Hayatım boyunca yediğim sayısını bir ara merak edip saydığım 150 ye yakın tür balığı yemiş bir balıkçı olarak hayatımda yediğim en güzel lezzetli balığı söyleyeyim. 2007 yılında kışın Eskişehirde Porsuk barajının kenarında yolun kenarında balıkçı kulübelerinde yediğim SAZANDIR. Bu sazanın türü nedir bilmiyorum. Ancak 4-5 KG lik sazanları köylüler bu kulübelerde ayıklıyorlar ve küçük tüplerde tavada kızartıp, donmuş göl manzarasında acemice servis yapıyorlar. Ne levrek ne kalkan ne hamsi ne barbun. Bu balığı unutamam. İşin garibi bir sene sonra kayınpederim ordan geçerken aynı balığı yemiş ve hoşuna gitmiş bir tanesini de İstanbul'a getirmiş. Beraber kızartıp yedik. Ama yiyemedik. Aynı balık olduğuna inanmak gerçekten zor du ama aynı balıktı. Böyle de ilginç bir durum var işte.
Balığın nereden tutulduğu ve nasıl pişirildiği çok önemli. Çok çamur ve batak olan yerlerde ki balığın koktuğunu söylerler. Sazanı mangal yapan adamlar var. Sonra da diyor ki sazan yenir mi. Normal şeyler bunlar. Geleceksin 1600 rakımlı benim köyüm göletinden balık tutacaksın sadece dağdan gelen suyun karıştığı göletteki balığı bol yağda çatırdatacaksın yiyeceksin sonrada kötü olmuş diyeceksin adamı döverler.
Selam emin abicim ben seneler önce köprüköy kızılırmak canlı balık ta erdal abim can ciyer arkadaş olduk bana 3 kiloluk bi sazan yaptı derisini soydu dilimledi güzelbi acı sos zeytinyağ la harmanladı ve biraz durduktan sonra mangala attı yanınada yesil biber domates ızğaraya koydu bize bi servis açtı hayatımda hiç o kadar güzel sazan yememiştim bence yapılışına göre değişir ama avaını dersen keyif işi ama bana göre değil ben adrenalin ararım yani turnacıyım bana göre değil
eskişehir de demişsiniz, aslen bende esk lıyım, gidip gelıyorum, sızın dedıgınız yerı bılmıyorum, kamyon arkasına havuz koymuşlar bır de motor gecen, canlı canlı satıyorlar, annem almış , getırdı baktım balıklar gercekten canlı bırde, kılosu da 2 lıradan bedava, ama gel gör kı tava yaptım vs, bır catal attım bıraktım, bır koku, felaket, balıgın yaşadıgı yerden olsa gerek, aynı kefal mısalı.
Bir Bafralıya, Eğridir, Beyşehir, Afyonluya (en azından DSİ vs. onların göllerini bitirmeden önce) bir sorun neden dünyanın en iyi balığı sazandır diye... Ben çok sordum ve cevabını biliyorum. Hıyardan salata olur, turşu olur, dolma yapmak istersen hiç bir şeye benzemez... Patlıcandan da karnıyarık, imam bayıldı, hünkar beğendi, kebap olur ama ne cacık yapılabilir ne de çiğ salata... Ülkem amatör balıkçılarının %98.5 i balık avı olarak çapariyle kıraça avı yaptığı bir ortamda, dünyada en fazla trofe (ulaşabilecek en özel av) değeri verilmiş balık olan sazanın avcılığı emin olun ki en özel ve en güzel avlardan biridir. Dünyada adına en fazla özel yöntemler, özel takımlar ve malzemeler üretilen balık türüdür. Hakiki sazan avcılığı; Küspeli takımla, tırıvırıyla vs. avlanan 3 kg dan küçük sazanları kapsamaz. Kapsasa da sazanı bilen bu avcılığa da bu ava da sazan adı vermez.
ha şimdi anlaşıldı Yakınlarda oldu sanırım bu... Yani bir kaç ay önce ve yasak sezonda... Hani Eskişehirlilerin bir kızıldamları vardır ya, Bir grup AĞCI geceleri talan ettiler... Bunu ve birkaç benzer göleti... Bir türlü yakalanamadılar... Eğer kızıldamlar balıklarından ise ne yapsanız kar etmez
kilosu 2 liraya o balığın sazan olması imkansız olsa olsa israil sazanıdır biz o balığı kedilere veriyoruz
Hocam söz veriyorum, 3 kilo üzeri yakaladığım ilk sazanımı, sazana hakettiği değeri vurgulayan ifadeleriniz adına öpüp salıvereceğim. Saygılarımla...
