Bir kötünün yedi mahalleye zararı dokunurmuş derler eskiler. Bu da tam o hesap. Maalesef hiçbir şeyde ölçüyü tutturamıyoruz. Sapla samanı, akla karayı karıştırmakta üstümüze yok. Profesyonel balıkçıları da hepsini aynı kefeye koyarak suçlamıyor muyuz, aslında onların da küçükleri büyüklerden yakınıyor. Bir çayıra pikniğe gidenler, torbalarını dolu getirip yeyip içtikten sonra dönerken boşlarını taşımaya üşenmiyor mu? Liste uzayıp gider. Ben tek suçlu devleti görüyorum. O şikayet ettiğimiz insanlar, yurtdışında bunların hiçbirini yapmıyor, yapamıyor, çünkü devlet var. Bizde her şey serbest. Bakın tebliğde amatörler için ruhsat tanımı var, sonra da isteyen alır, istemeyen almaz diyor. Böyle saçma şey mi olur? Yine tebliğde 14 cm. den küçük istavrit tutmak yasak diyor, etrafınıza bakın, hatta kendimize bakalım, kaç cm.lik balıkları tutuyoruz, peki devlet ne yapıyor, hiiiiç! Ben oraya yazdım, uyan uyar(salak durumuna düşer) uymayan uymaz(kendsini açıkgöz sanır) diyor. Tercümesi bu işte. Ya sabır ya selamet.
Bilinçli amatör balık avcılarının dışında yazıda anlatıldığı gibi şuursuz avlanan çevreye zarar veren çevre insanları için rahatsızlık teşkil eden oltacılar da ne yazık ki bulunmakta . tüm yazıya olmasada çoğu kısmına hak veriyorum.
aknysfsrn arkadaşımızın paylaşımı olan o yazıya yapılan yorumlardan alıntı - beğendiklerim: Misafir22 Eylül 2013 Pazar 18:15 zenginin villasi demissiniz ama sahil kamuya acik yer beni ilgilendirmez milyon dolarlik villasi. iyi bare zengin semtlerindeki varoslarida atin oradan kuktur farki var diye. belediye tuvalet yapsin o zaman Misafir22 Eylül 2013 Pazar 16:35 alkollu icki yasaklansa bu sefer de 'ne oluyoruz yahu' dersiniz. Misafir22 Eylül 2013 Pazar 15:46 sahilde gezin bakalim balik tutulacak kac tane yer var. butun kiyi yali ve villa. ustelik o milyon dolarlik yali sahipleri dediginiz insanlarin takildigi mekanlarin yol kenarini vale hizmeti olarak kullandigini bilmiyormusunuz bana trafikten bahsediyorsunuz. yazin hafta sonu bi kahvaltiya gidin bakim emirgana bebege yol kenarlari balikcilar yuzunden mi dolu. hele gece o klup ve eglence mekanlarida mi balikcilarin arabasi yuzunden dolu. Bu yazar dar açılı gözlük ile olaylara nasıl bakıyor ve de gazetecilik yapıyorum diyor anlamıyorum. Kaza yapan şöförler var diye trafikteki milyonlarca araç mı kötü? Tecavüzcü var diye tüm erkekler mi kötü? al sana genelleme Evet bende sahilde idrar hatta insan dışkısından ve içenlerden sonuna kadar şikayetçiyim. Oğlumla eşimle doğru dürüst balığa gidemiyorum. Onun için hatta sahilin bazı kısımları ücretli olsa da diyesim geliyor. İçenler şişeleri kıranlar, işeyenler olmuyor değil, Hele hele yaz akşamları ilerleyen saatlerde iyice çoğalıyorlar ama bunların hepsi balık avlayan değil.
Bizim balık tuttuğumuz bir akşam 10 kişiye yakın bir grup asker gönderme bahanesiyle sahilin içine ettiler.Hadi bağrışmalar felan tamamda son olarak alkol şişelerini kırmaları canımıza tak etti.Polisi arayıp durumu anlattık ve plakayı verdik
Belediye amatör balıkçıların rahatça avlanabileceği platformlar yapmayı planlıyordu, hep birlikte bağırıp kıyıdan olta atmayı yasaklıyorlar dedik, ses duyulmuş demek ki, belediye de vazgeçti, öyle hatırlıyorum.
Her sene bu zamanlarda bu konu gündeme geliyor. Balık biraz bollaşınca Boğaz kıyılarında olta atacak yer bulunmayacak. Zaten kalabalığın yarattığı sıkıntı malum. Buna bir de balık tutanların içindeki magandalar eklenince deniz kıyısından geçen vatandaş haliyle rahatsız oluyor ve şikayet ediyor. Burada önemli olan şey hatalı davrananlar yüzünden herhangi bir hatası olmayan vatandaşı mağdur etmemek. Kıyılardan ve denizden yararlanmak her vatandaşın en doğal hakkıdır. Bazı saygısızlar yüzünden herkesin balık tutma hakkını kısıtlamayı düşünmek akla bile getirilmemelidir. Devlet maalesef "okullar olmasa ne güzel idare ederdim maarifi" sözünü söyleyen adam gibi, yasakla kurtul zihniyetinde. Gece içki içip sapıtanlar yüzünden, saat 10'dan sonra içki satışı yasaklandı. Adabıyla içen adam da mağdur oldu. Tabii bu yasak bir ölçüde katlanılabilir, gündüzden alınıp bir stok yapılır, çaresi bulunur. Ancak balık tutmayı yasaklamanın başka bir alternatifi yok, bu yüzden kabul edilebilir bir durum gibi gelmiyor. İnşallah bir gün kamışlara 100 gram kurşunları bağlayıp biz de Boğaz kıyılarında direnişe başlamak zorunda kalmayız