Aslında bir çoğu Türkiyeye mal olmuş kişiler. Teksas (Mustafa Öztürk) Milli sualtıcı ve federasyonda da görevi var. 1984 den beri tanıdığım, 6 yıl kadar kiracısı olduğum kıymetli bir arkadaş. Romantik İsmail, Sinop'un iki Tarzanından şu an hayatta kalanı. Deniz kıyılarını temizleme, plaj yapma, çiçeklere zarar verene ve çöp atana küfretme gibi özellikleri var. Şiveye gelince, Sinop şivesinin Doğu Karadeniz şivesiyle benzerliği hiç yok. Güzel ve komik bir şive ama daha çok Kastamonu-Samsun şiveleri arasında ama tamamen kendine özgü. Mesela dün deniz kenarında konuşan iki delikanlının ne dediğini anlayabilir misiniz? "- İskiriye galucadım, akşamleyin algarınan çıngirye çıkariyodum, sen denizleri al flestosu, şappadanak sıfatuma yapuştur. Anaam yandım laaaaa... - Ne diysin laaaa, essahmı? -ekmek musaf çarpsın, gozlerim hala eruk gibin eğşi, göğürtya gözü gibi pörtlek, görmiyin mi laaa" Ben tercüme edeyim; "Eşikina avlamak için gece avına çıkacaktım. Akşam üzeri kepçe kullanarak teke çıkartıyordum, o sırada dalgalar kocaman deniz anasını alıp şaap diye yüzüme yapıştırmaz mı... Arkadaş bir yandım ki sorma... - Ne diyorsun, doğru mu tüm söylediklerin? - Ekmek kuran çarpsın ki doğru söylüyorum. Gözlerim hala ekşi erik acısı gibi acıyor, görmüyor musun dostum kaya balığının gözü gibi dışarı çıkık kaldı. Bir de Hacile teyzeden dinleyin isterseniz... http://www.youtube.com/watch?v=4PAwNLAOEqA
Abi o kişilere saygı duyuyorum, tabi ki sanada. Hani tersanede duymuşsundur kipri Selami derler o benim öz dayim olur kendisi.
Oyyyy, Karadeniz. "veduk oni tersaneye, ters çalişayi" Sayın hocam harikasınız, muhabbet talebimize, lutfettiniz fazlasıyla, esirgemediniz. Oy Karadeniz, oy. Sen adamı kocaltmazsın. Kendisi hoş, insanı hoş, delisi hoş, tarzanı hoş, teyzesi hoş, sıfatı hoş, şivesi hoş... binbir renkte. Teşekkür ederim Yakup hocam, teşekkür ederim Selimciğim.