haftaya adanaya gidicem bendemi yakalasam bir tane şöyle 2 metrelik zate burnu 30 cm gelir bunun ya yazık..
ölmüş artık bahsettiği balık. ne yapsınlar atsınlar hiçbir işe yaramasın mı? limit altı bile bile avlanıyorsa onlarla ilgilenilmesi gerekiyor. Gırgıra istemsiz giren ve öldüğü için yenilen bir balığı tartışmaya hiç gerek yok...
Evet bir bilinc olustura bilmek icin birilerinin 'olmaz boyle sey" demesi ve nedenlerinin altini cizmesi lazim.Akli selimi olanlar bu cagriyi duyacak bu isleri engelleyecek zincirimiz buyuyecektir. En azindan insanlar bunu bir gurur meselesi yapamiyacaklarini artik anlayacaklardir. Bu yuzden tartisilmasinda ozellikle amator balik avciligi forumlarinda tartisilmasinda buyuk yarar var.Cunku biz amator balikcilar aslinda denizin entellektuel liderleri , aydinlariyiz. Denize herkesten evel bizler sahip cikmaliyiz.Ticari balikcilarin bir ton mazereti vardir. Amaclari baliktan cok para , gecim derdidir. Onlar Ulkemizde SIklikla goruldugu gibi kendi bindikleri dali kesen bir tutum sergileyebilirler. Amator balikci akli selime ve korumaciliga liderlige soyunursa korudugu sadece deniz ve balik olmayacaktir. Ayni zamanda bu, ticari balikcilarin binlerce yildan suzulmus kulturlerinin yasatilmasi, amator balikcilik sanatinin gelecege tasinmasi ve yarin bu kulturu e sanati kullanabilecegimiz stoklari verimli denizleri yaratarak bu konulardan faydalanacak gene ticari balikcilari kurunmasi acisindan cok onemlidir.Pek cok bati Ulkesi bilincsizlik ve kuralsiz avcilik nedeniyle cokmeye yuz tutmus denizlerini tekrardan diriltebilmeyi akilci planlar yaparak ve bunlari destekleyen populasyonlar yaratarak basardilar.(Yeni Zelanda buna en buyuk ve en basarili ornektir.Bu gun bu Ulkede neredeyse kg olarak her sene okyanusta belirli bir bolgede nekadar balik stoguna sahip olduklarini, surdurulebilecek avcilik acisindan nekadarini yakalanmasinda sakinca olmadigini, buna gore her balikci teknesinin senelik belirli bir balik icin azami kotasini bilir ve bu bilgiyi ve gerekli duzenlemeleri ilgililere her sene ulastirir)Neden bizde olmasin? Kilic baligi bundan 30 sene evvel Marmarada en ilkel ucunda uzatma kopru olan teknelerle, balik gunese yatarken zipkinlanabiliyordu.Bu balik 45 sene oncesine kadar Bogazda nerdeyse bir uctan oteki uca, yuzey aglariyla onune set cekerek tutuluyordu. Kim biliyor, kim hatirliyor o gunleri.Goren kac kisi kaldi? Gecenlerde eski bir dostumla MSN de gorusuyordum.Buyudugum semt Kanlica'li arkadasim.Ona meydandaki citlembik agaclarini sordum.Cunku bizim Amator balikci buyuklerimiz zamaninda bana o citlembik agaclarinin govdelerine saplanmis halkalari gostererek , o zaman cokdan pas tutmus bu halkalarin ne ise yaradigini bilip bilmedigimi sormuslardi. Cocuk kafasiyla elbetteki cevap veremedim.Anlattilar bana."Bak oglum" dediler, "Bunlara zamaninda de kilic aglari gerilirdi. Su gordugun kayikhanenin salas barakanesi agzina kadar istakoz sepeti doluydu.