Bu arada çile misina (ya da poşet) ise her şişe uygun olmayabiliyor bu durumda benim uyguladığım yöntem biraz kalın bir dergi ya da broşürü hafif kıvırıp çile halkasının içinden geçirdikten sonra yere bırakıp makara ya da kasnağa sarmak, böylece çilenin sonuna doğru halkalar gevşemeye başlasa bile dergi sürekli açılmak istediği için gerginliği de hep kalıyor ve çilede boşalma oluşmuyor, tabiatı ile karışmada oluşmuyor. Ben bunu şişe yöntemini kullanırken misinayı karıştırdıktan sonra bulmuştum, belki işinize yarar diye müsadelerinizle aktarmak istedim. Herkese bol avlar.
Hiç bunlara gerek yok,aldığın misinayı en fazla 100mt sararsın bunu için bir parka git orada ağaş veya oturma bankına misinanın ucunu fır döndü ile bağla,misinayı saracağın kadar açıl ve başla sarmaya sarım sıklığını kendin çok güzel ayarlıyabilirsin.
Merhabalar Serdar abi ne yalan söyleyeyim ben de aynı seyi duşundum ama eminönü Kadıköy arasında yapacağım eve giderken arada o işi çözmek için sagolasın güven verdin bu arada çok ince takımlarda geldi başıma alelacele sardığım beden çapariyi her atışımda topaç gibi dönüp 15 cm lik köstekleri 3 cm ye düşürünce haliyle millet çapariyi doldururken biz yukarıdan aşağıya 2 tane sayabiliyorduk. O zaman daha da bir anladım konunun ehemmiyetini. Gam bence de çok önemli hem ne demişler "iğneyi nem misinayı gam" yıkar serdar abi saygılar...
tecrübe ettik serdar hocamın övgüleri sonucu biz de "renault 9" kullanmaktan vazgeçip "F1" arcımıza atladık. sonuçlar: 1: takımda ve misina sarımında beraber kullanmayın: takılırsa kopmuyor. 2: Hiç bir suretle dibe taktırmayın: yaklaşık 20 dakikalık bir kurtarma çabasının ardından misinayı kesmeye karar verdim. 3: balığı hissetme konusunda serdar hocama katılıyorum. açıkçası bu kadar bariz bir fark beklemiyordum. 4: uzun atım konusunda beklediğim performansı vermedi. kendimi kasmadan uzaklara atamadım.
Koparamadığını da düşünürsek, sanırım 0.20 veya daha kalın bir misina aldın Ben 0.12 filan kullanıyorum. Koparmak zulüm olmuyor. C.tesi günü gene kopardım, zahmetsizce... İnce olunca, o zaman farkeder atışta.. İmkanın olursa, 0.10 filan gibi incesinden üzerine bir 100 m ekle derim.. Ama atışta başka etmenlerde var elbette.. Örneğin çapari, salkım saçak olduğundan havayla o kadar sürtünür ki, misinanın sürtünmesi ehemmiyetsiz kalır, mesela..
cok garip ben de tam bu konuda bir soru soracaktim ki bu basligi gordum. sormadan once buldugum iki resmi ekleyeyim. yardimci olcaktir sanirim makinaya baglanmasi: kalanin makinaya sarilmasi:
bu konuda serdar abiye katılıyorum. ben dynema ile denemedim ama yeni aldığım kamışla deneme yaparken fırdöndüye sadece kurşun takıp attığımda , çinekop çaparisine göre en az 20 metre fark oluştu. çapari atış esnasında kesinlikle hızımızı kesiyor.
Serdar Hocam sen makinaya mı 0,12 sardın.Çok ince değilmi yahu. Ben 0,20 aldırdım almanyadan biliyorsun, çarşamba gece geliyor inşallah... 0,20 de bile tereddütüm var, çok ince sakatlık yaratmasın diye. Sen tutmuş 0,12 diyorsun.. Valla ben başedemem 0,12 ile..Neyse 0,20 ile alışalım örgüye , yazın getirtirim genen daha incesini..... Gelelim asıl konuya.biliyorsun makinada aldırdım.Örgü ise 270 Mt. bunu komplemi sarsam makinaya , yoksa alta ,yarısına kadar monoflame misina üste dyneema sarsırıp,kalan dyneemayı halihazırda kullandığım makinaya aynı metodda mı sardırsam. Kısacası 270 mt.lik dyneemayı yarı yarıya 2 makinaya paylaştırsammı ? Ne farklı varki demeyin.Misal 140 Mt sardık makinaya.Atış yaptık 80-100 Mt. ve dibe takıldı.Makinanın başından kesmek gerekecek,kopmayınca ve elde kalacak 40-50 Mtlik kısmı....bu da bir işe yaramaz açıkcası...
