çayda sazan avlamak için 7-8 kişi birer dip oltası ile yan yana dizildik. yem olarak mısır ekmeği ve solucan kullanıyorduk. saatler geçmesine rağmen ufak balıklar yemleri döküyor ya da bizi aldatıp sazan yerine onlar geliyordu. sıkıcı saatler sonunda yalnızca benim oltamda güçlü bir vuruş meydana geldi. sonra bir boşlama ve tekrar vuruş. ardından zorlanarak kenrara kadar çektiğim balığın 2 kiloluk bir turnabalığı olduğunu görünce daha da heyecanlandım ve sonunda karaya çıktığında herkesin ağzı açık kalmıştı. belki sazan avlayamadım ama günü müthiş bir avla kapattım başka kimse kayda değer bir balık avlyamamıştı. ve bu olay üzerinden birkaç hafta sonra bir sabah yine sazan avında iken benzer bir vuruş ve güçlü bir asılma ve yine benim çekmek ile ikinci bir heves derken bir boşlama. ümitle tekrar baktım misinaya ama gene boş. çektim çektim çektim. bir de ne göreyim. benim dip oltam ki üzerinde bir kurşun 3 kanca olan dip oltamda yalnızca bir kanca kalmış diğer kancalar ve kurşun yok. ve misina gelin arabası süsü gibi kıvır kıvır olmuş. sanırım bu seferki turna bayağı çabaladı ve azminin sonucunda özgürlüğe kavuştu. ve sonuç olarak ; ekmek tazelemek için kenara çekilen oltaların ucundaki mısır ekmekleri veya akıntı ile salınan ekmekler turnabalıklarına canlı yem gibi görünüyor olmalı )) başınıza gelince çok şaşırıyorsunuz. sazana giderken turna ile dönmek....
Bu her zaman başımıza gelir aynı anda bir oltaya sazan,turna ve kadife üçlüsünün aynı yeme aynı anda vuracağına hayatta duysam inanmazdım ama arkadaşlar çektiğinde artık herşeye inanmaya başladım.Sana iyi avlar dilerim şansın bol olsun.