamen değişik boyutlardan bakıyorsunuz. ve Konu Lüfer konusu yazdıklarınız altında bir tek bilimsel materyal görememek maalesef beni sadece üzüyor. Sürekli yasama- yargı vb cümlelerin benim açtığım ve yasamanın en üst makamlarına kadar ulaştırdığımız konunun altındaki cümleleriniz hoş gelmiyor kulağıma. Sizin telaffuz ettiklerinizi Bizler zaten biliyoruz. bilmeyenmi var.
    O zaman bir konu açınız ve istediğiniz kadar istediğiniz amaçla istediğiniz kişi yada kişilere giydiriniz.
    bu süreçte
    2 Üniversite bilim dalı başkanlıkları
    3 Deniz bilim insanı
    İlçe Tarım Müdürlüğü
    3 Koop ve 1 federasyon ile görüşmelerimiz. konuya getirilen derin yorumlar bu tür mesajlarla maalesef kirleniyor. kirlenmese dahi görüntü kirliliği oluşturuyor.

    Lüfer için ne yaptınız. balıkçılık adına ne yaptınız. günlerdir çalışıyoruz. gelmeyenlere, ulaşamadıklarımıza ulaşarak yazarak çizerek dökümanlarla ancak sadece yüklenmek ve halk edebiyatları ilede bir yerlere gelineceğinide düşünmüyorum.
    Bilimsel araştırma yapan kişilerle bazı konuları tartışmak konuşmak ve çözüme gitmek daha faydalı olacaktır diye düşünüyorum.

    Ben size laf anlatmakla meşgulken bir yandanda imzanızada katılmıyorum
    bence şöyle olmalıydı :

    İyi bir avcı olmak için avına kaçma şansı verirsen gerçek doğa dostu olursun diyebilirdik.

    Zaten bizler balık tutuyoruz. yokki bi sıkıntımız. sizden yukarıdaki harita üzerindeki yorumlarınızı beklerdim. sizden yakup hocamın görüşüne katkı sağlamanızı dilerdim. Oysaki siz bize sadece yıllardır söylenenleri söyleyip duruyorsunuz kısaca bana birşey vermiyorsunuz...

    Saygılar...
     
  4. mufi

    mufi Muvaffak İŞMEN

    Mesajlar:
    3.332
    Şehir:
    İzmir
    Favori Kamış:
    kıyı balıkçılıgı standart malzeme oltakamışı ve makine
    Favori Makine:
    Daiwa GS 9
    En İyi Avı:
    her av iyidir yeterki usule uygun olsun
    Sayın Aliço sizin isteğiniz dogrultusunda yada dileğiniz ile , birilerinin düşüncesine saygı göstermek zorunda değilim.. dilemenizde yanlıştır..

    Koca Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde herhalde 16-17 tane sufak var İllaki birilerinin başkada düşünceleri vardır..

    Ege Üniversitesinden Sufak tan - biyolojiden akademisyen sınıfından. tanıdıgım ve yakınlık gördüğüm fikir aldıgım görüştüğüm insanlar bana yeter..

    Ayrıca size bir şey vermek zorundamıyım?? o ne demek onu da anlamadım ..

    Tekrar ediyorum Başbakana yazdıgınız mektubunuzun cevabını ve sonu-çlarını sabırsızlıkla bekliyorum..

    Umarım başarılı olursunuz..bende ve benim gibi düşünenlerde haksız çıkarız..

    Ayrıca varsa mesajlarda kirlilik forum yetkilisi siler ..
     
  5. ALİCO

    ALİCO AliCo

    Mesajlar:
    5.206
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    D.A.M El oltası
    Favori Makine:
    0,33 beden FC
    En İyi Avı:
    Herhalde Toriklerdir. Kofanalarda olabilir.ispendek 13,8 kg, Kırlangıçlar.vs.vs.
    Ne kadar güzel cümlelerle kendi kendinize tercüman olmuşsunuz tebrik ederim. o aldığınız bilgileri keşke bizlerlede paylaşsaydınızda size yeter olan bizede yetseydi.... yaşınıza hürmeten (Fikirlerinize değil) saygılarımı iletiyor konuya dönmek zamanıdır diyorum.



    Adamlar dava açma aşamasına kadar getirdiler konuyu. eski boylarda devam etmek arzusundalar. elimiz hala güçlüyken konuda devam etmek durumundayız.
    Konu 2006 yılından beri yazdığımız olması gerekeni söylediğimiz. "Rumeli Feneri ile Anadolu fenerini düz hat ile kesen çizgi ile Adalar bölgesinin 3 mil dışına kadar olan bölgede gırgır avcılığı yasaktır. ibarelerini görmeden;
    Boğaza tüm hızıyla girmekte olan lüfer daha ilk elden Çayırbaşında büyükderede arkasından paşabahçe koyunda kırılmaktadır. kaçıpta kurtulabılenler ise meralara dağılmaktadır.

