yok,lüfer başlasın bende gelmek istiyorum.zaman sorunum yok emekliyim.sadece almam gerekenleri bileyim yeter.hanımı anasına yollarım.
Abi yapma be yollarım ha. kavgada bile söylenmez böyle şeyler alman gerekenler. şöyle sıralayayım. Kendini alıp getiriyorsun sadece.biraz dostluk. biraz muhabbet bol sohbet. gerisi zaten bizde var üstadım
yok.ben kendi malzememi alırım.aslında malzeme cok da belkide lazım olanların hepsi mevcuttur sahte haricinde.
Zargana tamam.. Ama mümkün olursa, bir kaç sardalyayı şak şak yapıp arkadan bir iki kurşun ilavesiyle çekmeyi bir deneyin.. Mesela, takım, 5 kulaç kadar misina, 100gr kıstırma, 5 kulaç daha, 100gr daha.. 20 kulaç salıp misinayı, bırakın akıntıya, siz uzun olta yaparken, motor üstüyken filan o kendi bildiğine öyle dursun suda.. Bu misinanıza bağlı ama, sanıyorum 1-2 kulaç ancak iner. Belli olmaz sağı solu, olmadık bir şey, bilhassa paldır küldür dalıp sürpriz yapabilir. Teknenin bir tarafına basit, çekince kurtulacak bir düğümle bağlarsınız misinayı, eliniz boşta kalır.. Böyle sürpriz arayacak ve asıl işi pek bölmeyecek bir şeylerin suda bulunması çok iyi neticeler verebiliyor.. Farzedelim vurmadı bir şey, bir şey kaybedilmiş olmaz böylece.. Su üstünde pusu atmış bir takım olması fayda edebilir.. Makinelerin iyi tarafı bu.. Kamışı bağlıyorsunuz, kalamayı gevşetip bırakıyorsunuz.. Onlar kendi işini yapıyor..
Üstadım takım sorunumuz hiç olmaz bizim donatılmış 8 adet palamut çaparisi 1/0-2/0-3/0 2 adet torik çaparisi 6-8/0 3 adet lüfer çaparisi adedini bilmediğim bağlı çift iğne ve tek iğne. hazır bedenler üstünde gagalıklar 4 kulaçtan 7 kulaça kadar. trabuccosundan goldlne sigolndan en kaliteli beden misinalarına 4 tane hazır uzun olta kasalı donatılmış lüfer takımına ve 2 büyük çanta dolusun mantara sarılmış misinadan. kilolarca kurşununa 200 gr dan 4,5 kilo maçulaya kadar. Donatılmış 35 iğneli istavrit çaparilerine zokalı takımlara bir çanta dolusu rapala. teknede Tuvalet ve ambarlar malzeme dolu yan cepler. takım hiç iş yapmaz bizim buralarda. hatta yatakların altlarından daki çıkar bişeyler.
O takımlar ayrı üstadım her nevi seyirtme, zokalar, hatta zorlarsak orkinosa takım bile uydurabiliriz.
Serdar Abi, ışığa toplanan balıkların yakamoz yaptığını, bunu da lüferin görüp geldiğini söylemişsin ama yakamozu kesiyorsak ışıkla, ışığa toplanan balıklar nasıl yakamoz yapıyor?
Bir ekleme yapmak istiyorum geç olsa da; lüks ışığı sürü balıklarını kesinlikle toplar. Yani şunu demeyin bana; ışığı tuttuğumuz için balığı görüyoruz, denizin tüm yüzeyi balık kaynıyor... çişini yaptırmaya çıkartılmış köpek gibi gezdirdiğimi bilirim istavriti, gümüşü, çaçayı, sardalyayı güçlü el feneriyle... Kesin konuşuyorum, yüzlerce kere denedim, az ışıklı ortamda, sığ suda balık nerede görebildiğim durumda da ortamdaki ışıktan daha fazlasını sağlayarak balıkların 1-2 dakika içinde nasıl geldiklerini de gördüm ışığın altına. hatta dibe ulaşamadığım zamanlarda 2-3 metre derinlikteki kayalardan güçlü ışıkla teke kabarttığımı bilirim yukarı, tavsiye de ederim yani Serdar Bey'e katılıyorum ışıkla lüfer çekme konusunda. ancak 10-15 kulaçtan derin sularda bu sistemin faydalı olacağını sanmıyorum, dipten bir kulaç yukarıda lüfer beklerken lüfer bu ışık sayesinde orta suya kabarabilir yemini takip ederken. dipteki avda azalma olmalı ama hep lüksle avlandığımız için bilemiyoruz tabi, balığın dipte seyrek olduğu anda lüksü kapatıp deneme yapmak lazım...
