Saroz jigging avlarıma devam, açıkdeniz

Konu, 'Denizlerimizden Güncel Av Raporları' kısmında Vedat Abayoğlu tarafından paylaşıldı.

  1. Tarık ERSAL

    Tarık ERSAL Tarık ERSAL

    Yaş:
    64
    Mesajlar:
    624
    Şehir:
    ANKARA
    En İyi Avı:
    YANGELE BALIKÇI MODU :-))
    Gönen bey,

    Madem bu mesajınızda aklı selim bir anlayışı önerdiniz, o halde hadi kapsamı genişletelim ve AKILLI OLALIM.

    Aksi halde ben de tutup benim gözümde diye başlayan öyle bir laf ederim ki ne bana, ne de bu ortama yakışmadığı gibi, siz de en az benim kadar gerilirsiniz.
    En başta ben sizden rica edeyim. Bu KATİL nitelemesini bir düzeltin.
    Ve unutmayın ki sizin kullandığınızı belirttiğiniz hukuk hepimiz için var.

    Ben veya başka domuz avlayanlara KATİL GÖZÜYLE baktığınızı ilan etmenizin hukuki bir karşılığı olmadığını söylemeyin. Komik olur.

    Bakın ben bu alanda yetkili ya da söz sahibi olacak bir kişi değilim.
    Ama nacizane araştıran, okuyan, sorgulayan bir AVCIYIM.
    Madem usulünce sordunuz konuya ilişkin bildiklerimi kısaca anlatayım.
    Bu arada da konu sahibinden istemesem de konu dışına çıkılmasına neden olan kişilerden biri olduğum için kusuruma bakmamalarını rica edeyim.

    Domuz onu bilen köylümüzün, ormancılarımızın gözünde ücretsiz çalışan bir orman işçisidir. Bilmem bilir misiniz, domuz olmasa meşe bitkisi kolayına çoğalamaz. Domuz meşe kökünü deşer, kök ve köke bağımlı böcek ve kabukluları yerken bir yandan da meşenin palamutunu tüketir. Ama bu arada açtığı çukurlara kendiliğinde o derinliğe giremeyecek olan meşe palamutları düşer. Bu sayede meşe palamutu toprak altına iner ve filizlenme imkanı bulur. Bu domuzun bilinmeyen bir faydasıdır. O domuz yoğun olarak bu işi yaparsa o kökler açıkta kalır ve o meşelerin çoğusu kurur. Bu da öbür yönü.

    Domuz ülkemizde aşırı av baskısı ve av alanlarının daralması nedeniyle pek fazla kalmayan kurt ve çakalın haricinde hiç bir hayvanın avı olmayıp, dinimizce eti ve diğer her türlü ürününün tüketiminin yasak olması nedeniyle aşırı derecede ürer. Tabii ki aşırı üreyen her canlı gibi sistemde sorun olmaya başlar.
    Domuz sürü halinde yaşam süren son derece sosyal bir hayvan olup, üreme özellikleri diğer memelilerden çok çok daha üstündür.
    Domuzun yoğun olduğu bölgelerde bu hayvanın avına izin verilmemesi halinde bir çok sebze ve meyve bahçesi talan edilecek, hatta tahıl verimi bile aşırı derecede etkilenecektir.
    O dinimiz gereği eti insan gıdası olarak tüketilmeyen avlanmış domuzlar sayesinde Kurt, Çakal, Akbaba gibi ülkemizde soyu risk altında olan diğer vahşi hayvanlar doğal ortamlarında beslenme imkanı bulmaktadır.

    Domuzun beslenmek için girdiği bir patates tarlasını, bir sebze bahçesini hatta bir tahıl tarlasını görseniz traktörlerle tahrip etmek için uğraşılmış sanırsınız.

    Bu nedenlerle ülkemizde eti büyük bir çoğunluk tarafından tüketilmeyen tek canlı olan domuz avına (üreme zamanları haricinde) izin verilmekte ve avcılarımızca da avlanmaktadır.

    Yani anlaşılacağı üzere konu beni çok yakından ilgilendirmekte olup, müdahil olmamın şaşılacak bir yanı da yoktur.
    Umarım yazdıklarımı da nezaket dışı olarak değerlendirmezsiniz.

    Domuz avcıları KATİL değil, tam tersine ülkemiz çiftçisinin her fırsatta dua ettiği, elinden geldiğince ağırlamaya çabaladığı dostu, yardımcısıdır.

    Sonuç olarak ülkemizde gerçekleştirilen domuz avcılığı avcının yararına değilse de yukarıda saydığım bir çok faydayı sağlar.

    RASTGELSİN.
     
