Sevgili dostlar. Uzunca bir aradan sonra yeniden aranızda olmaktan mutluyum. Yaklaşık 4 saat sonra büyük bir av macerasına atılacağız.Bakalım kısmet Uyumamak için mücade ederken, (beni tanıyanlar levreklerle aramdaki sürtüşmeyi bilir) bir anımı anlatayım istedim. Ben geçen seneye kadar yapmadığım şey kalmamasına rağmen bir türlü levrek yakalayamamıştım. İnadım inat mantığıyla her av maceram, yeni deneyimler ama çoğunlukla "yok kardeş levrek olsa alırdım" tesellisiyle noktalanıyordu.Ama o gün gelip çatana kadar.... (Buraya kadar gelmişken ilk anımdan başlayayım) İlk kamışı ve makinemi, BİM'den 5.90 YTL ye almıştım (gerçi ozamanlar TL biraz eskiydi) Atttım kendimi yazlığın iskelesine.. Bilmiyorum ki , balık yakalamak için iğne, misina, kurşun vs gerekiyormuş. Biz elimizde kamışla kaldık Saolsun yanımdaki gençler, büyükler, yaşıtlar herkes el birliğiyle benim alet edavatı tamamladı. ( Ders 1- balık avı; sınıf,cinsiyet,yaş ayırt etmeden insanları kaynaştırıyor) Ya bismillah deyip salladık denize. 8.. 10..73 derken atmayı da öğrendik. ( Gerçi insanlar nedense ben oltayı savururken siper alıyorlardı.O zamanlar anlamamıştım ama şimdi çoookkk iyi anlıyorum) Şaka bir yana balık falan da tutabilmiştim. Ama son oltayı attığımda "vay be ne kadar uzağa attım "diye içimden geçirmiştim, başıma geleceği hissetmişim gibi... Dostlar oltayı ben çekiyorum, o inatla gelmiyor. Kamışın ucu büküldükçe bükülüyor. O zorluyor ben zorluyorum. Artık nihayet çekiyorum ama yanımdaki herkes avı bıraktı benim kamışın ucunu izliyor. Ben acemi şansı çok büyük bir şey yakaladım, ama ne diye düşünürken, çevremdekiler asılma, biraz bırak, (hatırlamıyorum çeşitli balıklar hakkında tahminde bulunuyorlardı) ben bir yandan dinlerken bir yandan çekmeye devam ediyordum. Yaklaşık 10-15 mt çekmişken benim oltanın ucundaki nesne su yüzüne çıkmaya başladı ( fakat kıyıdan hala 30 mt falan ilerde) Karanlık, birşey ? Allah allah bu nedir ya? Çıktı ve yeniden battı. Yanımdaki vatandaş torba derken, ucundaki kaçmaya çalışıyor ama ben çekiyorum. Torbaların kaçmaya çalışmayacağını bilecek kadar forum okumuşluğum vardı Yeniden su yüzüne çıktı zaman iskelede bir hareketlilik oldu.... Benim elimi ayağımı , kamışın ise ucunu titreten nesne, kocaman bir deniz kaplumbağasıydı. Hayvanın sanırım bir kez daha su yüzüne çıkma nedeni; Kim bu salak hala beni çekmeye çalışıyor diye merakından bakmasıydı... Doğal olarak ne misina kaldı, ne bizim 5.90 YTL'lik kamışın ucu.... Bu bana ders olmuştu, belki ben avdan daha güçlüydüm ama avım ve benim çekişmemi olta takımın taşıyamıyordu ( Ders 2) İlerleyen günlerde avcılığımda gelişti, deneyimlerimde arttı fakat bir türlü o azmettiğim, hayran olduğum ve belkide balıkçılık ehliyeti sayılan canlıyı tutamadım... LEVREK ! Bütün bir yaz uğraştım, fakat sonuç nafile.... Ta ki geçen seneye kadar... Devamı diğer fotolu anıma....
emre kardeş süpersin. umarım levrek i yakaladığında daha kaliteli bir olta olur elinde çünkü en az o kaplumbağa kadar ağır olmasını temenni ediyorum. hehe
bende bi keresinde kaplumbağa tutmuştum hemde gölette şamandırayı bi batırdı, dedim geliyor büyük birşey. sonra çıkarınca anladım ki kocaman bi kaplumbağadı.