En son, 0.10 buldum, neydiği belirsiz bir marka, onu da öbür makineye sardım.. Zaten dyneemaların "ezilme" durumu var. Şöyle düşün. Bir tutam saç düşün. Yuvarlak kesitli iken ne olur kalınlığı? Birde bunları düz yaydığını düşün? İşte o şekilde, 0.10 olanı 0.20 gibi "görünüyor" ele alınca.. Hoş, makineye 1000m sarıyorsun, daha yer kalıyor, o ayrı.. Benim elindeki 0.12. 8.5 kg test değeri var. Bu 18lb eder. Standart monofilament için 0.45'e filan denk düşer.. Yani, 0.12 misina ile 0.45 sağlamlığı elde ediyorsun zaten.. Kalın olunca takılırsa koparması pek zor oluyor.. Birde bunlar kalınlaştıkça fiyatları artıyor.. 0.12, 0.15, 0.10 gibi misinalar ile şu ana kadar bir sakatlık yaşamadım. Fakat, kuvvetli atış yapacak olursan parmağını iyi yokluyor.. Kesmez, bundan korkum yok.. Ama biraz hırpaladığı bir gerçek.. Bahsettiğin sorun malum. Hafta sonu 60m kadarı denizde kaldı, 100m'nin. Benim bir şekilde Dyneema ile dolu iki makinem var. İkisininde üst tarafı ince, ucuz dyneema 100m. Kopuyor, iyice kısa kalırsa söküyor, yenisini sarıyorum.. Bir tanesinde 270m Whiplash üzerine ucuz dyneema sarılı. Eğer 60-70 m atış yapıyorsan, sanıyorum 100 - 135 m vs. kısmı sıradan misina üzerine sarmak daha iyi olabilir. Yurtdışından getirtmek olunca mesele, 1000m'lik bulk makaralar var. Bunlar daha uygun. Bu misinaların bu huyu iyi bilinir. 0.17 misina, sarıldığı yerde 1mm'den kalın olur, keyfe keder verir. Whiplash'ın piyasadan çekilme sebebi bu aslında. Berkley, bunun yerine teflon ile yapıştırılmış, yuvarlak kesitli SpiderWire Stealth'ları çıkardı. Bunların 1100 Yard olanı 120$ civarında.. Bunun deniz kıyısı cast için iyileştirilmiş olanı SW Ultracast. Bunu 1100 yards olanı 140 dolar civarı.. Diğer yandan 1000 Yard (900m) çeşitli dyneemaları 50 - 60 dolar arası bulmakta mümkün. Tamam, bunlar whiplash kadar sağlam, Spiderwire kadar düzgün değiller. Ama her durumda yeterliler. Zaten ömrünün sonuna kadar gitmiyor en kötüsü bile. Bir yere takılıp kopuyor. O nedenle çok kalitelisini aramak pek akıllıca durmuyor. Büyük ihtimalle önümüzdek sezon için böyle 3-4 iri makara alıp, stoklayacağım eve.
Serdar hocam sağol... Bende öyle düşündüm,2 ye bölüp makinalara paylaştırmak..... Dediğin Bulk makaralardanda vardı aldırdığım kişide . 1000 Mt 33 Euro + 6 Euro yol parası... Makinada aldırdığım için fazla açılmadım fiyat konusunda ve 270 mtlik makara aldırdım.. Hoşuma giderse yazın izne gelecekleri zaman tekrar getirtirim.... Bende aslında Berkley Fireline Crystal aldırmak istiyorum.HEm örgü kadar sağlam hemde FC özelliğini birarada sunuyor... tabii 100 MTsi 40 YTL Almanya fiyatı
Bir kağıdı rulo yaparsan kalınlığı her yönden eşittir. Bu durumda 17 mm çapında bir rulon olsun mesela. Kağıdı masaya koyar, üzerine basıp ezersen, atıyorum 5 mm kalınlıkta ama 30mm eninde bir şerit olur ya.. İşte Whiplash gibi dyneemalarda öyle oluyor. Yuvarlak dururken çapı 0.17 ise diyelim, sarınca yassılaşıyor ve genişliği 1mm kadar oluveriyor. 0.17 nasıl 1 mm kadar açılır diyeceksin, olsun 3 katı olsun.. Ama dyneema bir örgü. İnce ince bir sürü liften yapılıyor ve liflerin arasında boşluklar oluşuyor.. Gerdirince gene normal inceliğini alsa bile olduğundan daha kalın duruyor. Birde o kadar çabuk makinadan boşalır ki, gerilmez, suda, havada kapkalın durur = daha çok rüzgar alır, hava vs su tutar, daha kısa düşer, daha geç batar.. Bu nedenle FC takım hazırlayıp kullanmak çok uygun oluyor. FC misinalarda pek uzamaz, esnemez. Bu sayede hassasiyette korunmuş olur..
