resimdeki mığrıyı 2005 ağustos ayında sitemizin üyelerinden izzet kazaz bey yakalamış, resimlerini bizimle paylaştığı için teşekkür ediyoruz. İzzet beyin diğer resimlerine resim galerisinden ulaşabilirsiniz. MIĞRI BALIĞININ AVCILIĞI VE ANLATIMI Mığrı balığı diğer deniz yılanları familyasıyla yakından akrabadır, ülkemizdeki ismi mığrıdır, birçok dünya ülkesinde Conger Conger olarak tanımlanır bazı ülkelerde ise Conger eel ve Congrea olarak bilinir, bu balık su içinde saldırgan olmamakla beraber aksine çok uysaldır, denizlerimizde genellikle ege ve akdeniz bölgesinde sıkça görülür, bedeni uzun ve silindir şeklindedir. Büyük yuvarlak gözleri varıdır, Derisi kaygandır ve üzeri küçük pullarla örtülüdür, karın kısmı kirli beyaz olup, derisi kahve rengi gibidir ve karın bölgesine doğru grileşerek renk almıştır. Kuyruk ve sırt yüzgeci birleşiktir. Genelde denizde canlı veya ölü (leş) balıklarla beslenir, kalamarı çok sever.. derin sularda yaşarlar ancak beslenmeye ihtiyaç duyduğunda (genelde aç kaldığında) kıyı bölgelere gelip kendine bir ziyafet arar. Mercan kayalıklarının arasında müren balığındaki gibi kendini gizler ve sadece kafasıyla etrafı gözler, tabiki beslenmek için yuvasını herzaman terkeder. Bu balığın boyları 3.5 metre uzunluğa kadar ulaşmaktadır, mığrı balığı okyanuslarda 50-60 kiloya varan ağırlıklara ulaşır, ağcılıkla açık denizde yapılan avlarda ortalama 20 ila 30 kiloya kadar yakalandığı görülmüştür, kıyıdan avlarda ise ortalama 1 kilodan 10 kiloya varan ağırlıklarda yakalandığı görülmüştür. Mığrı balığının avcılığı haziran, temmuz ve ağustos ayının sonuna kadar en verimli şekilde yapılabilmektedir. Sayıları diğer balıklara göre oldukça az olduğu için ülkemizde ve dünyada ekonomik değeri yoktur. Şimdi bu balığın nasıl avlandığına bakalım... nasıl avlanır? Mığrı balığının avcılığı diğer müren balığındada anlattığım gibi yine sabır gerekiyor, balığı avlamak için öncelikle kendimize uygun bir bölge seçmeliyiz, özellikle kumluk bölgelerden uzak olmakla beraber daha çok sık yosunlu ve kayalık bölgeleri seçmeliyiz ancak şimdiden bir hatırlatma yapayım, butür balıkların avında (örn. müren ve mığrı) yakalandığında kurtulmak için misinayı birbirine dolaştırıyor ve olta kayalık bölgelerde olduğu için oltadan kurtulmak amaçlı misinayı kayalara dolaştırabiliyor, bu gibi durumlarda olta büyük ihtimal takılmış oluyor ancak balık olta ucunda ya ölüyor yada misina size kopuk geliyor, artık bu iki ihtimal birazda sizin şansınıza kalmış. Bu balığın avcılığında sıkça kullandığımız tek iğneli, gezer kurşunlu ve 0.60 misinadan oluşan bir takım kullanacağız. Takımın türkiyedeki tanımı Bırakma Takımı'dır, aynı takım akya, levrek ve müren avında yaygın olarak kullanılıyor. Şimdi oltamızı yapmaya başlayalım... olta takımının yapılışı Olta takımını yapmaya başlamadan önce, eğer amatör balıkçılıkta yeniyseniz öncelikle Oltaların Yapılışı adlı sayfamızı ziyaret ederek, gerekli malzemeleri ve oltaların nasıl yapıldığına dair teknikleri öğrenebilirsiniz. Bu ufak hatırlatmadan sonra oltamızın yapılışına geçelim... Kasnağımızı alıyoruz ve 0.60 kalınlığındaki misinamızı kasnağımıza dolamaya başlıyoruz, ancak isteğinize göre kasnağa 0.35 yada 0.40 misina dolayıp, bedeni 0.60 yada çelik telden yapabilirsiniz. Her iki seçenekte uygundur ancak tavsiyem doğrudan 0.60 kullanmanızdır, çünkü yukarıdaki anlatımımda belirttiğim gibi mığrı balığı yakalandıktan sonra kendini kurtarmak için kayalara dolanıp durur, misinada tabiki bu aşamada yavaş yavaş sürtüne sürtüne bir süre sonra kopma aşamasına gelir. Bu nedenle 0.60 misina bizim için en uygun seçimdir. Misinamızı doladıktan sonra gezer kurşunumuzu takıyoruz 50 yada 60 gr gezer kurşunlar, hem denizde akıntı ve dalgaya karşı direniş göstermekte