Boyuna atıyorsun Bearing, ama unutma, bu meydan boş değil. Bahse konu koliler, Wild West bargains adlı bir şirketin, Ebay'da satışa çıkardığı malzemeler. Şirket kendisini, kapanan dükkanlardan, kirasını ödemediği için açık artırma ile satışa çıkarılan depoları alıp satan vs. bir yer olarak tanımlıyor. Bu adamlar bu malzemeleri tahminen kapanan, makine tamiri yapan bir dükkandan aldılar ve satışa çıkarıyorlar. Bunun başka bir izahı yok. Kaldı ki, makinelerin bir kısmının makaraları şu anda aynı şirketin sayfalarında teker teker ayrıca satılmakta. Çamur atayım, aman atayımda izi kalsın diye debeleniyorsun sadece. O makinelerin topuda sen daha hayatta olmadığın zamanlardan kalma makine, hiç mi farketmedin? Hala kullanıcısı var, o yüzden parçası para ediyor, olayda bu aslında.
Peki hepsini biliyorsunuz, birde su soruya cevap verin. Bu kadar makinayi pert etmeyi beceren, parasi bol sahsiyet ne kadar zaman harcamistir bu iki karton makinayi hurdaya çikartmaya? Bu kisi daiwanin sponsor oldugu bir kisimidir ki sadece daiwa kullanmistir?
Boş ver onu roy,... Bu adma nasıl bir deliymiş ki, 4 tanesi birden pert olmuş makinenin yerien gitmiş yeni modelini filan almış, bu kadar ahmak mı ki, topuda pert olan makinelerin markasından almaya devam etmiş?
Ben makineler bana ait demedim ki zaten, kaldı ki böyle bir düşüncede olsam, sanki biri araştırıp, doğrusunu yazmayacak mı? O kutu çöplük değilde, nedir? Madem çatır çatır çalışıyor makineler, neden birinin kafası yok, diğerinin dişlisi yok, ötekinin kolu yok? Siz modern olarak çöplüğe, yedek parça diyorsanız, onu bilemem. Her markanın yedek parçası kendi özel paketinde muhafaza edilir ve fabrikadan böyle çıkar. Bir çöplük gibi böyle bir kutuya doldurulmaz. Zaten cevabı kendiniz vermişsiniz. Makine tamiri yapan. Hani daiwalar bozulmazdı, hani bir alan bir daha başka makine almazdı. Safsatalar salatasında bir zeytin kadar yeri yok bu tür söylemlerin. Daiwa sorunları gırla var forumlarda. Shimano da öyle, Penn de öyle. Ben çamur atmıyorum. Hani şu çok kusursuz, bozulmayan daiwa hakkında bir iki küçük örnek verdim.
Bunun ne önemi var ki. Ha bir şahıs, Ha bir firma, Ha bir sponsor. Asıl konu, şu hiç bozulmayan, evladiyelik olarak nitelendirilen daiwaların bu şekilde bir kutuya doldurulması. Madem bozulmuyor veya bir alan bir başka daiwa almayacak, neden kutuya doldurulur. Şimdi bu insanları kandırmak değilde nedir? O kutudakilerin hepsi arızalı. Birinin kolu yok, diğerinin kafası, ötekinin rulmanı vs.
Kelime oyununa gerek yok, insan yapimi hersey bozulurda kirilirda. Buna ne Serdar abi ne Tevfik abi, ne de bir baskasi hayir diyemez. Burdaki mesele de zaten o degil. Mesele a markasinin belli kalite ve performansa ulasmis aletini 2liraya satarken, b markasinin daha düsük kalite ve performansdaki aletini 2.5liraya satmasi.
Fiyat konusu görecelidir. Lakin şu soruları kendinize sorduğunuzda, işin vahimiyetide ortaya çıkacaktır: Performans kime ve neye göre performans? Kalite, kime ve neye göre kalite? Şu forumda kaç kişinin ürün incelemesi var? Kaç kişi, bir daiwanın, bir shimanodan üstün olduğunu kanıtlayabilecek kadar bu işte ihtisas yapmıştır? En önemlisi burası amatör balıkçılara hitap eden bir forum olduğuna göre, kesin ve net düşüncelerden kaçınmamız gerekmez mi? hani amatörüz ya, pro değiliz.
