kafama takılanda;dünyada boili yapımında bu işin çok ciddi yapıldığını içine konulan protein,vtamin,karbonhidrat,mineral gibi bir sürü şeyin dikkatlice konulduğunu bunu üzerine bir çok çalışmanın yapıldığını biliyorum,insanoğlu gibi evrenin en akıllısı bile yediği şeylerde vitamini ,proteini,karbonhidrat miktarını ayırmazken sazan nasıl ayırıyor anlam veremiyorum,yoksa sazanda, bizde içgüdülerimiz,tecrübelerimiz kalıtımsal tad alma duyularımız, kokuların beyne verdiği emirler ve şekillerden aldığımız bilinçler doğrultusundamı yemek seçiyoruz,eğer sazan hiç bilmediği yemeği ;bunda daha fazla protein var vitamin var diye ayırabiliyorsa neden BONCUK yiyor,kandırıyormuyuz,yada hangi yemin kendisi için daha besleyici olduğunu nasıl anlıyor. usta sazancılardan yorumlarını ilgiyle bekliyorum
bende üstadlara birşey sormak istiyorum. yeni sezonda artık boncuk kullanmayı düşünüyorum. acaba boncukla gece verim alınabilir mi? yoksa mısıra devam mı
gecesi gündüzü farketmez ,sevgili bilgin,boncuk tan verim alabilmen için mutlaka mısırla yemlemen gerekir,bu şekilde ben avlanmıyorum ama avlanıp netice alan da var,bu şekilde avlananlarda fikrlerini yazarsa daha da aydınlanmış olursun.
Evet benim tanıdığım bir abi boncukla avlanıyor.Önünü de mısırla yemliyor.İğneye tek veya 2 boncuk . ucuna da yine tek veya 2 mısır kullanıyor.Ve gayet de güzel verim almış. yani sadece boncuk yerine iğneye de mısır takmak daha iyi olur.
ordaki mantık boncuğun,daha parlak göze çarpması dır ,ayrıca içerisine sünger vasıtasıyle çeşitli cezbedicilerde kullanılmakta,tercih meselesi.
benim kullanıcağım sistem boili gibi iğneden bir ip uzatıp iğneye değil ipe dizicem boncukları. boncukların içinede sünger koyup boncuğun yüzmesini sağlicam. mısır takarsam ağırlaşır ve boncuk dibe oturur diye düşünüyorum. yemlemede zaten yapıyorum mısırla. ama sadece boncukla gece verim olur mu?
Ben sazandan pek anlamam,bu işin ustaları var ama benim düşüncem,insanlar daha çok balık avlıyabilmek için zaman zaman hazırladıkları yeme değişik tadlar ekliyerek neticeyi öğrenmek istemişler ve balıkta bu yemlere yavaş yavaş alışmıştır. Bildiğim kadarıyla her yörenin hatta her mevsimin yemi değişmektedir.Buda balık hangi yeme alıştıysa o yeme vuruyor demektir.Değişik meyvelerle sazan avlanıldığını çok duydum.
Mısırla devam et derim. Balık avının keyif ve heyecan veren yönlerinden biridir yem kaptırmak. Boncukla avcılık bu keyfi ortadan kaldırıyor. Yani vermeden almak gibi birşey. Kilolarla yemi suya atıp balığın gelmesini isterken iğneye boncuk takmak abesle iştigal oluyor. İğneden iki mısırı esirgeme. Keyfini de kaçırma.
boncuk sevgilikardeşim boncuğu 3günönceden rakıve sirkekarışımına yatırırsan dahaverimliolur dalgageçtiğimi zannetme dene sonucu yaz
Sevgili Bilent Azimle tatlısu konusunu işlemen bence takdire şayan bir durumdur.Tatlısu avını deniz avlarının yanısıra yapan biriside olarak,esasen balıkcılığımın başlangıcı tatlısu olduğundan bu durum beni hem sevindirmekte ve hemde birşeyler yazma konusunda teşvik etmektedir. Boili ile avlanma konusu ülkemizde yeni sayılmakla birlikte diğer Avrupa ülkelerinde yaygın bir durumdur vede trofe sazan yakalamanın belkide en garanti yoludur. Ancak bu avda hemen boiliyi uygun olarak takıp netice almayı beklemek hayal olabilir. Zira alışmadığı bu yeme sazan hemen asla itibar etmez.Uygun bir bölgeyi gün lerce boili ile yemlemek ve sonrasında bu bölgede boili kullanmak esastır.Tabii boili bugünlerde pahalı bir yemdir.İnşallah bir imalatcı bunları imal edip uygun fiyatla piyasaya sürer. İstenirse formulünü edinmeye calışır sizlerle paylaşırım. Sevgiyle kal
Vedat abi, dediğiniz gibi, ufaklara dokunmadan sadece trofe avlamanın en iyi yolu boili. Ancak yine ifade ettiğiniz gibi satın alma malişyetinin yüksek oluşu, bu yeme alışmamış sazanlarımızı beslememizi engelliyor. Boilinin nasıl yapıldığını ve kullanılan malzemeleri Chasse&Peche Fransız kanalından izlemiş ve bilgileri almıştım. Ancak bu yeterli olmuyor. Çünkü oluşturduğunuz hamuru kompresörle çalışan bir tabanca yardımı ile parmak kalınlığında kalıp üzerine aktarmak gerekiyor. Yani bu alete sahip olmak gerekiyor. Ve hamuru mşisket haline getirecek kalıbı yaptırmaK gerekiyor. Bunlar da ciddi maliyet oluşturuyor. Balık yemciliğinde maalesef çok geriyiz. Bu alanda çalışacak meraklı ve paralı girişimcilere ihtiyaç olduğu aşikar. Ancak ne zaman, kim, nasıl bu işe soyunacak belirsiz. Saygılar
buna başlamış biriki girişimci var da,hangi kalite de yapıcaklar,ve bu kalitenin maliyeti türkiyede ne kadar olacak bu henüz belli değil.yani yapanın bu işi bildiğini nerden bileceğiz,kimyagerlermi,uzun yıllardır balıklar üzeinde araştırma yapan bilim adamı mı,yoksa yurt dışındaki internet sitelerinden,alınıt yapıp birşeyler yapmaya çalışan kişilermi bu kişiler,yurt dışında firmalar da bu işlerde uzmanların çalıştığına eminim.bakalım ilk ciddi çalışmayı türkiye de,kim yapacak. mecburen yurt dışından gelenlerle avlanmak zorun da kalıcaz bunlar da dünya para.yani yukarı baksan bıyık,aşağı baksan sakal nejat abi.
Beni rahatsız eden bir konu da şu; Hadi, diyelim ki bizim maddi gücümüz var. Boili için yeterli kaynak yaratırız. Özellille küçük sularda balığı bu yeme alıştırırsak, balık diğer yemlere dönüp bakmazmış. O zaman bu imkana sahip olmayan amatörlerin önünü kapatmış olmayacakmıyız? Yani sadece yeme ciddi para harcayabilenler mi avlanacak?
Aslında malzeme almana ve canından olmana gerek yok Ercan kardeşim. Dip oltasında boili iğnesini rahatlıkla kullanabilirsin. Mısırın altına aynı renkte mısır boyunda köpük kullanabilirsin. Veya boili yerine yine onun ölçülerinde hamur kullanabilirsin. Hem ucuz hem de büyüklerle oynarsın. Ufak balık yakalanır mı? diye endişelenmezsin.