Evet makina bol bilyalı olmayabilir; olması da şart değil; ancak gözlem ve deneyimlerime göre uzun değil; optimize edilmiş ve göreceli olarak daha kısa kollu makinalar uygun bu işler için; daha dar alanda daha rahat kumanda edilebiliyor çünki ve Boğaz kullanıcılarının çoğunlukla tercihi bu yönde... Jigging makinaları söylediğinizin aksine uzun süre yük altında hem düzgün hem rahat çekme işini gayet güzel becerebiliyor ki; zaten Boğaz kullanıcılarının büyük çoğunluğunun tercihi yine bu yönde... Bu arada Aceration bu işleri gayet güzel beceriyor, tecrübeyle sabittir; Navi kullanıp avlanan var fakat kullanma imkanım olmadığı için yorum yapamayacağım...
Aleykum esselam Roy Aceration, Shimano'nun jigging makarasi: http://www.fareastfishing.com/shimano-reel/325-shimano-aceration-sw-jigging-spinning-reel.html Bunu Bogaz'da kullanip memnun olanlar var forumda bildigim kadariyla. Navi XSB veya XTB serileri dedigin gibi zayif kalir ama benim dedigim Navi 8000PG. Yani su: http://kyfk.blogspot.com/2006/11/shimano-navi-8000-pg.html Yeni Crosscast icin degerler uygun gibi geldi bana ama Bogaz tecrubesi olan sizlersiniz. Teori baska, pratik baska neticede. O da su: http://www.fareastfishing.com/daiwa/90-daiwa-new-crosscast-surf-spinning-reel.html
Bu gün Murat Bozok ve birlikte olduğu arkadaş (şu an ismini hatırlayamıyorum; özür dilerim) hep birlikte hem Entoh'u; hem Biomaster'ı deneme fırsatı bulduk... Yer Şemsipaşa setüstü; kamış Urania 180gr.4,20; ağırlık 150 gr.armut kurşun; ve 7 cm. Goldfish vobler (bu sahte biraz su tutar; ayrıca şu anki avcılıkta kullanılan boy bunlardan dolayı seçildi)... Ben Entoh ile birkaç atış ve tabii ki çekiş yaptım; Murat Bozok ve arkadaş ise Biomaster ile bir-iki çekiş yaptılar... Tabii ki deniz durgun olmasına ve düşük ağırlık kurşun kullanılmasına rağmen sular ciddi miktarda basıyordu ki bu da istenilen yükü ve zorlamayı gereği gibi sağladı... Benim kişisel kanaatim Entoh'un Biomaster'a nazaran daha zayıf bir makina olduğu yönünde; öyle yükte 2 parmakla sarılacak cinsten bir makina değil; zaten bu tanıma uyan ancak surf tipli makinaları sevemediğimden ötürü kullanmadığım Power Aero JDM bir makina var ki elimde bu gerçekten 2 parmakla sarılabilir cinsten; ancak turu 3,5 onu hemen belirteyim... Bu yoruma bakıp makinanın işe yaramaz; kötü veya zayıf bir makina olduğu hükmüne kapılmayın; aslında Şemsipaşa'da dahi ağır yüklerde iş görebilecek bir makina; hayli hayli Boğaz'ın diğer yerlerinde çok daha rahat bir kullanım sağlayacaktır... Ancak uzun vadede makinanın durumu ne olur bilemem... Zaten kaliteli bir makina ve kutusunda SEIKO ile ilgili bir ibare varmış ki; benim esasen Daiwa makinalarda aradığım olmazsa olmaz bir özelliktir... Makinanın kendi üzerinde; veyahut kutusunda SEIKO ibaresi yer alıyorsa o makina kalitesiz olamaz... Bazılarının bahsettiği o 30-40 yıllık makinaların nerede ise hepsinin üzerinde SEIKO ibaresi yer almaktadır... (GS-9... SS'in tüm serileri; ve yine GS'nin özel serileri..) ki bu makinaların bazıları duruma göre halen 1000 USD.lere alıcı bulmaktadır... Neyse; Murat Bozok ve yanındaki arkadaş gerekli görürler ise makina kıyaslaması hakkındaki görüşlerini açıklarlar...
Kağıt üstünden bakınca ağırlığı çok az fazla; sarım miktarı da çok az düşük gibi... İş görmez mi; pekala görür; ancak daha iyi seçimler yapılabilir bunun yerine; mesela 600 gr. ve 90 cm. civarı sarabilen herhangibir makina gibi... Tabii ki değerlendirme kağıt üstündeki verilere göre yapılmıştır...
Güzel bir kiyaslama Haluk abi. su tutan sahte ile denemek daha iyi tabiki de, zaten yorumlari yük çekme üzerine yapmistik. Ödedigi fiyati söylemistir, avrupa satis fiyatidir. Bakalim Murat abi biomaster için ne diyecek. Seiko ibaresi neresindeymis acaba, hiç dikkat etmedim ben.
made in china yazan cogu urunden uzak durururum =) daiwa diyil isterse mercedes olsun omru kısa olur ne zaman cınde uretım yaptırmaya basladı fırmalar malıyetten kacıp urunlerden sıkayetler cogaldı cın yerıne baska uzak dogu ulkelrınde yapılanlar kafidirr.
