Yaşınızı bilmiyorum ama herkes Haluk abi dediğine göre yaşınız benden büyük olmalı. Burada bahsettiğiniz benim gönderdiğim makinaysa, ben böyle cümleler kullanmadım Haluk abi, okuyoruz birbirinize kırıcı ifadeler kullanıyorsunuz ama lütfen 3. kişileri bu tarz tartışmalara çekmeyin. Son paragrafınız beni üzdü.
İyice kabak tadı verdin yine ha... Makinaların kılavuzlarını yağlama her avdan sonra (veya 2 avdan sonra), belli sularda, belli şartlarda bak ne oluyor o rulmanlar. Sudaki tuzu geçtim, çeşitli safsızlıklar, dokular bile rulmanları leş yapıyor. Kimse içini aç da hababam yağla demiyor. Sen cevap vermeden rahat edemiyorsun sanırım. Milleti yalakalıkla itham edip işkembe-i kübradan kullanmadığın makineler, teknikler hakkında atıp tutuyorsun. Ciddi anlamda her şeye muhalefet olman, insanlara hakaret etmen, geçen konudaki "sıçmalar", "boklar", "yalamalar" falan iyice seviye yerlerde. Çoğu konuda uzatan da sensin, her konuda hakaret eden de sensin. Sıkıldık artık forumca bu saçma sapan tartışmalardan... Senden iyi tribün amigosu olurmuş, çok güzel kızıştırıyorsun insanları. Verdiğin 3-5 teknik bilgi dışında yazdığın binlerce entry sadece ama sadece çöp... Artık lütfen çöplerini topla biraz.
Yıllardır aynı senaryo; bıkmadın bir türlü... Polemikten... Demagojiden... Provakasyondan... Her zaman aynı durum; her zaman aynı şey; kişilere hakaret; aşağılama hepsi sende... Senin hakikaten psikolojik sorunun var... Ak olan bir şeye kara... Kara olana da ak diyorsun... Bütün herşeyi biliyormuşçasına her konuda her zaman aksi tezlerle karşımıza geliyorsun... 80 türlü akıntının olduğu Sarayburnu'nda mazmoz mu yapmak... 8 not akıntıda 100 gr. kurşunu dibe mi indirebilmek... Çalışmasında can damarı yağ olan makinaları yağlamaya gerek yok mu demek... Pendülüm ile 250 metre civarı atabildiğini iddia edip hodri meydan deyince kuyruğunu kıstırıp kaçmak... Daha neler neler.... Bunların hepsi sende... Hem bunları yalnız bana değil pekçok kişiye yaptın sen; merak eden döner geçmişe bakar bu forumda veya başka forumda... Yok kardeşim... Vakit çok değerli bir olgu... Ehh... Bu durumda benim vaktim de değerli... Oturup vakti-zamanın bir saatinde burada tecrübelerimizden gelen birtakım bilgileri aktarabilmek adına ciddi bir vakit de harcıyoruz... Ama bu Serdar Köylü gibi normal olmayan (çünki normal bir insan belli seviyesi olan platformlarda karşısındaki kişiyi yalancılık, yalakalık, bok yalama gibi seviyesiz yakıştırmalar yapmaz) seviyesiz bir yapıya sahip biri ki her zaman böyle birileri çıkar ve çıkacaktır... O da oturup artık stres atma adına mı; yoksa pisikolojisinden kaynaklanan bir durumdan mı yoksa bilemeyeceğim başka bir nedenden mi; provakasyon yapıp ortalığı karıştırmaya çalışmakta... Üç tane düzgün bilgi sızdırırken yüzlerce; hatta binlerce ipe sapa gelmez yazılar ile ortalığı bulandırmaya çalışmakta ki böyle epey bir yazısı mevcuttur bu arkadaşın internet aleminde... Ben bu durumdan sıkıldım artık; gereksiz yere vaktimi ziyan etmeye, sinirlerimi bozmaya niyetim yok; dileyen dilediğinin yolundan gider; herkez kendinden sorumludur... Yazacak şey çok yazmıyorum; uzun lafın kısası en azından bir süreliğine bu foruma yazmaya ara veriyorum; bir daha belki yazarım; belki de hiç yazmam; benden bu kadar; sağlıcakla kalın... (Bundan sonra tek mesajı benden alıntı yapmış olduğu için Volex'e atacağım)... Ağrısız başım; tuzsuz aşım... Rastgelsin...
