AMASYA yaya 30 km. mesafedeki,bir sulama göleti olan ALALA göletindeyiz..Bir hafta sonu mesai bıtımınde yola çıktık,yolda solucan sökmek içinde durduğumuzdan,göl kenarına geldiğimizde.güneş iyice alçalmış ve ufuk kızamak üzere idi..geç kalmış olup,göl kenarındaki güzel yerler yöre balıkcıları tarafından tutulmuştu.bizde göletin su girişi tarafındaki sazlık bölgeye ,bir ekin tarlası önündeki tarla yoluna yerleştik arkadaşlar hemen oltaları ve makinaları atmaya başladılar..ben ekip başı olduğum için kampın ön kısmı bana bırakılır..bende makinaları yerleştirip,kampı düzenleyip ,ocağı hazırladıktan sonra yemek hazırlığına başladım..güneş batmak üzere olup,ufuk kızarmış ve yakomozlar arasında sazanların dansını gördükce,iştahımız kabarıyordu.henüz yemeğe oturmuştukki ziller çalmaya başladı.yaz ayları olduğu için balıkları sabaha kadar canlı tutmamız gerektiğinden...suyun içine ucu çatallı ,1,5 m.uzunluğunda 3 adet deynek dikip,bir şeker çuvalını dik vaziyette ağzı deyneklerin çatallarına takarak yerleştirip,tuttuğumuz balıkları bu çuval içerisinde canlı olarak sabaha kadar muhavazaediyorduk.neyse neşe ve hoş sohbetli bir akşam yemeğinden sonra,semavr çayınıda içip,ateşin etrafında teker teker kıvrılmaya başladık fakat kulaklarımız hep çalacak olan zil seslerindeydi...sabah olduğunda çuvalda 3 ve 4er kg. 9 adet sazan vardı... kahvaltıdan sonra birtane daha 4 kg. lık sazan yakaladım ve onuda çuvala attım.güneş iyice yükselmiş olup sicak bastırıyordu,artık gitme zamanı gelmişti ..malzemeleri toplayıp bagaja yerleştirdiktensonra sıra sudan balık çuvalını çıkartmaya gelmişti..suya girerek çuvalı çeke çeke dışarı çıkardım çuvalın içindeki su çekildikce merakla balıkları görmeye çalışıyordum fakat hala balıkları görememiştim..nihayet çuvaldaki su bitti.. hayret ki ne hayret çuvalın içinde sadece 2 adet balık vardı.. akşam tuttuğumuz yaralı balık ve benim sabah ttutuğum balıktan başka balık yoktu ben çuvalın başında donmuş bir vaziyette kalmışım..evet akşam karanlığında çuvalın eskiliğini anlamamışşız üstelik çuvalın dip kaşasindeki ufak deliğide farketmediğimizden balıklar hava ışıyınca bu ufak deliği genişletip teker teker cıkıp gitmişler,zıra sabahleyin arkadaşlardan biri sokranıp duruyordu -usta yahu ,bu balıklar benim oltanın önünden geçiyorlar ama oltaya vurmuyorlr diyi duruyordu meğerse çuvaldan çıkan balıklar arkadaşın önünde resmi geçit yapıyormuşlar.evet hepimiz şoktaydık,gecenin onca emeği boşa gitmişti ve kendimi işnin sorumlusu olarak görüp,kararımı arkadaşlara açıkladım onlarda kabul ederek 1 gece daha balıtkta kalmaya karar verdik.hemen iki arkadaş arabaya atlayıp,enyakın yerleşme birimine gidip hem erzak ve yem söküp ayrıca evlere telofon ederek balıkta bir gece daha kalacağımızı bildirdiler ve biz bir gece daha balıkta kalarak aynı sayıda balık tutup, evlerimize yorgun ve mutlu bir şekilde döndük.şimdi artık çuval yerine ağlardan yaptığımz torbaları kullanıyoruz.TECRÜBELER YAŞANARAK ELDE EDİLİR. TOM AMCA
Abi anlattığın olay bizimde başımıza bir kaç kez geldi, ilk yaşadığınız şoku çok iyi anlıyorum damdan düşenin halini en iyi damdan düşen bilirmiş derler ya Selamlar
Teşekkürler Teoman Bey,sizden öğreneceğimiz daha çok şey var.Böyle bişey bizim başımıza gelmedi ama farklı şekillerde,tuttuğumuz balıkları kaçırdığımız oldu elbette.Bundan sonra çuvalları kontrol etmeye başlayacağım.
Teoman abi artık yanımızda buzluk götürüyoruz,4 tane 4 kg lık sazan alıyor buzluğumuz,daha büyük yakalarsak,özel diktirdiğimiz bir çuvalımız var onun içine koyuyoruz Selamlar Rastgele
Sevgili Tom Amca, affına sığınarak; Sazanlar Firarda ... hepsi birer bire yakalanmış ve zindana atılmışlardı... bütün geceyi zindanda geçirdiler, özgürlük bir kuyruk çırpımı önlerindeydi ama heyhat insanların bu tuzağından nasıl kurtulacaklardı. gün ağarmak üzereydi... - abi ben bir çıkış buldum galiba, çuvalın dibinde bir delik var, ışığı görebiliyorum. - ha gayret çocuklar, haydi hep beraber .. - siz gidin (yaralı olan diyor bunu), benim için çok geç, beni bırakın, kendi hayatınızı kurtarın, Arif çocuklar sana emanet 1200 tanesi okula başladı bu sene diğer 700 tanesini de seneye yazdırırsın. - o nasıl söz Muzaffer abi, biz seni bırakıp gider miyiz hiç? - gidin dedim, benim için yapılacak bir şey yok, birimizin kalarak arada bir çırpınıp hala burada olduğumuzu zannettirmesi lazım. - ben Muzaffer abi ile kalıyorum, arif abi sen diğerlerini de al git. ölümüne kankayız abi, sen dur ben çırpınırım. .... abi sadece biraz espiri katmak istedim. Hatalıysam affola, anlattığın hikaye ders çıkarılmayacak gibi değil, arkadaşlar da bunu belirtmişler zaten.
Kerem çok güldüm helal olsun Benzer bir olay benim de başıma geldi. Sabah kalktım ve çuval boş. Neyse ki saat 10'a kadar acısını çıkarttım yine ve boş dönmedim eve...