Doldurulur bearing, sağlam diye her şeyi evladına bırakacaksın diye bir şey yok. Bir sürü şeyden adam eski makinesinden vazgeçer. Adam ölür oğlu ilgilenmez, garajda satar. Alan adam, ticaretini yapacaktır, makineyi öyle satmaktansa, parça parça satmayı daha karlı bulur, tamir işiyle uğraşıyordur vs. vs. hepsi de olur. Makinede bir makine elbette. Olmadık bir yere takar zorlarsın, çarparsın vs. vs. her şey olur, elinde kalır. İçine kum gider, elinde kalır. Evladiyelik makine denince, zinhar asla ve kata bozulmayacak diye bir şey yok zaten. Önemli olan, normal kullanım şartları içinde, makinenin sorunsuz, uzun yıllar görev yapabiliyor olması. Daiwa bunu yapıyor, arıza oranı yok denecek kadar az, olayın hepside bundan ibaret.
Emin ol Shimano ile Daiwa'yı da, başka bilumum şeyleri karşılaşıtracak kadar makine eskittik, makineden filanda anlarız. Kendinle karıştırma buradaki herkesi. Kesin ve net. eğer bunu diyeceksen, önce şu shimano diyenlere bir söyle, ondan sonra ötesi gelir zaten.
Elinde ultegrali, emcastli pro gördünüz mü? 35 yasindayim ben görmedim. Zaten bu aletler prolara hitap eden aletler degil ki. Pro nedir? Ya iki amatörü kayiga atip eline takim verir ava çikarir, yada kendi tutar satar. Bu adamlardan Türkiyede zaten yok, belki bir kaç sirket. Gidin madagaskar adasina, dominik cumhuriyetine, ibizaya orda bulursunuz. Genelde hepsi penn çikrik kullanir. Nadiren de bizim gibi çikrik kullanmayi bilmeyen turistler için saltiga veya stella bulundururlar. Bizler kullandigimiz makine, sart, ve gözlemler dahilinde yorum yapiyoruz. Illaki faydalanan ve dalgasini geçen de olacaktir.
Eh daha önceki yazılarınızda öyle demiyordunuz? Pek bir övüyordunuz daiwayı? Marka tutkunluğunuz vardır, anlarımda, o halde objektif yorum yapıyorum demeyin bari çok göze batıyorsunuz çünkü. Genelde insanlar buraya birşey sorarken objektif yorum geleceği düşüncesiyle soruyor. Arıza olayı yok denecek kadar az değil, o sizin kullanım tarzınıza göre değişir. Vedat bey, daha bugün bir mesajında "bir avlakta görsem gam yemeyeceğim" dedi. Demek ki çok az balığa çıkıyorsunuz ve bu şekilde yılda birkaç gün avlanan birinin "bu makine yok denecek kadar az sorun yaratıyor" demesi, abesle iştigal olmuyor mu?
Siz öyle diyorsunuz da, forumda bazı arkadaşlar öyle demiyor. Yurtdışındaki sitelerden çeviri yapıp yazdığınızı söyleyen arkadaşlar var. Doğrudur veya yalandır, beni pek bağlamıyor, her koyun kendi bacağından asılır. Eğer ben makineden anlıyorum dediğiniz, şöyle model eskittim diyerek, netten o makinenin kullanıcı incelemesini okuyarak foruma yazıyorsanız, hiç muhattap olmayalım. Ha yaşanmış somut fotoğraflar koyarsınız onun üzerinden örnek verirsiniz, foto size ait olmasa bile ona bişey diyemeyiz, sonuçta olmuş. Shimano konusunda, seve seve kullandığım modellerin sorunlarını paylaşırım. Kimsede engel olamaz. Ben daha çok üreticiye yazmayı tercih ediyorum. Çünkü forumda yazılanları okuduklarını sanmıyorum. Hatta forumda bir başlık açılıp, şablon şeklinde marka-model olarak makina sorunları paylaşılırsa, üreticiye link şeklinde iletilebilir ve sorunların giderilmesine yardımcı olunabilir.
