Shimano'larda ciddi şekilde bir yağlama ihtiyacı olabiliyor. ama yağı nerden bulacaksınız gibi sorunlar havada kalıyor. Öyleki bazı shimano'lar, traktör şanzımanı gibi sanki, bir yağ deliği ile geliyor.
Okuduğunu anlama özrü olana ne denir Tevfik abi, birde onu söylesen? "almanızı engelleyen nedir?" demek, "gidin bunu alın" demek midir? bu yaştan sonra Türkçe dersine başlayacaksak, konuyu öncelikle deyimler ve atasözlerimize getirip "Öküz altında buzağı aramak" meselesine dair bir kompozisyon yazmamız gerekecek sanırım.
Kesinlikle çok doğru. Git bak, binlerce kişi ciddi ciddi ne yaptığını bilmiyor. emin olabilirsin, dilediğin gibide test edebilirsin. Basit, sor mesela, bu aleti nasıl yağlaman gerekiyor gibisinden, bak bakalım kaç tanesi bilecek? Sor, bu makine bir turda kaç santim sarar, bakalım bilemeyen kaç kişi çıkacak? Ha, bu bir şeyi bilmeden yaparsan kabahat olur, iş olmaz, doğru iş çıkmaz filan demek değil elbette. İnsanlar binlerce sene yoğurt ve peynir yaptılar ve beslendiler, bu işi yapmak için mikropları kullandıklarını bilmeden. Bunun gibi mesela.
Forumda ki değerli arkadaşların dikkatine. Şayet Türkçe konusunda anlama ve değerlendirme bilgisine sahipseniz, aşağıda ki cümlenin ana temasını açıklayabilirmisiniz ? [ Peki, o fiyata yakın rakama bir Daiwa regal veya 50TL'ye en fazla sweepfire almanızı engelleyen nedir? ] Ne anlam çıkartırsınız, bu cümleden ? 5. lisan olarak, Türkçe bilgimin seviyesini test etmek istedim gerçekten. Şimdiden teşekkürler ederim.
Bence de kesinlikle doğru.:thumb: :thumb: Bakarsak şu malüm trafiğimize, yüzbinlerce araç görürüz; ve bir o kadar da sürücü. Bunlardan kaçı, kullandığı aracın bakımı, yağlaması, v.s. konusunda ne denli bilgi sahibiyse, burada da o kadardır. Ama hepside şıkır şıkır, tıkır tıkır trafikte.
Bu öyle her zaman değil bazan denk gelirse oluyor; bana denk geldiği gibi; pekçok kişi yağlamaya gerek olmadığı için geldiği şekilde kullanıyor uzun süre; üstelik bu durum Selim Bey'in mesajından bilgilendiğime göre Sadece Shimano'ya has bir durum değil; Daiwa gibi firmalarda da olabiliyor görüldüğü gibi... Pek tabii diğer tüm firmalar için bu olasılık geçerli...
Bu iddia mesnetsiz kalmış doğrusu; kullanıcı tamir ve ağır bakımı bilmek zorunda değil; ancak işine yarayacak olanı seçmeyi; neyi nerde kullanacağını bilmek durumunda birkaç istisna haricinde ki; bu durumda bu kullanıcıların seçme işini gayet iyi bildiğini gösteriyor olabilir...
Dediğim gibi, Türkçe dersine çok daha derinden başlamak gerekiyor. Mesela böyle cımbızlama yaparak pek bir yere varılamayacağını filan anlamak gibi. Mesela bir spin makine konuşulurken yapılan tarıtşmadaki bir cümleyi, surf makineler vs. konuşulurken referans vermek gibi. Hasbel kader deseydim orada "Abilerim, en kral makine, 30'luk kafa olanlardır, daha büyüğü derttir" burada gelip, ama sen dün 30'luk diyordun, şimdi surf diyon, bu ne çelişki mi diyecektin? Ama bakıyorum, bu kadar meselelere giremeyiz daha. Zira açıkca, orada sorulan şeyin ne anlama geldiğini bile anlamamışsınız, hepsi bu. Buyrun, siz açıklayın, ne deniyor orada? bunu almanızı engelleyen nedir diye mi soruyoruz, yoksa gidin bir daiwa alın mı diyoruz? gidin bir daiwa alın demek olsa niyetimiz, direk derdik bunu. Demedik mi, dedikte hatta, hemde aynen o konuda. Demekki biz Türkçe anlatım bozukluğunu yapmamışız, istediğimizde açık açık "Paşa sen bir Daiwa al" demişiz de. Bunu demek için, bunu yazardık, "bunu almanı engelleyen nedir" diye sormazdık, di mi? Evet, sevgili abim, bir büyüğüm olarak, eminim benden daha iyi olan Türkçe bilginle, bana "... almanı engelleyen nedir?" cümlesinin ne anlama geldiğini buyrun öğretin. Bir harf öğretene kırk yıl köle olunmasını düşünen insanlarız biz, buyrun, bekliyoruz.
Bizde başka bir şey demedik zaten, doğru mu? Kimsenin ne yaptığını bilmesi gerekmiyor taa o kadar, bahsetmedik mi? Mesela, "bazı" arkadaşlar diyor ki, içinde slikonsuz yağ, dışında böyle yağ vs. Gres olur, olmaz vs. vs. Ne yaptıklarını biliyorlar mı sence üstadım? Ama bu iş o kadar basit değil. Mesela, Antalya'da iseniz, yazın balığa gidiyorsanız, gres sıcaktan güzel akışkan olur ve ideal yağlama malzemesi oluverir. Ama Karadeniz'de, Doğu anadolu'da filansanız, soğuklarda gres iyi netice vermez, yağ kullanmak elzem olur. Yani, sıcak bölgede gres, soğuk iklimde yağ kullanılır, yağlama için. İlla gres, illa yağ, illa şu yağ veya bu yağ gibi bir yaklaşım hatalı olur. Diğer yandan, milin hiç bir şekilde, hiç bir zaman doğrudan yağlanmaması gibi bir hususta vardır, ama kim bilir bunu? Bunun geri dönüş korumasını telef eden bir numaralı sorun olduğunu? Basitçe, kabaca bahsediyorum. Evet, ne yaptığını bilmeden yapanlarımız çok. Hatta eminim bazen bende yapıyorumdur. Önemli olan bu değil, önemli olan, her zaman bildiğimizi sandığımız şeylerden şüphe edebilmek. Tartışma derinleşmiyor ki, ottan tezekten mevzuları aşabilsek, olayın özüne dönüp, bu konuları daha iyi deşeceğiz ama, sıra oraya gelemiyor bir türlü. Fanatizm, en berbat şeylerden biri. En kötüsü ise, bilgisine fanatizm. Bildiğinizi düşündüğünüz bir şeye fanatizm seviyesinde bağlanıyorsanız, yanılmaya mahkum olursunuz. Bu ortalıkta olduğu sürece, zaten tartışmalarda bir yere varamıyor maalesef, insanın tartışma damarı değil, trollük damarı kabarıyor sonuçta.
Evet Serdar kardeşim, bir büyüğünüz olarak hiç değerlendirmedim kendimi; ne size, nede başka diğer arkadaşlarıma. Öğretmek apayrı bir niceliktir. Pek tahammülüm maalesef yoktur. Öğreniciliği hep yeğlemişimdir. En üyük zenginliğim, bu bilgiler dağarcığı olmuştur hazinemde. Şurada dikkatimi çeken ve beni ziyadesiyle memnun eden konu, bir paylaşım ve tartışma konusunun, 250 mesaja kadar belli bir seviyede seyrederek gelmesi olmuştur. Buda, konulara müdahil olan arkadaşların seviyelerinin bir işareti olsa gerek diye düşünüyor ve hepsine bu vesile teşekkür ediyorum. İyi dileklerimle.
Buradaki"bazı arkadaş"ben oluyorum herhalde;Yok be Serdar nerden bileyim ben,aynen kızarmış ekmeğin üzerine sürülen tereyağı gibi sürüyorum,çokta iyi oluyor ha taze taze tereyağı...
