Reisim,Mustafa abinin yazdıklarına tamamen katılıyorum ayrıca söz konusu tekne ticari değil,şahsa ait küçük bir tekne sanırım 5-6 metreliklerden.Tabii adamın amacı ticari ve kayıt dışı av.
Mahir abi ben 10 yıldan fazla orada yaşadım ve balıkçılık (olta)yaptım.Bandırma liman içine ağ atmak hatta tonozla avlanmak bile yasaklandı.nedenine gelince İstanbul-Bandırma feribot (ido) seferleri başladıktan sonra Bu ağlar ve Küçük balıkçı tekneleri tehlike yarattıklarından dolayı.Bandırma limanı derinliği az olan bir liman.Liman içinde pervanesine ağ dolanan çok tekne oldu.Ve bu 10 yılda çok şeye şahit oldum 40-50 metre gırgırın liman içinde mola vermesinden tutunda 10-12 boy ağ serildiğine kadar.Birde orada kasıt var Limanda zaman zaman 100 lerce kişiyi olta atarken görmek mümkün.Adam sırıta sırıta önünüze ağ atabiliyor Sonra takılan kaşık rapala ne varsa götürüp satıyor bunu bilerek yapıyorlar.Ama şunuda itiraf edeyim böyle durumlarda çok kez insanların ipe bağlı 3 lü kanca ile ağı çekip malzemelerini aldıklarını gördüm. Doğrumu değil ama oraya ağ atmakta doğru değil ... ..Lafın kısası biryerde yanlışlık başladımı sonu gelmiyor.
Konuyla ilgili desteğin için teşekkürler Erdal abi Bandırma limanının eski günlerini bilen vefalı dostları olduğunu bilmek güzel.Rasgele...
Selam Turan. Emin ol 91-95 li yıllarda o mendirek taşlarından Tuttuğumuz levreğin karagözün keyifi başkaydı.Mevsiminde ne ararsan olurdu.Konu komşu balığa doyardı. Ama şimdi buradan bandırmaya geliyoruz birde oradan 30-40 km kapıdağa geçiyoruz ki eski zamanları yaşayalım.Bandırmayı bitiren gece dalgıçları.dinamitçiler,şimdi kılçık bulmakta zorlanıyolar.Öyle levrek,karagöz,eşkine katliyamları bilirimki içim hala sızlar.Bildiğimiz 3-5 avlak elden giderse bandırma da olta balıkçılığı hayal olur.Çöplüğün verimi de seyitgazinin altındaki donanma dan dolayı solda bizim kamp.sağda donanma iki askeri bölge arsında 300 metrelik alan korumada kaldığından dolayı balık var
O günleri yaşayanlar daha sağ değil, daha hala balık tutuyor, top oynuyor, gencecik adamlar.. Ne odluysa 20 senede oldu. 83-86 arası bir şeyler oldu, marmaranın, boğazın dibine kibrit suyu döküldü.. Göze görünen meşhur orkinos soykırımı... Ama ötesinde bir şey var mıdır, bilmiyorum.. __________________ Serdar KÖYLÜ, 27.05.1969.. Vardir Serdar Bey, soyliyelim de bilinsin , aslinda hatirlansin. Yil 1979-1980 o aralar olmasi lazim. Ortaokula yeni baslamisim. Ben Ortakoy-Istanbul'da Birinci Bogaz koprusunun ayagi altinda Gazi Osman Pasa Ortaokulunu bitirdim. Okulda ki ilk gunumu hatirliyorum. Deniz tenefuslerde kosup geldigim siginagimdi. Sonsuz derinlikte bir akvaryum beklerdi beni orda. Bilirsiniz Eylul, Ekim baslari su cam gibi olur Bogazda. Denizanalari sarar her yani. Izmaritler dipten kalkar denizanalarini gagalamaya baslar. Ilerya suruleri , kulaklari cakan hamsiler akar, baslar kraca oynaklari. Bakardim iste