Pro derken kastım bu konuda kendince ihtisas yapmış, bizzat üretimini yapan fabrikadan bir mühendis veya kendini buna adamış birisi. Diyorum ya işte hani pro değiliz, hepimiz amatörüz kendimizce. Aramıza böyle insanlar yok. Öyleyse kesin ve net söylemlerden kaçınmalıyız. Çünkü ne söylersek söyleyelim %100 doğrudur diye birşey olamaz. Kesinlikle dalga geçen olduğunu sanmıyorum. Bu en değerli bilgidir. Bir insanın tecrübesinden yararlanmak. Bizzat kullanılan ve yaşanılan sorunlar aktarıldığı sürece herkes faydalanır. Ama keskin ve net tavırlarla şu marka %100 kusursuz denirse, ondan ne objektiflik beklenir ne de insanlar o kişinin lafına itimat eder.
Neyse sohbet güzeldi, bugünlük bu kadar. Kırdıklarım varsa affola. (makine kırmak değil kalbini kırdığım) Not: kaçtığımı sanmayın, yarın bakacağım konuya
Yerden göğe kadar haklısın değerli Roy kardeşim.:thumb: :thumb: Alınır, kullanılır, yıpratılır, kırılır, dökülür ve bozulur. İnsanoğluda belli bir yaştan sonra, '' Of belim, of omuzum, of ayaklarım.....v.s.'' demezmi ? Ha, kendine iyi bakan bunu 80' inde söylerde, bakmayan 60' ında sızlanmaya başlar. 2. Paragrafınızda belirttiğiniz kalite & fiyat ikileminde, her şirketin kendine özgü pazarlama & satış & dağıtım & fiyatlandırma politikaları vardır. Arz talep unsurudur. Özellikle ve özellikle maaliyetlerin getirdiği yükler vardır. Dolayısıyla bu da ilgili ürüne mutlaka yansıyacaktır. A firması oturur, Sadece telefonla gelecek bayi siparişleri ve münferit müşteri siparişleriyle pazarlar ürününü; B firması, ürünün gümrüğe gelmesinden 10-15 gün önce, onlarca elemanıyla, bölge bölge olarak değil, il il, ilçe ilçe bayii ağını ziyaret eder ve siparişleri toplarlar. Dağıtımda aynı keza yapılır. Düşünün extradan 30-40 elemanın bu çalışması sonucu maaliyetini. Nereden çıkacak bu masraflar ? Tabii ki sizden ve benden. Kaliteli & kalitesiz bağlamında, eğer ki kalitesiz bir ürün olsa, piyasaya bir kez girer ve sonrasında talep görmeyeceği için satışı devamlılık arz etmez. Aşırı bir talep varsa ve kısa bir süre içerisinde de gelecek ürüne kadar stok yok diyorsa, iyi satıyor demektir o ürün. İyi satıyorsa, dediğiniz bağlamda emsallerinden daha da pahalı satıyorsa, kötü ve daha kalitesiz olduğundan olmasa gerek. Gözlerinden öper, sevgilerimi iletirim Roy kardeşim.
Tevfik abi, bu kadar lafı ederken, bir kere olsun Okuma, Mitchell filan tavsiye ettiğini görsemde, şu sözlerin samimiyetine inandırsam kendimi... Bahsettiğin şeyler, yok destek, garanti, yok süreklilik, pazarda yer alma vs. vs. hepsi için, Okuma'sı, Mitchell'i vs. vs. Shimano kadar iyi hatta bazısı fersah fersah önde. Ama bir kere olsun gidip onlardan birini andığını görmedik henüz. Bu bir ikilem olmuyor mu?
Kendi kendine bir laf üretip, sonra o lafı bizler ediyormuşuz gibi davranarak, o lafı çürütüp bizi çirüttüğünü düşünme hiç, yanılırsın. Şurada %100 kusursuz diyen olmadı, buna en yakın sözleri de Shimano tavsiyecileri söyledi hep. Onlara bakarsanız, Shimano var, onun ayarında bile, bırak ötesine geçmeyi, makine filan yok. Keşke öyle olsa, ama nerde?
O kadar uç noktalarda bir konudayiz ki Tevfik abim, okuyan bu sektörde 2 marka var sanir valla burdaki forumda bu tip fikir alisverisleri hiç olmuyor niyeyse. Her ülkede tutulan ve daha az tutulan ürünler var. Ne mutlu bana ki burada tatlisuda bazen birlikte avlandigim ustam shimano kullaniyor ve hep de yeni ve kalburüstü modelleri seçiyor. En azindan onunla tartisiyoruz bu konuyu vakit geçiyor Ellerinizden öperim abim.