Iste keremin son mesaji teyididir. Bogaz suyuna kafa tutan, surf kafa, yormayan, kolu rahat dönen zorlanmayan makina VAR. Bu entohdur. Verirsin 750tl isin hallolur. Aksi durumda düsük devirli jig makinasi ile çözüme ulasirsin.
Bu makinayı bu hale getiren balıkcı,makina filan kulanmasını bilmiyor demektir,yada makina fabrika çıkışlı hatalı olabilir.. Neden ikinci el stella çok satılıyor sorusuna cevabım şu olur,adam yeni serisini almak için eskisini satar mesela,yada paraya ihtiyacı vardır,ne bileyim kardeşim niye satıyor...
Sevgili Noyan Ben bu boğazın 40 yıllık oltacısıyım.Az şüphesi olanlar bilindik her satıcıya beni sorabilirler. lk günlerden beride makaralı olta kullanmışımdır. Boğazda ilk surf kamışıda ben kullanmışımdır.Bu sabittir,dediğim gibi isteyen gider sorar ve öğrenir. Dolayıısıyla benim bu konudaki yorumlarım doğrudur. Kaldıki senlede hemfikir olduk. Zarifmakaralar surfler asla boğazın zor şartları için değildir. Gidersin bir sahile,dediğin gibi tek bir atış yaparsın,sonrasında beklersin. Ya boğaz onlarca kere atıp,çekip,ilkönce kalabalıkla,sonrasında akıntıyla boğuşup durursun. Eskiden tabi bende bazı şu an tasvip etmediğim stillerde av yaptım. Örneğin yem için zargana çarpttım. Ne olurda çogu makara dökülürdü.Ne dargları ne devirleri hiçbir özelliği dayanamazdıki tatbik edilen güce. Ama ya günümüzün yüksek draglı,basit tabirle, dişlilerinin dayanma gücü üstün jig makaraları. Partnerlerimle 7 avda yakaladığım 50'ye yakın trofe balıklar arasında45 ve 28 kg 35 kg akya olan bu avlarımıza hangi makara dayanabilirdi. Neymiş metalmiş,ağırmış surf kafa değilmiş falan. Bana güçlü takım lazım,zira güçlü şartları olan bir avlakta avlanılıyor.Bu güçlükleri aşacak,üstesinden gelecek tek makara tipi jig makaralarıdır. Hadi bakalım şimdimeydan okuyorum,bir babayiğit çıksında surf kafasınla benden uzağa yetiştirebilsin kurşununuda görelim. Surfle,normal bobinli makaralar arasında hadi olsunda beş metre fark olsun. Olay budur. Sevgimle kal
Ilıcadan herkese selamlar. Bende sıkı bir ekipman takipçisi olarak tartışmaya katılmayı istedim. Peki neden sıkça arızalara rastladığımız diğer emsal markaların ürünlerinin ikinci el ilanı shimano kadar değil? Shimano çok satan bir marka. Hemen her yıl yeni modeller çıkmakta ve insanlar bunları almak için bir öncekini satıp, diğerini almakta. Shimano alan bir insan bilir ki, o makineyi istediği zaman aklındaki fiyata elinden çıkarabilir, taliplisi çoktur. Hatta arızalı shimanoların bile ikinci el alıcısı olmakta ve çok iyi fiyatlara satılmaktadır. Çünkü yedek parça ve servis olanağı, diğer emsallere nazaran daha fazladır. Oysa daiwa, penn, okuma, van staal, zeebas gibi markalar, Shimanoya nazaran çok çok az sattığı için, dünya genelinde ikinci el değeri yerlerdedir. Bu tür markaları satın alan, satmaktan çok kullanmayı tercih ederse, daha hayırlı olur. Aksi halde zaten zarar edecektir. NOT: bu markaların bazı ürünlerine sahibim. Konu shimano mu diğerimi tartışmasına döndüğü için açıklamaları o şekilde yaptım.
Ayrıca çok önerilen Daiwa emblem pronun hali. Buna benzer hemen hemen tüm markaların problemleri mevcut.
Bu makinanın aynısı Emblem Pro 5500 Kenan'da (VPN) var (eski seri). Herhalde tekne falan çekmeye çalıştınız Şaka bir yana makina değil kırılmak esneme bile yapmıyor.
