Bende de tonlarca sahte yem var.. silikonu, ahşabı, ne ararsan.. turnaya gidiyorsan başka seçeneğin yok. Turnaya canlı yem ile takım hazırlamayı sevmiyorum. e hayvan gel pisi pisi gibi bir komutta almıyor..mecbur sahte yem. Alabalık içinde her boy tüy ve renkte meps... yani takım çantası sahte yem cenneti.. Deniz öyle değil. ekmek, tavuk, kurt, balık, ne istesen oluyor. tuzlu suda iş sanki daha kolay.
Ben kayıktan deniz bazen dalgalı olunca atıyorum rapalayı. Genelde kaşık atıyorum lüfer için. kaşık attığımda ağırlık takıyorum gezdiğim yerlerin derinliklerine göre ama rapalda buna gerek duymuyorum. Yanlız rapalayı alırken o ucunda olan şeffaf renkli pilastikte olay bitiyro o derinliğini belirliyor bu yüzden alıcağın zaman ordaki görevliye danışman bunu tutucam şu kadar derinlikte diye.
Namık hemşerim, işe yarayan ne kadar model varsa senin çantanda var.Hepsi özenle seçilmiş renk ve modeller. Bence senin bunları kullanmaya zamanın yok. Tabi çalışan her insan belli zamanlarda balığa ancak gidebiliyor. Havası denizi rastgelirse balık alıyoruz, yoksa ki oradan oraya gezmekten, takım değiştirmekten iflahımız kesiliyor. Hatta uğraşma levrekle, kuzuyla, güzel güzel at mercana, çupraya, mırmıra, hatta ısparaya izmarite de eve giderken boş dönme diyoruz kendi kendimize ve bu süslü oyuncakları hiç kullanmıyoruz. Bak hemşerilerimiz Samsunda 7.300 gram levrek almış. Antalyada tekneyle alınabilecek balık çeşidi o kadar çok ki. Sırtıcılık aşırı inat ister. Mesela burada poyraz yada gündoğusu hafif estiğinde ve denizi azıcık karıştırdığında ancak balık kıyılara yanaşıyor ve kıyıdan at çekle balık alınıyor. Ama bu seferde bu rüzgarların getirdiği otlar ve poşetler sorun yaratıyor, insana gına getiriyor. Aslında havasına denk geldiğimizde bir saatliğine de olsa seçilmiş bir takımla peşine düşersek balığı alıyoruz. Böyle durumlarda takım çantasını götürmemekte yarar var, zira az balık ağırdan alsa evcilik oynamaya başlıyoruz. Ha bire takım değiştiriyoruz. Bu başlığı açan arkadaş eğer İstanbulda çinekop için avlnıyorsa, sahteyi uzağa atmak için taş bağlasa balığını alır. Ama levrek avlıyacağım, sinarit avlıyacağım diyorsanız, tesadüfler dışında, takımı doğru seçmekte yarar var. Bunun için benim önerebileceğim batan tip sahteyi damağı kesik durumda kullanmak. Tekneden kullanımda ise hareket sahası daha geniş. Yüzene, batana, dalana velhasıl-ı kelam, her türden sahteye uygun uzaklıkta 50 grama kadar telli-yaylı kurşun (hatta bazen bir kaç adet) takıp, 30-50 metre arası tekneden salıp çektiğimizde sahte uygun hareketi yapıp balığı kapabiliyor.
Arkadaslar merhaba, Bu forumlarda okuduklarimdan anladigim kadariyla sirti icin de kural degismiyor: canli yem en iyisidir, veya cansiz balik, subye vs... Ama sahte konusunda su sekilde bir atraksiyon yapilsa sonuc daha iyi olabilir mi? Aynı tipten 5-6 sahteyi birlikte cekebilecegimiz uygun ve saglam bir duzenek kursak sansimiz artar mi? Kucuk bir suru geciyormus etkisi yapar, daha dikkat cekici olur diye dusunuyorum. Var mi deneyen? Saygilar, U.
uzaga atışta Spirolino kullanabilirsin birde arkadaşlrın dediği gibi -Spin kamış+longcast makina(spin makina)+ince misina+yedekte kepçe
hiç denemedim ama yazın inşallah dengeli olsun diye sırtma kurşundan 1,5-2 mt sonra rapalayı atmayı düşünüyorum.sizcede nasıl olur?acabaq balık ürkermi?hedef levrek ,zargana ,melanur.
arkadaşlar bu tip rapalalar tekneden kullanım için.eger kıyıdan kullanılacaksa ince hafif bir kamış ve ince misina kullanmak gerekir.ben bu çeşit rapalar için shimono 2.10 kamış 0.35 daiwa makina maksimum 0.20 mm misina kulalnıyorum.kurşun olayı kesinlikle rapalanın dengesini bozuyor.sadece birkaç modelde üreticiler ekstra kurşun kullanmayı öneriyolar.slm
rapalalara ve silikonlara uygun atarlı kamışlar kullanılırsa kursuna gerek yoktur.. hatta büyük ustadlar rapala klipsi bile kullanmaz.. kıyı pozizyonuna göre 10 mt ve ötesi atışlar sizin için yeterli olur.. ayrıca kullanıcagınız makina ve misinada buna uygun olmalıdır..