Sahilde olta balıkçılarına özel düzenleme...

Konu, 'Kıyıdan Balık Avcılığı' kısmında denizbilimci tarafından paylaşıldı.

  1. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..

    Farzı muhal, oraya bir duba koyup, çıkın tepesine bildiğiniz gibi tutun denirse..

    O dubanın batmaması, bakımı vs. için bir takım giderler olacaktır. Ama herkes balık tutmamaktadır. Bu durumda dubanın giderlerini sadece balık tutanlardan karşılamak doğru olacak olandır. Ama yol, kaldırım vs. herkesin kullanımı içindir ve kullanılır.

    Denebilir ki, efenim bende arabaya biniyorum, kaldırımların masrafını yürüyenlerden alsınlar. Bu da terstir ve olası değildir. Ama neden duba'nın masrafı alınması uygundur?

    Çünkü o tesis bilhassa belli bir amaca ithafen, sadece halkın belli bir kesimini, bir kümeyi ilgilendirmektedir. Bu nedenle bu küme dışında olanların sırtına onun maliyetini yüklemek adaletsiz olur.

    Ama kaldırım (veya park) belli bir küme değil, tüm herkes için yapılmaktadır, herkese hitap etmektedir.

    Ücretsiz olması elbette arzu edilendir. Fakat oranın temizliği, bakımı vs. için bir masraf edilecekse ve orayı sadece belli bir grup kullanıyorsa, bu masrafın o gruptan alınması makul olur.
     
  2. rapala34

    rapala34 Fuat

    Yaş:
    40
    Mesajlar:
    21
    Şehir:
    İstanbul
    Demek istediğinizi anladım amacım polemik değil fakat, asıl anlatmak istediğim bizde oluşturulan işte bu zihniyettir.
    Şöyle düşünün, İstanbul'un herhangi bir semtinde yapılan bir park, oyun alanı her kesime hitap ediyor mu? Hayır, sadece o semtteki vatandaşın yoğun kullanımında. Peki o parkı temizleyen belediye işçilerinin maaşı, o semtin halkından ekstra ücret alınarak mı veriliyor? Hayır. O parka giriş paralı mı? Hayır.
    Belediye yapılması gerekeni yapıyor, parkı yapıp bakımını üstleniyor benim verdiğim vergiler ile. Olması gereken de bu.
    Belediyelerin yaptıkları hizmetin sürdürülebilirliği açısından ihtiyacı olan ödeneğin fazlasını zaten ben veriyorum. Eğer o bölgenin bakımı, temizliği yapılacaksa işçi yönlendirilmesi yapılacak, eğer yapılamıyorsa isdihdam sağlanacak.
    Ben bu hizmetin ekstra ücretini vermeyeceğim, vermemeliyim.
     
  3. adalı balıkçı

    adalı balıkçı Berkan

    Yaş:
    53
    Mesajlar:
    11.145
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Lineaeffe Surf Mill 4.20 & Spirit Surf 3.90 - ProCatch Carbospin Pro 2.70
    Favori Makine:
    Okuma Avenger Av 65b
    En İyi Avı:
    Her yeni gün daha iyisi için bir fırsattır..
    Serdar aslında sana katılıyorum, açklama gayet mantıklı.. sadece şöyle birşey geliyor insanın aklına; o dubalar, platformlar vs aslında balıkçıların talebiyle yapılmayacak, bunun dışında kalan diğer kesimin talebiyle yapılacak, yani vatandaş sahilde, kaldırımda rahat yürüsün diye.. bu da başka bir bakış açısı.. ama tekrarlıyorum, temiz, kurallı, rahat bir balıkçılık için kabul edilebilir cüzzi bir tutar ödenmesi yanlış değildir (bence).. yalnız denetim de olması şart.. yani ver parayı naparsan yap mantğı olmamalı.. parayı alan adamlar gelecekler her türlü denetimi de yapacaklar, limitlere uymayanlar, çevreyi kirletenler vs için müeyyideler uygulayacaklar..
     
  4. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Ortadaki olay bu kadar basit değil.

    Şimdi, atıyorum Tuzla'ya park yapılıyor. O semtin halkında ekstra ücret mi alınıyor? İyide o park, Pendik, Kartal ve maltepeye yapılıyor. Yani böyle olması gerekiyor. Tuzla'ya yapılıp Kartal'a yapılmıyorsa, bu başka bir sorun.