Dün okuma salina 2 almayı düşünerek gittiğim dükkandan Raw 2 aldım.Raw 2 ye bakınca diğer makinalarla arasındaki malzeme kalitesi ve sağlamlığı çok dikkat çekiyor.Balık olta makinesi değil sanki silah gibi bişey bu.RAW 2 nin Drag değeri diğer makinelelere göre çok yüksek .Ha yumuşak çeker mi çekmezmi bilmiyorum ama bu makina size beni balina avına götür diyor. ) Okuma gibi bir firma bu makineyi abartarak sağlam bişey yapmış cedros ve salina 2 de başka makina da bunu göremiyorsun.Bence herkesin çantasında böyle bir makina bulunmalı.Elbet bir gün diğer makinaların durduğu yerde o dönecek.
Selim abi, ajitasyonla bir yere varamayız maalesef. Ve bir yanlış varsa, bu yanlışa birbirimize olan saygımızdan, sevgimizden ses çıkarmıyorsak, bence bu iyilik değil, kötülüğün ta kendisidir, herkes için. Bu işin alınganlığı, şusu busu olmaz abi, olmamalı. Yanlış biliyorsun demek, sen bilmemnesini, şöylesin böylesin demek değil. İşte önce bu sorunu aşmamız gerekiyor.
Doğrusunu sen anlat bakalım Serdar,birde senden dinleyelim..Ne ajitasyonu,ben şaka ile karışık yazdım...Yanlız anlatırken benim daha evvel yazdıklarıma ters yazmalısınki bu yazdıklarının değeri olsun,hadi bakalım Serdar bekliyorum yazacaklarını...
Hangi makinalara göre drag gücü yüksek mesela??? Daiwa Saltiga Z 5500-6500?; Dogfight?; Shimano Powear Aero?; veya Kisu; yahut Stella ya da Twinpower???
Valla ya ben sizi anlamıyorum; ya da??? Ne ise... Benim yağ ile sorunum yok; kullanıyorum kendi makina üreticimin önerdiği ve ürettiği yağı teferruatı düşünmüyorum... Eh av bölgem de belli zaten... Sıkıntım yok yani... Yalnız düz gres v.s. ile de yağlama olmaz; yağın sürüldüğü yere yapışması ve orada kalması gerekiyor; yağın içinde silikon olunca topak topak oluyor bu tip sistemlerde; solventi zaten önermiyor Shimano... Makinada kullanılan plastik ya da herne ise bu tip aksamlara zarar veriyor orta-uzun vadede... Elbet anlayan var ise doğru yağı bulup yağlar makinasını; öyle kendi yağını falan almaya gerek yok...
Hadi ne insan ne kamis dayanmaz da diyelim 50kg drag var makinada. türkiye sinirlari içinde o dragi vurduracak balik varmi? 10kg drag bile muazzam bir güç demek. 2 dakika o yüke karsi koymak için herkül olmak lazim
Bakın şu linkte tartışılmış bu konu daha önce,bende iştirak etmişim,o gün ne yazmışsam arkasındayım... http://www.balikavi.net/forum/showthread.php?t=4916&page=7
Bütçeolarak bu makinalar RAW 2 nin çok üzerinde 500 tl kadar olan makinalara bakıyorum.RAW 2 bu bakımdan iyi gibi geldi bana.Fiyat performans makinası desem daha doğru olur. Bu fiyatlara çıksam bizim Ege-Çeşme bölgesinde çıkrık makinalararı tercih ederdim.Sarım kolaylığı açısından.Balıkla uzun mücadeleye girmek gerekiyor.
O halde genelleme yapmamak gerek; kıyaslama yapar iken bunu belli bir guruba dahil etmek gerekiyor; Ege Bölgesi için tecrübem yok ancak çıkrık makinalar bizim av şeklimiz için çok düşük miktarda sarım yapıyorlar sanırım... Evet Raw II için fiyat performans makinası denebilir; gayet sağlam bir makina; misina sarım klavuzundaki bilya sorunlarını giderebilirler ise 4/4 lük bir makina olacak doğrusu... (Tabii bunu bizim gibi ağır kurşunlar ile sürekli at-çek yapanlar için söylüyorum; tabii hepsi yapmıyor bu sorunu arada bazıları... Gerçi arıza yaptığında parçayı hemen değiştiriyor distribütörü; ya da 5 liraya 2 tane alıp koydunuzmu göreceli olarak kaliteli sayılır bilyalardan bu sorun da kalmaz...)