Rapor yazmayalı bayağı olmuş, ama bu rapor da değil. Kısa kısa anlar kamış hatırımda, sıcağıyla anlatayım istedim. Tanıştık, kaynaştık, güldük, paylaştık..kimler yoktu ki.. Balık mı? alabalıkların daha önce hiçbir yerde görmediğim kadar büyük trofelerini alanlar oldu.. Şabutlar, canerler, envai çeşit balık havada uçuştu. ben mi? yok canım, sadece birkaç bizir.. trofeye atmadım zaten. Orda olmak yeterliydi ki zaten. Olta atmanın bile gereksiz zaman kaybı olduğu, dostluğun, sohbetin, balık avından bile önde geldiği, gerçek bir dost meclisiydi... Birçok ustanın, neden usta olduğunu, hem hazırladıkları takımlardan, kıyafetlerinden, av taktiklerinden, sabırlarından ve bunların toplamının sonucu olarak çıkarttıkları trofelerden anladık. O avlakta, o ortamı yaşamamış insanlar beni anlamazlar, yaşamış da bizim yanımızda olamayanlar da çook kıskanırlar, evet gidememiş olsaydım bende çok kıskanacaktım, kıskananları da anlıyorum... Arkadaşlar, Şanlıurfa ekibinin getirdiği koyunu kestik, Tarsus ekibinin getirdiği cerezyeden yedik, Adana ekibinin getirdiği şalgamı içtik, Kahramanmaraş'tan Vahdet abimin getirdiği dondurmayı yedik. Antep te merkezde toplananlarla o inanılmaz güzel lahmacunu yedik. Osman abimin, Değerli Turgut'un, Ali Döker'in, Yağcı Mehmet Abimin, Veli Kömbe'nin, Adıyamanlı sevgili dostum Emrullah'ın, daha da adını sayamadığım bütün ev sabihi ağabeylerimin, kardeşlerimin 50 dereceye yaklaşan sıcakta canla başla bizleri misafir edebilmek için harcadığı emeğin hakkı, gerçekten ödenemez. Hele öyle kuru teşekkürle, gülümsemeyle mümkün değil. Havalimanında çalışanların dahi, yahu nerden çıktı bu kadar balıkçı bu nedir arkadaş dediği etkinlik. Yarışma gibi düşünülmüştü, sonradan Ali Başkan, birçok mağaza sahibi abilerimizin, kardeşlerimizin getirdiği, gönerdiği, yarışmanın kazanına hediye edilecek tüm olta malzemelerini gençlere pay etti. Henüz olta avcılığıyla yeni tanışmış Siirt ekibimizin güleryüzlülüğü, olta balıkçılığına olan güzel merakları, ilk avlarında aldıkları irice caner balığı onlardan çok bizi sevindirdi. Orda, hepimiz gerçekten bir bütün gibi hissettik. Kıskanın gerçekten. Orda olamadığınız için bizleri kıskanın. Böyle misafir ağırlayamadığınız için Ali Kömbe'yi ve o çok değerli dernek ekibini kıskanın. Gidin dernek binasını, misafirhanesini görün ve kıskanın. En kötüsü de yanlızca Üç kısacık gün sürmüş olması. Ve biliniz ki bu yıl sonuncusuydu. Ancak inanıyorum ki, gelen her ekip orada olmayı isteyecek, yine gidecek, peyderpey misafir olacak Ali Kömbe'ye. resim falan paylaşmıyorum, zaten facebook ta onlarca kez görecek, beğeneceksiniz, birde benim penceremden bu etkinliğe bakın istedim. Kalın sağlıcakla.
bende ordaydım ali kömbe ve yanındaki değerli abilerim katılımcılara yardımı neşeleri hizmetleri sıcak kanlılıkları olsun herkesi çok mutlu etti. bu mutluluk katılımcılar arası kaynaşmayı sohbetleri neşeli sohbetleri doğurdu. bu etkinlikde emeği geçenlere teşekkürü borç bilirim gerçekden unutulmaz anlardı ve hafızalardan çıkmayacak bir etkinlikti...