mırmır avı teknikleri

mırmır avı hakkında birkaç şey....

MIRMIR AVI​

Benim bildiğim en meraklı balık türüdür, ılıman kumluk sahil kesimlerini mera edinmiş bütün gece keyifle fırıl fırıl dolaşıp ne bulsa yiyen gündüzleri ise vaktini derin sularda tembellik yaparak geçiren son derece ürkek, görünümü şirin ve göründüğünden çok daha kuvvetli bu balığa neden mırmır dendiğini çok daha iyi anlıyorum. Bir zamanlar tatil için bulunduğum sahil kasabasında davranış biçimlerini resmen belgesel niteliğinde incelemiş olduğum bu türün avcılığının etik şartlar altında nasıl yapılması gerektiğinden detaylıca bahsedeceğim.

Mırmıra ait genel davranış şekillerini gözden geçirecek olursak, yavru mırmırlar tek başına ve gece gündüz ayrımı yapmadan sığ kumluk alanlarda durmaksızın ancak aheste aheste sürekli yiyecek bişeyler arayarak gezinirler. Sığ sularda avcı türlerin daha nadir olması nedeni ile bu şekilde tehditten uzak kalırlar. Yetişkin hemtürlerine oranla çok daha meraklı oldukları gözlenen yavru mırmırlar istisnasız olarak kendilerinden küçük her şeyi yemeye çalışarak oltamızın sürekli müşterisi haline gelirler. Sirkülerde bu tür için zaman ve boy kısıtlaması yoktur ancak ergin hali 1 kg.’a yakın olan ve eskisi kadar sık rastlanamayan bu balığın yavrusunu evine sağ sağlim göndermek ciddi bir ahlak unsurudur. Orta boy olarak bahsedecek olursam iri bir çinekoptan hallice sarı kanat kadar büyüklüktedir. Ergin mırmır ise gündüzleri bahsettiğim gibi zamanını nispeten derin sularda bulduğu omurgasızlarla atıştırarak ve tembellik yaparak geçirir hava karardığı ve sahil kesimlerindeki hareketlilik azaldığı zaman sığ kumsallara doğru yönelir, genellikle 3 lü gruplar halinde gezinirler. Bütün gün sahilin altüst olduğu ciddi bir hareketlilik yaşandığı bölgelere ürkekliği nedeni ile yanaşamayan gruplar merakları ve gece yemlenmeleri nedeni ile harekete geçerler. Suyun 50cm. derinlikte olduğu yerlerde dahi dolaşırlar. Kesinlikle avcı bir balık değildir hazırı sever. Öyle bir gezinme tarzı vardır ki, bulunduğu alanın her yerini defalarca karış karış dolaşır. Yemini bulduğu zaman yaklaşık 1 karış üstünde aniden duruş yapar, etrafında kuşkulandığı bir hareketlilik olmaz ise ortalama 45 derecelik ani bir dalışla ağızlar ve aynı açı ile yan yukarı doğru sert bir atılım yapar sanki bir şeyi kumdan kopararak alma tarzı gibi olan bu hareket, oltanızda inanılmaz bir vuruş ve tansiyon oluşturur. Kösteğin bedenden koptuğu, iğnenin köstekten sıyrıldığı ya da açıldığı an burasıdr. Sert kemiksi ağzı ile iğneyi damaklayan mırmır bu esnadan sonra size doğru yani çekildiğini hissettiği yöne yüzecek ve mütemadiyen yanlara doğru aynı sertlikle direnç gösterecektir. Bu durumda misinada boşluk bırakmanız aleyhinize olacaktır. O kadar sert vuruşlarla karşılaşırsınız ki, trofe diyesiniz gelir oysa kıyıya aldığınız mırmır ın cep telefonu kadar bir şey olduğunu görmeniz, ilk tecrübeniz ise sizi hayretler içinde bırakır. Artık bu noktadan sonra aynı levrek te olduğu gibi iflah olmaz bir mırmır avcısı haline dönüşürsünüz. Bu son derece sert balığın avcılığından alınan lezzet birçok türe karşı üst sıralardadır.

Avlanma şekli ve zamanı

Birkaç püf noktasından başka özel bir şekli yoktur. Kumsal yada sahilden atışınızı yaptıktan sonra kamışı deniz seviyesine, mümkün olan en paralel noktaya kadar indirerek yaklaştırınız. Kamış sabitlendiğinde mutlaka sahil çizgisine paralel (yan) durmalıdır. Boşluğunu aldığınız ve kalamasını yeterince gevşettiğiniz andan itibaren zil yada ışık tertibatı ile kontrol etmeli oltayı gereksizce oynatmamalısınız. Aksi halde bu durum mırmırın ürkmesine neden olur. Birinci iğneye av olan mırmırın sert vuruşlarla takımı hareket ettirdiğini ve etraftaki diğer mırmırları da ürküttüğünü söyleyecek olursam bunun ne denli önemli olduğunu anlayacaksınızdır. Av veriminin olduğu zamanlar gece 23.00 dan sabah 6.00 a kadardır. Dip yapısı temiz ve kumluk olan Marmara, Ege, Akdeniz bölgelerindeki hemen hemen tüm kumsal ve koylardan avlanılabilir. Haziran ayının ortasında suların ısınmasıyla başlayan mırmır zamanı Eylül sonuna kadar devam eder.

