ben marmara ege ve akdenizde tekene ile avlar yaptım sular ve derinlikler değişir mesela sert misina bogaz sularında daha verimlidir..kullandıgım misina yıllar boyu sakladıgım bir 50 metre var hatıra kalmış parça nerdeyse hiç oynamıyor.. istanbul bogazında 50 den yukarı kullanırdım suyun gereği 80-90 de kullanmıştım köprünün altında uzun oltada yem zargana idi agırlık 500 gr giydi..kış günü akıntı sert. rüzgar var..vs.. bogaz konusunda mutabıkız .. ama ambarlı açıklarında 30 40 metrede 040 kullanırdım marmariste açıkta akıntısız derinlerde 045 kullanırdım .. 2010 senesine kadar hep takoz misinası ile avlandım parmagımda hissettim 2010 dan sonra 3 kez kazıklıda kamış ve makine kullandım ondada 020 dynema sarılı.. 30-40-50 m lerde çok net vuruşlar belli oluyor.. ancak daha sıg ve akıntısız yerlerde 040 yeterlidir bana 150 gr kurşun ile.. en fazla.. zaten dip avlarında ben takımı dibe yatırırdım.. kurşunun agırlıgını hissetmezdim. yemi gevşek bırakınca balık daha az huylanır.. yada delikli kursun u ana bedene takıp bir fırdöndü ve 60 cm kadar beden e tek vaya çatal köstek.. kurşun dipten 70 cm kadar yukarda tutarsan yemelr sarhoş gibi salınır ve gevşek durur teknenini de hareketi ile yemler dogal bir salınım gösterir.. balık vurdugundada %70 iğne agızdadır.. takımı bir kulaç asıldınmı balık üstündedir..
bende şöyle izah etmeye çalışayım. elle tutmaya alışmış balıkçı. kamış kullandığında fazla zevk almaz. zira his olayı daha azdır. eski balıkçılar bu yüzden kamış kullanmayı sevmezler. bende sevmiyorum. hele ellili iğne felan yaparsan zaten imkansızdır.sanada tavsiyem kamışa fazla alışma. elle tuttuğun balığın zevki hiçbirşeyde olmaz..
eğer mümkünse kasnak gayet zevkli(misinanın biriktirilebileceği bir yer varsa ve oltayı yatayda değil dikeyde çalıştırıyorsak), hatta balığın az olduğu günlerde surf oltayı ileri savurup, boşboş beklemektense hemen bir kasnak açar ve fırlatırım, sonuçta keyfi başka, hissiyatı bambaşka.. kasnakta ve tekneden dip avlarında nispeten daha sert misina kullanılmasının uygun olacağını düşünüyorum. bu sayede hem iyi hissettiren hemde nispeten daha ince misinalara yönelebiliriz. kalın misina çok daha fazla kuvvete maruz kalır ve suyun içinde yay gibi ilerler(akıntı varsa), ince olursada mesafeden dolayı çok esner, bu yüzden biraz daha sert misinanın daha keyifli olacağını düşünüyorum.
ya konuyla pek alakası yok ama ben birşey duydum bir tanıdığımdan doğru değilmi merak ediyorum. kısmette varsa 2 yıl içinde tekne almayı planlıyorum. bu teknelerde kullanılan mazot diğer mazottan farklıymış fiyatıda yarı fiyatıymış atıyorum mazot 4 liraysa bu 2 lira civarıymış. doğru mudur bu. yoksa bildiğimiz kırsal motorin mi kullanılıyor birde şu var teknemi aldıktan sonra yıl içinde üç beş para biriktirip yaz tatillerinde izmire gitmek istiyorum tekneyle bir hayli masraflı olur tabi giderken sırtı yaparım avlanırım boş gitmem gerçi. çok mu hayalperestim sizce 6 7 metre ahşap kamaralıyla gidilebilirmi istanbuldan izmire
merhabalar ben balıkavı konusunda çok yeni bir kardeşinizim tekneden bugüne kadar kamışla avlandım ve inanılmaz keyif aldım. geçen gün karaburun karareise arkadaşlarla gittik kamışı evde unutmuşum arkadaştan temin ettiğim çok dandik bir 40 lık misina sarılı kasnak kullanmak zorunda kaldım. vuruşları alıyorum ancak balığın tasmayı yeyip yemediğini anlayamıyorum. birde balığı çekerken ne olduğunu anlamıyorum.izmarit çekiyorum baya ağır geliyor yaklaşık 400 er gramlık 4 tane çupra geldi inanın görene kadar isparoz sannettim.birde acayip dolaştı bende dolaşan yerinden kestim attım. benim favorim kamış.