Doğru, güneş bile bu kadar mesafeye zor ulaşır. Ama kablo, ip vs. ulaşabilir. Sizde lambayı alır, o kadar derine indirirsiniz. Elbette basıncı akılda tutmak elzemdir.
40 yıl denizden ayrı kalsa, eline olta almasa; benim bildiğim Serdar Köylü bu cümleyi kurmaz. Acaba o dedi de ben mi görmedim diye tekrar tekrar okudum, alıntı yaptığınız yerde bu ifadeyi bulamadım
aramızdaki akademisyen ve gönüllü arkadaşlar toplansa bu tartışılan konuları bilim ışığında aydınlatsa ya allah rızası için belgesel kıvamında birşey çıksa şu tartışmalarda son bulsa
Ben yanlış anlamıyorsam, Serdar abinin oradaki ifadesinde balıkların yakamoz yaptıklarına dahi bir şey yok. Plaktonların toplandığını ve arasına giren balıkların sayesinde yakamoz olduğunu söylüyor bence Tabi bu bir çelişkimidir? Yanlış ifade olabilir belki
lüks ışığı plankton çeker, onu yemeye gelen balıklar da yakamoz yapar, lüfer bunu görür ve gelir demiş, daha nasıl anlatayım bilmiyorum, lüks ışığına toplanan plankton ve balıkların yakamozu görünmez ki... neyse, şimdi Serdar Bey gelecek ışığa doğru giderlerken karanlık yerde yakamoz yaparlar, lüfer de onu görüp takip eder deyip olayı bitirecek.
Anlatılacak bir şey yok, sizin söylediğinizi yanlış anlamışım uykusuz uykusuz saçmalamışım, çelişki olarak bunu ifade etmeye çalışmıştım zaten, haklısınız neyse, söylediğiniz gibi olacak gibi sonu
Lüks ışığı, yakamozu kesmez. Dinoflagella, gün döngüsüne bağlı bir biyolüminesans ritmine sahiptir. 12 saat kadar ışık çıkarmaz, 12 saat kadarda çıkarır. Ulaştıkları bölgede gündüz/gece ışıma için bir uyum süreci gerektirirler. Bu yüzden tepelerine lüks lambası dayamanız onların fişini çekip sönmelerine sebep olmaz. Lüferin gözleri ise acayip keskindir ve tam olarak yeşil ışığa ve harekete odaklanmıştır. Bu yüzden lüks ışığının arasında, yakamozun parıltılarını hisseder, rahatça görür. İnsandan 3 kat daha hızlı görebilir ve yakamozun 35 +/- 60 ms süren flaşını rahatça farkedebilir. Bu yüzden, size tatlı bir yeşil gibi görünen denizdeki ışık, lüferin gözüne ışıl ışıl yanıp sönen bir disko topu gibi görünecektir. Bu hengamede sizin misinanın etrafındaki yakamozda kaynayıp gidecektir haliyle. Ama bu, belki benim ifademdeki eksiklik, ışığa toplanan balıkların yakamoz yapıp görünür olmaları değil, bu yaptırdıkları yakamoz nedeniyle, istenmeyen yakamoz ışıltısının bastırılması meselesidir. Bunu görmesi gerçekten zor. Geçen senelerde lez varken, lüks ışığında bile misina suda boğaz köprüsünün telleri gibi olurdu. Ne yapsak, ne etsek, gidip kromotograflarla filan saldırdım yakamoza..