Merhabalar; O zaman bu başlık altındaki muhabbetin %70 lik kısmı hedefine ulaşmış olur. Acizane; o üç kiloluk sazanı, güzelce ayıklayıp, yıkadıktan sonra, yemeklik ayarda tuzunu verip, üzerine bir limonu yada yarım çay bardağı sirkeyi ve iki-üç yemek kaşığı sıvı yağ ile kafi derecede karabiber yada pul biber ekip, 3 saat beklettikten sonra kızartıp ayifyetle yiyin. Böylece avının zevki kadar (%70) yemesinin zevkine (%30) de varmış olursunuz. O toramanın yüzgeçlerini açmış, solungaçları ve ağzı açıp kapanırken yakışıklı bir vesikalık fotografını bize iletirseniz, biz de sizin zevkinize %100 katılmış oluruz. Selamlar.
Avda yemek hazırlama işlerini biraderim Murat (Stres_yapma) yapar. Tarifinizi kendisine ileteceğim. Dilek ve temennileriniz sayesinde, inşallah yakalayacağım (15 Ağustos sonrasında) toramanın fotoğrafını da sizlerle paylaşacağım.
Nesimiye sormuşlar yarin ile hoşmusun? Hoş olayım olmayayım, o yar benim kime ne ? Sofular haram demişler bu aşkın badesine Ben doldurur ben içerim, günah benim kime ne ?
ilk cümlenizde dediğiniz gibi zevkler tartışılmaz, her balığının kendine has lezzeti olduğu gibi sazan balığını da çok severim.
Çocukluğumdan beri sazan tutarım. Babamla birlikte göle gidip sazan avlardık bundan 8-9 sene önce ozamanlar küçük çocuktum ama inanın bana balıkçılık adına çok şeyler öğrenmiştim kendi adıma.. İğnelerimizi kendimiz bağlayıp takımımızı kendimiz yapıyorduk.. Zamanında çok güzel sazanlar yakaladık ama lakin babamla ben işin tutma taraftarıydık işin zevki orada tuttuğumuz balıkları genelde dağıtırdık.. Çünkü ilk zamanlar yaptığımızda dediğiniz gibi kokuyordu hatta resmen toprak kokuyordu.. Dedim ya devam ettik tutmaya yemesinde değiliz stresimizi atıp sporumuzu yapmak amacımız, temiz hava, tabiat... Lâkin gelelim biz bu balığı yapmasını öğrenene kadar yemezdik ama şimdi olsa da yesekde demiyor değilim açıkçası.. Yinede sorarsan (2-3 yıldır sazan tutmadığım için söylüyorum) tutmasından en çok haz aldığım balık sazan hele birde büyük aynalılardanda offf.. Yapmasına gelince kendimce anlatıyım ama burda benden daha bilgili abilerimin olmasından bana söz hakkı düşmez de yinede kendi bilgilerimi sizlerle paylaşmak istedim ; -Öncelikle sazan zaten yağsız bir balık olduğu için kesinlikle mangalda ızgarada olmaz yaparsanız bir daha yememek üzere tövbe bile edebilirsiniz. -Diğer önemli husus bu balık en az bir gün buzlukta dinlendirilmelidir. (İyice temizlenip) Lap diye tuttuğunuz anda temizleyip yerseniz yerken keyif alabilceğiniz bir balık olmayacaktır. -En önemli hususlardan ve öğrenince püf nokta diye tabir edebilceğim nokta ise bu balık temizlendikten sonra bolca tuzlanır.(hatta gerekirse marketlerde satılan iri tuzlardanda kullanabilirsiniz ama bol tuz) -Buzluğa koymaya hazır haldeki temizlenmiş ve bol tuz dökülmüş balıklara sirke ekleyip dondurucuya atın ve en az bir gün orda yatsın dinlensin. -Pişirme hususunda ise don balıkları çözüldükten yıkayın (çok tuz döktüğümüz için tuzları arındırmak masatıyla) sonra un veya mısır ununa bulayıp kızgın yağa atın ve yiyin yanındada çoban salata.. Kibarlık edip çatalla yemeye kalkmayın kılçıkları elinizle hissederek alın iyice naturel olsun.. Bol limon... Balığın sırt kısmı löp et şeklindedir.. alt tarafı karından kafaya kadar olanı kızgın yağa atınca çıdırdak çerez cipsi gibi çıtır çıtırdır.. Bu yazıyı ben sadece kendi bilgilerime dayanarak yazdım. Sazanın eti konusunda yargısı olanlardandım taaki yapmasını bilene kadar ama yemesinin yanında tutmasını tercih edenlerdenim. Yiyeceksenizde bunları tavsiye ederim. İyi vakitler geçirmeniz dileğiyle..
