Makinalarda devir oranı

Konu, 'Makineler' kısmında Since1453 tarafından paylaşıldı.

  1. Since1453

    Since1453 NoYaN

    Mesajlar:
    400
    Şehir:
    İSTANBUL OrTaKöY
    istanbul bogazında kullanılan olta makinalarının devirleriyle ilgili olarak uzun zamandır yaptım arastırmalarda bagzıları düşük devirlerin bogaz icin uygun oldugunu bagzı kullanıcıların devirin 5.0 ve üstü olmasını gerektigini bagzı kullanıcılarında devrin onemi yoktur. makine yeterki iyi olsun balık olduktan sonra toplar getirir. demeleriyle karsılastık yuzyuze konusmalarda ve net uzerinden yapılan arastırmalrımda cogunlugun ortak bir devir oranında yane düsük yada yuksek devir bogaz icin uygundur dedigine karsılasmadım. forumumuzdaki kullanıcı yorumları ne olucak merakla beklıyorum bogaz avcılıgı icin
     
  2. furunotr

    furunotr Haluk

    Mesajlar:
    1.965
    Şehir:
    Istanbul
    Ben birkaç denemeden sonra 4,8 devirli jig makinalarında karar kıldım; bunlar benim için tam olarak optimize diyebilirim... Yüksek devir tercih eden pekçok kişi vardı; ancak onların çoğu da ya jig makinalarının 4,8 olanına; ya da Bull's Eye gibi güçlü ve dayanıklı surf makinalara dönmeye başladılar...

    Henüz bugün tartışıyorduk... Yüksek devirli makinalar balığı yakalama konusunda başarılı; ancak bizim gibi akıntılı ve zorlu avlaklarda kullananlar için sıkıntılı oluyor; balık yakalanıyor; yakalandığı an makina duruyor ve kol zorlukla çevrilebiliyor; çekene kadar canı çıkıyor kullanıcının; akşam eve gidince de el-ayak bitiyor haliyle... Görüşler genel olarak bu şekilde; elbet yüksek devirli makina tercih eden de olacaktır kuşkusuz...
     
  3. ozkan79

    ozkan79 özkan

    Yaş:
    45
    Mesajlar:
    2.719
    Yokus yukari bir yol dusunelim..

    Bu yolu klasik bir otomobil saate 120kmh hizla cikabilir,cunku devri yuksektir.

    Fakat bir as900 harfiyat kamyonu o yokusu 120 kmh hizla cikamaz,kamyonun devri dusuktur ama Torku yuksektir.

    Simdi bu yokusu,120kmh hizla cikan otomabile 2 ton yukleyip otomobilin performansini bir daha deneyelim.

    Ayni yuku birde as900 e yukleyelim.

    Otomobil cok zorlanacak belki yokusu hic cikamayacak (torku dusuk gelecek )

    kamyon ise degil 2 ton 10 tonda bile banamisim demeyecektir,devir dusuk ama tork yuksek.

    Devir yukseldikce tork duser.
     
  4. Since1453

    Since1453 NoYaN

    Mesajlar:
    400
    Şehir:
    İSTANBUL OrTaKöY
    haluk abi sana katılıyorum. yanlız proysker nose ve blue hawk gıbı devri düsük makıneler avlaklara gore tercihen on planda yada x markalrın bu devirdeki makıneleri
     
  5. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Olay şöyle bir şey:

    Kola binen yük = Kol uzunluğu + (Makine sürtünmesi X Kurşun X Balık) + Devir sayısı

    Aslen formül bundan karışık. Ama en kolay izahı böyle. Şöyle bakın olaya, kamyonun motoru 150 beygir ama durdurmak için gereken sürtünem bir kaç yüz kg. Sürtünme acayip bir şeydir, yükle lineer artmaz. Yani yük iki misline çıkınca, sürtünme 2 misli olmaz, atıyorum 10 misli olur.

    Eğer makinenin sürtünmesi yüksekse, yüke binince daha yüksek olur, misli misli ve yorar. Ama düşükse, yormaz, zira daha az sürtünme daha az yük demektir.

    Peki siz nasıl yorulursunuz? İş için enerji harcayarak. Bu ne demektir?

    İş = Kuvvet X Yol.

