Orkinoslar 345 Kg'a kadar

Konu, 'Denizlerimizden Güncel Av Raporları' kısmında ALİCO tarafından paylaşıldı.

  1. superalli

    superalli Ali DİNÇ

    Yaş:
    43
    Mesajlar:
    158

    Merhabalar,

    Güzel bir konu olmuş, merak ettiğim daha önce olan ama şimdi olmayan orkinoslar bu değeri yüksek olanlardanmıymış yoksa eti yağsız maddi değeri olmayanlardanmıymış. Eğer maddi değeri yüksek olanlarsa biz büyük bir değeri yitirmişiz anlaşılan. Ah bu insanların aç gözlülüğü bizi ne halere düşürdü. Ama sevindirici olan insanlarımızın yavaş yavaş bilinçlenmesi, bazen azda olsa umutlanıyorum gelecek için.
     
  2. medmarine2

    medmarine2 Soner Coşar

    Mesajlar:
    446
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Okuma Alumina 270 Mh
    Favori Makine:
    Shimano Nexave 4000 Fc
    Maddi değerinden ziyade ekolojik olarak Marmara denizinin bozulması sorun oluşturuyor. Ne kadar doğru bilemiyorum ama deniz anası orkinosun yemlerinden birisiymiş. Eskiler bu balıklara çoban dermiş. Balığı tüm Marmara dağıtır, Marmarada 12 ay balık olmasını sağlarmış...
     
  3. superalli

    superalli Ali DİNÇ

    Yaş:
    43
    Mesajlar:
    158
    Doğru olma olasılığı çok yüksek zaten ekolojik denge bozuldukça bazı olumsuz durumların arttığı bir gerçek. Malesef insanoğlunun genelinde aç gözlülük bir sorun. İnşallah bir gün bu güzel balıklar geri gelirler tek temennim bu yöndedir.
     
  4. seawolf41

    seawolf41 murat denizeri

    Mesajlar:
    113
    Şehir:
    KOCAELİ
    Favori Kamış:
    Shimano Vengeance AX 4.20 170 GR. Surf Kamış
    Favori Makine:
    Shimano Ultegra 5500 XSB
    En İyi Avı:
    Karamürsel, 1982 yılında tekne ile kaşık yaparak 51 cm kofana. Tekneye yardımsız alamamıştım.
    Karamürsel'de (İzmit Körfezi) son orkinos 1982'de tutuldu. Öncesinde birkaç kez gitmişliğim var tekneyle. Büyük hazırlık, büyük telaş, büyük heyecan... Özellikle zorlu ve büyük bir tanesi denk geldiğinde tekneyi oradan oraya sürüklemesi... Kanal tabir ettiğimiz gemi yolunda yapılırdı orkinos avı. En çok korktuğumuzda bizi arkasına alıp gemi trafiğinin içine dalmasıydı. Ama sonu bence büyük bir hüzün ile biterdi. 100 kilonun üstünde bir canlının çırpınışı oldukça üzücü. Oltayı ağızladıktan sonra yorulup yedeğe alınışı arasında geçen zamanda balığın gücüne saygı duymaya başlıyorsunuz bir yandan. İş zıpkın faslına gelince yüreğim kaldırmazdı daralırdım... Ancak yüzler gülerdi teknenin içinde. İçimden bir ses zıpkınlama öncesinde kes ipi gitsin diye bağırırdı. Bilen bilir çok kanardı o güzelim hayvan. Ardından gırgırlar yakaladılar öbek öbek. Ailemin peş teknesi olarak çalıştırdığı tekne ile gece balığına gittiğimde dua ederdim içimden orkinos denk gelmesin diye. ağın torunda deliler gibi dolaşırken ve tor gitgide daralırken çaresizliklerini izlerdim güverteden. Burada da büyük kakıçlar girerdi devreye. Güverteye çekerlerdi 5'ini 10'unu. Her yer kan...

    Birkaç olumsuz durum peş peşe geldi sonrasında. Körfezde su çok kirlendi. Atıklar yüzünden planktonlar büyük kitleler halinde öldü. O günleri yaşayanlar hatırlayacaktır. Körfezin suyu kıpkırmızıydı yıllarca. Geceleri o şiirsel yakamozlar bile kayboldu gitti. Işığı söndü sanki doğa ananın. Cezasını kesti sonrasında bizlere... Çocukluk yıllarımda, gençliğimde büyük bir tutku ile yakaladığım o güzel balıkların birçoğunu şimdi sizlerin gönderdiği fotoğraflarda yada başka denizlerde avlanırken görebiliyorum.