Yaşım 53 Volkan; bahsettiğim makina elbet senin makinan; ancak seni konuya karıştırmıyorum; karıştırmak istese idim orada yazılanları senin iddia ettiğini söyler ve senin konunu alıntı yapıp altına yazardım yazacağımı... Sözkonusu makinanın senin makinan olması ise sadece bir tesadüf; burada senin makinanın yağlandığı gerçeğini ve yağlandıktan sonra çok daha düzgün çalıştığının gerçeğini herkez biliyor; yazıldı-çizildi çünki... Doğrudan değil ima yolu ile bile olsa senin makinanın burada sözkonusu olması makina yağlanmaz diyen bir adamın niye makina yağladığının örneği olması bakımından konuya değinilmiştir... Sağlıcakla kal...
>>> Yıllardır aynı senaryo; bıkmadın bir türlü... Polemikten... Demagojiden... Provokasyondan... Sizde yıllardır milleti yalan yanlış kandırmaktan, yalakalık etmekten bıkmadınız. Siz böyle oldukça, bende aynen öyle olacağım, hepsi o >>> Her zaman aynı durum; her zaman aynı şey; kişilere hakaret; aşağılama hepsi sende... İnsanları yalancı ilan etmek, iftira etmek... Bunlar hakaret olmayacak, aşağılama olmayacak, çünkü sen yapıyorsun ya... >>> Senin hakikaten psikolojik sorunun var... O senin sorunun değil, ilgilendirmez seni. >>> Ak olan bir şeye kara... Kara olana da ak diyorsun... Tam tersine, bunu yapan bizzat sensin. İşte görmedik mi, adam kapanıyor diyor, videosunu bile koyuyor, sen hala kapanmaz demiyor muydun? >>> Bütün herşeyi biliyormuşçasına her konuda her zaman aksi tezlerle karşımıza geliyorsun... En azından senden çok şey bildiğimden eminim. Ha, hiç bir şey bilmediğimden daha çok eminim gerçi. Bak mesela: >>> 80 türlü akıntının olduğu Sarayburnu'nda mazmoz mu yapmak... 8 not akıntıda 100 gr. kurşunu dibe mi indirebilmek... Sen bunları bile yapamayacak kadar cahil, akılsız, izansızsan, kabahat benim mi? Sen hiç uçurtmada mı uçurmadın, bu şey nasıl olurda rüzgarda taaa o kadar göğe çıkar, hiç mi merak etmedin? >>> Çalışmasında can damarı yağ olan makinaları yağlamaya gerek yok mu demek... İşte cehaletin, safsata gömülmüş yobaz kafanın ilk alameti. Çarpıtmak... Kaç defa söyledik, kalite makinenin öyle git gel yağa filan ihtiyacı olmaz, en fazla bir kaç senede bir kabaca bir yağlarsın olur biter. Bir de senin dediğine bak, neden, çünkü cahilsin, ondan. >>> Pendülüm ile 250 metre civarı atabildiğini iddia edip hodri meydan deyince kuyruğunu kıstırıp kaçmak... Sen ordan bir tane Abu Garcia C3 modifiyeli, bir tane de 3.75 500gr atarlı kamış getir, bak gör bakalım atabiliyor muymuşuz? Buyur, hadi hodri meydan. >>> Daha neler neler.... Bunların hepsi sende... Yalakalık, yalancılık, çarpıtma, cahillik vs. bunlarında hepsi sende. >>> Hem bunları yalnız bana değil pekçok kişiye yaptın sen; merak eden döner geçmişe bakar bu forumda veya başka forumda... Cehalet, yalakalık vs. sana mahsus değil ki sadece... >>> Yok kardeşim... Vakit çok değerli