Merhaba Haluk abi, Asıl amaç burda sizlerin yorumuna bırakmamdı amacım burda sizlerin kullanmış olduğu Shimano serileri ve daiwa arasındaki kıstası bir nebze olsa hem sizin hemde benim görerek test edebilmekti, bu arada sizin gibi değerli arkadaşlarla tanışmak asıl amacım Hoş sohbetiniz ve ilginiz için ayrıca teşekkür etmek isterim tabi. Siz zaten daiwa hakkındaki yorumlarınızı ilettiniz, benim ise diyebeleceğim sizdeki denemiş olduğum Biomaster makaranın da çok güzel olduğunu söyleyebilrim sarımı rahat ve yumuşak bir makine yalnız bu makaralarda kafa bana çok ufak gibi geliyor. Bu arada yanımdaki abim Mehmet AKÇA(FAKE BAIT). Saygılar.
Selam Roy, Kutunun altında yazıyor. Distribudet by Daiwa Seiko. Inc. Higashikurume Tokya, Japan. Madein Thailand
Daiwa, aslen, tam olarak "Daiwa Seiko" adında bir şirket. Mitsubishi'nin şirketlerinden biri. Epson, Seiko gibi başka markaları da var.
Elbet surf makinalara göre kafa oldukça ufak; ancak bir turda 89 cm. sarma kapasitesi; makara yüksekliğinin fazla olup aero-wrap özelliğinden dolayı düzgün sarımı ve dolayısıyla da düzgün ve rahat boşalması; ayrıca ARC spool (makara) ya sahip olmasından dolayı herdaim hedef balığın mesafesine rahatlıkla ulaşabiliyor atışlar; sarım miktarı da hem lüfergiller; hem palamut için yeterli oluyor diyebilirim; en azından bu balıkları avlayabiliyorum diyeyim...
Bir de sularım çok bastığını söylemiştim; bu çok önemli bir nokta ve işte konunun bu noktası Şemsipaşa'yı belki de mihenk taşı yapabilir; karşı yakada avlanmak ancak birkaç defa olmuştur ki o meralardaki suların durumunu pek hatırlamıyorum; ancak Şemsipaşa'nın bu su basma olayı gerçekten makinaları çok zorluyor... Şöyle oluyor; atışı gerekli mesafelere yapıyorsunuz ve dibe inip gelmeye başlıyorsunuz; az bir miktar çektikten sonra sularda öyle bir nokta var ki takım oraya gelince jöle veya gres yağına girmiş gibi zorlukla gelmeye başlıyor; ve işin ilginci esas avları bu sularda yapıyorsunuz; tabii belli bir mesafe sonra çıkıyorsunuz o sudan; ancak bazen; belki bir ikincisine de girip çıkıyorsunuz ki işte makinaları elbette sizi zorlayan ve bitiren bir durum... Sanıyorum Marmara ve Karadeniz'in suları çarpışıyor buralarda (zaten bu suların karşılaştığı iki noktadan biri bu bölge)... Yani bu deneme yapılırken akıntı olmamasına hatta hafif orkoz (suların terse akma durumu) olmasına rağmen ve ağırlık 150 grama düşürülmüş iken yine de su basmasının çok fazla zorladığını gözden kaçırmamak gerek... Ki değerlendirmemi bu koşullara göre yaptığımı belirtmek yerinde olur...
Ancak SEIKO ibaresini bazı durumlarda Epson hesap makinası printerlerinde de görmüştüm zamanında; aynı gruba ait şirket olabilirler; ancak müşterek çalışma herdaim olmuyor; ve işin içine SEIKO girdiği zaman üretilen malzeme çok daha farklı bir konumda yer alıyor... Bilindiği üzere SEIKO aslen saat üretir ve elbette bu saatler dünya piyasasında haklı olarak yer edinmiş durumdadır... Özellikle mekanik tecrübesi çok yüksektir bu firmanın ve mesela elimde belki 30 yıllık SEIKO 5 Japon makinası taşıyan ve hala tıkır tıkır çalışan bir mekanik-otomatik SEIKO saat mevcut... Sonuçta her makina SEIKO'dan iz taşımıyor... Örneğin bendeki Japon GS-9 üzerinde SEIKO ibaresi mevcut; yine aynı zamanda SS (Special Seri) makinalarında ve yine günümüzde Saltiga Z gibi makinalarında bu ibare yer almakta; doğal olarak bu makinalarda kullanılan malzeme ve hassasiyet daha kaliteli olmakta; bunun sonucu da kalite ile doğru orantılı olarak fiyat yükselmesi olarak tüketiciye yansımakta... Benzer bir durum SHIMANO firmasında da yaşanıyor; ancak SHIMANO'nun durumu bir parça farklı... Aslen bisikletler için vites grubu, dişli ve fren sistemleri gibi mekanik ürünlerde dünya liderlerinden biri belki de birincisi olan bu firma kuruluşundan çok sonraları gene sahibi olduğu mekanik ve dişli tecrübesi ile balık makinaları üretmeye başlıyor; bir-iki eski firmayı alıp bilgi birikimlerinden yararlandığını da duydum; ancak ne derece gerçek bilemiyorum; ve tabii piyasada kendine yer edince çok daha sonraları kamış üretimi işine giriyor... Şu 1921 tarihi idi galiba; o aslen bisiklet üzerine kurulum; diğerleri daha sonradan geliyor...