    Şimdi şöyle düşünecek olursak Trolmu daha zararlıdır Gırgırmı denirse hangisi daha zararlıdır. Trol zaten yasaklandı. ama Gırgır daha zararlıdır hala yasaklanamadı.
    1968-1970 yılında Uskumruyu Trollermı bitirdi? gırgırlarmı?
    1986 yılında orkinosları trollermi bitirdi gırgırlarmı?

    Adalar bölgesinde orkinoslar tonlarca tutulmadımı bunu ne troller yaptı nede başka bir av aracı tamamen gırgırlar sayesinde tüketilmedimi. Sardalyeden bahsetmiyorum bile.
    En son el oltasında tutulan Orkinos 385 Kglık bir balıktı o günden sonra bir daha oltalara orkinos maalesef uğramadı. o gune kadar olta ile 700 kg lıklara tutulan balıklar maalesef yok oldu gitti. bunun sonucu olarakta sahipsiz ve başıboş kalan pelajik balıklar başlarında çoban olmadığından direkt orta kanalaldan geçerek kendilerine yol buldular ve durmadan meralamadan gelip geçtiler. hangi balığı tutacağız. başlarında büyük balık olan sürüler dağılmadan kaçamadan aynı bölgelerde meralamak zorunda kalırlardı ancak bugun maalesef bunu söylemek imkansız oldu. 15 Temmuzlarda uzun olta tutmaya başladığımız meralarda maalesef yapılan denemeler sonucunda bugüne kadar bir verim alınamamıştır. deniz suyunun halen sıcak olması küresel ısınma gibi nedenler, boğaza ve karadeniz çıkışlarında boşaltılan balast suları sayesinde meralarımız çorak çöller haline gelmiştir. Hatta bu durum bilinmeyen balık türlerinin bölgelerimize kadar taşınmasına neden olmuştur.

    Lüfer ; bilmem ne kadar nasıl ve ne şekillerde lüfer tutarsınız ama halen bu balık meralarımızda varken kol kanat germek zorundayız. Geçen bir haberde 1990 lı yıllardan beri görülmeyen kofananın tutulduğu söylenip gazetelerde manşetten verilmiştir. ancak bir kofana 1 milyon adet gibi yavrulama sürecinden geçmiştir. sürekli olarak ufak balıklardan ziyade Anaç balıkların dahada fazla korunma ve kollamaya ihtiyaçları vardır. o yüzden ilgili haberde bizler için üzücü niteliktedir.

    Ekonomik boyuta gelince; İstanbul’da gayri sâfi hâsılanın % 40’ı sanâyi, % 30’u ticâret ve geri kalanı diğer sektörlerden sağlanır. Tarımın payı sâdece % 1 dir. Türkiye Bütçesinin ana kaynağı İstanbul’dur. Toplam vergilerin yaklaşık % 37’si İstanbul’dan toplanmaktadır.

    o yüzden ekonomik bazda bakacak olursak İstanbul için fazlaca değere şayan olmayacaktır bizim balıkçılığımız. İstanbul Ülke ekonomisinin Gayrisafi Yurtiçi hasılasının %27.2 gibi bir rakamını karşıladığına göre bizim balıkçılığımızın ekonomik boyutuda bu rakamın içerisinde sınırlı ve çok ufak bir paydan oluşmaktadır.


    Paylaşmıştım buradan devam lütfen......
     
  6. mufi

    mufi Muvaffak İŞMEN

    Mesajlar:
    3.332
    Şehir:
    İzmir
    Favori Kamış:
    kıyı balıkçılıgı standart malzeme oltakamışı ve makine
    Favori Makine:
    Daiwa GS 9
    En İyi Avı:
    her av iyidir yeterki usule uygun olsun
    Ne kadar güzel cümlelerle kendi kendinize tercüman olmuşsunuz tebrik ederim. o aldığınız bilgileri keşke bizlerlede paylaşsaydınızda size yeter olan bizede yetseydi....
    (Fikirlerinize değil) saygılarımı iletiyor konuya dönmek zamanıdır diyorum.

    hürmetinizden ötürü teşekkür ediyorum..fikirler kabul edilmek zorunda değildir tabiiki..hak veriyorum

    Sevgili Aliço, bendeki balık sevdası ilkokuldan beri var.. balık tutmaktan öte onların yaşam dünyasına olan merakım beni Ege üniversitesinin kütüphanesine , ders notlarına ve kitaplarına götürdü.. aynı yolda birden fazla Prof.Doç vs tanıdım..son derece güzel insanlar ile tanıştım..kafama takılan bir sürü şeyi sordum.. gün geldi hiç bir öğrencinin aklına gelmeyen sorular yönelttim.. vs..