bazen kendimi cidden mankafa gibi hissediyorum, bi seferde anlatilani anlamayan cinsten, ama allahtan bu forumda kime soru sorsam boyle detayli anlatiyor da anliyorum aciklama harika olmus serdar hocam. ben de elimden geldigince bu kadar aciklayici yanitlamaya calisiyorum bildigim konulari, insallah basariyorumdur.
serdar hocam çok güzel açıklamışsın .bende almak istiyorum .berkley 0,10 luk var nasıl iyimi dersin? aşağıdaki linklerdekilerden birini almak istiyorumbunları surf kamışta kullanabilirmiyim.sizce karışır mı. http://www.avmarketi.com/asp/show_stock.asp?product=3-BRWH010 http://www.avmarketi.com/asp/show_stock.asp?product=2-3391-030 http://www.avmarketi.com/asp/show_stock.asp?product=2-3391-020
Dyneema misinalar, daha doğrusu sıradan dyneema örgü misinalar, en mükemmel misinalar değil. Elbette her şeyin her durumda iyi olmadığı da bir gerçek. Ama dyneema zevke neşe katan, olmazsa olmaz (bence, kendi adıma) bir unsur.. Harbi iyi dyneema misina whiplash değil, mesela PowerPro'dur. Mesela SpiderWire Stealth/Ultracast'tır, mesela Spectra'dır.. Eğer fiyatına bakarsak, whiplash fiyatına bu daha kaliteli olanlardan temin edilebilir. Bu durumda whiplash'a para vermek biraz düşündürücü olur. Peki whiplash'ın bu fiyatta olması nedendir? Whiplash, son derece kaliteli dyneema liflerinden yapılmıştır ve test yükü diğerlerine göre çok çok büyüktür. Bu ise, big game işinde bariz avantaj getirir. Yani kılıçbalığı, orkinos filan yakalamak için. Genelde yapılan, bunun ucuna 2mm kadar bir monofilamentten 50m kadar ekleyip, iğneye takmaktır. Sonra trol yapılır. Standart takımda, dyneema yerine kalın misina/ipler kullanılır. Bunlar kalın olduğu için planörlerin işlevini bozar, yemin batmasını zorlaştırır vs. vs. Whiplash gibi güçlü bir dyneema ise bu sorunları daha az gösterir. Bizim ne yaptığımız belli. Bu uygulamada o kadar yüksek dayanma gücüne ihtiyacımız yok. O yüzden ona vereceğimiz para atıl para olacaktır. Bunun yerine daha ucuz olan tipleri tercih etmek daha akıllıca olacaktır sanıyorum. Zaten takılmadığı sürece koparma şansımız nerdeyse yok. Takılınca da yapacak başka bir şey yok.. O halde? Ben surf kamışlarda yıllardır kullanıyorum. Bir sorun yaşamadım temel olarak. Ama şunu akılda tutmak gerekir. Dyneema uzamaz ve tank gibidir. 160 gr atarı olan kamışı, 125 gr kurşunla abanır, makineyi kapalı unutursanız, kamışınızın elinizde kalacağı kesindir.. Benimki kaldı mesela.. Gösterdiğiniz yerdeki SHAKESPEARE misinalar dyneema değil. Bunlar dacron.. Dyneema'nın yanına yaklaşamazlar, kullanım açısından.. Ama ömürleri sonsuz gibidir. Güneşten, soğuktan, sıcaktan vs. etkilenmezler. PET şişelerin maddesinden yapılırlar.. Koparmadığınız, sürttürüp aşındırmadığınız sürece çok dayanıklıdırlar. Bunlar da gene açık denizde büyük balıklar için tercih edilirler. Eh, neden harbi iyi dyneema mesela PowerPro, Mesela SpiderWire Stealth/Ultracast almıyorum kendi adıma.. Bulmak sorununu çözsek bile, bunların getireceği ekstraların benim av düzenime pek bir katkısı yok. Çapari ile uğraşırken, kurşunun 2 kulaç ardında rapala atarken, 30-40 m'ye yemli atarken bunların getireceği supersmooth, high range cast vs. özellikleri bana bir anlam ifade etmez. Benim için bu misinalardaki en büyük artı, balığın nefes aldığını bile hissedebiliyor olmak..
