seneler önce alibeyköy barajında balıktaydık ozamanlar baraj bize son derece cömert davranırdı hiçbir zaman elimiz boş dönmezdik yine böyle bir gün oltalarımızı yemleyip baraja fırlattık beklemeye başladık kısa bir süre sonra zillerimiz teker teker çalmaya başladı ilk önce çapak daha sonra sazan ,levrek derken epey bir balık yakaladık.o gün ufak kardeşimide yanımda götürmüştüm biz balıkları teker teker çekerken herhalde çok imrendi yanıma geldi abi neolursun bir oltada bana ver dedi. ilk önce vermek istemedim başladı aglamaya baktım kurtuluş yok ona eski kullanmadıgım biraz arızalı makinamı yemleyip fırlattıktan sonra verdim dedim bunun başından ayrılma. biz oltalarla harala gürele ugraşırken kardeşim yanıma geldi abi dedi oltaya birşey vuruyo beraber oltanın yanına gittik oltayı elime aldıgımda ufak bir balıgın takıldıgını anladım al bakiyim yavaş yavaş çek dedim başladı heyecanlı heyecanlı çekmeye kıyıya bir iki metre kala inanılmaz birşey oldu kamış sanki kırılacak gibi büküldü hemen kamışı kardeşimin elinden kaptım başladım sarmaya mesafe kısa oldugu için balıgı kıyıya almak pek zor olmadı 1-1,5 kg lık bir levrekti .yalnız olayın ilginç tarafı levregi kıyıya alınca çıktı çünkü levrek oltaya takılan küçük balıga atlamıştı ama kanca hiçbir yerine girmemişti yani küçük balık levregin agzında öylece duruyordu.