    Önce uskumru ve kolyoz tarih oldu. Ardından Lüfer familyası, palamut, azman istavritler, mercanlanlar, turnalar ve iri mezgitler... Devamında o güzel eşkina ve karagözler. Her akşam zevkle çektiğim 3 boy uzatma ağı ile standart olarak yakaladığım ve harçlığımı çıkardığım o iri karideslerde yok oldu. hemen hemen hepsi yitip gitti dostlar.

    O günden bu güne yılmadan savaştık. Önce sanayi ve evsel atıkların körfezimize dökülmemesi için.... Önceleri sayımız çok azdı. Gittikçe arttı sayımız. Sonra körfezde gırgır, manyat ve algarna ile avlanmanın yasaklanması için mücadele ettik. Geceleri manyat ağlarını tekneler dolusu iri taş atarak bastık. Birlik olduk... Ankara sonunda kulak verdi çığlığımıza. Ve artık yasak artık bu tür avlanmalar...

    Bitti mi? Hayır... Hep beraber mücadelemiz devam etmeli. Giderek artan duyarlılığımız ile....
     
  5. medmarine2

    medmarine2 Soner Coşar

    Mesajlar:
    446
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Okuma Alumina 270 Mh
    Favori Makine:
    Shimano Nexave 4000 Fc
    Yazdıklarınızı okurken kendi adıma hüzünlendim. Eskiler anlatırdı bu durumları. Maltepede Milli Müdafa iskelesinde kofana tutarlarmış.
    İnşallah bu balıklar Marmara'ya geri döner. Maksat balık tutmak değil, doğanın dengesinin geri gelmesi.
     
  6. greenpiiz

    greenpiiz ibrahim

    Yaş:
    39
    Mesajlar:
    194
    Şehir:
    izmir
    Favori Kamış:
    Mitchell Premier
    Favori Makine:
    Okuma Marshall
    En İyi Avı:
    15.460KG Trança
    [​IMG]

    Buda çiftlik dalışlarından bir video
     
  7. ALİCO

    ALİCO AliCo

    Mesajlar:
    5.206
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    D.A.M El oltası
    Favori Makine:
    0,33 beden FC
    En İyi Avı:
    Herhalde Toriklerdir. Kofanalarda olabilir.ispendek 13,8 kg, Kırlangıçlar.vs.vs.
    Süper video ellerinize sağlık çok güzel.
     
  8. seawolf41

    seawolf41 murat denizeri

    Mesajlar:
    113
    Şehir:
    KOCAELİ
    Favori Kamış:
    Shimano Vengeance AX 4.20 170 GR. Surf Kamış
    Favori Makine:
    Shimano Ultegra 5500 XSB
    En İyi Avı:
    Karamürsel, 1982 yılında tekne ile kaşık yaparak 51 cm kofana. Tekneye yardımsız alamamıştım.
    İzmit Körfezinde bolluğun bittiği yıllar 1983 - 1984.

    Körfezdeki gırgırların ve manyat teknelerinin sayısı yetmez gibi, Çanakkale, Bandırma, Mudanya, Gemlik ve İstanbul'dan da geldiler akın akın. Ardı ardına tam 5 yıl sürdü büyük katliam 1978 - 1983 arası. Evimin önündeki iskelede gündüzleri 20'ye yakın büyük tekne olduğunu saymışlığım vardı. Düşünün 1 iskele ve 20 tekne. İskelenin etrafında denizin dibi temizlenen ağlardaki artık balıklarla aynen bir ayna misali pırıl pırıl parlardı.

    Karanlık çöktüğünde gündüzden civa ile parlattığımız sarımsak zokalı-hırsızlı takımlarımız ile tepesi takkeli lux'lerimizi yakıp çıkardık limandan teknelerimiz ile. Motor bile çalıştırmazdık. 21 kez kürek çekip salardık çapayı denize. Birde kıçtan tonoz demiri... Çünkü tekneler birbirine çok yakın... O tarihte büyük bir lüks sayılan ingiliz malı derinlik ölçerde dip bir 19 metreyi gösterir, bir 23 metreyi... Hani şu ekosounder denilen ilkel aygıt. Aletin "0" noktası ve dip arasında küçük çakmalar halinde gösterdiği şey balıktır. Ancak, balık o kadar yoğundur ki zaman zaman 4 metre eksik ölçer. Taze hamsiler itina ile takılır zokalara. Dipten 1,5 kulaç yukarıda başlar avımız. Saat 10:00 gibi çılgınlık derecesine ulaşır. Gecede en az 50 en fazla 150 parça balık alınır adam başı. Bazen aynı anda hem hırsıza, hem zokaya olacak şekilde. Saat 09.00 - 01:00 arası baba-oğul 100 - 300 lüfer... Ve bu sadece gece aldığım balık. Gündüz ardımda kaşık sürükleyerek, uzatma ağ atarak, parakete bırakarak yakaladıklarım bunun dışında.