bir olgu... Ehh... Bu durumda benim vaktim de değerli... Oturup vakti-zamanın bir saatinde burada tecrübelerimizden gelen birtakım bilgileri aktarabilmek adına ciddi bir vakit de harcıyoruz... Tam tersine, sen vaktini milletin senin cehaletinin içinde boğulması için harcıyorsun. Hangi bir şurada bir düğüm atmanın püf noktasını gösterdin? Hangi bir konu açıp, şöyle şöyle bir formül dedin ki? Açtığın konu sayısı 11. Bir tanesinde bir kaç sarıkanat tutmuşsun, onun ilanı.. Ya devamı? Colmic, Vercelli, Vega, Maver.. Tam 7 başlık, bangır bangır reklam amaçlı başlık. Hepsi kaynağı aynı olan ürünler işin ilginç yanı, neyse. Bir de biraz misinan varmış, satmak için bir başlık açmışsın. Kısaca, reklamdan başka hiç bir şey yapmamışsın. Sen mi gelip benim burada bilip bilmediğimi sorgulayacaksın? Hadi ordan... >>> Ama bu Serdar Köylü gibi normal olmayan (çünki normal bir insan belli seviyesi olan platformlarda karşısındaki kişiyi yalancılık, yalakalık, bok yalama gibi seviyesiz yakıştırmalar yapmaz) seviyesiz bir yapıya sahip biri ki her zaman böyle birileri çıkar ve çıkacaktır... Otur, yazdıklarına bir kendin bak. Burada herkesten önce insanları yalancı ilan eden sendin. İlk sen dedin, bok atıyorsunuz diye, ağzından bok saçtın.... Ama emin olabilirsin, bana nasıl laf edersen, benden 10 mislini görürsün her zaman, bizde böyle.. Adam gibi yazarsan, bir kez olsun beraber olta sallamadığın adamın elinde ne var, ne eder vs. bilmek gibi bir müneccimliğe soyunmazsan, kimseyi yalancılıkla, yaftacılıkla itham etmezsen, kimse de sana hiç bir laf etmez. Hepsi de bundan ibaret.. Dahada yazar mıyım sana? Emin ol yazarım, ben kısasa kısas bilmem, bire on vermeyi bilirim... Ona göre yazarsın, ona göre cevap alırsın.
Bak, yalanları sıralıyorsun işte gene. Bak, aynen ne yazmışım: Ve hatta, daha ne yazmışız: Ya sen iyice bunadın, ya da milleti bu kadar açık yalanlarına kanacak kadar keriz sanıyorsun.
Haluk abi, ben makine yağlanmadı demiyorum. Ben, müthiş yağcıymış gibi bir cümle kullanmadığımı ifade etmek istedim. Bana yardım etti diye Serdar abiye minnet duyuyorum ama bu konudaki yazım tarzını beğenmiyorum. (haklı veya haksız, makinalardan anlamadığımdan bişey diyemem ama haklı da olsa böyle yazmak karşısındaki kişiyi üzer, hele ima ettiği şeyler sende yoksa büyük te günaha girer benim hayat felsefeme göre) O yüzden bu tip yazımların yapıldığı bir konuda kimseye taraf olmak durumunda değilim. Zaten bilgim de yetmez. Yalnızca cümlendeki ifade beni üzdü, onu belirtmek istedim ve eminim sende Serdar abinin ifadelerinden üzüldün. Makinaya gelirsek, ben zaten yollamadan çok önce bi dolu yağlamıştım makinanın ulaşabildiğim yerlerini, Serdar abi de temizlemiş ve yeniden yağlamış, hepsi bu. Umarım güzel bir lisanla tartışabileceğimiz zamanları da görürüz. Biraz ara vermek iyidir, kendimden biliyorum.