(Dikkatinizi cekerim Bogazda Istakoz)Bugun hic birisini kimse bilmez.Yok olup gittiler. Uskumrular, sivriler, sirti karalar , dev orkinoslar vardi.Bunlar tukenmedi oglum, bizden kustu buralara cikmaz oldu. Gecti o gunler! Salla oltani, istedigin gibi tut, sonra sat keyfine bak. Bir tekne ile gecimin , keyfin gunleri, sicakligi bitti.Biz kendi kendimizi cezalandirdik.Mustahak bu bize.Biz bilemedik, siz gorun bunu oglum.." Bugun o kayikhenenin yerinde bir restoran var.Bogaza ait olmayan baliklari, igdis edilmis Bogaz manzarasinda buzhane baligi olarak yediriyor musterilerine. Dun caparilerle sabah isiginda uskumruyla donen teknelerin balikcilari, ahaliyle bulusup o citlembik agaclarinin altinda uskumru mangali yapip, ciroz dizip astiklari yerlerde bu restorant Norvecten eksport uskumru satiyor..Elimi uzatip midye topladigim kiyilar, 40-50cm betonla yukseltilmis, hersey gibi oda uzaklasmis denizden. Kiyida isparileri birak ne tekeleri, ne yengecleri, ne de izmaritleri goremiyorsun.Bir zamanlar bulut gibiydi.O restorantin onundeki kumlukta cinekoplar delice barbun ve tekir kovalardi.Dev gibi pisi baliklari yatardi, gormesini bilen gozlere. Sayin Pasiner'in kitaplarini acin lutfen. Bogazda ise, okula yolcu tasiyan vapurlarda genci yaslisi, amator balikcilik askiyla dolu ahalinin nasil yan yana gelip bir gece once , yada hafta sonu yapilan balikciliklari, gecmis gunlerin anilarinin, nasil hararetli bir dostluk ve sicaklikla paylasildigindan bahseder. Bogazin genc balikcilarindan, onlarin kucuk yasta bu ise verdigi gonlu anlatir.Beykoz'dan Beylerbeyine, Rumelikavagindan Karakoye bu dostluk zinciri nerde simdi?Varsa da, muhabbetinde bu delice amator balikciliktan geriye ne kaldi?Ya o gencler.Buyudukleri hikayelerde dusledikleri kiliclarin, uskumrularin pesinde kim bilir nerelere savruldular?Bu sanatin en ince noktalarina can kulagiyla kulak kabartmislar, bu oltacilarla bu aska olta atmislara , onlarla bu ruyanin son damlasini icmislere ne oldu? Kanlicayi, Anadolu Hisarini ve Bogazda ki her semt gibi baligin yok olusuyla saran yozlasmanin boyutlarini kim gercekten takip edebildi.Ve oralara bugun hucum edilmesini saglayan, o sohreti , o efsaneyi yaratan asil sakinler nerde?Onlarin kurdugu o huzur dolu atmosferi, parasi olanlar, sohret ve fabriklarla cebini dolduranlar, omurlerini sadece parayi bularak bunlara sahip olacaklarini zannedenler, gercek ahaliyi ekonomiyle surup, her koseyi isgal ettiler de ne oldu.? Bulabildiler mi o efsaneyi? Bulabildiler mi bizden kalani?Yaptiklari son model evlerin, havuzlarinda guneslenirken, sordular mi kendilerine "govdelerinde kilic aglarina pasli saplamalari gommus citlenbik agaclari nerde?" diye... Arkadasim soyledi coktan "kesilmis".... Ha bir de son giden Kanlicaya Meydandaki Caminin onundeki belki 300 senelik dev cinara bir baksin lutfen. Hala orda mi? Duruyorsa, icindeki catlaga fisildayip, yumuk yumuk tuy yumagi baykus yavrularinin ruhlarina benden selam soylesinler. Gidenle biten, sadece kiliclar degil.Asil bizi biz yapan yasamimizdir...Onlarin yasayabildigi gun, bizler de asil ozlemlerimizi yasamaya devam edecegiz.Bu sadece tutmak istedigimiz baliklari tutmakla sinirli degildir.
Maalesef biz böyleyiz çevre duyarlılığımız yok, ekololojik dengemi umrumuzda değil. yazık, nesilleri kuruduktan sonra aklımız başımıza geliyor
Herkezin hayatında vardır idealleri. İşte benim idealimde bu asil kılıç balığıdır. Ne zaman bir belgeselde, av kanalında çıksa pür dikkat izlerim. En çok etkileyen de asiliğidir. Son anına kadar savaşır tam kaybetti dediğinizde dahi tehlikelidir. Şu haberide okuyunca sanırım ya kılıç tutma hayallimden vazgeçeceğim yada basacağım .. kendi karakterimden ödün vereceğim .. 9 Kg olsa ne fark eder limit insanın vicdanı olmalı birazda.
