sevgili doğa sever arkadaşlarım,sizlere bir önerim olacak. Biliyorsunuz bu yıl çok kurak geçiyor ve buna bağlı olarakta barajlarımız ve göletlerimizdeki su seviyeleri çok düşük özellikle ankara ve civarı.Su miktarının düşük olması sebebi ile Balık avı çok daha kolaylaştı diye düşünüyorum.Çünkü balık artık kendini koruyabilecek derinlik bulamıyor.Sazlıklar hep göletlerin dışında kaldı yani sazlıkların içine girip korunacak yerde kalmadı.Ben diyorumki Gölet ve barajlarımızda su miktarı çok düştü ozaman bizde bu sene tutacağımız balık miktarını yarıyarıya düşürelim .Ben şahsen kesinlikle bu düşündüğümü uygulayacağım en azından bu sene için.Siz doğa dostları arkadaşlarımında katılacağını düşünerek sevgilerimi sunuyorum.Sağlık ve mutlu günler dileğiyle.
Nerde sizin gibi duyarlı insanlar keşke her amatör avcı sizin gibi düşünsede balık neslide tehlike altına girmese.
Duyarlılığınız için teşekkürler, sizi destekliyorum. Bazı arkadaşlarımız da yakala bırak yapıyorlar artık. Bu durum sevindirici. Dilerim mecburi olarak yakala-bırak yapacağımız günleri görmeyiz...
İnce Düşünmüşsünüz Mehmet Agbi,Duyarlılıgınız için Tesekkurler Lakin Ben El oltacılıgıyla gölde veya denizde balıkların neslinin tükenmiyecegini düşünüyorum.Bizlerinde dikkat etmesi gereken şey,balıkların havyarlık zamanlarda avlanılmaması.
sevgili MehmetSait güzel bir düşünce fakat şöyle de bir durum var.azalan su aynı zamanda azalan oksijen ve yiyecek anlamına da geliyor.birim alana düşen balık sayısı arttığı için.eğer bu aşırı bir seviyeye ulaşırsa balık ölümleri ortaya çıkabilir.hatta bu bayağı yüksek bir oranda olabilir.o yüzden duyarlı davranma taraftarıyım fakat balıkçı arkadaşların da avlandıkları yerlerin durumuna göre hareket etmeleri düşüncesindeyim.. bu durum kara avında da geçerlidir.misal bir bölgenin kaldıracağı geyik sayısı 1000 ise artan sayıyı azaltmak için yapılan sayımlara göre geyik sayısını azaltmak için av izni verilir.sayının gene 1000 e çekilmesi sağlanırki hem geyik popülasyonu sağlık bir şekilde devam etsin hemde sayı artışından dolayı doğacak zararlar önlenmiş olsun..
Görüyorum ki bu konuda farklı görüşler var.Tabiki hepsi doğaya faydalı olabilmek amacı taşıyor.Bence üreme zamanları dışında su miktarı azalan göl ve göletlerde fazlaca avlanma daha faydalı olacaktır.Halil arkadaşıma katılıyorum.Azalan oksijen miktarı fazla balık olunca tehlikeli boyutta olabiliyor.Kontrollü bir şekilde avlanma bu tehlikeyi en azından sınırda tutacaktır görüşündeyim.
Biz Ankara Team olarak 3 hafta önce tuttuğumuz balıkları tekrar suya bırakacağımızı söyledik ve ilk suya bıraktığımız balığın videosunu siteye koyduk.Önemli olan balığı yemek değil,oltayla çekerken yaşanan haz'dır.Bu konuda diğer oltacılarında duyarlı olacağını ümit ediyoruz.Saygılar.
Öneri için teşekkürler, gerçekten duyarlı bir davranış olur. Kelanj arkadaşımıza da kesinlikle katılıyorum, olta balıkçılığında esas keyif balığı çekerken yaşanır. Bununla birlikte su miktarı düşen gölet ve barajlarda büyük balıkları almak, daha küçükleri suya bırakmak, ekolojiye faydası olur diye düşünüyorum.
mehmet abi düşünceniz gayet güzel ve duyarlı bir yaklaşım ama halil arkadaşımızın dediğide doğru bunuda göz ardı etmemek lazım. bence avlandığımız yerin durumuna göre davranırsak daha doğru bir yaklaşım olur sanırım.
Vallahi gorus cok saygi duyulacak ve mantikla uygulanabilecek bir gorustur. Oltayla doganin baliginin bitirilmeyecegini soyleyen mantik bilimle kanitlanmis buyuk bir mantiksizliktir. Lutfen bu kuyuya dusmeyiniz. Birazcik matamatikle ozellikle bizim gibi nufusu bol bir ulkede hele balik ve su kaynaklari uzerinde boyle olumsuzluklar ve dezavantasjlar varken, ozellikle de suyu cekilmis , limitli derelerde, gol goletlerde inanin bana son kalan baliga olta atiyor olabilirsiniz. Siz kalbinizden gecen yuksekligi yapin, birakin bakalim o doga o yukseklige nasil cevap verecek. Inanin dostlarim son soz sizin degil daima doganindir. Hep boyleydi boyle kalacaktir.
katılıyorum Arkadaşlar, amaç balık yemek olsa bir balık avına harcadığımız para ile nerdeyse sülalemiz balıkğa doyar. O halde fotoğraf makinelerimiz yanımızdan eksik olmasın (belki trofeler istisna olabilir) onlara bir şans daha verebiliriz.Bilinçsiz avlananlar elbette olacaktır.Onlara ancak örnek olmakla küçük balıkları suya bırakmaları gerektiğini öğretebiliriz. Yıllar önce PORSUK barajında ( 1982 yılı ve sonrası) balığa başladığımızda büyüklerimiz, abilerimiz küçük balıkları suya geri bırakırdı, bizde onlardan görür bırakırdık (Eski Porsukçular belki hatırlarlar). O halde bizler iyi örnek olalım belki bizden etkilenir doğruyu bulurlar.Gerçi bunların dedeleri de böyleydi ama olsun, biz bunları değiştirmeye çalışalım, aksi halde bizim de onlardan farkımız kalmaz. Tüm dostlara RASTGELE Hoşcakalın...
Doğru bir davranış teşekkürler balığın kendisini koruması bir yana su hızla azaldığı içinde özellikle sazanların yumurtalarının şu an su olmayan bölgelerde kalmış olma ihtimalide bir olasılık buda toptan bir yok olma demektir daha dikkatli ve az sayıda avlanma isteğiniz doğru bir karar destekliyorum.
Bende bu konuda Ayhan abi ile aynı fikirdeyim.Su miktarı düşen gölet ve barajlarda büyük balıkları alıp küçükleri bırakmak bencede çok faydalı olur.