Ben aldığımdan beri yağlamıyorum nerdeyse makineleri, o halde? Evet, bazıları ay geçmeden bilya falan kalmadı, mevta oldu. Ama bazıları, hala tıkır tıkır işliyor, yalan mı söylüyoruz sence? Kaliteli makina, bak buna dikkat et, kulağını mı, gözünü mü açarsın, aç iyice, tekrar oku: KALİTELİ MAKİNE, öyle av dönüşü vs. yağlamak ihtiyacı göstermez. Yeterince açık mı? Sen almışsın dandik bir döküntü, yağla filan ayakta ancak kalıyorsa, bu ancak o alet kalitesiz demektir, o kadar. Bunu kabul ettiğinde sorunda yoktur. Satıyorsan, alıyorsan, dersin ki, bu kaliteli bir alet değil, bu paraya bu kadar vs. zaten bu sorunda değildir. Ama o kalitesiz aletler böyle diye, her alet öyle olacak diye bir kaide yok, anladın umarım. Gelelim, bana yaptığın yakıştırmalar. İlginç, boktan püsürden filan bahseden, bizi yalancı vs. olmakla itham eden Haluk abiydi aslında. Nedense ona hiç iğne batırdığın yok. Acaba burada bir yalakalık mı var gibi hissettiriyor, yakından bakmak lazım. Bakalım yakından hadi. Draco, imzasında ne yazıyor: "Ergin Balıkçılık/Üsküdar" Birde Haluk abi neler yazmış, onlara bakalım, hangi konuları açmış, nelerden bahsetmiş? http://balikavi.net/forum/search.ph...starteronly=1&exactname=1&searchuser=furunotr Toplam 11 tane konu açmış, çoğu şunlar: COLMIC Kamışlar -> Ergin balıkçılık... MAVER (Made in Italy) -> Ergin balıkçılık... VERCELLI -> Ergin Balıkçılık... Ürün inceleme-Tavsiye... VEGA Potenza Supercore-Supercaster -> Ergin balıkçılık Vercelli... -> Ergin Balıkçılık (Bir daha).. VERCELLI'den sonra MAVER -> Ergin Balıkçılık... Vercelli -> Ergin balıkçılık (bir defa daha) Meraklısı, açıp konulara bakabilir. Bu mamüller bildiğin göklere çıkarılmış bu konularda. Hoş, hepsi gerçekten kaliteli mamuller, buna itiraz edilemez. Arada bir okuma konusu var. Ama onda öyle uzun uzun reklam filan görmüyoruz. Apaçık ortada görülüyor ki, Ergin balıkçılık ve Haluk Abi arasında bir bağlantı var sanki. Hal böyleyken, ortada bir yalakalık olduğunu söylemek olası olmaz haliyle. Ama ortada olanı sanırım herkes görebiliyordur.
Bazı şeylerin farkındalığına uzun süre takip edince varılabiliyor, hal böyle olunca kırk yılın başı üstünkörü okuyanlarda bunları kaçırıyor tabi. Sonra mı noluyor. Yine aynı hüsran.. Yine aynı arayışlar..
Haluk Abi bizim dostumuz ve müşterimiz olup, başımızın tacıdır. Maddi anlamda bir bağımız yoktur müşteri ilişkisi dışında. Türkiye'ye girmekte olan pek çok kaliteli markanın temsilciliğini yaptığımız için bence gayet doğal bir durum Haluk Abinin yukarıda detektiflik yaptığın (pek de detektifliğe gerek yok, kabak gibi ortada zaten profiline tıklayınca) markaların konularını açması. Zaten sen Haluk Abi'yi şahsen tanımadığın için karakterini de çok iyi bilmiyorsun. Haluk Abi bizim distribütörlüğünü yaptığımız mallar ile ilgili bir şeyler yazıyorsa o senin kullandığın çirkin sıfatlara istinaden değil, gerçekten beğendiği bir şey olduğu için yazıyordur. Zira kendisi oldukça analitik, dik başlı ve gururlu, kocaman bir adamdır. Bize tamir için bakım için gelen makinaları Haluk Abi ile birlikte söküp takıyoruz, kendisinin en önemli hobilerindendir, hiç bir şekilde de maddi bir beklentisi yoktur, bana da yüzlerce şey öğretmiştir, birlikte