hemde oltayı uzağa atmakta uygundur. Kurşunu taktıktan sonra ucuna orta büyüklükte klipssiz düz fırdöndü bağlıyoruz.. balıkçılıkta düğüm herşeyden önemlidir, bu yüzden balıkavında yaygın olarak kullanılan düğümleri Düğümler sayfamızdan öğrenebilirsiniz. Fırdöndüyü bağladıktan sonra geldik en önemli kısma yani bedene... beden yine 0.60 misinadan oluşabilir ancak isteğe göre çelik telde bağlayabilirsiniz, bu balığın avında çelik tel kullanmamıza gerek yok ancak daha önceden böyle çelik tel ile hazır bir takımınız varsa onuda kullanabilirsiniz. Beden 0.60 misinadan yapıyoruz, yaklaşık uzunluk 50 - 60 cm dir. Bedene hiç bir ek yapmadan diğer boş ucunada 1 numara yada 2 numara çelik beyaz düz yada cron iğne kullanabilirsiniz. Aşağıda bu anlattığım takımın yapılmış halinin resimini veriyorum... yem Mığrının avcılığında kullanılacak en iyi yem ölü balık yada canlı balıktır, ölü balıklardan en iyi tercihiniz sardalya, kalamar, uskumru, gelincik veya kefal olacaktır. Canlı balıklardan ise kefal, ısparoz, karagöz, avuç içi büyüklüğünde yengeç yada kaya balığıdır. Üst resimdede görüldüğü üzere bütün ölü balığı takarken ilk önce iğneyi ağızdan saplayıp çenesinin altından yada yanından çıkardıktan sonra, karın bölgesine saplarız, bu şekilde takılan ölü balıklar suda daha dayanıklı olup, herhangi bir balık bu yemi almaya çalıştığında dağılmayacak ve son lokmasına kadar iğnede saplı ve sağlam kalacatır. Canlı balıklar ise ilk önce sırt bölgesinden iğne saplanır ve daha sonra kuyruğuna ufak bir kilit bağı yapılır, bu bağ canlı balığın suda gezerken herhangi bir olayda iğnenin sırtından çıkmasını engeller, diğer bir yöntem ise sadece alt çenesinden iğne saplanır ve kulağından geri çıkartılır. Balık dışında kalamarda yaygın olarak kullanılır ancak pahalı ve zor bulunduğundan pek tercih edilmez. Bu kadar ayrıntı ve anlatım yeter sanırım dostlar, Yepyeni balıklar ve anlatımlarıyla tekrar görüşmek üzere, Rast gele. BALIKAVI.NET
ilk konumuz buymuş hayırlı olsun. gayet güzel bir konu olduğu için tekrar gündeme getiriyorum. saol balikci
ilk ve son mığrım geçen ekim aylarında iki foça arasında balık çiftliğinin arkasındaki koyda son takımıma gelmişti.beni fazla zorlamadı.ilk görüşte yılan balığı falan zannedim elimle almak istemiştim.saolsun bi arkadaşım onun müren olduğunu söyleyip beni uyardı.sonraları da mığrı olduğunu öğrendik.sardalyeye gelmişti.takımım basit bi şeydi.herhalde acemi şansıydı.aynı yerden arkadaşımız 500gr lık çupra çıkardı.fakat daha sonraları bolca takım bıraktığımız için oraya fazla gitmiyoruz.başka yerlere bakıyoruz.herkese saygılar
Bol miktarda sardalye tedarik edilir. Tek iğneli bir takım hazırlanır.Bunun nedeni üçlü takım yaparsanız her seferinde bir takım kaybederisiniz. Tek iğneli ve fırdöndülü yaparsanız muhtemelen takım kaybetmezsiniz. Neyse, efendim izmir'de yaşıyorsanız Gerence'ye ya da Ildır'a gidilir.Herhangi bir kıyıdan sardalyeyi takıktan sonra takım atılır. Maksimum 10 dakika beklenir. Her atışta bir mığri çekilir. Tabi gece olması koşuluyla. Bu balığa ne kol ne de sirkü dayanmaz. O yüzden bu sevdadan başlamadan vazgeçilir.
bu balığın gelişi güzel ama yemesi değil bir gece çupra avına çıkmıştım.kumluk bir dere ağzı.denize döküldüğü noktaya oltamı attım.başladım beklemeye.Yanımda hatırlayamadığım birkaç insan ve babam vardı.beklerken olta gerildi. başladım çekmeye.gayette ağır ama çok fazla hareketliydi.çupra olmadığını anladım ama ya çupraysa 2 kilodan az değildir diyordumkumsala çıktığı anda birisi bağırdı.yılaaaaaaaaaaan tabi karanlık.kimse bilemedi.bendekide deli cesareti.bir hamleyle üstüne basıp yapıştım garip yaratığa.ışığı getirdiler.ama....oda ne? mığri 1.5metreye yakındı.yılan yada müren olmadığı için şanslıyım ama dedimya deli cesareti