  2. Tarık ERSAL

    Tarık ERSAL Tarık ERSAL

    Yaş:
    64
    Mesajlar:
    624
    Şehir:
    ANKARA
    En İyi Avı:
    YANGELE BALIKÇI MODU :-))
    Sayın Gönen BAŞER diyor ki.

    YEMEDİĞİ hayvanı öldüren insanlar için fikrim bu. Bu konudaki fikrim değişmeyecek.

    Yemediği canlıları öldürmemiş olan ya da ölümüne neden olmayan acaba kaç balıkçı vardır?
    Bir kaç soru ile bu sorumu açayım.

    Hayatı boyunca sahte yemle avlanmış olanlar bile yenmeyecek nitelikte bir av elde edip, salmaya kalkıştıklarında onun ölümüne neden olabilirler.

    Peki doğal yem ile av yapanlar?
    Mesela yemlik ya da av olabilir nitelikteki bir balık, sürünez, yengeç, boru kurdu, sübye, kalamar vb.
    Bunlar da birer canlı değil mi?

    Onları canlı canlı boylarınca kancaya takıp, hedef avına sunanlara, yani çoğumuza da KATİL desek mi?

    Arkadaşlar,

    Bilelim ki avcının avcıdan başka dostu yoktur.
    Masa başı avcılarından hep korktum, yine korkarım.
     
  3. frmerk

    frmerk ERKAN

    Yaş:
    44
    Mesajlar:
    163
    Şehir:
    ANTALYA
    Favori Kamış:
    speedjig
    Favori Makine:
    Remixon jigmaster
    En İyi Avı:
    10 kg Orkinoz

    İkinizince yazısını okudum yaşım 30 tabiki de size akıl verecek durumda değilim ama abiler bence birbirimizi üzmeye değmiyeceği düşüncesindeyim burada ne yazarsak yazalım karşıdaki veya bizim fikrimiz değişmeyecek.Biz yine avlanmaya devam edicez karşıdaki insan yine bizi katil olarak görmeye devam edicek.Bu çözümsiz bir problem diye düşünmekteyim.Hatam var ise affola abilerim ustalarım.Bir canıyı zevk için öldürmek ayrı avlanmak ayrı karıştırılmaması gereken ince bir çizgi var orada sonuçta bu canlıların yaşama getirilme sebebi İnsanoğlu.
    :eek:

    Bence Domuz avcısı Denizde Balon avcısı gibi yararlı gibi geliyor.
     
  4. reef1905

    reef1905 Akın

    Mesajlar:
    175
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    SHIMANO ALIVIO CX TELE SURF 4,20 MT 150 GR
    Favori Makine:
    SHIMANO EXAGE 6000 FA + E
    Benim gözlemleyebildiğim kadarıyla Gönen bey vicdani, Tarık bey ise realist yaklaşmış.

    Karadeniz'li bir kişi olarak Tarık beyin anlattıklarını ve anlattıklarının haklılığını defalarca dinledim.
     
  5. Vedat Abayoğlu

    Vedat Abayoğlu Vedat Abayoglu

    Yaş:
    77
    Mesajlar:
    7.065
    Şehir:
    Canakkale
    Favori Kamış:
    Shimano Game ARC
    Favori Makine:
    Okuma V system
    En İyi Avı:
    Sarıkuyruk
    Sevgili Kardeşim Bahadır

    Bir kere daha bu alemde en saygı duyduğum kişilerin arasında hatta en önde gelenlerden birisi olduğunu belirtmek isterim.

    Arada bu huyumun gelişmiş bir kompleksimi ortaya koyduğunu ciddi olarak düşünmüşümdür.

    Hadi bir miktar öyle olsada,hiç tanımadığım,birdaha yüzyüze gelme imkanımın olmadığı yerlerde bile,birisine birşeyleri göstermek benim yerleşik bir huyum olarak devamlı yapageldiğim bir davranışımdır.

    Hatta ömrüm boyuncada böyle yaptım,İnternet,dergi yayım olmayan devirlerdede.

    Şimdilerde ise bu internet ortamı sayesinde tüm çabam buymuş gibi davranmaktayım.

    Abartıya kaçtığımı,bazı hallerde hak etmeyen kişilere dahi adeta zorla birşeyler anlatmak çabasında olmamın,fayda yerine tamamıyla bana zarar verdiğinide kabul ediyorum.

    Örneğin yaşadığım bölgede düştüğüm durum tamamıyla budur.

    Sevgi ve saygımla kal

    Not:Sizi halen heyecanla beklemekteyim,lütfen beni daha fazla bekletmeyiniz:eek: