valla hakkaten su denizdikeni olayıyla 1 hafta uğrasırız artık.ya bole bişey normalde yasamam cunku denize girerken ayağıma denizayakkabısı alırım genelde ama bu sefer bota bincem diye terlik vardı ayağımda nerdeyse 20 senedir ayağıma deniz dikeni batmadı ama bu bot demekki benim saftımı kaydırdı ki basıma bu olay geldi ben denizle içiçe buyumus bir adamım.hayatım deniz kenarında gecti evim bile inanmazssınız denize 10 metre şimdi artık kanun bole yapılaşmaya izin vermiyor.nerdeyse evim denizin içinde.babamda kayık merak ı deniz merakı hiç yok.bende var zaten ilk defa ailecek bole sağlam bir deniz tasıtı ve motorumuz oluyor.butcem buna yetti hatta almak için bi suru borca girdim.bizimkiler neden paranı giitin denize attın diyolar bana sana ne vercek diyolar. ama işte bu tutku baska bişey yani denize cıkınca insan kendini sanki HALİKARNAS BALIKÇISININ romanlarında hissediyor.kucuklüğümde babamın goturduğu balıkcı lokantalarının tepesinde ağlar vardı ağların ustune kurutulmuş ıstakaz felan bişeyler koyarlardı duvarlada kimbilir hangi zamndan kalma balıkcı teknelerinin yağlıboya resimleri vardı işte bu dunya benim sihirli dunyamdır bunları her dusunusumde sanki baska bir dunyaya ucarım içinde bulunduğum dunyanın tum sıkıntılarını dertlerini unuturum.babam ın maddi imkanları zamanında vardı istese en guzel tekneyi alırdı. ama almadı.kısmet bu işte.bizim turk toplumunda denizcilik pek yok.zaten tekne bot alanlarda yuzde 85 i eemkli olduktan sonra eğlencelik olarak alıyor.bu hem ekonomik,hemde calışma yasantısından kaynaklanıyor.ama ben zaten hayatımı doğduğum buyuduğum topraklarda kazanıyorum.ve yasadığım yeri seviyorum.hiç bir yerede gitmeyi dusunmuyom.kışın izmir yazın balıkesir burhaniye yasıyoz.aslen burhaniyeliyim.babam 40 sene once elazğdan gelmiş bu deniz kenarındaki topraklara.HAYAT DENİZLE BİR BAŞKADIR.