bunlara. Rihtimin dibi ispari kayniyordu. Her biri kaba bir tokat gibi asagi yukari gezinir ,yuzlerce... Minimum 60-70 cm zarganalar ucerli beserli suruler halinde gumus kovalar. Onlarin sicradigina sahit olmak bana bir hafta anlatacagim hikayeyi verirdi. Iste o zamanlardi. Bir sabah kalktik. Bir acaip bulut gokyuzune salinmis. Pul pul kul yagiyor Istanbulun uzerine. "Indepentanta" dediler. "Romen uyruklu petrol tankeri Haydarpasa mendiregi onunde karaya oturmus, yaniyor." 95 bin ton ham petrol yayildi bogaza. Suyun yuzu 5cm kalinliginda petrol adalariyla kapandi.Zarganalar bunun uzerinde sicriyordu artik. Petrole bulanmis balik lesleri oldu manzaram bir sure.Cok gariptir Bogazda ust sular Karadenizden asagi akar. Ama bir yol buldu bu akinti ta Beykoza tasidi bu pisligi. Yani tersine.Ordan dondu geldi Marmaraya akti gene. Her yer petrol pisligiydi. Baliga gittigimizde misinalari her donusumuzde pamuklu bezle temizlemek zorunda kalirdik.Bu 95 bin ton petrol once suyun yuzunde kirlenmeye yol acsada asil kirlenme dibe cokmesiyle baslar.Marmara agzi bundan nasibini aldi. Sonraki uc sene her sey son defa oldu. Son defa delice kolyoz, palamut,cinekop, lufer tuttuk. Ilk gozume carpan rihtim dibindeki tekelerin tamamen yok oldugu oldu. Ispariler izledi bunu. Son defa carpmayla kofana cekildi Galatasaray adasi ve Korfez onunde. Denizin uc sene icersinde her gecen gun cokusunu izledim. Civiyi (sanirim 85-87 yillariydi sanirim) kirgin vurdu. 3 gun suyun ustu balikla akti. Milyonlarca 1 cm civarinda izmarit tohumuna martilar bile burun ceviriyordu. Izmarit o seneden sonra sanki yok oldu. Iki arkadas sabah saat 5.30 -10.00 arasi balikcilik yapip oltayla harcliklarimizi cikarirken o senelerden sonra bu hayal olmaya basladi. 93-94 yillariydi saniyorum. Karasu katliami. Iki fabrika atiklarini dereye bosalti bir gecede mahvetti butun balik yasamini. Iki gun gazete yazdi. Uzeri kapatildi.Kimse anlatmadi Karasulu Balikcilara kismetlerinin neden bu kadar sorumsuzca calindigini. Peki o zehir Karasudan akti da orda mi kaldi? Halicin temizligi esnasinda Marmara agzina pompalanan Halicin atik sulari'ni kim hatirliyor. Veya yazin Marmara agzindaki kirgini(?).Evet "yaz kirgini" Yanlis gormediniz, Bogaz yaz kirgini yasadi hayatinda ilk defa. Baliklari suda karbon dioksitle bogmayi becerebildigimizden oldu bu. Sebeb bu pompalamaydi.Sonrasinda iki tanker kazasi daha. Neyseki asagi yukari 10 bin ton extra hampetrol sizmasiyla kurtardik bunu.(!)Toplam 3 kazada 115 bin ton ham petrole takabul eder bu rakam. Dile kolay. Bunun uzerine girgirlarin illegal avlanmasini ,Yenikoy, Essekadasi, Pasabahce, Vanikoy onlerinde baligin yatak yaptigi yerlerde gece caktirma yapmasini aciga cikan baliklari cevirmesini de ekleyin.Ahh,ahh.. Daha neler neler. Bunlar hepsi Bogazimiz'da hickiriktir simdi. Dedigin gibi O gunleri yasayanlar hala sag guzel dostum...Senin gibi, benim gibi...
