sentha'nin 10/12/2006 E.Foca Raporu

Deniz yatiyor. Ruzgar yok, dalga yok. Gunlerdir hava ve ruzgar tahminleri ayni seyi soyluyordu. Gecen hafta da boyle olmasina ragmen Ozdere'den cipura ve guzel mercan almistik. ayni sey bu hafta foca'da niye olmasin? gene de biraz dalgali bir hava icin dua ede ede bir araba izmir'den, bir araba manisa'dan sabah 04:15'te yola cikip 05:00 gibi focayi bulduk. 10 kisilik bir grup olusturmus, bu kalabalik gruba uygun bir tekne ayarlamistik. Tekne buyuklugu ve rahatligiyla, kaptanimiz kaptanligiyla, balikciligiyla, sohbetiyle, misafirperverligiyle "10 numara" idi.

mamunlar ve sulunesler hazir edilmis, her ihtimale karsi, diyerek onceki aksamdan tuzladigim ve paketledigim sardalyalar evde unutulmus idi zaten sardalya sirf benim icin. beraber ciktigimiz arkadaslarin nedense sardalyayla hic aralari yok.

karanlikta yol almaya basladik.

yolda sirti hazirligi, bilmeyenlere, sagdaki ben


kaptan gitmek istedigimiz bir yer olup olmadigini sorunca once hayirsizada civarini deneyelim dedik. kaptanimiz bizi bir topuk ustune oturttugu gibi, baska sefer beraber gelmesek bile yeri bulayim diye, ben sormadan yerin kerterizini de bana bir guzel ogretti. boyle de kral bir kaptnimiz vardi.

burasi bu saatte karagoz yapar dedi. ilk gelen balik karagozdu:


tabii ilk gelenleriin biraz kucuk olmasi moral bozdu. kaptan, daha buyugu de gelir dedi, daha buyugu de geldi:


daha da buyugu gelir dedi. daha da buyugu de geldi:


bu karagozu ceken esim. konuya benim elimin dahil olmasinin sebebi de arka arkaya 3 poz cekmemiz ama ucunde de baligin dogru durust gorunmemesi. ben de dorduncu pozda olaya "el koydum".

kupes saldirisi inanilmazdi. cektigimiz 5 baligin 4 u kupesti. tek teselli kupeslerin cidden coppp gibi olmalariydi. zaten vurusu guclu, cekerken de hareketli, ilk defa baliga cikmis arkadaslar da varken aramizda cok ve buyuk kupes olmasi ise yaradi.

kaptanin karagozler icin dedikleri tutmus, "simdi de cipura gelir" mustusu icimizi kipir kipir ettirmisti. ammavelakin, bekle bekle ne gelen var ne giden. kaptan civardaki diger kaptan arkadaslariyla periyodik olarak haberlesiyor, cipura haberi almaya calisiyordu. en az bizim kadar balik tutmamizi istiyordu.

bu arada ilk bir iki kucuk baligi, ardindan da gelen kucuk bir ahtapotu suya geri gonderdigim icin, bazi arkadaslar tarafindan verimsizligin sebebi olarak ben gosterilsem de, ben dogrusunu yaptigim icin icim rahatti cektigim ilk kalamar da bu sefer beceriksizligimden (oysa ben sadece bir kere daha suya girip kalan murekkebini fiskirtmasini istemistim)suya geri gidince, benim balik tutmaktan cok balik salmak icin geldigim konusunda fikirler olusmaya basladi.

gelen karagoz adedi azalip kupes cekmek de cekiciligini kaybedince bir yer degisikligi ve gittigimiz yerde de durum ayni. birkac kucuk mercan, mandagoz, 2 tane istavrit (hayatta gordugum en iri istavritler. bu arada buyuk istavritin baska adi var mi?) olayi renklendirse de cipura ve mercansizlik can sikici olmaya baslamisti. ara verildi. tabii bu ara da kaptanimizin demledigi caylar esliginde nevalelerimizi yemek, sohbeti hizlandirmak ve yemlere dokunmakta zorluk ceken arkadaslar icin yem hazirlamakla degerlendirildi.


deneyim acayip bisey arkadaslar. birara cevremizde zarganalar dolasiyordu. zargana avi konusunda herkes bir yol onerip biseyler denerken, kaptan bakti kimsenin o zarganalari tutacagi yok, bizden biraz ince misina ve kucuk bir igne istedi. igneye taktigi bir parca sulunesle 4 zargana ardarda cekti. ayni sulunes parcasiyla!!!toplamda 6 parca zarganayi alip bize guzel sov yapti. ben duruma uyanip bir olta yapip suya atana kadar kaptan etrafta dolanan butun zarganalari toplamisti

tekrar yer degisikligi. gunes bir mizrak boyu yukarida, batmaya hazirlaniyor. artik tam zamani. guzel balik gelecekse simdi gelecek, baska yolu yok. yorgunluga ragmen yemler ve umitler yenilendi. hala kupes, izmarit, mandagoz, ve hatta isparoz...
en son, butun gun bir kalamar cekmenin hayalini kuran arkadasin nihayet cektigi kalamar noktayi koydu, onun da niye geldigi belli. "abi" dedi kalamar, "beni asagidan gonderdiler, yukaridakilere soyle ugrasip durmasinlar, bu saate kadar gelmeyen bu saatten sonra da gelmez. uzatmasinlar diyorlar. beni kattilar yaniniza. bak, karanlik oldu. haydi, toplanip gitme zamanidir".

iste o ulak kalamar:



aslinda neticeye bakilirsa toplamda 10 kilo kadar balik da hic fena degil. iri kupesler, karagozler, istavritler, izmaritler. ben, gunun kari, 2 tane guzel kalamar da almisim. butun gunumu esimle, dostlarimla bir teknede iyot ve balik kokusuyla gecirmisim. ramazan kaptandan muhtelif kerteriz ve tiyolar almisim.
daha ne?

dahasi haftaya kusadasi'nda. biliyorum...icime doguyor...

ha, bu arada unutmadan...dogal olarak dondukten sonra fehmi reis'i aradim, ozdere raporu alip ona foca raporunu vermek icin. fehmi reis kim, artik biliyorsunuz di mi, benim ozdere'deki degismez kaptanim, yani babam.
once benim raporu dinledi, sonra o, hani cok cok nadir de gerceklesse, galatasarayin kazandigi fenerbahce-galatasaray maclarindan sonra yaptigimiz telefon konusmalarindaki ses tonuyla yanit verdi..."ya, biz de iste, ne bileyim, bu haftasonu mercan ve cipura tutmaktan da yemekten de sikildik be oglum, dun 4 tane cipura tek ben aldim yarim kiloluk. hepsi değil ha, HERBIRI YARIM KILOOOOO"...

diyorum ya, haftaya...kusadasi'nda...yolu yok...