Mesele lezzetse Lüferi tek geçerim.Amaç amatör balıkçılıksa tuttuğum her sazanı 1-2 si haricinde saldım.Salmadıklarımdan bir tanesini yiyeyim dedim sazana tövbe ettim.Ama şunuda biliyorum ki kötü balık yoktur pişirmesini bilmeyen usta vardır Saygılarla...
Öncelikle herkesin fikrine ve zikrine saygı duyarak sözlerime başlamak istiyorum. Ben Erzincanlıyım doğma büyüme İstanbul/Kasımpaşalıyım bizim oralarda yani doğu bölgelerde deniz olmadığından göller akarsular nehirler vs. biz tarafın insanlarının avlak mekanları olmuşlardır. Öncelikle şunu belirteyim ki tuzlu su balıklarının yerini hiçbir tatlı su balığı tutmaz. Lüfer denizlerin efendisi. Buraya kimse çıkıp ta ben lüferi beğenmiyorum damak zevki falan gibi saçma sapan şeyler söyleyemez asla kabullenemem zaten. (hiç balık yemeyenler vardır o ayrı) Gelelim konumuza hepimiz az çok bi mekanda bi yerlerde alabalık yemişizdir. Benim Eşim Samsunlu orada kolay baraj gölü diye bir yer var üzerine alabalık tesisi kurmuşlar. Kaşarlı mantarlı ALABALIK aman Allahım o ne muazzam bir tat o ne enfes bir lezzet anlatamam. Birde alternatif İstanbul'a yakınlığı ile bilinen izmiti biraz geçinde Maşukiye Alabalık tesisleri var.İşte insan bi vakit bulunca biyerlere kaçıp bişeyler yapmak ister ya oraya da gittik aynı tadı alamadım. Kimse zannetmesin ki İstanbul da yakalanan sazanla Erzincan da yakalanan sazanın tadı aynı. Yok öle bi şey. Sazan Balığı 1-2 kg ulaştığında ayrı bi pişirme metodu vardır. 6-8 kg ayrı. Niyemi? Bu balık irileştikçe yağlanır. Açıkçası 1-2 kg sazanları bende yesem de pek zevk almam 6-8 kg bir sazan eğer pişirmesini bilirsen yanında parmaklarını da götürür midene. Kimse yanlış anlamasın ama doğunun insanları batıya nazaran çok eski zamanlardan beri bu balığı avladığından artık pişirme konusunda doktora yapmışlar. Sazan balığı hepimizin de bildiği gibi dip balığıdır. Çoğumuzda biliriz ki sıcak havalarda göl diplerinde çamura yattığı için cirim kokar. kendine has bir çamur kokusu vardır, pişirmesini bilmiyorsan ilk lokmadan sonra yallah çöpe atarsın Balık mundar olur. Şimdi gerek bilmeyen kardeşlerim için gerek farklı pişirme yöntemleri arayan abilerim için bende birkaç pişirme yöntemi yazmak istiyorum. Bi kere sazanımız ideal kilosu olan 6-8 kg ulaşınca temizleme işleminden sonra: 1- Fırında pişirme : Sazan Balığını parçalamadan karın bölgesini yarıp temizledikten sonra içindeki boşluğa kuru soğan, maydanoz, sirke veya limon parçaları (isteğe göre tane karabiber şiddetle tavsiye edilir) doldurarak fırında pişirin göreceksiniz ki kokudan eser kalmayacak. Gerçek tadını o zaman alırsınız. 2- Tavada Pişirme : Sazan Balığını parçalayın (yani uzun enine şeritler halinde) parçaların her birine bıçakla çizikler atın ki daha iyi pişsin. Sonra parçaları mısır unu ile kaplayın, bol yağlı kızgın tavaya atın bırakın iyice pişsin. piştikten sonra tavada kalan yağa (balığın kendi yağı da karışacaktır) bir tatlı kaşığı biber salçası bir tatlı, kaşığı domates salçası, bir tutam kimyon, biraz pul biber ve bol sarımsaktan bir sos hazırlayın. Bu sosu kenara aldığınız balıkların üstüne gezdirin. SONUÇ :ENFESS 3- Bu