Son Durum Evet yine iskeleden geldim ve internet kafedeyim.Sabah telefonla gelen 'tek tük çinekop alıyoruz' istihbaratıyla gaza gelip sahile gittiysekte şu saat itibariyle hava alıp gelmiş bulunuyoruz.Keşke livatyaya gidip sarpa avlasaydım diyorum kendi kendime
H.Alp bey dediğiniz zamanı hatırlıyorum 92 yılıydı mendirege gittiğimizde binlerce ölü balık vardı.Kimileri hala can çekişiyordu.Büyüklerimiz Yağmur suyundan dediler.O günden sonra Balık bitti tam canlanıyor derken bu sefer yasal olmayan Yollar darbeyi vurdu. Kapıdağda tatilde dalarken gördüğüm manzara ürkütücüydü.Dinamit kullanılmış ve 7-8 metre dip halı gibi ölü levrekle doluydu.
Yazin dostlarim, yazin da belge olsun. Yarin obur gun haramzadelerin kulagina kupe olur.Biz de daha fazla neyi konustugumuzu biliriz .Elimizde dokuman olur. Tarihlerini, mevsimini , neyi gordugunuzu, herseyi en ince ayrintisina kadar yazin. Okuyanlar neden bu cabayi verdigimizi anlasinlar. Destek olsunlar. Yeni nesiller yetistirelim. Baliklarimizi yuvalarina geri dondurelim.
İnsan olan altın yumurtlayan tavuğu kesermi.Aç gözlüyse keser işte.Bunları okudukça içim acıyor.Yazık ediyolar cennet vatanıma yazık.
2000-2001 yılları kartal sahilden kovaya ip bağlayıp çinekop tutacak hale gelmiştik!! ağustosun 10 undan itibaren yapmaya başladı hayvan!!! hiç unutmam neredeyse her akşam inerdik kısa kollularla çubuklu limanda oturan en az 300 kişi hatırlıyordum düşünsenize yazın hafta sonu heryer yanıyor siz balıktasınız ağaçların altında!!! o seneden sonra tabi sadece olta balıkçılığı değil tekne ile avlanmada abartıldığı için çinekop 50 kuruş'a kadar düşmüştü!!! sonrası mı !!! işte malum birdaha öyle balık yapmadı belkide çinekop 1985 yılında orkinosların yaptığı gibi son resmi geçidini verdi ve marmaradan ebediyen kayboldu!!! daha geriye gidersek ağlamaya başlarım onun için sadece istanbul değil denizlerimiz ve marmara sadece hakedenlerin olmalı!!! bir tezim var: istanbulda balığa çıkan tüm teknelerin yıllık kazançları ne kadardır?? ben pek fazla olduğunu sanmıyorum!! istanbul büyükşehir belediyesi kendine ayrılan bütçeden bir kısmını bu insanlara vererek 1-2 sene av yasağı getirebilir sonra balığın kralını yeriz tahminimce!!!+ izmir körfezde yapıldığı gibi içi boş hurdaya çıkmış iett vb araçları boğaza atmak düşüncesindeyim zira balıkların artık yuvalanacağı bir yer kalmadı!! yuva lazım onlara ondan sonra görelim bakalım hangi trol söküyor dipten koca otobüsü!!! istanbul ve boğazlar değerini bilenlerin olmalı, hafta sonu karşılaştığım gibi kraça bile olmamış yada 3-5 cm lik mezgitleri tutanların değil.... saygılar....
Size tamamen katiliyorum. Sularimizin yonetimi ve yonetmelikleri dunyaca taninmis oteritelere danisilarak, bu ise samimi gonlunu vermis akademisyenlerden olusan bir komisyonla kurulup takip edilerek ve biz balikcilar tarafindan uygulanip bilmeyeni uyararak daha akilci sonuclara goturulebilir. Bunun bu gune kadar yapilmiyor olmasi bundan sonra da yapilmayacak olmasi anlamina gelmez.Ilham ve sevgi dolu gonlunuz ve degerli dusunceleriniz icin cok tesekkur ederim.
