Selam arkadaşlar. Önceki yıllarda yeni keşfedipte gittiğim iki ayrı avlakta belediyelerin koymuş olduğu yasaklarla karşılaşmıştım. Gerek şikayet ve dilekçelerle gerekse telefondan belediye başkanlarına ulaşıp konuşmam neticesinde böyle bir yetkilerinin olmadığına dair onları ikna etmiştim. Evet! belediyenin, il-ilçe tarım müdürlüklerinin, jandarmanın vs. tebliği ve kanunları bir amatör balıkçı kadar bilmediklerine şahit oldum. Bunun gibi bazı belediyeler, amatör balıkçılarla başa çıkamayınca, şimdi de göl-gölette balık avcılığını paralı şekle dönüştürmüşler. Bu yıl gittiğim bir avlakta belediye görevlisi olta başına 5.00 TL talep ediyordu. Sizce belediyelerin amatör balıkçılardan olta başına para talep etme yetkisi var mı?
Olmaması lazım bu çok saçma. o bölgeyi denetlesinler yeter. kişi başına olta sayısınız, tırıvırı kullanılıp kullanılmamasını denetlemeleri gerekiyor onalrın görevi bu olmalı. biz boşuna mı vergi veriyoruz diye kendime soruyorum. bu ne parası ? devlet o göl ve ya gölet için ne gibi ekstra bir çalışma yapmış ki acaba? yasaklansa bir nevi anlarsınız ama para almalarına bir anlam veremedim açıkcası.
Olta başına değilde kişi başına ücret alınırsa bence makuldür. Belki para toplama bahanesiyle denetim olur. Hiç olmazsa avlaklar daha bakımlı ve temiz olma ihtimali artar. Belki sadece balık tutmak isteyen kişiler gelir.
Aslinda guzel bir uygulama (yanlis anlama senin icin soylemiyorum ) Cunku eger parali olursa belki bir umut oradaki balik populasyonu artabilir. Ama olta basina degilde adam basina olsa daha iyi olurdu heralde.Olta basina olmasi biraz abarti yada bilincsizlik gibi birsey. Rastgele...
Arkadaşlar, öncelikle şunu çok iyi belleyelim; tebliğde belirtilmeyen hiçbir şey, amatör avcılıkta yasak olarak adlandırılamaz. Hiçbir merci, kafasına göre görevli belirlemek gibi bir yetkiye sahip değildir. Kısacası, bu yapılan işlem yasal değildir. Şayet böyle bir uygulama yapılacaksa, bunun resmi gazetede yayınlanması ve daha sonrasında tebliğde belirtilmesi mecburidir. Ki bu da, öyle birini görevlendirmek şeklinde vuku bulmaz. O yer neresi ise, durumu Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı'na bildirilir, akabinde avlak için "avlanma pulu ile avlanabileceği" kararı verilerek, resmi gazetede yayınlandıktan sonra bu madde tebliğde yerini alır. Yürürlüğe de, tebliğde yayınlandıktan sonra geçer. Yani birileri gelip de sizden olta başına ücret alma yetkisine sahip değildir. O yerin girişinde, avlanacaksanız avlanma pulu alırsınız, görevliler de size ancak, gözden kaçmış olabileceği düşüncesi ile avlanma pulunuz olup olmadığını sorar. Bkz. Yasak kararları MADDE 20 – (1) Bu Tebliğde belirtilen yasak, sınırlama ve yükümlülükleri belirlemeye ve ilân etmeye Bakanlık yetkilidir. Mülki idareler, diğer bakanlıklar ve ilgili kamu kuruluşları, özel ve tüzel kişiler bu tebliğde belirtilen yasakları, doğal afetler (kuraklık, sel, yangın, sağlık vb.) haricinde kaldıramazlar, bu yasaklara aykırı veya yeni yasaklama kararı alamazlar, ilan edemezler. Yürütme MADDE 24 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Tarım ve Köyişleri Bakanı yürütür. ====- Peki, Mustafa arkadaşımızın dediği gibi bir durumla karşılaştık, o zaman ne yapacağız? Oradakilere bunun yasal olmadığını söylemekle işe başlayabilirsiniz. Bu nedenle, her zaman tavsiye ettiğim gibi, yanınızda bir tebliğ kitapçığı ya da kopyası bulundurmanız, haklılığınızı ispat açısından size çok yardımcı olur. Zira Mustafa'nın da dediği gibi, yetkili olanlar, ne yetkilerini ne de neyin ne olduğunu bilmiyorlar. Tebliğ ile de açıkladınız ama anlamadılar mı? Kendinizi yormayın ve avlanmak istiyorsanız ücreti ödeyin (makbuz alın ve saklayın) ya da orayı terkedin. Sonrasında yapacağınızı söylüyorum şimdi; şahsen başvuracağınız gibi, herhangi bir dernek aracılığı ile de başvurabilir (ki bunu