İlk,iki makinalı kamışımı yeni almıştım..denemek için 25 Km.uzağımızdaki YEDİKIR sulama göletine gittim.hem hafta arası,hemde havanın kapalı olmasından,göl kenarında kimseler yoktu..gölün su çıkış noktasındaki söğütlüklü alanın en uç noktasına inip,ucunda ikili çapari düzeneği bulunan kamışımı solucanla yemleyip 30-40 m.lik bir mesafeye fırlatıp,makinamı yere sapladığım 1,5 m.lik çatal uçlu söğut dalına dayadım...10 m.lik bir ara verip 2 ci kamışımı yemlemeye başladımki 1ci kamışın zil sesini duydum, oda ne..!!! Bizim kamış çatal çubuktan yere düşmüş ve suya doğru çekilmekteydi,hemen elimdeki makinayı yere bırakıp koşmaya başladımve son anda kamışı suya batmak üzereyken yakalıyabildim.hemen makinayı sarmaya başladım.ancak1veya 2m. ancak sarabildim, oda ipin sudaki boşluğu idi.daha ipi saramıyordum ve ilk defa bir makina kullanmaktaydım ve ne yapacağımı şaşırmıştım.balık resmen elimden makinayı istiyordu...pratik zekamı çalıştırıp,makinayı sarmadan,düz bır şekilde,geri doğru 10-15 m.yavaş yavaş çektim.baktım balık dirensede geliyor,aynı pozisyonu 4-5 keretekrarladım.makinayı geri çekiyor,makinayı sararak koşa koşa suyun kenarına geliyor,tekrar çekerek geri gidiyordum..kenara 10m. kala çatalı açıp makinayı yere bırakıp bu sefer ipi elime aldım ve ipi düz bir şekilde geri doğru çekip balığı dışarı çıkarttım.tam 6 kg.lık bir AYNALISAZANDI Böylelikle makinalı kamışın tadına vardım.şu anda tam 10 adet makinalı kamışım var ve her makinalı kamışımada 10 luk inşaat demirinden 1 m uzunluğunda ve çift yuvarlak halkalı kazılar yaptım.artık makinamında debriyajını tuta bileceğim en büyük balık limitine göre ayarlıyorum.EN GÜZEL ÖĞRENME PRATİK YAPMAKTIR...TOM AMCA
Teoman Bey güzel bir tecrübe ve anı olmuş.Üstelik yedikır da.Bizde biçok kereler gittik yedikıra ama o kadar büyük sazana rastlayamadık.
Sazan Maceraları -1 Sevgili Barış,ne yaparsın artık bizler ihtiyarladık..çevremdeki eş dost ve çocuklar,artık bana DEDE diye hitap ediyorlar.eskisi gibi sık sık balığada gidemiyorumda..Allahtan BALIKAVI NET gibi güzüde bir siteyle tanışdıkta,,masal anlatan bir dede gibi geçmişteki güzel av yaşantılarımızı yeni kuşaklara anlatabiliyoruz.bizim artıık sevgili dostumuz NAMIK ve arkadaşları gibi yepyeni ufuklara açılma şansımız yok,ancak yeni kuşaklara bu hobinin,güzel maceralı yaşanmışlıklarını anlatarak onlara bir heves ve şevk verebilirsek,ne mutlu bizlere. OLTALARINIZ BALIKSIZ KALMASIN. TOM AMCA
Teşekkürler ekarektir.benim anlattığım bu olay 15 senelik geçmiş zamandır.bu zaman zarfında,ıklimlerin birkaç defa kurak gitmesi ve bu göletteki turna balığının etoburluğu yüzünden YEDİKIR göletinin balık çeşidi ve miktarında zaman içerisinde azalmalar olmuştur.zaten bende, kızılırmak ve ALTUNKAYANIN tadına vardıktan sonra gölet balıkcılığını bıraktım.OLTALARINIZ BALIKSIZ KALMASIN TOM AMCA
Doğrudur Teoman Bey.Bende Yedikır Göletini bir turna avlağı olarak biliyorum.Demek seneler önce öyle sazanlarda varmış oralarda.Bizler sizin kadar şanslı değiliz,böyle giderse çocuklarımız bu kadarını bile göremiyecekler.Yolunuz bu taraflara düşerse Yenihayat Barajımızda güzel sazan çıkıyor.
Tom amca döktürmüşsün yine. Senin hikayelerini kumak. 5 kiloluk bir sazanı tutmak kadar zevk veriyor bana. teşekkürler