Hassas uçlu kısa kamış makineye sarılmış ip misinanın zevki farklı bana göre.Fakat el oltası kullananlara da özenmiyor değilim
selam . o bahsettiğin mazot. kaçak mazot. yani demirlemiş gemilerden kaçak alınan vergisiz mazottur. birde devletin balıkçılara verdiği ucuz mazot var. her balıkçının yıllık hakkı olur bu mazotta. ancak bu mazottan alınca iş ticarete dökülmüş olduğu için maliye kontrolleri başlar. daha sonra zorunlu verilecek vergiler felan derken astarı yüzünden pahalıya mal olur.... izmir meselesine gelince . yolu bilen birisi varsa sorun yok. ancak eğer kendi başına gitmeye kalkarsan. denizlerde hiç ummadığın yerlerde sığlıklar. bölgesel rüzgarlar var. sanırım baş etmen zor olur ve çok tehlikeli olur. zaten kaptanlık ehliyetin yoksa boğazdan çıkmadan sahil güvenlik teknene el koyar... selamlar olsun..
Neden tekneden avlarda kasnak kullanılıyor? selamlar; ustalar yeni başlayanlar sizlere bi soru sormak istiyorum.forumda okuduğum ve gördüğüm kadarı ile tekneden avda çoğunluk kasnak kullanıyor çok fazla kamış kullanan görmedim şimdi bunun nedeni aşağıdaki kuzuların vuruşlarını kafa atata gelmelerini hissetmekmi yoksa av esnasında kolaylık ve daha garanti olduğu içinmi elle çekiliyor. teşekkürler sevgili Adem kardeşim tekneden kasnak değilde bunun adını mantar veya strafor diyelim, tabi ilk başta alışkanlık, sonra çok ucuz ve basşt olması, aynı zamanda balıkla arandaki mesafenin daha yakınlaşması kontrolün sadece sende olması, bir kaç faktör daha sıralayabiliriz, zevk almak, hissetmek gibi, sevgiler hoşçakal.
Orhan abi, bunun en büyük faydası, olmadık bir şey gelip, misinayı tüketirse, kolayca köpüğü suya atıverebilmek. Böylece balık onu gezdirebiliyor, yoruluyor, tekneyle kovalıyoruz. Bu nedenle sağlam bir şey olması faydalı oluyor.
Sevgili Serdar çok doğru en önemli faktörde o zira en güçlü kamışla avlananların bile kamışlarının ellerinden gittiklerini belgesellerde izliyoruz, onun için bizim buralarada da genelde Babakale de orkinoz ovcılığı bile şamandıralı takımlarla el oltası ile oluyor, sevgiler hoşçakal.
Ege'de tekneden yaptığımız avlarda derinlik 60-90 m arası olduğu için ve kilomun verdiği hantallık dolayısıyla 1.80'lik kamış kullanıyorum.İskandil dibe deyince hafif kalama verip misinayı sağ parmağıma alıyorum.Tasmadan sonra makineyle çekiyorum Tekne kalabalık da olsa rüzgar da olsa keyifli bir av gerçekleştiriyorum.Fakat elle balık tutmanın keyfi bambaşka...
İşte gerçek ve tecrübeli ve aktif balıkcının farkı. Elbette kalın misiada esneme daha az olduğundan hissetme daha fazla olacaktır.
Sevgili Adem Muhtelif kereler önemle bahsettiğim husus şudur. İnce takım avcı takımdır.İnce takım kullanmak usta işidir. İnce takımla dibe daha kolay inilir,akıntıdan asgari etkilenilir. Bu sayede balık suynda daha kolay kalınır(apiko) Elle avcılıkta kalın ana beden kullanılırsa dolaşma daha az olsadarüzgarlı havalarda bu sağılan misina uçuşur. Helede teknede birden fazla kişi varsa ,kimi misinaya basar,kimizi balığı sağılan misinanın üzerine düşüürüryani tam bir kargaşa ortamı oluşur. Parmak bir insanın en duyarlı organıdır.Dolayısıyla olay hissetmek meselesiyse bir yere kadar katılırım. Ama olay türlü aksikliklerden arınmaksa bu iş elle zor olur. Bakın olay nasıl halledilir ve hissetmek açısındanda sorun olmaz. Uzun olmayan 1,60-70 civarında gerektiği kadar esnek,kendi kendine dahi balığı tasmalayabilen kamışlar vardır. Zamanımızda artık kamışlar ucuzdur.Bir yem yada sigara parası bile neredeyse yeter. İş görecek devri fazla yüksek olmayan bir makara satın almak 50 YTL ye mümkündür. Bu iş keyfiniz,zevkinizdir.İllaki maliyet derseniz daha az balık tutarsınız. Daha çok ve istikrarlı balık tutmak size orta vadede çok daha fazla artı sağlayacaktır. Keyfe para harcanır,neticede rakı içmekte bir keyftir.Rakı maliyetinde tüm mali sorunların üstesinden gelirsiniz. Makarada olabildiğince ince,üstelik en sağlam ve üstelik hissetmede,kamışında yardımıyla nerdeyse ele yetişebilen bir hassasiyette avlanmak mümkündür.Normal misina yerine makaranıza olabildiğince ince.