balığın ızgarasını tavsiye etmem, ama birde dinlendirerek pişirme yöntemi var. Balığın pullarını temizledikten sonra parça parça kesip zeytinyağı ve defne yaprağı dolu bir derin kapta buz dolabında 1-2 gün dinlendirin, sonra tavada kızartın buda koku konusunda çok başarılı bir sonuç verecektir. tuzlu su balıklarında olduğu mantıkla yaklaşın olaya, balık çinekopken tadı farklıdır, lüferken farklı. Ama hani birde sıkça fotoğraflarına rastladığımız trofe sazanlar vardır, hani şu en irileri şahsen kendi tercihim o kadar iri sazanlarda lezzet bakımından tavsiye etmeyeceklerim arasında en ideal 6-8 kg. Saygılarımla
bir cümle de ben ekleyim. sazan dediğin kılçıklı bir balıktır. dolayısıyla kılçıklı balıkla uğraşmak ve onu yemek ayrı bir sanattır. sazan kısmen tavuk göğsü gibidir. iyi pişirebilenler harika bir lezzet yakalarken daha amatörce pişirilen sazanlar yavan kuru tatsız tuzsuz olur. ben de yemeyi fazla sevmem ama lezzetinden ötürü değil. sonuçta gölde doğru yer seçtiğiniz sürece avı en kolay balıklardandır. sabunla salamla tavukla solucanla ıvırla zıvırla hemen her yemle kolay avlanabilir. kolay oltaya gelen balığı da yemeyi sevmem. yine de su öyle birşeydir ki. zamanında yiyenlere iğrendiğim karidesin soyundan gelen tekelerin onlarcasını elimle alıp oltaya takabiliyorum. sudan çıkan hemen herşey yenebilir sevilebilir.
arkadasım sen sazan balıgını yanlıs tanımıssın sazan balıgı sabuna salama solucana hamura vs vs gelsede öyle kolay gelmez öyle bir anlatmıssınki sazan balıgı sanki ne cesit yem takarsan tak sazan suda agzını acmıs senin yemi atmanı bekliyor sen yemi suya atınca sazan balıgıda löp diye yemi yutuyor oyle olsa keşke oyle degil işte sazan balığını avlamak bir sanatla eşdegerdir sazan balıgı avlayacak adamda peygamber sabrı olması gerek yemden önce sazan avcısının en buyuk özelligi budur sabır günün her saati suyun uzerine cıkıp atlar gözünün önünde gezer sen istedigin yemi tak dönüp bakmaz.bu saydıgın yemlerin cogunuda almaz salam tavuk sabun sazanın tercihi degildir sazan yasadıgı suda hangi yeme alısmıs ise tercihi o yemdir küspeye mısıra solucana alışmıs sazanı hamurla sabunla tavukla salam ile almak mucize gibi birseydir.yanımda avlanan arkadasın oltalarında sadece küspe var benim oltalarda solucan mısır hamur var aynı yerde avlanıyoruz oltalar karısık bir birine nedense sazan hep küspeli oltaya geliyor solucan mısır hamur is yapmıyor bunu nasıl izah edicez tek sazan almadan iki gün gecti neden atlamadı bu yemlere sazan. herkes küspe ile avlandıgı icin balık küspeye alısmıs başka yeme dönüp bakmıyor izahı bu.sazan balıgı bol oksijenli suda yasıyorsa eti lezzetlidir oksijeni az suda yasıyorsa lezzetli degildir bukadar basit
doğru diyorsun arkadaşım şöyle bir kilonun üzerinde bir sazan tutup bir papaz yanisi yese arkadaş sazanın tadını ozaman anlar, ali demir/ bursa
hiç yakalamdım ama ığdırda kışın buzu kırııp altından yakalandığını duydum o zman yenebiliyormuş çankırıda bir kere yedim çamur kokuyor yenecek bir balık değil ama sazan familyasından barbus bıyıklı balık temiz akıntılı sularda olanları alabalıkdan lezetli olanları var