Ayrıca kırılma yönüne bakın o ayakta. Kamışa takılı olan makina dışarı doğru kırılır. Resimde parça içeri doğru kırılmış bence biri çekiçle oynamış.
Hayır, mesele bu değil. Bu sadece bir adet örnek. Daha neler var. Burada insanlar bir makayı överken, onun kusurlarını görmezden geliyor. Haliyle diğerini kötülemiş oluyor. Bende şimdi, aman shimano %100 kusursuz, siz çamur atıyorsunuz, bu marka ne kırılır ne bozulur vs. bunun kime, ne faydası olur? Ahanda biri çıkıp, yukarıdaki gibi bir fotoğrafı koyuverir, ee noldu o kusursuz, bilmem kaç yıllık markaya?
Ne güzel dile getirmişsiniz,bu yazdıklarınızın altına ben imzamı atarım,zaten kimse daiwaya ve diğer markalara laf etmmesi gerek,her markanın kendine göre iyi makinaları vardır...
Erdal bey, Daiwa kullandınız mı? yada Shimano kullandınız mı? eğer ikisini de kullandıysanız aradaki fark açıktır. Ama sadece birini kullandıysanız yorum yazmanın bir anlamı olmuyor. Haklısınız her markanın farklı iyi tarafları olabilir. Ama burada Boğaz avı söz konusu, 40m derinlik devamlı akan sert akıntılar, 250m misina ucunda 200gr kurşun ve balık. Makinalar devamlı elimizin altında Shimano, Daiwa, Okuma, Penn aklınıza ne gelirse. Onun için rahat rahat yorum yazabiliyorum, iyisiyle kötüsüyle. Daha öncede yazmıştım makinaları denemek isteyenler Tarabya organizasyonlarına gelir ne demek istiyoruz canlı görürler. Katılan arkadaşların çoğu Shimano sahibi olmalarına rağmen şu an Daiwa arayışındalar. Bu kadar keskin bir ayrım var iki marka arasında.
Şunuda unutmamak lazım. En çok satılan markaların kusurlarının bulunması daha çabuk olur. Haliyle kullanan sayısı fazla olduğu için ürünlerin hataları daha çabuk tespit edilir. Bunun sayısız faydası vardır üreticiye. Bir sonraki dönemde aynı modelin hatalarının giderilmişi sunulur. Nitekim stradicteki fi modelinde klepe probleminin fj modelinde tümden çözülerek satışa sunulması bunun göstergesidir. Oysa shimano kadar satış hacmi olmayan markalarda bu sorunlar çok geç farkedilmekte ve haliyle insanlar sorunlu makine kullandıklarından bile habersiz olmaktalar.
Vedat abi çıkarız bir gün senle atış yapmaya,seni geçemesemde en azından büyük ustayla atış yapma ünvanına erişmiş olurum,saygılar abim...
Iyi de bu resimde bir gariplik var. Bu makinenin bu duruma gelmesinde balik faktörünün zerre kadar etkisi yok. Kezzapa batirilip levye gibi kullanilmis sanki veya apartmanin camindan sokaktaki kediye atilmis gibi. Kamis-deniz-balik-avci-misina besgeninde o makina degil hicbir makina o sekilde kirilmaz
Çok sevgili Roy kardeşim. Kendi bakış açımla, sizin alıntınız altında genel bir cevap yazma gereği hissettim. Hoşgörünüze sığınıyorum. Entoh demiş ve portföyünüzde de bunu kullandığınızı beyan ediyorsunuz. Ne mutlu size ki bu kalite bir makina kullanıyorsunuz.:thumb: :thumb: Kullanım şekliyle ve dayanıklılığı üzerine küçük bir örnekleme yapmak isterim. Küçük iki çocuğa, aynı 2 oyuncağı verin. Birisi o oyuncağı senelerce kullanırken, diğeri 3 dakikada paramparça yapmıştır. Bu örneklememle münferit yaşanan bazı olumsuzlukları bir bütün olarak '' İŞTE '' demenin ne kadar mantıksız olduğunu belirtmek isterim. Entohunuzla devam edelim. Siz bu ürünü nereden, nerede kullanmak amacıyla aldınız ? Bilinçli bir kullanıcı ve tüketici olarak, olası yaşanacak düşme çarpma v.s. gibi olumsuzluklarda, size gerek yedek parça ve gerekse bakım hizmeti veremeyecek bir yerde, bu ürüne