örneğin 0,15 mm bir dyneema misina(misina ipi)kullanırsanız,vede takımınızı FC misinadan yaparsanız,klasiklere takılanlardan behemahal daha fazla balık tutarsınız ve sorunda pek yaşamazsınız. Misina ipi bu kadar ince olunca takımınız suda daha dik durur.Uçurtma haline gelmiş misinadanki bu en kalınlarıdır,netice almak zordur. Misina ipi esnemez,dolayısıyla çok derin yerlerden bile vuruşu net hissedersiniz.,Kamışınız uygun olduğunda teknenin aşağı yukarı oynaması dahi,size gerek olmadan,ipinde esneme kabiliyeti olmaması nedeniyle tasma atmasanız dahi o balık yakalanır. .Çapa attınız amadip akıntısı kuvvetli.Bu durumda ince ip misina avantajı daha net ortaya çıkar. Şimdi balığı hissetmek deniyor. Bilinizki tekneden çok kıyıdan avlanan vardır.Onların keyfi daha azmı gerçekleşiyor sanırsınız,asla. Elbette ip misinanın önemli avantajları yanında dezavantajlarıda vardır.Kalabalık avlarda yanınızdaki birisiyle karışırsanız,açmada daha fazla zorlanırsınız. Bu durumda,dolaştığınız kimseyi hemen tespit edip aynı hıza yakın birlikte takımınızı yukarı çekmelisiniz. Birisi ip diğeri normal misina ile avlanıyyorsa,hangisi daha fazla akıyor bu bellidir buna göre takım salma pozisyonunuzu almalısınız. İp misinada makara bobininin,misinası altta gevşek üstte daha sıkı olmamasına özen göstermelisiniz.Zira takım indirirken daha sıkı sarılan misina bir yerde alttaki gevşek kısmı kapabilir ve düğüm oluşmasına sebep olur.Düğümü ilk gördüğünüzde müdahele ediniz ve açınız.Yok ben böyle devam edebilirim derseniz,düğüm müteakip çekişlerde ve indirişlerde dahada büyür ve içinden çıkılamaz hale gelir. Teknede teksiniz veya iki kişisiniz.Bu durumda birden fazla takımlada avlanabilinir ve bu durum avantaj olur. Şahsen ben 4 takım bile kullanabilirim demirliyken ve yanlızken. Takımınızı tercihan FC misinadan yaparsanız,köstek dolaşmalarını azaltmak için,misinanızın görünmemezlik sebebiyle haddinden fazla kalın kullanılmasında sakınca yoktur. Bir metreden az fazla kalın misina kullanmanın(yemli takımda) ip misina avantajlarına tesiri olmaz o kadar. Sorunuz varsa zevkle cevaplarım. Sevgiler
Üstadım verdiğin tüyolar için bir kez daha teşekkürlerimi, saygılarımı gönderiyorum. Yine kafamda bazı şeyleri netleştirmemi sağladın. Şimdi diyorum ki tekne ile dip avlarımda kullanacağım makinanın makaralarında bir 0.10 gibi bir de 0.18-0.20 gibi iki farklı kalınlıkta kaliteli ip tercih edeceğim. Avın türüne, gücüne ve diğer şartlara göre farklı makara kullanacağım. Yalnız kafama takılan konu, bu şimdiye kadar hiç kullanmadığım FC misina. Tamam görünmez diyoruz, çok avantajlı diyoruz da bunların mukavemetinin düşüklüğü beni biraz düşündürüyor. Belki de hiç kullanmadığım için. Ama mono misina elbette çok kullandım ve hangi kalınlığın nasıl performans göstereceğini bilirim. Kolay kolay patlatmam. Şimdi tavsiyenizle tüm dip takımlarımı FC ile hazırlamayı düşünüyorum. Ama mesela 0.20 mono misina kullanacağımız av için diyelim ki 0.35 FC kullandık, aynı sağlamlığı yakalamak için. Bu durumda kalınlık artmasına rağmen hala FC avantajlı mıdır, görünmez midir? 0.20 monoya tercih edilmeli midir? Yoksa yine mesela 0.20 FC kullanıp bu kalınlıktaki FC'nin avcılığını kullanmak, ama mücadele esnasında ve çekerken daha mı fazla özen göstermek doğru olur? Sorum ana konuyla alakasız gibi oldu, ama kafamı kurcalamakta ve tek cevap da yetecektir. Saygılar...
boşuna kimseye usta denmez. sıkılmadan değer vererek bunca bilgiyi verdiğiniz için ayrıca teşekkürler tekrar tekrar
Bende yıllardan beri tekneden kamışla tutuyorum, fazla pahalı olmayan bir kısa bir tekne kamışı ve orta halli makina işinizi görür, fakat ben melez bir teknik kullanıyorum, yani balığı yakalayana kadar misinayı elimde tutuyorum, yakaladıktan sonra tekneye çekmek için de makinayı. Her iki yöntemin iyi yanlarını böylece birleştirmiş oldum, hiç bir sorunda yaşamadım.
Vedat abi, bir ipucuda ben ekleyeylm. Makinanın makarası ters konik olursa, bu gibi bir durum sorun yaratmaz. Piyasada hemen her seviye makinanın ABS, A-RB vs. gibi adlarla o şekil makarası olan modeli mevcut. Değilsede, makaranın dibine biraz bildiğimiz ipliği düzgünce sarıp benzer bir koniklik oluşturmak kafi geliyor Üsttaraf, alttan 2-3 mm daha geniş olsun, yeterli oluyor.