Demek Shimano makina işine girince vay senmisin demiş ve Daiwa'da bisiklet üretmeye başlamış Bunu bilmiyordum sayenizde öğrenmiş oldum...
Estağfurullah Haluk kardeşim, ne demek sayenizde. Rahatsız olurum. Aynen dediğiniz gibi olsa gerek, ama iyide olmuş. Olmuş ki, kalitede rekabet bu ve benzeri firmaları kalitelerinin zirvesine çıkartmış. Bundan sonraki tercihler, kişilerin zevk, ekol ve bakış açılarının yansıması olarak düşünülmelidir.
Haluk abi; bogaz suyuna karsi koymak dedigim nokta da zaten bu durumdur. semsipasada hiç avim olmadi. sadece arkadaslarin anlattiklarindan ne derece zorlu bir avlak oldugunu biliyorum. milyari geçmeyen, güçlü kuvvetli illede surf kafa bir makina olmali bu sularda avlanmak için dediler. arastirdim, gözlemledim, semsipasada degilse de avrupa yakasinin en akintili yerlerinden biri olan cumhurbaskanligi konutunun burnundan kis aylari suyun en çok bastigi dönemlerde atislar yaptim, suyu tarttim, okyanus kiyisinda med cezirin en çok akinti yarattigi dalgakiranda balikcilarla konustum, oralarda avlar yaptim ve tamam dedim bu entoh bu isi görür. fiyati milyar altindadir ( avrupa satis fiyati 199-264euro arasi degisiyor), surf kafadir, güçlüdür kuvvetlidir. entohlar 15 senedir piyasada olan bir model. eski entoh daha zayifken son 4 senedir piyasada olan relooked modeli oldukca kuvvetli bir alet. avrupa yakasinin illada surf demesinin sebebide zannediyorum kanala olan uzaklik. aslinda kanal demiyelim de, dip ve yüzey akintisinin kesistigi bölüm diyelim. lüfer olsun palamut olsun, avci baliklar bu akintilarinin kesistigi bölümlerin altinda veya üstünde vurgun yiyen yemleri kovaliyorlar. sersemleyen yeme saldirip karinlarini doyuruyorlar. bahsettiginiz jölemsi zor bölge tam da bu bahsettigim kesit olsa gerek. okyanus kiyisinda yogun akintida surf kafa makina ile 150gr çapari sallayanlarin birçok kez mil yamulttuklarini birebir gördüm. saniyorum semsipasada da bu durum oluyormus. belki bir jig makinasi kadar kuvvetli degildir lakin 4.1devir ve 86cm toplama degeri ile fazla hasara ugramadan senelerce bu isin üstesinden gelebilecek bir makina olarak görüyorum. aksi durumda ise yani az akintili veya durgun, nispeten rahat bölgelerde zaten 100-200liralik vasat bir makinada pek fazla yormadan is görüyor. farz-i mishal bebek civarinda 3.60 captain spider kamis ve 65lik 4.6 devirli plastik bir makina ile av yapabiliyorum. balik binince tabiki zorluyor biraz. artik geldigimde valize iyi bir makina atip öyle gelicem
Roy, emin ol Şemsipaşa, Kandilli Burun gibi yerlerde surf kafa makinalar harap olur, oluyor. Büyük markaların 5-6 bin dolarlık makinalarından bahsetmiyorum. Çoğunluğumuzun bütçesini düşünerek söylüyorum bunu. Kandilli burunda 250 gr kurşun atıyoruz. Düşün daha balık binecek buna, su binecek. Balığa gittiğim zaman en az 6-7 saat at-çek yapıyorum. Saatte 30 kere atıp çeksen bir av gününde 200 kez atıp çekiyorsun ki bu gerçekten de az bir rakam. İyimser yaklaşmak istedim. Çekerken o jölemsi yere girdiğinde takım su öyle bir basıyor ki, takıldı sanıyorsun. O yüzden böyle yerlerde avlanırken surf kafa makinalar, uzun kullanımda pert oluyor. Benim geçen sene kullandığım Powerliner gibi. Mili yarım ay oldu neredeyse. İnsanlar surf kafayı ileri atmak için almak istiyor, ama inan geçen sene surf kafayla attığım yere bu sene Rav II ile de atıyorum.