Serdar Kardeşim, yine çok güzel açıklamalar koymuşsun, teşekkürler.. Rica etsem Dyneema'nın tekneden derin suda avlanmadaki avantaj ve dezavantajlarına da bir ara değinir misin? Ben 100m 0.26 SAMM Dicle yi 0.30 luk FC Beden ve 0.25 lik köstekler ile kullanıyorum. Vuruşları çok canlı hissediyor, balığı çekerken kafa atışlarını çok belirgin alıyorum.. Tamam ama sanki eskiden avladığım normal misinalardaki avcılığı bunda bulamadım gibi geliyor.. Yani takımdan daha avcı olmasını beklerdim.. Acaba hiç esnememesi, tasmalamada çok erken davranmamıza mı neden oluyor..? Yani esneme bir yerde vuruş anı ile tasmalama anı arasındaki zaman farkını daha iyi ayarlamamıza mı neden oluyordu acaba..? Malum Dyneema esnemeyince vuruş anı ile tasmalama arasında, reflexinize göre çok daha az zaman aralığı kalıyor.. Sonuçte kararsız kaldım..
Bu iyi bilinen bir sorundur.. Sanırım bir yerde söylemiştim. Böyle şeylerle uğraşırken, bildiğiniz teknikler geçersiz oluverir.. FC misinalarda uzamaz, daha doğrusu az uzar. Dyneeme %3, FC %10, Monofilament ise, %30 - %80 arası uzayabilir. Sizin böyle iyi bir misina kullanırken balık burnuyla dürterken daha tasmayı küüt diye vurmanız mümkündür.. Powerpro diyor ki: Anglers on Saturday morning TV shows often set the hook in bass like Samurai warriors beheading the enemy. his may be a fine technique with monofilament line, but PowerPro doesn't require such a violent motion. When you get a strike, relax; a gentle snap of your wrist will set the hook. Neymiş, balık vurunca bir samurai'nin düşmanına saldırdığı gibi yapmayacak, nazik bir bilek hareketi ile, yani koldan değil, bilekten kısa öz bir hareketle tasmalayacakmışız.. Normal misinada tasma atmanız gereken an çok daha kritiktir. Bu yüzden daha iyi konsantre olursunuz. Balık vuruyorsa çok seri ve uzun bir hareket yapmanız gerekir. FC/Dyneema'da ise bu gerekmez.. Sakin olun, balığın aldığına emin olunca vurun gözüne tasmayı... Ama şu husus asıl önemli olandır. Sıradan misinada hiç farketmediğiniz hareketler FC/Dyn. misinada önünüzde.. Sıradan misina olsa, nerde bu balık diye sizin haberiniz yok beklerken, o aşağıda yeminizi usulca iğneden sağıyor olacak. Ama FC/Dyn. misinanız varsa, balık daha yanına gelince siz onu hissediyor olacaksınız.. Normal misinayla zaten bu hareketten haberiniz hiç olmayacak, ancak iğne balığın ağzına girince farkedecektiniz.. Biraz kendinizi "train" moduna alın.. İnanın bu misinalar ile kendinize "dahimiyim neyim" diyebilir hale gelirsiniz. Vuruşundan cinsini, boyunu vs. tahmin edebilir olursunuz.. O kadar ki, bir karış salınan kamış ucuna rağmen almadı daha diyebilir, tam zamanında tasmayı vurabilirsiniz.. Kendinizi acemi kabul edin ve balığın nasıl vurduğunu, nasıl çekildiğini, n olup bittiğini bir analiz edin, her başarılı ve başarısız vakadan sonra..
Evet, Dyneema ile el alışkanlıklarımızı da değiştirmemiz gerekiyor.. Bu da bir süre söylediğin sakin davranışlarla kamışı yumuşak hareketlerle kullanmayı öğrenip daha farklı bir stil edinmemiz başarımızın artmasına neden olacaktır.. Açıklamalar için teşekkürler..
FC bedenin Dynemaya etkisi Serdar Bey, Takımda beden ve kösteklerin FC den yapılıyor olması, dynemanın hassasiyetini etkilemiyormu acaba?