    Ben aslen İstanbul yaşamlıyım..1971-2001 e kadar.. bogazın kuzeyinden - sarayburnuna - hacıosmandan kuzeye kemerburgaza ve terkosa.. adım atmadıgım yer kalmadı istavritinden -lüferine turnasından sazana vs..

    nerde ne oldu bitti o zamandan beri takipteyim..

    bu çok taraflı bir sorun.. buradan tek taraflı idealler ile olacagına inanmıyorum.. yasama ve yürütmeye de bu konuda güvenmiyorum.. sucul alemi koruyacak sistem bu güne kadar saglıklı çalışmadı..çalışacagınada inanmıyorum..

    inanç kaybedilmemesi gereken bir olgudur..ama bu ülkede maalesef geçerli değil..

    ben umudumu kaybetmedim şöyleki burada ki insanlara sorulan sorulara bildiğim kadarı ile yardımcı oluyorum .buada benim için bir umudun sonuçları..

    Başlıktaki çabalar hakkında hiç bir zaman yanlıştır demedim..ama görüş belirtmek adına başarılı olacagına inanmadıgımı söyledim..

    benim gözüm köyü böyle görüyor..

    İnşallah işler yolunda giderde bende veya benim gibi düşünenlerde haksız çıkar..

    kolay gelsin
     
  7. vurgun-01

    vurgun-01 Mustafa Can

    Yaş:
    48
    Mesajlar:
    1.345
    Şehir:
    İç anadolu
    Favori Kamış:
    Shimano catana 2,70
    Favori Makine:
    Shimano Nexave 2500 FC
    En İyi Avı:
    7.000 sazan - 2.785 Sudak - 1.370 Akbalık - 3.100 Turna
    Deniz balıklarından pek anladığım söylenemez. Kulaktan dolma bilgilerle azcık tanıyorum. Bu lüfer nasıl bir balıktır, boy limiti nedir? öğreneyim diye konuya girdim. Sanki siyaset meydanına girmiş gibi hissettim kendimi!..


    Buranın konuyla ne alakası var? Arkadaşım siyaset yapmak istiyorsan bir sürü siyasi siteler var. Git içini dök. Burda insanları tahrik etmenin bir manası yok.
     
  8. Cenani

    Cenani cenani

    Yaş:
    51
    Mesajlar:
    1.189
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Lineaeffe AC Casting 420
    Favori Makine:
    Okuma Rav-II 65
    En İyi Avı:
    1 kg 500 gr Gökkuşağı Alabalığı (Şemsipaşa)

    Hay Allahım!!!

    banghead
     
  9. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Bir sorun olduğu ortada.

    Ama bu sorunun kaynağına bakılmıyor, işte asıl sorun bu.

    Bence yapılması gereken, öncelikle, bu sorunun asıl kaynağını bulmak. Bu yolda bir takım girişimler olmuş. Ama hemen tu kaka ilan edilmiş, sus, konuşma olmaz vs. denmiş:

    Belki öyledir, bu meselenin kaynağı siyasilerdir, ya da değildir. Ama bu böyle susturarak çözülebilecek bir şey değil. Bu sorunun kaynağını arıyorsak, üniversitedeki hocadan, camideki imamdan, okuldaki öğretmenden, gelinlikçideki tezgahtar kızdan, galatada çapari sallayan adama varana kadar herkese bakmamız lazım. Biri hakkında aha sormlu ve olayı bu deniyorsa "Sus, git başka yerde konuş" demek, soruna katkı sağlamaz, çözüme ise ancak kötek olur.

    Bu nedenle, siyasetçinin, hükümetin, meclisin veya her kimse onun bu konuda bir sorumluluğu var mı, buna bakılması elzemdir. Bakarız, bu siyasetçinin sorumluluğu değil deriz, başkasına döneriz. Ama bakmadan, burası siyaset yeri vs. değil gibi baştan susturmaya çıkmak, ancak sorunun büyümesine yol açar o kadar.

    Kısaca, öncelikle sorunun kaynağına bakmamız gerekiyor. Sorunu tespit etmek gerekiyor. Bu hususta da her taşın altına bakmamız gerekiyor.

    Bu nedenle olaya en baştan başlamakta fayda var.

    Birazda yapılmaya çalışılanlara bakalım. Bu sularda çinekoplar var mı? Lüferler var mı? Var.

    Şimdi 14 cm'den küçük çinekop kalsın suda ne demek? 20 cm çinekop kalsın suda demek ne demek, bunu bir tahlil etmemiz gerekiyor.

    Önce, ne iştir bu iş, ona bir bakalım.

    [​IMG]

    Şimdi bu ne demek? Bu, lüferin yılda ne kadar boy attığın bilimsel olarak kanıtı demek. Peki bu lafın anlamı ne?

    Grafiğe bakarsak, 2 yaşındaki lüferin boyu, 30 cm. ortalama. 1 yaşındaki lüferin boyu ise, 20 cm ortalama. Bu nasıl iş?

