Sarayburnundan balıklar ve haberler

Bugün sabah 9:00ta yola çıktım. Vapurda bol izmarit tutma sevdasıyla yanıp tutuşurken bide ne göreyim deniz sanki göle dönmüş, sapsarı halde. Bir anda kendi kendime umutsuzluğa düştüm bu denizden balık çıkmaz, balıkların gözü görmez diye . Vapurdan indiğim gibi hemen iskelenin etrafındaki balıkçılara baktım ve olumlu cevap aldım içim biraz rahatladıktan sonra sarayburnunun yolunu tuttum. Sarayburnuna gittiğimde ise 20-30 kişi vardı. Balık olmadığı zamanlar bile full olan burasına inanamadım ve sıyırtmacıların oraya doğru giderken kaşıkla lüfer alındığını gördüm. 1,2,3,4 derken millet çekip duruyo, kovalar lüfer,sarıkanat,kofana dolu . Hemen paslı kaşığımı çıkarttım, kurşunumu taktım (oltaları kaldırmayalım) deyip fırlattım. Ha takıldı ha takılacak derken sağım solum alıyo ben alamıyom. 1 saate yakın oldu bişey vurmayınca kaşığımı kapatıp izmarit takımımı açtım. Ve hop ilk izmarit . baya bir izmarit aldıktan sonra saat 16:30 gibi lüferin istavriti sıkıştırması sonucu izmarit kesip istavrit başladı. O da ne dev gibi bir istavrit (eşek istavriti) 20-25cm civarında. kıraçalar devam etti ve bir tane daha eşek alıp güne noktamı koydum. Ve hasılat 5 kişilik nüfusa yetecek kadar istavrit ve izmarit. (2 kg)