hatırlatma için teşekkurler. toprağı bol olsun o halde..bu nasil bir temenni ise anlamış degilim. topragı bol olmak
ahilik ya da lonca sistemi kalite kavramının tarihi içerisinde yer alan bişeydir. bugünki adı kalite yönetim sistemleridir. iso 9001 iso 22000 vb standartlar bu işe yarar. yani bugün de var hem de daha ileri özellikleriyle. ama insan herzaman insan
_________________________________________________________________ AHİLİK TESKİLATI: Anadolu'da 13. yüzyılda yayılmıs olan esnaf, zanaatkâr ve isçileri toplayan teskilattır. Anadolu Selçuklu Devletinin sosyal düzeninin sağlanmasında ve Osmanlı devletinin kurulusunda etkili olan ahîlik teskilatı dinî, ahlakî, sosyal ve ekonomik bir nitelik tasıyordu. Ahîlikte her mesleğin bir pîri ve pîr çevresinde toplanan meslek sahipleri vardı. Bu meslek sahiplerinin güven, doğruluk, tövbe ve hidayet gibi kurallara uyma zorunluluğu vardı. LONCA TESKİLATI: Osmanlı toplumunda esnaflar LONCA adı verilen teskilatlara sahiptiler. Her esnaf muhakkak bir loncaya kayıtlı olur, loncasının koruması ve denetimi altında bulunurdu. Bugünkü tabipler odası, mimarlar odası, soförler cemiyeti gibi... Dükkan açma hakkına GEDİK denilirdi. Gedik'e sahip olmak için çıraklık, kalfalık yapıp, ustalık belgesini almak gerekirdi. Loncaların baslıca görevleri sunlardı: 1- Üye sayısını, üretilen malların kalitesini,fiyatını belirlemek 2- Esnaf arasındaki haksız rekabeti önlemek, 3- Esnaf ile devlet arasındaki iliskileri düzenlemek, 4- Üyelerine kredi vermek. Her loncada yaslılardan meydana gelen 6 kisilik bir "ustalar kurulu" vardı. Bunların en yaslısı baskan olur ve SEYH adını alırdı. Seyh : Çıraklık ve ustalık törenlerini yönetir ve cezaların uygulanmasını sağlardı. Kethüda: Loncayı dısarda temsil eder, hükümetle iliskileri düzenlerdi. Nakib : Seyhi temsil eder,esnafla seyh arasında aracılık yapardı. Yiğitbası: Disiplin isleri ve esnafa hammadde dağıtımını yapardı. Ehl-i Hibre: İki kisiydiler. Mesleğin sırlarını bilen, malların kalitesi bildiren, fiyat belirleyen uzman. (Bilirkisi) Bu 6 kisiden olusan Lonca kurulunun dısında Lonca teskilatıyla ilgili devlet görevlileri de vardı; Bunlar: Kadı : Lonca birliklerinin en üst makamıydı. Esnaf arasındaki anlasmazlıkları çözümler ve yukarıda belirtilen altı kisilik kurulun seçilmesini onaylar veya görevden alırdı. Muhtesib: Çarsı ve pazar denetlemesi yapardı. Satılan mal ve fiatları kontrol ederlerdi.(zabıta) Esnaf ikiye ayrılır a)-Üreticiler: Hammaddeyi isleyerek, islenmis madde haline getiren esnaflardır. Örneğin: Bakırcı, kılıççı, fırıncı, demirci gibi... b)-Hizmet Erbabı: Toplum için gerekli bir hizmeti yapan esnaftır. Örneğin: Berberler, hammallar gibi... DİĞER GRUPLAR: Osmanlı sehirlerinde Askerîler, tacîrler ve esnaflardan baska meslek ve toplum grupları da vardı. Bunların baslıcaları; yabancı tüccarlar, seyyahlar, yabancı ülke temsilcileri, köyden kente göç etmis issizler, seyyar satıcılardır. ==================================================================- iso 9001 iso 22000 vb standartlar bu işe yararmı bilemiyorum, çünkü yukarıdaki görevlerin bugünkü türkiyemizde yerine getirildiğini hiç sanmıyorum, örnekleriyle, sabit, güncel konu, et fiyatları ve yetersiz üretimi, yıllardır kaçak et yedirldiğinden bahsediyordu haberlerde, iso 9001-22000 vb standartları bunca yıldır bu abuk işlerden haberi yokmuydu acaba, bence vardıda bazı sebeplerden sanıyorum üç maymunu oynuyorlardı sanırım, eee işte sadece et konusunda, yıllardır bu topluma kaçak et yediriliyorduda, hadi diyelim haberi yoktu ama şimdi öğrenmiş oldu, ne gibi bir yaptırım uyguladı, kocamaaaaaaan bir hiç, yani bugün de var hem de daha ileri özellikleriyle, diyorsunuzda ama ahilik ve lonca teşkilatlartının o zamanki yaptırımlarının onda birini uygulayamıyorlar, ne yaman bir çelişki değilmi, evet insan fizik görünüm itibariyle yıllar yılı insanda, uygulamalarına ve sonuçlara bakıldığındada, o günün insanlarıyla, bugünün insanlarının arasındaki dağ gibi farkta gözden kaçmıyor, yaşamımızdaki neticelerini görünce... Yani eskinin insanları gerçekten insana yakışır, insana değer veren, birbirine saygılı, yüksek meziyetlere sahiplermiş, şimdikilere bakıyorumda...birşey diyemiyorum....
Bu cevap son noktayi koyan cevaptir bence.(kimse yanlis anlamasin.Sadece benim dusuncemde bu yonde) "gencgsli" arkadasim hakikaten verilecek en guzel cevapta buydu bence. Can-i gonulden seni tebrik ederim. Sunuda belirtmek isterim: Yillardir kullanilan,dinamit,bomba,trol gibi illetler denizlerimizin duzenini bozmadida,Osmanlinin son zamanlarinda Osmanli balikcilarinin yakaladiklari bu av(lar) mi bozdu? Ben katilmiyorum bu goruse. Hepinize rastgele arkadaslar,agabeyler.
http://www.ottomannavy.com Mesajı düzeltme kısmını bulamadım.. Resmin linkini tekrar veriyorum... İşte o resim.. Burdan okuyunuz: http://www.ottomannavy.com/OSMANLIDA_BALIKCILIK.htm Site ana sayfası: http://www.ottomannavy.com Ayrıca tartışmaya ben de katılmak istiyorum.. Bu resim zaten Osmanlının son dönemine ait.. Yani Osmanlı bize denizi bu vaziyette emanet etti.. Biz de bu hale getirdik.. Durum böyleyken balık neslinin tükenmesinden bile Osmanlı'yı sorumlu tutup Osmanlı'yı suçlamayı herkesin vicdanına havale ediyorum.. Dünyada bütün hayvan katliamları medeniyet ve sanayinin eseridir.. Yanlış mıyım?