    Lüfer, senede iki defa filan yumurtlar. Baharda ve sonbaharda genellikle. Baharda doğanlar, sonbahara, kışa kadar kadar çinekop olurlar ve 15 cm boya erişirler. 15 cm'in altında kalanlar ise, sonbaharda veya yazın yumurtadan çıkanlar olacaktır.

    Şimdi ne oluyor, buraya dikkat. Baharda doğanlar, kışa 15 cm oldu. Seneye bahara 20 cm olacaklar. Yani seneye üreyecek kadar büyümüş olmayacaklar. Eğer siz 14 cm'den büyük balıkları tutar, kırarsanız onları, seneye üreyecek balık kalmaz. Bu apaçık bir gerçek. Zira üremesi için 2 sene geçmesi gerekiyor.

    14 cm'in altındaki yapraklar ise, sonbaharda doğdular. Seneye balık sezonu olan eylülde 1 yaşına gelecek, 20 cm civarı olacak, gene üreyemeyecekler ve siz 15 cm'i geçtikleri için onları seneye de kıracaksınız. Sonuçta 2 sezonda üreyecek hiç bir balık kalmayacak şekilde onları kıracaksınız.

    Hesap bu kadar basit. 14 cm çinekopun tutulmasına verilen izin, 2 senede üreyecek balık kalmasın demekle eş anlamlıdır.

    Peki hepsini tutabilecek miyiz sanki, hiç mi kalmayacak denizde balık? 14 cm'lik çineopların ancak yüzde biri üreyecek kadar büyüyebilecek. Çünkü, başta kendi anası babası olmak üzere, onları yiyecek bir sürü balık dişini bilemiş bekliyor olacak denizde. Bizde artanı da onlar yiyecek, kalmayacak ortada hiç bir şey. Ki işte bugün yaşanan durumda bu.

    20 cm olursa ne olacak? 20 cm'lik sarıkanatlar bu senenin bahar yavruları, onlar kurtulacak. Baharda 1 yaşına gelecek, üreyemeyecek. Ancak sonraki baharda üreyecek hale gelecek. Ama arada gene balık sezonu gelecek, biz gideceğiz 25 cm: olarak bunları gene üremeden kıracağız. Yani gene değişen bir şey olmayacak. Zira, lüferin üreme için gereken boyu, 30 cm. Biz kış dönemi 25 cm'den küçükleri bırakırsak, ancak olan bahara 30 - 35 cm olacak ve üreme şansı bulacak.


    Hemen ekleyelim, lüferin üreme boyu 25 cm değil. Bunu kim söylüyorsa, yanlış söylüyor. Lüferin üreme boyu 33-34 cm ile başlıyor. Marmara'da, bazı lüferlerin 25 cm boyda üremeleri mümkün, ama bunlar lüferlerin az bir kısmı ancak, hepsi değil.

    Birde elbette 20cm'den büyük balık nispeten daha az doğal avcılara yem olacak balık.

    Ama bu avuntular, 20 cm boyundaki lüferin avlanmasının marmara'daki lüferleri kaçınılmaz bir yok oluşa götürdüğü gerçeğini değiştirmiyor.

    İşte bizim sorunumuzun semptonları bunlar.

    Bu gidişin lüferi yok oluşa getireceği kaçınılmaz. Çünkü bir diğer yanlış bilinen şey var. Lüfer, akdenizden, atlantikten çıkıyorda, geze geze marmaraya geliyor, boğazı geçip karadenize giriyor. Bu bir masal. bizim boğazda ve müştemilatında gördüğümüz lüferler, Marmara'da ve kuzey ege civarında üreyen, gezinen sürüler. Bu balık bir yere gitmeyecek. Bu neyse, bir yerden de gelmeyecek. yolunu şaşırıp karadenize çıkan bir takım sürüler olacaktır, egeyi katedip, ama onlar devede kulak olacaktır.

    Ve dahası, lüfer karadenizde üremez. Marmara'da ürer en fazla. Sonuç olarak, biz burada kıralım balığı, nasılsa ege'den, akdenizden yenisi gelir hikayesi bir martavaldır. Balık gidecek, yunanlı tutacak hikayesi de martavaldır. Bizim lüfer stoklarımız, Marmara ve bir miktarda kuzey ege tabanlıdır.

    Ve biz elimizdeki, bu bölgeye yerleşmiş, adapte olmuş lüferleri 20cm iken yok edersek, emin olun yerine yenisi asla gelmeyecektir.