    Yani, devir kaç olursa olsun, yapacağınız iş aynıdır. Biri çok sarar, yoldan kazanır, diğeri az sarar, kuvvetten kazanır, ama yapılan iş aynıdır. Yani bilinenin tersine, devrin yüksek veya düşük olması yorgunluğu bariz şekilde etkilemez.

    Velakin, yüksek devir, daha dar toleranslı, daha az sürtünen, daha kaliteli malzeme gerektirir. Eğer değilse, devrin yükseliğini karşılayacak kalite yoksa, sürtünme artacağı için, yoruculukda katlanarak artar.

    Toparlarsak, yorma bakımından, makinenin devri değil, kalitesine bakılmalıdır. Daha hassas işçilik, sürtünmesi düşük mühendislik ve malzeme aranmalıdır.

    Ama devri yükselince, bariz şekilde hız artar. Bu da mesela çaparideki balığı dökmenizle sonuçlanabilir. Bunun gibi hususlar elbette düşünülmelidir. Benzer şekilde, lüfer ve palamuta kaşığın hızlı sarılması gerekir ki, düşük devirli makine sizi çok üzebilir.

    Kısaca, yükse ve düşük devir, yoruculuktan ziyade, av stili için önemlidir sadece. Kalite makine 50 devir olsa gene yormaz insanı.
     
  6. PEHLİVAN

    PEHLİVAN mehmet

    Yaş:
    53
    Mesajlar:
    433
    Şehir:
    İSTANBUL
    Favori Kamış:
    SHIMANO, BROWNİNG, LİNAAFFE, DAİWA, CARMORAN
    Favori Makine:
    Daiwa emblem pro 5000,RYOBİ,spro
    En İyi Avı:
    KIRLANGIÇ 3,5 kg
    Gerçekten çok faydalı bilgiler çok faydalı bir topiç olmuş aklına sağlık ;)
    Arkadaşlar daha öncede bir makinanın devriyle alakalı olarak bayağı bir tartışma yaşanmıştı herkesin fikri kendine göre doğrudur,ama işin birde aslı vardır doğrusu,aslında her nesne veya kişilerin performansı bir değildir,Düşük devirli bir makinada rapala veya kaşığı sarmaya başladığında kıyıya gelmek bilmez hele balık açıktaysa,oysaki Yüksek devirli makinadaysa kıyıya nasıl aldığınızı anlamazsınız bazı makinalarda bir turda(120 hatta 133cm)e kadar saran makinalar var,her ne kadar makinayı sararken Düşük devirli makina sararken yormaz gibi gözüksede balığı kıyıya çekene kadar harcıyacağınız enerji çok daha fazla olacaktır,Fakat yüksek devirli makina çaparide iş yapmaz lafına katılmıyorum,makinanızı iyi tanıdıktan sonra bir turda kaç cm sardığını bildikten sonra sararken minik minik sararsın tur bindirmezsin olur biter,düşük devirli 3 tane surf makinam var fakat balığı kıyıya çekene kadar harcadığım enerji çok fazla makina yormasada bedenim hareket ettiği için dahada yoruluyorum,birde yüksek devirli kaliteli bir makinanın bir avantajı daha vardır,hızlı sardığı avantajken üstüne ne kadar ağırlık binerse binsin makina çektiği ağırlığı size hissettirmez,(otomobil ve kamyon farkı)alacağınız makinayı bence iyi araştırarak alın derim
     
  7. isottevfik

    isottevfik Tevfik

    Mesajlar:
    4.310
    Şehir:
    B U R S A
    Favori Kamış:
    SHIMANO Catana BX 240 Tele
    Favori Makine:
    SHIMANO BIOMASTER 5000 CFB
    :thumb: :thumb: :thumb:

    Fizik kanunları da aynı böyle söyler. :thumb: :thumb:

    Söyler söylemesine de;:confused: :confused:

    Ne yazık ki hala çok bilmiş kişiler, kendi savlarıyla bunun böyle olmadığını savunur giderler. Fizik üstü tezler bunlar.:confused: :confused: :D

    Kimbilir, belki bir gün bunun böyle olduğu ispatlanır.:D :D
     
  8. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Fizik kanunları bunu söylemez abi.

    Pek çokları fiziği, "Su 100 derecede kaynar" gibi öğrenir.

    Ama su 100 derecede kaynamaz, 50 derecede de kaynar, 150 derece de kaynamadan da durabilir.

    Fizik, herşeyin göründüğü kadar basit olamayabileceğini söyler. Hatta, evin önünde duran arabanın, kendi kendine salona pat diye gelmesinin bile mümkün olması gibi şeyler bile söyler.
     
  9. isottevfik

    isottevfik Tevfik

    Mesajlar:
    4.310
    Şehir:
    B U R S A
    Favori Kamış:
    SHIMANO Catana BX 240 Tele
    Favori Makine:
    SHIMANO BIOMASTER 5000 CFB
    ALINTIDIR ;

    RPM dakikada dönüş hızı ya da miktarının İngilizcedeki karşılığı. Fizikteki karşılığı alınan mesafedir (yol). Bir mil yol alır mı? Evet, üzerine işaretlediğimiz bir nokta 1 turda 2pi radyan kadar yol almaktadır. Milin çapı 1 santim ise ve mesela dakikada 1000 devir yapıyorsa alınan yol 1 x 2 x 3,14 x 1000 = 6,28 metre olacaktır. RPM böylece bize 1 dakikada alınan yolu vermektedir.

    Sanırım bu çizelge, hızın, devirin ve gücün, birbirlerine olan etkilerini net şekilde ortaya koymuş olur.:confused: :confused:

    Hız çoğalıyor, alınan yol fazlalaşıyor ve her artışta da güç, bir o kadar azalıyor.

    [​IMG]

    Okuduğumuz kadarıyla vede bize öğretmeye çalışanlar, nesnelerin eryik haline gelme, kaynama vs.değerleri konusunun, birbirlerinden farklı farklı olduğunu ve suyun da, 100 derecede kaynama noktasına geldiğini öğretmişlerdir.

    Eh, o zamanın öğretmenlerinin bilgileri ve öğrendikleri bu kadarsa, bizlerin öğrendikleride bundan fazla olmaz, olamazda..:confused: :confused:

    Tabii kaynama ve buharlaşma olgularınıda bilmek, birbirleriyle karıştırmamak gerekir. :confused: :confused:
     
  10. furunotr

    furunotr Haluk

    Mesajlar:
    1.965
    Şehir:
    Istanbul
    Bize öğretilen de suyun 100 derece kaynadığı... Değişkenlik için basıncın veya yüksekliğin değişmesi gerekiyor (aynı şey); ancak baz alınan 100 derecedir... Deniz seviyesinde yani; yola buradan çıkılır; değişken faktörleri uyguladığınız zaman kaynama derecesi değişir... Tüm dünyada bu böyle kabul edilir... Diğer akışkanların tespiti de suyun kaynama derecesi baz alınarak yapılır... En azından ben böyle hatırlıyorum...

    http://www.kimyaevi.org/TR/Genel/BelgeGenis.aspx?F6E10F8892433CFF8007620E7D5602E8713BA090EEBCE2E8
     
  11. Since1453

    Since1453 NoYaN

    Mesajlar:
    400
    Şehir:
    İSTANBUL OrTaKöY
    birde olaya soyle bakalım serdar abi devir onemli degil iscilik kalite diyor.devri yuksek olan makıneler ıcın bogaz sartlarında rapala ve kasık yuzdurmek ıcın devir onemlıyse ıyı bir makınede devir aralıkları ne olmalıdır
     
  12. isottevfik

    isottevfik Tevfik

    Mesajlar:
    4.310
    Şehir:
    B U R S A
    Favori Kamış:
    SHIMANO Catana BX 240 Tele
    Favori Makine:
    SHIMANO BIOMASTER 5000 CFB
    Hele şu su bir kaynasın, gerisi kolay.:confused: :confused: :D
     
  13. Since1453

    Since1453 NoYaN

    Mesajlar:
    400
    Şehir:
    İSTANBUL OrTaKöY
    ben bu konuyu uzun zamandır arastırıyorum en sonunda konu acıp ustalarin kullanıcıların yorumlarını dusuncelerini alamak istedim hemen hemen her avımda yenı tanıstım kısıler olursa bu konu akkında muhakkak konusmusturum.avcılıgına ve bılgı bırıkımlerıne guvendım bagzı tanıdıklarımda ben dusuk devırlı makınenın kasık ve rapala ıcın o kadar uygun olmadını dusundugumu soyledıgımde bana 4.0 devrin altındakı makınelerin daha ıyı ıs cıkardıgını soylemıslerdır. benım genel dusuncemde kasık ve rapala ıcın bılhassa kasık hızlı saran makınelerin daha uygun oldugudur.
     