o kadar meblağı gözü kapalı ödermiydiniz ? Yoksa yedek parça ve servisi konusunda önceliğiniz mi olurdu tercihiniz ? Markalara gelmek istiyorum. Şöyle bir baktığımızda 3-5 firma var ki adeta birbirleriyle kıyasıya rekabet içerisindeler. '' Sen onu yaptın, ona karşı ben de bunu '' Bunların hiçbirisi için kalitesiz mal üretiyorlar denmiyor; malum bizim marka hariç. Bunların hepsi de gerçekten o fiyat aralığında gerçekten üstün teknolojileri sayesinde, hep daha iyiye giden üretimlerini görüyor ve yaşıyoruz. Süreçlerini devam ettirebilmeleri için bunun bilincindedirler. Yoksa, yok olmaya mahkum olmazlar mı. Eskiden JOB vardı. Hani birde sloganı, '' Jobla traş, Zevkle Traş '' diye. Bu ve bunun gibi anılarımızda tatlı hatıralar bırakan, o zamanın güzel markaları nerede ? Dolayısıyla bu markalardan hangsi olursa olsun '' Kötüdür, kakadır , yaramaz '' demek haksızlığın en büyüğü değil mi ? Hani üst konularda bir arkadaşımız yazmıştı '' Emeğe saygı. '' diye. Ha, buradan sonrası nedir ? Kişilerin kendi kullandıkları ve bildikleri konusunda, talep edilen isteklere karşı doğru yorumları yapmak en sağlıklısı olacaktır. Reel olmak. Kişiye bakıyorsun, portföyünde favori makinası bir model yazmış, ama bir bakıyorsun bir kişinin arkasından portföyünde favori olarak yazdığı makinayı eleştiriyor, o kişiye alkış tutuyor. Cevaplasan ortalığı gereceksin. Susuyor ve o kişinin ne kadar samimi olduğunu görüyorsun konularda. Portföylerde yazan broşürlere bakıldığında! o karakter sayısının artmasını yönetimden rica edeyim buradan. Az geliyor o karakter sayısı. Dijital katalog yapmak lazım o bölümleri. Malumumuz burası bir paylaşım sitesi. Dolayısıylada site yönetiminin de kendince, 2. ve 3. şahıslara karşı ciddi sorumlulukları vardır. Yazdığımız eleştiri ve cümlelerle burayıda zor duruma sokmaya hakkımızın olmadığının bilinmesinde yarar görüyorum. Canı gönülden sevgilerimle.
Tevfik abi, Shimano bu yazdıklarımızı kullanıcı yorumu olarak ele alırsa, makinalarını da bu istekler üzerine üretirse o fiyatlar iki katı olur. Keşke bu yorumları ciddiye alıp çözüm üretseler. Bende o zaman gözüm kapalı alırım bir Shimano.
En son satın aldığım makine vm150. Çeşitlilik konusunda bir örnek olmuştur sanırım. Shimano veya daiwa kullanmamış olmam ve buraya yazmam garip olurdu zaten. Sıkı bir ekipman takipçisi olduğumu söylemiştim ilk mesajımda. Stripersonline, pirelandsurf sitelerindede aktif üyeliğim vardır, hem burada satışa çıkan hemde Ebayda da eski-yeni birçok makine satışı takip eder ve uygun gördüklerimi satın alırım. Benim için bu hobiden ibarettir. Lakin ben duymak istediğinizi söyleyeyim. Ne daiwa ne shimano ne penn, eskisi gibi iyi makine üretmiyorlar. Bunun sebebi daha ucuza mal edip, rekabet etmek. Bir diğerinin müşterisini kazanmak. 9 yıllık aynı model bir shimano ile bugünkü üretileni karşılaştırınca herşey ortaya çıkıyor. Aynı şekilde daiwa ve pennde öyle. Bu zamanda alıpta, evladiyelik bir makine kullanıyorum diye düşünürseniz. Kendinizi kandırırsınız. Bunu iddia eden külliyen yalancıdır. Boğazı bilmem, hiç avlanmadım. Bizim sularımızda o şekilde akıntılar yok. Ancak hemen her markanın o avlağa uygun makinesi mevcuttur. Zaten konuda bu değil. Konu, bir markayı överken, kusurlarını görmezden gelmek. Bu şekilde insanlar yanlış yönlendiriliyor. Bu zamanda kusursuz marka - makine kalmadı. Dikkat edilmesi gereken yedek parça ve servis olanağı.