    Hesap ortadadır. Bilimde muayyerdir. Dileyen herkes eline bir olta, kepçe vs. alıp, dilediği zaman denizden lüfer tutabilir, yaşını, üremesini, boyunu vs. ölçebilir. Yaşını nerden bileceğiz diyenler... Lüferin kafasında da eşkina gibi bir taş vardır. Eşkina kadar büyük değildir ama vardır. İşte o taştan öğrenilir balığın yaşı. Nasıl öğrenilir derseniz, aha şurada anlatıyor:

    http://jfas.ege.edu.tr/pdf/metin18_1-2_2001.pdf

    Eğer bu yaptığımız hesaba kokoşların itirazı varsa, buyurur, kendi bilimsel materyalini getirir, haklısın abi deriz.

    Şimdi olayın bilimsel izahı anlaşılıyorsa, sanırım bu hesaptan karşımızdakine durumu nasıl anlatacağımız anlaşılabilir. Özet geçelim.

    20 cm ve altındaki balıkları suda bırakınca, senesine baharda ve sonbahara doğru, henüz üreyecek boya gelemiyorlar ve biz gene avlıyoruz onları üremeden. Bu yüzden denizde üreyecek lüfer kalmıyor. Üreyemeyen her tür, elbette yok olacaktır. Ancak lüferi 25 cm ve üstünü denizde bırakırsak, lüfer üremeyi becerebiliyor. Zira, marmara'da balıkların birazının 25 cm boıyda üreyebiliyor olması yetmiyor.

    Şimdi bunda herkes hemfikirse, ötesine geçilebilir. Herkesin hem fikir olması gerekmiyor. Eğer itiraz varsa, duyup düzeltmekten memnun oluruz. Böylece yarın birine bir şey diyeceksek, yalan yanlış bilgiyle gitmemiş oluruz. Benim de dediğim gibi, işte birader, olay buyken bu. yok böyle değil diyorsan, getir kendi ölçümlerini, somut verilerini deriz, el mahkum susar.
     
  10. karayel

    karayel Yakup ERDEM

    Yaş:
    59
    Mesajlar:
    2.068
    Şehir:
    Sinop
    Favori Kamış:
    şeytan otası
    En İyi Avı:
    kaya balığı (1.5 gram) :)
    Özlemişiz seni Serdar reis,
    Yapılan çalışmalar ille de 25 cm + diyor. Sizin işaret ettiğiniz sularda üreme boyu için 30cm + hesaplanmış. Kişisel bulgu ve görüşüm denge sağlandıktan sonra 25 cm lüferi kurtarır. denge sağlanıncaya kadar az daha yüksek tutulmalıdır.
    Uzun uzadıya yazmayacağım, sadece şu makaleyi size iletmek istedim. Görüşlerinize paralel bulgular içeriyor.

    http://icesjms.oxfordjournals.org/content/64/3/531.full.pdf

     
  11. Cenani

    Cenani cenani

    Yaş:
    51
    Mesajlar:
    1.189
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Lineaeffe AC Casting 420
    Favori Makine:
    Okuma Rav-II 65
    En İyi Avı:
    1 kg 500 gr Gökkuşağı Alabalığı (Şemsipaşa)
    Bu makaleye göre Lüfer iki yaşındayken 25 cm. büyüklüğe ulaşmış olmakta. Minimum avlanma boyunu da 25.4 cm olarak belirtmişler.

    Beni hayrete düşüren bir diğer veri de 1982 yılında 32 bin 184 ton lüfer yakalanmış olması. O yıllardaki nüfus durumu, Türkiye'nin ihracat yapısı düşünülecek olursa, ya el altından başka ülkelere satılmış olmalı veya çöpe gitmiş olmalı diye düşünüyorum.

    2002 yılında ise 25 bin ton lüfer avlanmış ki bu rakam dünyada avlanan Lüfer balığının % 36'sını teşkil etmekte.

    Bu inanılmaz rakamlar bile kendi başına Lüferimizin düştüğü durumu açıklar nitelikte.
     
  12. karayel

    karayel Yakup ERDEM

    Yaş:
    59
    Mesajlar:
    2.068
    Şehir:
    Sinop
    Favori Kamış:
    şeytan otası
    En İyi Avı:
    kaya balığı (1.5 gram) :)
    Nüfus ve balık tüketim hesabında sanırım hata var.
    32 milyon kg / 60 milyon kişi = yarım kg den fazla... Orta ve Doğu Anadolu hariç desek, İstanbul nüfusunun yarısı Ağustos-Ocak ayları arasında her hafta bir porsiyon balık yese, bu balık biter.
    Bir de eserde sözü edilen boylar FL... sizin anladığınız balık boyunu (TL) bulmak için bu rakamı 1.1012 ile çarpın. Yani tam boy ve çatal boy arasındaki farktır.
    25.4 cm x 1.1012 = 28 cm TL eder.

     
  13. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Bizde seni özlemiştik yakup hocam. Hoşbulduk ve hoş geldin. Sevindik seni gördüğümüze, canı gönülden.