    Konu-komşu, dost-akraba, akran-tanıdık herkes doyardı bu leziz balığa. İnsanlar akşam üstü sahilden kürekli sandal kiralayıp biraz açıkta çevirme yapan gırgır teknelerinin yanına gittiğinde şimdi olduğu gibi kovulmazdı. Palamut varsa palamut, Lüfer varsa lüfer verilirdi bolca... Göz hakkı denirdi... Hani derler ya, arap bol bulunca....

    Ağ ile Voli, uzatma, olata ile avcılık ve paraketeden apartman yaptı tanıdıklarımız.

    6 metre kurucaşile yapımı olympia marka benzinli motoru olan kestane ağacından bir teknemiz vardı o tarihlerde. 1 sezonda "0" olarak 8.5 metre andoria dizel motorlu, kuzineli, tuvaletli tenezzüh tipi tekne yapacak kadar para kazandım. 15 yaşında bir çocuk-gençtim nihayetinde..

    Geçmişe dönüp baktığımda diyorum ki; eğer aynı imkan şimdi elimde olsa yapmazdım... sadece ihtiyacım kadar, yiyecek kadar yakalardım... Şimdiki kıtlığı yaşadıkça... Ama son pişmanlık fayda etmiyor.

    Biliyorum ki o günler hiç geri gelmeyecek....
     
  9. ALİCO

    ALİCO AliCo

    Mesajlar:
    5.206
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    D.A.M El oltası
    Favori Makine:
    0,33 beden FC
    En İyi Avı:
    Herhalde Toriklerdir. Kofanalarda olabilir.ispendek 13,8 kg, Kırlangıçlar.vs.vs.


    Evet Ağabey keşke o günlere geri dönüş olsaydı bencede haklısın
     
  10. Fatihli Okan

    Fatihli Okan Okan

    Yaş:
    54
    Mesajlar:
    99
    Şehir:
    İstanbul
    Eskilerden birkaç Orkinos fotosu, seneler 1930 lar 1940 lar.

    [​IMG]

    [​IMG]

    [​IMG]

    [​IMG]
     
  11. prozac25

    prozac25 İhsan

    Mesajlar:
    46
    Şehir:
    İstanbul
    Bana sorarsanız (ki bana sormazsınız :) ) zaten bu sitete olanların %99.99'u orkinos tutamaz, tutmayı da aklından geçirmez. Çünkü orkinos avcılığı özeldir ve tekne gerektirir kıyıdan normal koşullarda olmaz. Buradaki arkadaşların büyük çoğunluğu ise kıyı avcılarıdır ve orkinos ile işi istese de olamaz. Olta ile avlanma işine gelince zaten balık varsa ustalık kendini gösterir. Ama Balık yoksa balıkçının Şahı olsan faydasızdır. Bu sitede ve çevrenizde bildiğiniz en usta balıkçıları getirin günümüzde denizlerimizde orkinos avlamaları çok zordur çünkü denizlerimizde sayıları çok azalmıştır! Her türlü teknik var olan balığı yakalar, yoktan balık varetmez...
     