    Buradaki olay, o parkın tüm vatandaşlar için yapılıyor olması. Bu husus önemli., tüm vatandaşlar. Herhangi bir altkesimi değil, toplumun tüm kesimlerini ilgilendiriyor. Ama eğer balık iskelesi veya dubası gibi bir şey yapıyorsan, o zaman sadece balıkçıları ilgilendiren bir şey yaparsın ve toplumun diğer kesimlerine onun giderini yükleyemezsin.

    Gelelim para alma olayına. Bu durumda işgaliye harçları kaleminden bir şey alınabilir öncelikle. Şu an alınmıyor. Fakat, siz kamu malının bir kısmını işgal ediyor ve başkalarının kullanımına kapatıyorsunuz. Örneğin Galata köprüsünde. Bu durumda teknik olarak buranın işgaliye harcını ödemeniz gerekiyor. Fakat, mesela rumeli hisarında oltayı atıp yürüyorsunuz, ayaktasınız ve aynı noktayı işgal etmiyor, kullanıyorsunuz. Bu durumda işgaliye harcı tahakkuk etmez.

    Fakat, balıkçılar için özel iskele yapmak kafi değil. Bu iskelede veya yakınında, tuvalet, çöp kovası, su gibi ihtiyaçları giderecek bir takım düzenlemeler olmalı. Ha, ondan sonra sen burada bir hizmet veriyorsun, bundan ayrıca bir ücret alabilirsin. Fakat, böyle bir şey yok, yaptın bir iskele, girenden para istiyorsun. O paranın bir dayanağı olmalı ki, bu yok, ne hukuki, ne kanuni, ne adil.

    Demekki belediye iki yönden ücret talep edebilir. Birisi işgaliye, diğeri hizmet bedeli. Fakat her ikisi içinde bazı şartların yerine gelmesi gerekiyor.
     
  5. merkury33

    merkury33 HASAN

    Mesajlar:
    1.427
    Şehir:
    Tarsus
    Favori Kamış:
    tahta, el oltası
    Favori Makine:
    mercury90
    arkasına bakmadan olta atanlara sinir oluyorum :(
     
  6. _ZeRoX_

    _ZeRoX_ SELİM

    Mesajlar:
    11
    Şehir:
    istanbul
    Favori Kamış:
    D.A.M.4.20cm steel power kamış
    Favori Makine:
    yukarıdaki kamışa uygun bi makine alıcam
    En İyi Avı:
    alabalık ve somon 2 kilo civarıydı
    benim fikrim yapılacak olan balık tutma alanlarının ücretsiz olması kesinlikle ücret alınmaması yönündedir sonuç olarak vergilerimizi veriyoruz
    ikinci düşüncem balık tutmak herkezin hakkıdır fakirinden zenginine küçüğünden büyüğüne herkezin hakkıdır bu alanların sadece lisanslı balıkçıların girmesi yada balıkcılara lisans yada sertifika verilmesi bence yanlıştır düşünceside yanlıştır
    ben çalışan bir insanım balık tutma zamanlarım kısıtlı her zaman balığa gidemiyorum fırsat buldukça gitmeye çalışıyorum bu anlamda bana lisans yada sertifika gerekmiyor olucaktır

    sahiller herkezindir bunu söylememdeki sebep şudur diyelimki sahil genişletme çalışmasın yada sahilden ileriye şamandıralı bir sistemle platform yapılmasının sonunda bu ücretli olursa kesinlikle eminin ileride bu alanlar birilerine ihale yolu ile peş keş çekilecek bu ülkemizin gerçeğidir bunun olmaması herkezin faydalanması adına şuan nasıl ben yada sizler balık tutmak için istediğimiz sahile gidip balığımızı tutabiliyorsak yapılacak olan yeni sistemdede aynısı olmalı diye düşünüyorum

    saygılarımla
     
  7. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Bahse konu bir takım alanlar yapılması ve buraya gireceklerden sertifika istenmesi söz konusu olamaz. Zira kanunen böyle bir yaptırım yok.

    Fakat, bu alanlar farklı bir hüviyette yapılabilir. Atıyorum bir kulüp veya tesis gibi ve sadece üyelik yoluyla girilebilir. Üye olmak içinde sertifika gibi bir şey gerekebilir, mesela bir kursu bitirmek vs. Ama bu biizm bahsettiğimiz kapsamın dışında kalan bir husus.

    Bu bahisteki mekanlar genel balık tutma kurallarına tabi olabilir. Ücretli olması mümkündür, işgal veya kullanım ücreti olarak. Bunda da bir yanlış olmaz.