    Bir sorun şu aslında. 25 cm+, 30 cm+ denince, sanki bir cetvel var, 25 cm olan balığa tamam üre sen diyor gibi algılanıyor. Oysa olay böyle değil bildiğim kadarıyla. Eğer üremeyi TL domaininde incelersek, 25 cm boyun genliğinin var olsada düşük olduğunu, eğrinin dik kısmının 30cm civarına denk geldiğini ve ondan sonra da düz gittiğini görürüz sanıyorum. Yani, bir miktar lüfer erken erginliğe ulaşıp üreyebiliyor diye, bunu baz almak biraz ters.

    Birde sizinle şunu görüşmek lazım. Bir haritanız var. Şu şu dönemde gırgırlara yasak olacak bölgeler babında. Ben bunun çok faydası olmayacağı kanaatindeyim. Nasıl mı, şöyle:

    Olayı iki yönlü ele almak lazım bence. Bir yandan balıkçıyıda düşünmek gerekiyor, ilk mesele bu. Diğer yanda da lüferi korumak gerekiyor. Teknik olarak o bölgeyi gırgırlara mevzu bahis dönemde yasaklamak kabul edilemez olur, maalesef. Bakan ben olsam, tüm marmara ve boğazın civarını en az iki sene yasaklarım ama, maalesef ben değilim.

    Bu hususu teknik olarak izah etmemiz, pek olası değil. Ama şu belki daha makul bir yol olur, hemde balıkçıyıda razı edebilir.

    Öncelikle denizdeki stokların tespitini yaparız. Belki yapılmıştırda. Sonrada boy boy kota getiririz. Yani, şu yer, şu zaman, şu mekan gibi bir yasak koymayız. Ama deriz ki, olan balık bu. Bunun şu kadarını tutarsak, geri kalan seneyi çıkarır. Buna bağlı olarak, bu kotayı filoya pay ederiz. Nerde, ne zaman, nasıl tutarsa tutsun. Ama aşırı tutmasın.

    Sanırım bu daha kabul edilebilir ve bir yere kadarda daha etkin bir koruma yöntemi olur.

    Amerika'da uygulanan kota sistemini bir örnek olarak buraya almakta fayda olabilir.

    Her bir eyalete, belli bir kota tanınıyor. Mesela, New York'un bu yılki kotası 945,044 pound. Kaba hesapla, yarısı kg eder. Net hesapla 428 664 kg kotası var NY'nin. Yani, 428 ton, olup olan hepsi bu kadar.

    Şimdi bu nasıl dağıtılıyor, işin ilginç tarafı burada.

    Aylara göre, bu kota pay ediliyor. Deniyor ki, ocaktan nisana kadar 100 ton tutulacak. Nisan ila mayıs 150 ton. Böyle böyle pay ediliyor. Ve her dönem için, teknelerin bir defada kaç ton tutabilecekleri belli. Tekne boyu vs. yok. Fakat bir diğer mesele var. Eğer, o dönemde, belirlenen kotanın belli bir eşik değerine ulaşılırsa, bu "tek seferde tutulabilecek en çok lüfer" değeri ciddi bir kesintiye gidiyor.

    Örneğin, Ocak - nisan arası için, toplam 200,000 libre kota mevcut. Herhangi bir tekne, bir defada en fazla 5,000 libre lüfer getirebiliyor. Eğer kotanın, yani 200.000 librenin 75%'ine ulaşılırsa, bu limit 200 libreye (100kg) indiriliyor.

    Yıl içinde bir önceki dönemden kalan kota varsa, bu kota bir sonraki döneme eklenebiliyor. Ama bu yılın kotasından artan sonraki yıla devredilmiyor.

    Sanırım böyle bir kota uygulaması herkesi az da olsa tatmin edecektir. Bu günkü uygulama en azından bir kesimi hiç memnun etmiyor.

    Ama bu hemen yapılmazsa, hele ilk yıllar için kotalarda çok sıkı tutulmazsa, zaten bir kaç yıl sonraya üzerinde konuşacak lüferde kalmayacak, o ayrı bir konu.
     
  14. Cenani

    Cenani cenani

    Yaş:
    51
    Mesajlar:
    1.189
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Lineaeffe AC Casting 420
    Favori Makine:
    Okuma Rav-II 65
    En İyi Avı:
    1 kg 500 gr Gökkuşağı Alabalığı (Şemsipaşa)

    1980 yılı genel nüfus sayımına göre rakam 44.736.957 yani 60 milyon değil. Bunun 19.645.007 yani yüzde 43.91'i kentlerde yaşayan nüfus. Yani bildiğimiz anlamda tüketici sınıfına giren gerçek nüfus 20 milyon civarında.

    Bu rakam üzerinden hesap yaparsak kişi başına 1.6 kg lüfer düşmekte.

    O günlerde İstanbul'a uzak olan kentlere Lüfer'in ulaşabildiğini pek düşünmüyorum. Elimde bir veri yok ama saklama teknolojilerinin o günlerde o kadar gelişmemiş olduğundan yola çıkarak böyle bir düşüncem var.