  12. AHIRKAPILI1942

    AHIRKAPILI1942 İSMAİL

    Yaş:
    83
    Mesajlar:
    19
    Şehir:
    AHIRKAPI
    Favori Makine:
    MİSİNE YARIKLI ELLERİM
    En İyi Avı:
    bu ihtiyarın marmarada tutmadığı balık kalmadı ama o orkinoslar yok mu unutulmuyorlar
    rahmetli babam eski istanbulun sayılı orkinosçularından ahırkapılı ismail namı diğer sağır ismail .o yıllarda orkinos çoktu boğazda yani 1950 80 arasından bahsediyorum marmara balık cennetiydi.orkinoslar kılıçlar beyaz köpekler foklar orfozlar lagoslar sinaritler yeşilköyde kıyıdan 4 5 kiloluk sinaritler tutulurdu.babamın 400 küsür kiloluk orkinos yakaladığını bilirim 1956 senesiydi kayık sivriadadan kumkapıya kadar sürüklenmişti orkinosun peşinden.o zamanların orkinosçularından paşabahçeli mustafa vardı dayım olur kendisi. samatyalı irfan dayı vardı hüseyin dayı vardı adalı rum orkinosçular vardı beyaz köpekbalıkları cirit atardı boğazda ve adalar çevresinde teknelere bile saldırdıkları oluyordu.babamın bir arkadaşı vardı samatyadan yunus dayı orkinos u yakalayıp yormuş ve teknenin yedeğine çekmiş teknenin yanında sürüklerken beyaz köpekte balığa saldırmış ve kayığın küpeştesinden omurgasına kadar koparıp almıştı.adamcağız canını kıyıya zor atmıştı.1958 senesiydi yanılmıyorsam.foklar adalar ve sarayburnunda kıyıya çıkarlardı.hayırsız sivri dolayları kılıç orkinos köpek yatağıydı.köpeklerde öyle az buz değil 1 2 tonluk canavrlar vardı.balık bolddu ama malzeme yoktu iğneler sütlücede demirci hasan da yaptırılırdı.kayıklar ayvansarayda kızaklar vardı orda yapılırdı.iyi de kazandırıyordu balık o zamanlar balıkçılar beyoğlunda iki dirhem bir çekirdek dolaşırlar sinemaların birinden çıkar birine girerlerdi.o zamanlar böyle gezmek her istanbullunun harcı değildi.ama şimdi lüfer için bile çanakkaleye iniyor istanbul balıkçısı bu marmarayı biz bu hale getirdik kurtaracak olan yine bizleriz.
     
  13. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Şahit ayıplarımıza
    Şahit kayıplarımıza
    Umudumuzun şahidi

    Şahit bitlenişimize
    Topraktaki isimize
    Hey gidi kavak hey gidi

    Kavaklarını övmekten
    Kuru kuruya sevmekten
    Ne çıkar ki memleketim


    Biz memleketin kavaklarını öve öve bitirememeye, ayıplarımız, kayıplarımızı görmekten kaçmaya devam edip durdukça bu böyle sürecek.

    Artık alnının terini sile sile bir kavak olsun dikmesi gerekiyor bu memleket için herkesin.
     
  14. seawolf41

    seawolf41 murat denizeri

    Mesajlar:
    113
    Şehir:
    KOCAELİ
    Favori Kamış:
    Shimano Vengeance AX 4.20 170 GR. Surf Kamış
    Favori Makine:
    Shimano Ultegra 5500 XSB
    En İyi Avı:
    Karamürsel, 1982 yılında tekne ile kaşık yaparak 51 cm kofana. Tekneye yardımsız alamamıştım.
    Ne kadar doğru söylediniz Serdar Bey,

    Birey olarak ve bir araya gelerek yapabileceğimiz o kadar çok şey var ki,

    Sintinesini denize boşaltan tek bir tekneyi engelleyebilirsek,

    Tek bir tek gırgırı bile yasak bölgede avlanırken engelleyebilİrsek,

    Gözümüzün içine baka baka kara kıyıda manyat çeken tek bir tekneyi bile durdurabilirsek,

    Denize pet şişe yada çerçöp atan tek bir kişiyi bile utandırabilirsek yaptığından,

    Gece zıpkınla avlanan bir tek dalgıcın bile karşısında durabilirsek,

    Limit altı avlanan bir tek balığı bile döndürebilirsek suya,

    Küçücük balıkları tezgahına koyan bir balıkçıyı bile pişman edebilirsek yaptığından,

    Bir tek salyangoz teknesini bile engelleyebilirsek,

    Amatör olup da ihtiyacından fazla avlanan bir arkadaşımızı bile uyarıp kazanabilirsek,

    Avlanırken etik davranmayan birini gördüğümüzde (Sönmemiş kireç, dinamit vs.vs.) ihbar edersek,

    Bizim gibi düşünen doğa dostu bireylerin artmasını sağlarsak sabırla...

    Gece yastığa başımızı koyduğumuzda, bu uğurda yaptıklarımız nedeniyle huzur içinde uyuyabiliyorsak eğer,

    İşte o zaman bir şeyleri değiştirmişiz demektir....