    Sertifika alma olayı ayrı bir husus. Her şeyden önce balık avcılığı bir takım kurallara tabi ve yaptırımları var. Bu yaptırımların doğru dürüst uygulanabilmesi ve tebliği edilmesi için, bir tür sertifika sistemi zaruri. Eminim ilerde bu gündeme gelecektir. Her önüne geleni eline bir olta alıp balıkçı olması mümkün değil. En azından limitleri vs. biliyor olması gerekiyor.
    Ayrıca bazı kimselerin avcılıktan men edilebilmesi de lazım. Adam ısrarla bohçacılık yapıyorsa mesela, başına adam mı dikeceksiniz? Alırsınız belgesini, mimlenmiş olur.
     
  8. murat_a

    murat_a Murat

    Mesajlar:
    26
    Şehir:
    İstanbul, Avcılar
    En İyi Avı:
    İspari
    Örnegin camileri ele alalım. Ben faydalanmasam da benim vergilerimle yapılıyor ve yaşatılıyor. İmamın maaşı benim vergilerimden karşılanıyor. Ben camide ibadet edip etmemekte özgürüm. Benzer sekilde vatandas da balık tutup tutmamakta özgür. İsteyen gider faydalanır, kamu hizmeti paralı olmaz, olmamalıdır. Fuat arkadaşımızın dediği gibi bu zihniyete bizi alıştırmışlar. Devlet ve belediyeler topluma vergi karşılığında hizmet ederler, aksi durumda şirketlerden bir farkları olmaz. Kaldırsınlar tüm vergileri herkes faydalandığı hizmetin ücretini ödesin o zaman.
    Sonrasında iş tutulur da para kazanmaya başlarsa zaten hemen özelleştirme yoluyla birilerine(!) peşkeş çekileceğinden de hiç şüpheniz olmasın. Örneklerini çok gördük şimdiye kadar..
     
  9. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Camiler genel olarak devlet tarafından yapılmaz. Hemen her caminin bir yaptırma yaşatma derneği vardır. Teknik olarak devletin yaptırdığı ve sahip olduğu hiç bir cami yoktur.

    İmamların maaşlarının da öyle ödenmesi zaten ülkede gürültü koparan konulardan biri. Bence tamamen haksız, adaletsiz bir uygulama. Her caminin cemaati, imamının maaşını ödesin. Neden camiye gitmeyen adamın ödediği vergiyi bu şekilde çar çur ediyorsunuz ki?

    Fakat bunun tartışma yeri burası değil. Sadece örnek olması açısından bir şeyler söyleyebiliriz.

    Ve bizim balıkçılar kitlesi olarak ne bir yeri işgale, ne de orada veriglerin harcanmasıan sebep olacak bir maliyete nedne olmak hakkımız yok. Veririz üç beş kuruş, ha buna karşılık hakkımız olur orada, kimse puflayamaz bize. Aynı şekilde pisliğimiz filan temizlenir. İyi olur, seviniriz.

    Ama bunu bir rant olayına çevirme, bizden rant elde etme meselesine dönerse iş?

    Mesela şöyle bakalım. 50 balıkçı için, 100m bir yer lazım. Buranın her saat başı temizlenmesi için iki personel gereksin. Üç adam/ay'da tahsilat vs. için, üç vardiya olarak harcansın. Eder toplam 5 adam ay. Bunların sigortası şusu busu, adma başına 2.000 TL'ye patlasın, eder ayda 10.000 TL masraf.

    Atıyorum, süpürgesi, deterjanı, poşeti filan derken, bir 5.000 TL'de öyle gitsin.

    Eder ayda 15.000 TL masraf. Bu paraya öğretmensiz kalan 3 sınıfa öğretmen bulunabilir kolayca. Demekki az para değil gereken.

    Şimdi bakalım. buranın doluluk oranı %25 olsun. Yani ortalama 12 kişi olsun sürekli. Bir ayda 30 gün, 24 saatten, 30 x 24 = 7200 saat. 15.000 TL miydi aylık gider? Bölersek, 15.000 / 7200 = 2 TL. Siz giren adamdan saatine 2 TL alırsanız, oranın masrafı çıkar.

    Ama oradan saatlik 5 TL almaya çıkılıyorsa, orada resmen bir soygun var demek olur, kabul edilemez asla.
     
  10. bnymnblr

    bnymnblr Bünyamin

    Yaş:
    46
    Mesajlar:
    510
    Şehir:
    istanbul
    Bir arkadaşımız yazmış
    Avusturya'da amatör balıkçılık
    Eger Avusturya'da olsaydiniz baliga gitmek icin neler yapmaniz gerektigini yazmak istedim. Cok ilginizi cekeceginden eminim. Bulundugunuz yer ile bir kiyaslayin bakalim.