    İstanbul'un nüfusu 4.7 milyon. Yukarıda ki görüşümden yola çıkaran bir 5 milyon da diğer yakın kentlere ve Karadeniz kıyısı kentlerine gitmiş olsa bu rakam 10 milyon kişi eder. Her bir kişinin düzenli balık tükettiğini varsayarsak o zaman kişi başına 3.2 kg balık düşmüş olur.


    not: çizelgede cm olarak verilmiş ama? FL nedir?
     
    Son düzenleme: 13 Eylül 2011
  15. karayel

    karayel Yakup ERDEM

    Yaş:
    59
    Mesajlar:
    2.068
    Şehir:
    Sinop
    Favori Kamış:
    şeytan otası
    En İyi Avı:
    kaya balığı (1.5 gram) :)
    Teşekkürler,(yazmayı unuttum, kusura bakmayın) siz de hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.
    ABD de uygulanan kota sistemleri daha önce de incelemek durumunda olduğum ve iç geçirdiğim pek çok düzenlemeyi içeriyor.
    Amatör balıkçıya uygulanan kotalar ise çok daha hoş.

    Haritayı destekleyen metin burada sunulmadığı için çok bir şey ifade etmiyor. Aliço reis ile telefonda da görüştüğümüz için, sözle iletilenleri desteklemek amacıyla oluşturuldu.
    Bu harita şu anda dengesi tamamen bozuk ve yönetimi sıfır yaş grubunun avcılığı üzerinden yürütülen bir stoğun korunmasını baz alıyor.
    Eski yıllardaki göç ve yumurtlama düzeni şu anda biraz farklı işliyor.
    ==-
    Türün büyük bölümü ilkbahar başlarında Marmara Denizi ve Boğazlar üzerinden Karadeniz'e göçmekte, ilkbahar sonlarında Karadeniz'de yumurtlamaktadır. Yumurtadan çıkan bireyler Ağustos başından itibaren kıyılarda görülmekte ve hızlı bir şekilde büyüyerek Ekim ayında 15-20 cm boya ulaşmaktadır. Bu zamandan sonra İstanbul Boğazı ağzında özellikle Karaburun-Şile arasında kalan bölgede büyük sürüler halinde toplanmakta ve peyderpey güneye geçiş yapmaktadır. Erişkin balıklar dönüşlerini daha önce tamamlamakta ve küçük bir miktar erişkin bireyin Karadeniz'de kışladığı bilinmektedir.
    Türün yoğun avcılığı Eylül-Kasım ayları arasında Karadenizde dip ve ortasu trolleri ve galsama ağlarıyla, Ekim-Aralık döneminde İstanbul Boğazı Karadeniz ağzında gırgır ve dip trolleriyle, Boğaz boyunca gırgır, kaçak dip trolleri ve galsama ağlarıyla, Marmara'ya geçişte yine gırgır, voli ağı ve kaçak çalışan dip trolleriyle yapılmaktadır.


    Yani, Boğaz ağzında ve Boğazda avlanan çinekopun korunması ve Karadenizden inen balığın Marmarada yatak yapabilmesi için, en az iki yıl boyunca endüstriyel balıkçılıktan korunması amacıyla bu harita oluşturuldu.

    Mevcut yasakların dışında getirdiği tek şey, 1 Eylül -15 Kasım arasında büyük balıkçı teknelerinin lüferin göç yataklarında avlanmasını engellemektir.
    Yapılan hesaplamalarda iki yıl içinde üreme yeteneğine sahip bir stok oluşabilecektir. Sonrasında bilimsel yöntemlerle belirlenmiş minimum avlama boyunun uygulanması yeterli olabilecektir.
    Saygı ve selamlar.
     
    Son düzenleme: 13 Eylül 2011
  16. pashcat

    pashcat Onur

    Mesajlar:
    83
    Şehir:
    Eskişehir Bilecik
    En İyi Avı:
    Kalkan, lüfer, Çipura
    .........:clap2:
     
  17. karayel

    karayel Yakup ERDEM

    Yaş:
    59
    Mesajlar:
    2.068
    Şehir:
    Sinop
    Favori Kamış:
    şeytan otası
    En İyi Avı:
    kaya balığı (1.5 gram) :)
    Türkiyede kişi başına düşen balık miktarı o zamanlar 8 kiloydu, Kıyı bölgelerinde bu rakam 20 kg yi aşar, iç bölgelerde 1 kg ye düşer, ortalama bu civardadır.
    Bol olduğu bir yılda yani 365 günde bir kişinin toplam 3 kg çinekop yemesi mümkün değil mi?
    FL konusunda ayrıntıları yukarıda verdim. Makalenin her yanında FL ifadesi geçiyor.
    Bunun çatal boy olduğunu, sizin bildiğiniz boyun da TL yani total boy olduğunu tekrar belirteyim.
     