  14. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    İşte o kadar basit değil abi, gerçek dünyada işler. Olay lise kitaplarında yazanlar gibi gerçekleşmiyor. Su ne 0 derecede donuyor, ne de 100 derecede kaynıyor.

    Konumuz kaynama, süper soğuk su değil şu an. Ona yakından bakalım. Eğer suyun içinde, yüksek ısılı h2o moleküllerinin toplanabileceği bir şeyler yoksa, su 110 dereceye bile ısıtsanız kaynamaz.

    http://www.youtube.com/watch?v=1_OXM4mr_i0

    Kısaca, su 100 derecede kaynar sözü geçerli değildir, basınç vs. gibi bir sürü etmen işin içine girer.

    Aynı durum tipik n***on'un hareket kanunları öğretilirken de ortaya konur. Bu hesaplar da, çok ideal şartlarda ele alınır. Ama olay bu kadar basit değildir, zira o sorulardaki önemli ayrıntı: "Sürtünmesiz ortamda" veya "Sürtünme yok sayılarak" kelimeleridir.

    Teknik olarak, her şeyi aynı olan, aynı sürtünme vs. değerlerine sahip iki makine arasında bir devir farkı tartışması mantıklı olur, ama maalesef böyle iki makine yok. Farklı sürtünme vs. parametreleri, yorucu olmakta asli mevzuyu belirliyor.

    Olayı ortada. Yarım kg ispendeği saramayan 4.8 devirli, turda 80 cm saran makine. ama 7 kg levreği de çatır çatır çeken, 5.43 devirli, bir turda 120 cm saran makine.

    Biraz düşünün bakalım diyeyim. Neden devirleri hemen hemen aynı olan, Alba Lyra makine ile, Okuma makine aynı rahatlıkta olmuyor?
     
  15. Since1453

    Since1453 NoYaN

    Mesajlar:
    400
    Şehir:
    İSTANBUL OrTaKöY
    :laughing: :laughing: :laughing: tevfik abim saygılar :D bu su zor kaynar bence :D
     
  16. MehmetKordan

    MehmetKordan MEHMET KORDAN

    Yaş:
    38
    Mesajlar:
    177
    Şehir:
    Bursa
    Burada serdar abiye katılıyorum, devir önemlidir ama kaliteli devir daha önemlidir.

    Şimdi 2 farklı makine düşünelim ikisi de kağıt üzerinde aynı devirde olsun. Bu makinelerden birisi gerçekte o devire ulaşamıyordur belki de böyle bir ihtimalde var.

    Şimdi misinalar için EFFTA denen bir kurum var peki makinelerin gerçekleri yansıtıp yansıtmadığını denetleyen bir kurum var mı?

    Neden aynı devirde ki 2 makine aynı miktarda misina sarmıyor?

    Belki var bugüne kadar ben rastlamadım bilen var ise paylaşır ise güzel olur.
     
  17. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Yani diyorsun ki, Alba'nın yada çançinçon'un 3.8 devirli makinesi, Shimano'nun 4.8 devirli makinesinden daha iyidir, daha rahat sarar, daha az yorar, daha falan filan, bunu mu anlamamız gerekiyor?

    Yada devir sayısı aynı olan, aynı makara çapına sahip iki makine aynı rahatlık, aynı yoruculuktadır?
     
  18. furunotr

    furunotr Haluk

    Mesajlar:
    1.965
    Şehir:
    Istanbul
    Bu 4,8 ile; 5,43 acaip çağrışımlar yaptı; birşeyler hatırlatıyor bana ama...:D :D :D Evet galiba biz bu suyu kaynatamıyacağız...:D
     
  19. furunotr

    furunotr Haluk

    Mesajlar:
    1.965
    Şehir:
    Istanbul
    Değerler doğru ise makinaların kafa çapları farklı olabilir; pekçok değişken var konu ile ilgili; ben yazılarımı bu değişkenlerin eşdeğer olduklarını farzederek yazıyorum; yoksa iş kışın ayazında yarı donmuş el ve beden ile herhangibir makinada sarımın ne kadar zor olduğuna kadar gider; çünki hava da bir değişken ve oldukça etkili...:)
     
  20. Since1453

    Since1453 NoYaN

    Mesajlar:
    400
    Şehir:
    İSTANBUL OrTaKöY
    kaynamaz abi bu su :D