    Önce baliga gideceginiz yere karar vermeniz lazim. Belli avlaklarda türlü baliklar var. Nehir veya göller tercih edilebilir. Nehirde alabalik ve alp somonu, gölde turna, sazan türleri, zander(türkce adini bilmiyorum) ve yayin baliklari var.

    Gecen hafta benim yaptigim gibi göle gitmeye karar verdiniz diyelim. Önce fischerkarte (balikci karti) almaniz gerekiyor. Bu karti almak icin Fischerverband (balikcilik odasi) 'in actigi kursa katilip sinavi gecmek gerek. Olta nasil atilir, igne agizdan nasil cikarilir, hangi balik ne büyüklükte avlanmali gibi bilgiler ögretilir. Bu sinavin sonunda karti almaya hak kazanan kisiler yillik belli bir ücret karsiliginda "amatör balikci" kartina sahip olabilirler.
    Bunun haricinde "misafir balikci karti" da almak mümkün. Bir aylik veriliyor, sinava ihtiyac duyulmuyor. Fiyati 15€.

    Bu bahsettigim kartlar sadece alinan eyalette gecerli. Örnegin, Ege bölgesinde aldiginiz balikci kartini, akdenizde kullanamiyorsunuz.

    Karti almak istedigimiz gibi balik tutmak icin yeterli degil elbette. Gidecegimiz avlaga karar verdikten sonra balikcilar odasinin tahsis edip yetki verdigi kisilerden birine gitmeniz gerekiyor. Genelde av malzemesi satan dükkanlar yetkili olur. Buradan, belirlenen avlak icin, sadece bir günlük lisans almak gerekiyor. Lisansla birlikte kurallarin yazili oldugu bir kagit veriliyor. Bu lisans sadece tek bir olta icin gecerli. Günlük 30€ civari.

    Her avlagin farkli kurallari var. Bazilarinda canli yem kullanamiyorsunuz, bazilarinda sadece tek igne ile avlanabiliyorsunuz. Tek igne kurali neredeyse hepsinde gecerli. Sahteleriniz varsa 3 lü igneleri cikarip sadece kuyruga tek bir igne takmaniz gerekiyor.

    Lisansi da aldik, ama hala hazir degiliz.
    Baliga giderken yanimizda kanunen bulunmasi gerekenler;
    -Baligi sudan cikarmak icin gerekli ag (kepce?)
    -Üzerinde baligi igneden cikaracagimiz kalin bir örtü.
    -mezura
    -tükenmez kalem
    -kerpeten ya da pense. (igneyi cikarmak icin)
    -Ve tabi ki aldigimiz lisans ve kart.

    Simdi balik tutmaya haziriz.

    Tuttugumuz balik izin verilen ölcüler dahilindeyse ve eve götürmek istersek, derhal öldürmemiz gerekiyor. Öldürdükten sonra boyunu, cinsini ve tuttugumuz saati bize verilen lisansta ilgili yere yaziyoruz. Yakala birak icin sinir yok.
    Sanirim 3 veya 6 ayda bir ayni baliktan 1 veya 2 tane tutma hakkimiz var. Emin degilim. Avlaga göre degisiyor bu limitler de.
    Baliktan döndükten sonra, lisansi da aldigimiz yere geri veriyoruz. Yani hangi baliktan ne kadar yakaladigimiz yetkililerin kontrolünde oluyor.

    Avlanma aninda kontrole gelen yetkililer, arabanizi, cantanizi, her türlü esyanizi kontrol etme yetkisine sahip. Lisanssiz balik tutmak cok ciddi bir suc. Ehliyetsiz araba kullanmak gibi. Basiniz ciddi derde girebilir.
    Bazi özel göllerde sadece para karsiligi, yine tek igne ve belli yemler ile avlanabilirsiniz. Kurallar daha rahat olur böyle yerlerde ama yetistirilmis baligi avlamak pek keyif vermiyor.


    Avusturya'ya ilk geldigimde bir nehirde alabalik avina gitmistim lisans olaylarindan habersiz. Bir adam gelip bagirmaya basladi polis cagiricam diye. Sanirim samadirali takimi görüp kural disi avlandigimi farketti. Hemen olay yerinden uzaklastim Herkes cok bilincli. Kurallar uygulaniyor.


    Kısacası dünyada da aynı sorunlar yaşanıyor. Diğer ülkelerde bu durum ciddi müeyyideleri içeriyor.