  18. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Kesinlikle doğru bence de. Ama bunu KKGM veya diğer bürokratlara nasıl anlatırız, sorun orada başlıyor.

    Bilmiyorum, belkide şu an itibariyle tek çözüm bu da olabilir. Yani, dönülmez akşamın ufkunu aşmış olabiliriz belki. Bunu hemen bu sene yapsak, belki bir umut olur. Ama marko paşa da yok, derdimizi anlayacak. Bence bu, şu bölgede av yasaklansını anlatmak pek olası değil, ama kota için bir şeyler yapılabilir.

    Hatta, bir takım çeneleri susturmak adına, bölge ülkeleri, yunanistan, türkiye, karadeniz vs. birlikte bir çözüme bakılabilir. Ortak bir kota belirlenebilir, bu hususta.

    Bir husus gözden kaçırılıyor bu arada. Lüferin yoğun üreme alanlarından biri, marmara. Ve 2-3 sene önce Marmara'yı lez bastı malum. O zaman lüfer/kofana vardı, hemde boldu, çok bol.

    Ama lez şimdi yok. Ve balıkta yok. Araştırma yapanlar lezin dibe çökerek çürüyüp canlı yaşamını yok ettiğini söylüyorlar.

    Hal böyleyse, denzideki lüfer için zaten bir doğal felaket söz konusu. Üreme ve kışlama alanı yok olmuş. Geride kalan bir kaç hayvanın da üzerien biz 10 bin watlık sonarlarla gidersek, bu balığın kurtuluş umudu olabilir mi, yok olmaktan?

    İşin bu tarafı, hiç hesaba katılmıyor. Lüfer şu anda bir kaç ciddi sebepten çok yoğun baskı altında. Yukarı gitse gırgır, aşağı gitse lezin zehirli suyu yok ediyor. Bu hayvana bir çıkış yolu gösteremezsek, ne olacağı açık sanıyorum.
     
  19. jigging

    jigging Caner

    Yaş:
    45
    Mesajlar:
    1.213
    Şehir:
    Istanbul
    Favori Kamış:
    Penn spinfisher surf & Lineaeffe sorrento & Lucky Craft ESG II
    Favori Makine:
    Penn Surfmaster 750 & Shimano Ultegra XTB & Exage 4000fa & shimano twinpower 4000xg
    En İyi Avı:
    seni meraklı, hadi ordan... nazar değdireceksin..
    Ağzınıza sağlık..

    Özetle benim anladığım,

    Lüfer'in şuan ki durumda 25cm olsa dahi üremeyle çoğalması mümkün görünmüyor...

    30cm'lik balıkların sağlıklı üreyebileceği şekilde Yakup hocamın sunduğu haritadaki bölgelerin yasaklanmasıyla, normale dönüş sağlandığında, 25cm'lik bireylerin üremesiyle bile Lüferler sularımızda varlığını koruyabilecek...

    Tabi bu bizim açımızdan böyle... balıkçı olası bir yasaklanmada ölür mü ayakta kalır mı?

    Kota konusu, balıkçıya balıkta avlattıracağı için daha kabul edilebilir gibi duruyor ama en önemlisi tabiki son sözü söyleyecek olanlarda....
     
  20. Cenani

    Cenani cenani

    Yaş:
    51
    Mesajlar:
    1.189
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Lineaeffe AC Casting 420
    Favori Makine:
    Okuma Rav-II 65
    En İyi Avı:
    1 kg 500 gr Gökkuşağı Alabalığı (Şemsipaşa)
    Kişi başına hesap yapıldığında ortaya sizin belirttiğiniz rakamlar çıkıyor elbette. Ama istasitik denilen hesapların yanıltıcı tarafları yok değil. Mesela o nüfusun içinde 5 yaşından küçük kaç tane çocuk var, herkes balık tüketicisi midir gibi kıstasları es geçerek yapılan bir hesap bu.

    İşin bir de satın alma gücü var. Her yıl tonlarca fındığın sadece fiyatlandırma sorunları yüzünden yakıldığı bir yerde, aynı şeyin balığın bol olduğu dönemlerde yapılmadığını düşünmek sanırım kabul edilebilir bir yaklaşımdır değil mi?

    Yanlış anlamayın, herkes aslında aynı şeyin peşinde. Balığımızı nasıl kurtarırız.

    FL hakkındaki açıklamanızı okumuştum. Çatal boyu derken bunun nasıl bir ölçme sistemi olduğunu tam olarak kavrayamamış olduğumdan tekrar sordum. Neden FL gibi bir ölçüme ihtiyaç duyulmuş?

    Bana biraz borsada ki hesap işlemlerini anımsattı. Birbirinden karmaşık, ve tek amaçları küçük hissedarları olayın işleyişi hakkında dışarıda tutabilmek olan hesap sistemleri gibi.