Bearing, sadece atıyorsun. Daiwa bugün o saydığın Shimano, Okuma, PENN markalarının belki de toplamından daha fazla (en azından spin makine bazında) satan bir marka. Biz hepsini kullandık, kullanıyoruz. Eline aldığında Shimano daha afilli duruyor, ama 2 hafta balığa gidersen, bu makineyle gidilmez diyorsun, bir daiwa kullanmış adam olarak. Orası kırılmış, burası kırılmış, bence bunun önemi yok. yük altında çalışacaksa alet, Daiwa seni üzmez, yormaz. Kırılmaz, kırılabiliir, gider yenisini alırsın olur biter. Ama emin olabilirsin, bir Daiwa kullanıcısı gidip yerien Shimano almaz, zira o Daiwa'nın rahatlığını bir türlü sağlayamıyor, ikide birde elinde kalmasına bakmasan bile.
Ceyhun kardeşim, Siz henüz 15' li yaşlardayken, bilmem hatırlarmısınız. Her ayın 3' ü, bir marka otomobil, her ayın 5' inde de diğer markanın % 5 zam günüydü. İnanın bu 1 gün bile sekmez, herkes hesabını ona göre yapar, oluşacak rakamı daha zam gelmeden hesaplayabilirlerdı. Birde 6 ay, 8 ay önceden peşin para yatırılır sıra beklenirdi. Fiyatıda teslim aldığın günün fiyatı. Arz talep dengesi ve ithalatın getirdiği alternatif zenginlikle, 5 sene fiyatlar barometre gibi hızla düştü. Bu günün fiyatlarıyla 20 yıl öncesinin fiyatları, inan ki aynı seviyede + Teknoloji. Örneklemem biraz ukelaca oldu ama kusuruma bakma. Yani kısaca, bir ürünün karşısında ciddi alternatifler olduğu sürece, o firmada o piyasaya göre kalite ve fiyat dengesi içerisinde kalmaya mahkumdur. Yoksa da, yok olmaya.
Yani diyorsunuz ki, aman ha, uzak durun Ferrari'den, Porsche'den filan, gidin hacı murata binin, öyle mi? Parçası bulunmuyor ya?
Tevfik abim hürmetler. Favori makina kismimda okuma razor 65 var. Bu makinan tr liste fiyati 27.5liradir. Yazi ile yirmi yedi buçuk lira. Bu makinanin espirisi nedir? Üzerinde 0.40misina ile satilir. 8sene,yilda 15-16 kez sadece tuzlu suda kullanilmistir. Yari surf kafadir, düsük devirli ve resmen plastiktir. Alindigindan beri tek vidasi sökülmemistir, yag-gres yüzü görmemistir. Hiçbir av dönüsü temizlenmemis bir kenara atilmistir. Yüzlerce kez 4lü 5li palamut boyunda uskumru çekmistir. Simdi sorarim bu makinanin günahi nedir de üzerine mitcheller, entohlar kuma getirilmistir ? Çünkü onun kapasitesi o kadardir. 50 kiloluk yayinda kalomasi vazife yapmaz, örgüyü sarmaz ve bosaltmaz. Her makina kullanim alaninda iyidir. Bogaz sartlari bellidir, göl sartlari, nehir, açikdeniz, kumsal sartlari daha degisiktir. Tüm mesele seçimde nokta atis yapabilmekten geçiyor. Ve tabi ki zevk olayi. Ben hiçbir vakit size niçin bu makinalar demedim zira avlanma sartlarinizi bilmiyorum. 80lik mi, 40lik mi, surf mü, spin mi, kalomasi kuvvetli mi, devri yüksek mi bilemem. Siz shimanoya sempati duyuyorsunuz, belki kaliteli buldugunuzdan, belki rengi-tipi hosunuza gittiginden, belki de alabilecek daha iyi bir ürün bulamadiginizdan. Ama bilinen bir husus varki sudur, her avci en iyi avini en güvendigi malzeme ile avlar.