öneririm) ve bir dilekçe ile Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı'na şikayette bulunabilirsiniz. Şahsen başvurularınız ya uzun sürede sonuçlanır ya da hiç ilgilenilmeyebilir. Bu nedenle kesinlikle dernek aracılığı ile başvurmanızı öneririm (bu konuda sıkıntısı olan olursa yardımcı da olabilirim.) Şikayetinizin akabinde, o bölgede bu uygulama kalkacak ve uygulamayı yapanlar da uyarı alacaklardır (Bakın bu kesindir. Yani sürüncemede kalacak bir durum değildir. KKGM, bu tip durumlarda dernek başvurularını ivedilikle sonuçlandırıyor.) Bkz. aşağıdaki konu da buna benzer bir durumdu. KKGM, kendisi dışında karar alanlara karşı oldukça titiz davranıyor. http://www.balikavi.net/forum/showthread.php?t=20908
Yorumlarınız için teşekkürler Arkadaşlar. Bu konu hakkında Bimere başvurmuştum. Dilekçe aşağıda da görüldüğü gibi hızlı bir şekilde ilerliyor. Fakat Her kurum mahalli idareler genel müdürlüğüne gönderiyor. Burasını anlayamadım. Cevap geldiği anda burada paylaşırım. Başvuru Hareket(ler)i Başvuru Tarihi; Gönderen Kurum Gönderme Tarihi Alan Kurum Dilekçe Hakkı BİMER 01.10.2010 İÇİŞLERİ BAKANLIĞI Dilekçe Hakkı İÇİŞLERİ BAKANLIĞI 01.10.2010 MAHALLİ İDARELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Dilekçe Hakkı MAHALLİ İDARELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 01.10.2010 BELEDİYE HİZMETLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI Dilekçe Hakkı BELEDİYE HİZMETLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI 05.10.2010 MAHALLİ İDARELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Dilekçe Hakkı MAHALLİ İDARELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 05.10.2010 İÇİŞLERİ BAKANLIĞI Dilekçe Hakkı İÇİŞLERİ BAKANLIĞI 05.10.2010 KONYA VALİLİĞİ Dilekçe Hakkı KONYA VALİLİĞİ 05.10.2010 MAHALLİ İDARELER MÜDÜRLÜĞÜ Dilekçe Hakkı MAHALLİ İDARELER MÜDÜRLÜĞÜ 06.10.2010 ........... BELEDİYESİ
Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı'na göndermek akıllarına gelmiyor da ondan. Konu, belediyenin ücret kesmesi ile ilgili olduğu için, o çark içinde dönüp duruyorlar. Bir yerde dank eder ya da dilekçe epey bir zaman böyle gezer. Ama evrak kayıttan üstünde okunacak yer kalır mı bilmiyorum.
Mustafa Bey'in bahsettiği avlağı biliyorum. O avlakta farklı bir durum sözkonusu. Bahsedilen gölet o belediyenin kendi imkanlarıyla oluşturulmuş bir gölet ve belediyeye ait. Balıklandırması da tamamen o belediye tarafından yapılmış bir avlak. (Belediye olarak geçiyor ama aslında şehirden 70 -80 km uzaklıkta bir köy) Yakın zamana kadar orda köylüler dışında ava izin verilmiyordu. Şimdi böyle bir uygulamaya geçmişler. Belki yasal olarak doğru olmayabilir ama göletteki yaşamın sürdürülebilmesi için ben bu uygulamayı olumlu buluyorum.
Ben gaziosmanpaşa belediyesinde çalışan sistem geliştirme, yazılım güncelleme ve eğitim destek uzmanı olarak hiç bu şekilde bir taleple karşılaşmadım. Kanunen uygulanması yada uygulanmaması doğrumudur bilemem fakat bunun için'ki türkiyede'ki %90 belediyelere hizmet veren bir kurumuz ilk kez sizden böyle birşey duydum. uygulanabılırse el makbuzu olamaz sakıncalı olur denetim durumları değişir haksız kazanç uygulanabilir,el chazı ile entegre olabilir onunda makbuzu aynı anda verileceğinden para kuruma anında aktarılabilir banka matik gibi bi cihaz ile entegre olabilir (bu çok saçma olur ) ve uygulasada bunu zabıta müdürlüğünden başkası yapamaz sorun çıkabilir seslide düşündüm
Bir haftaya kadar cevap verilmezse gerekirse tarıma direk yazarım. Aslında bu sorunun muhatabı içişleri de olabilir. Aydın kardeş, aslında soruma tam cevap alabilmiş değilim. Benim sorum şu idi: Belediyelerin böyle bir yetkisi var mı? Belediyenin uygulamış olduğu bu yöntemin olumlu ya da olumsuz tarafını tartışmıyorum. Sadece yetkisi var mı? Bunu öğrenmek istiyorum. Zaten makbuz vermiyorlar. Bu da insanda şüphe uyandırıyor.