Kullanılabilecek Yemler

Mırmır ın belirli bir yem tercihi yoktur. Herşeyi yer, ancak bazılarının kendisi için özel bir yeri vardır. Bunlar başta kurtlar olmak üzere çalı karidesleridir. Gece avında bilhassa canlı kurt ve teke kullanılması hatta balık iç organları ile mazmuz yapılması av verimini kesinlikle etkileyecektir. Bahsettiğim kurtlar boru kurdu da olabilir kırmızı kurtta yeterki canlı olsun ve iğneye takarken az zedelensin.

Çalı karidesinin ise kafa kısmında yakamoz altında parlayan kendine has bir organı vardır hareketli olmasa dahi balık tarafından tespiti daha kolay olacaktır. Bunların haricinde denediğim ve verim aldığım bir yöntemden bahsetmek isterim. Hamur kullanımı. Sardalye yada hamsiden yapılmış salamurayı yeterince un ve yumurta ile blander den geçirerek bu hamuru elde edebilirsiniz. Blanderin temizlenmesi zor olacağından bu işi balıkları çatalla ezerekte yapabilirsiniz. Zira katlanmanız gereken feci koku sorunu ile baş etmek zorundasınız. Bu hamuru mazmuz olarakta kullanabilirsiniz.

Takımın Hazırlanması

İhtiyacımız olan, beden için 0,25, köstek için 0,20 iyi kalite kum rengi yada şeffaf misina, 6-7 no.çapraz siyah yüksek kalite iğne. İğne olarak aynı mumarada tatlı su için kullanlan bronz türlerde kullanılabilir. Benim kendi tercihim 7 no kısa pala extra sharpnes karbon iğneler olmuştur. İllede marka vermek gerekirse mustad bunun için yeterlidir. İğnelerin kösteklere bağlanması aşamasında düğüm yerine çok az miktarda Japon yapıştırıcısı sürülmesi olabilecek cözülmeyi engeller. Hatta iğneyi bağlarken çaparide olduğu gibi tek tel sim de takılabilir ancak bu tek tellik sim iğne boyunu aşmamalıdır. Aksi halde abartı bir parlama olacak ve balıkta yemden çekinmeye neden olacaktır.

Köstek boyları ortalama 22-23 cm beden boyu ise üç köstekli takım için 1,5-2 mt kadar olmalıdır.Takımın oltaya bağlı klips ucuna 10 gr.lık bir zeytin yada kıstırma kurşun bağlanmalı bu sayede takımın dibe tam yatması amaç edilmelidir. Ana kurşunun sığ ve akıntısız ortamda bulunacağınızdan 35-50 gr arasında olması yeterlidir, daha hafif olması oltayı atacağınız mesafeyi olumsuz etkileyecektir. Ana kurşunu kaşık kurşunu olarak bilinen yassı oval çakıltaşına benzer ve parlak olmayan türden tercih etmeniz biraz avantaj sağlar.

Kaşık kurşunu bulamazsanız kendinizin de imal etmesi mümkündür. Kalıp olarak bir çorba kaşığını alınız orta hararet ile ısıtınız erimiş ve gramajı belli olan kurşunu bu kaşığa dengeli biçimde boşaltarak katılaştığı an soğuk suya daldırarak ve matkapla deliğini açarak işinizi görebilirsiniz. Daha önce kurşun dökme tecrübeniz yok ve yardım alabileceğiniz kimseniz bulunmuyor ise bunu yapmaya kalkışmayın. Buharı dahi zehirli, erimiş haldeki bir metal oldukça tehlikelidir. Deneme aşamasında dahi kendinizi yaralayabilirsiniz. Bu imkanınız yok ise normal armut kurşunlarda işinizi görecektir. Dediğim üzere kaşık kurşunu sadece biraz avantaj sağlar, şart değildir.

Bir başka takım örneği ise gezer kurşunla yapılanıdır.Bu takımdaki asıl amaç yemin dalga ve çalkantılar ile kendi kendine yer değiştirmesidir.

1,5-2 m.lik 0,20 beden kullanılır bedenin bir ucuna 2 tane bahse konu iğneden hırsızlı şekilde bağlanır diğer ucu drek oltanın klipsine takılr. Gezer kurşun ise olta misinası üzerinde ve klipsten önce takılı olmalıdır. Bunların dışında kullanılan daha teferruatlı takımlarda mevcut ancak kanımca fazla teferruatlı takımlar bu ürkek balığı rahatsız
edecektir.











Admin notu : Burada yazılı tüm bilgiler ve çizimler Suat Pastırmacı'ya aittir. Verdiği bilgiler için kendisine teşekkür ederiz.