Belediyenin kendi malı olduğunu düşünürsek ücretlendirebilir. Ama makbuz kesmiyosa kesin olarak yasal değildir.
Belediye girişim yapmış olabilir. Fakat kendi malı olduğunu sanmıyorum. DSi'nin sitesinde ismi geçmektedir. DSi'nin kaydında olduğuna göre, Tarım ve Köy işleri bakanlığına aittir.
DSİ de sulama göleti olarak görünüyor. Zaten dediğim gibi şayet makbuz kesmiyorlarsa kesin olarak yasal değildir. Makbuzsus hiç bir kurum para toplayamaz. Ama kişisel fikrim olarak keşke bu para olayı makbuzla birlikte Altınapada falanda olsa. Böylece popülasyon korunur.
Bu arada Yine DSİ nin sitesinden öğrendiğim kadarıyla o gölet DSİ tarafından yaptırılmış ve belediyeye devredilmiş. Yani gölet kesin olarak belediyenin malı. DSİ'CE İNŞA EDİLEN VE ÇEŞİTLİ KURULUŞLARA DEVREDİLEN SULAMALAR başlığı altında tesisi devralan kuruluş olarak belediye görünüyor. Tabi yinede makbuzsuz hiç bir ücret talep edemezler.
Haklısın. Özellikle Altınapada böyle bir uygulama çok yerinde olur. Yoksa bir kaç yıl sonra Altınapada balık ve temizlik yönünden eser kalmayacaktır.
Sadece Altınapada değil böyle birşeyi tüm göllerde hatta denizlerde uygulasalar ve sürekli kontrol etseler şahane olur. Hatta geliştirseler tırıvırı, limit aşımı, etrafı kirletme gibi şeylerede ciddi cezalar uygulasalar. Gırgırları trolleri yasaklasalar, iç sularda ağı yasaklasalar bak o zaman nasıl balık keyfi yapılıyor. Fazla uçtum galiba :
abiler bizim gittiğimiz göletlerin bazılarında makbuzla olta basına para alıyolar abimin dediği gibi ama onun dışında boy limiti tırıvırı kontrolü ağ kontrolü vs hiç görmedim ve hatta çok değerli kendini bişey sanan görevli sırtında pompalıyla gezip makbuzunu dağıtıp paraları topluyor birde utanmadan kalkıp kendisi tırıvırı sallıyor oda yetmiyo bi saat kadar oyalandıktan sonra oltalarını ordaki arkadaşlarına emanet edip kayıkla kıyıdan 8-10 m kadar ileri atılmış ağları topluyolar (ağlardan toplanan balıklarda verilen limit boyunun yarısı kadar sazanlar) yani işi belediyelikten çıkarıp adamlar tekeline geçirmişler kaç kez şikayete uğraştık olmadı bizde birdaha gitmedik oraya şimdi durum ne haldedir bilemiyorum ama değiştiğinide hiiiiiiiiiççççççç sanmıyorum. biraz fazla hararetli yazdım ama kusuruma bakmayın adamlara engel olamamak çok içime oturdu hala aklıma geldikçe sinirden kuduruyorum
Hangi merci tarafından, ne şekilde yasaklama/kısıtlama veya ücetlendirme yapıldığını bilmemekle birlikte, özel (ücrete tabi) avlakların diğer ülkelerde yaygın olduğunu biliyorum. Sistemin nasıl oluşturulduğu, denetimin nasıl sağlandığı, alınan ücretin nereye aktarıldığı, vs. hakkında edindiğim bilgileri bilahare paylaşacağım. Benim bulunduğum İngiltere'den bir örnek (Yer: Exe Nehri - nehrin okyanusa döküldüğü noktanın birkaç km. uzağı):
Avlak paralı olmalı, bence de.. Ama o paranın da o avlağa harcandığını bilmek istiyor insan. Kara avında nasıl ki avcı harcını, pulunu yatırıyor, orman muhafaza gelip kontroller yapıyor, yasak hayvanları avlayınca deli gibi ceza kesiyor, balıkçıyı da denetlemeli devlet. Şahsen balığa çıkarken minimum 100 tl yi gözden çıkartıyorum, yol yiyecek malzeme çoğu zaman geçiyor da. Avlakta vereceğim para gözüme batar mı, batmaz. Ama karşılığında bir tane poşet, çöp, yasak avcı görmeyeceğimi bileceksem, feda olsun..