tecrübe etmişizdir bazı modelleri, teknikleri vs... Yani Haluk Abi benim yıllardır tanıdığım (Ergin Balıkçılıktan da önce) bir abimdir ve kendisine çirkin hakaretler yapılınca doğal olarak ben de üzülüyorum. Ayrıca, şu son konularda mevzubahis olan Exage vs gibi avrupa pazarı shimanolar bizim dükkanımızda satılmamakta, tersi gibi biz JDM model ürünleri ithal etmekteyiz. Yani bir konuya firma karıştırman abes, Ergin Balıkçılık ile Haluk Abi'nin bir maddi bağı olsa, Haluk Abi sevinmeliydi bu makinaların bozulduğuna (senin çarpık düşünce anlayışınla)... Rica ederim konuları şöyle kolaya kaçıp "biri bir şeyi savunuyor ise kesin maddi beklentisi vardır" a getirmeyelim. Ucuz bir mantık, kaçak güreşmedir... Ayrıca, Haluk Abi abim gibi gördüğüm bir insan, senin görmüş olduğundan fazla makinayı söküp takıp unuttu, buna shimano, daiwa, jigging master, awa-shima vs gibi markaların yüzlerce modeli de dahil. Yakinen bildiğim gibi de hiç bir marka veya firma ile hiç bir şekilde bir bağı bulunmamakta. Bildiğini, gördüğünü savunmakta, kafadan atmamakta... Uzun lafın kısası; Kişisel tartışmalara firma karıştırmayalım, ben Ergin Balıkçılık bünyesinde olmadan önce de seninle on kere tartıştım, senin yazılarında %99 oranında shimano boktan, daiwa süper yazdığından dolayı ben de senin daiwa ile aranda bağ olduğunu yazarım, tartışır dururuz. Saçma...
Haluk Abi ile aranızdaki mevzu doğal olarak beni hiç ilgilendirmez. Ama şunu öğrenecek kadar şey yaşadık bu hayatta. Maddi çıkarlar, manevi çıkarları elde etmek için bir araçtır. Bu nedenle aslolan manevi çıkarlardır. Yani takdir görmek, sayılmak vs. vs. Ve çok zaman Haluk Abininki gibi tavırlar maddi çıkar gibi görünmese de, apaçık şekilde manevi çıkarlar amacını güder. Ha böyle midir, ne bileyim, ama gelen kokular bunu işaret ediyor elbette. Tabi bu manevi/maddi çıkarlar tek yönlüde olmaz, win-win kavramı yeni bir şey değildir, kazan-kazan mevzusu yani. Bunu nerden görüyoruz? Basitçe burada Haluk abin bizi yalancı olmakla suçlarken, bok atmakla isnat ederken vs. nedense hiç sesiniz çıkmıyordu. Ve daha hala çıkmıyor, bunları yapan sanki o değilmiş, bizde gökten düşmüş, ağzımıza geleni saymışız gibi, gelip bize böyle pis konuşmayın etmeyin derken, Haluk abinin bizden önce yaptığı bu aynı pislikleri yok sayıveriyorsun. Yani sence, Haluk abin her türlü pisliği söyleyebilir, hakkıdır, ama kimse ona cevap veremez, hele ki onun kendi dilinde. Haluk Abinin kendi yazdıkları ile, kendi dilini apaçık ortaya koyduğu mutlak. Diyor ki benim lügatım bu hal lisanıyle. Bizde ona, onun lügatinden yazıyoruz, ama kabahatli biz oluyoruz bu defa gene; sence öyle. Eğer burada böyle iğrenç laflar edilmesin diyorsan, bu iğrenç lafların olduğu lügati zembilinden çıkaran Haluk Aibine öncelikle bir hakkını vermen gerekmez miydi? Ama olmaz tabi, dedik ya, win-win, kazan-kazan. Aranızdaki maddi yada manevi neyse çıkar ilişkisi seni onu korumaya, onun o halini görmezden gelmeye zorluyor. Eh, normal, böyledir bu işler malum, bilinmeyen şeyler değil. Birde şu mevzu var. Neymiş efenim, şimanov kötü, dayva süper diyormuşum. Alıştık çarpıtmanıza, garipsemiyoruz. Sizin şimanovun döküntülerini göğe çıkarma tribiniz malum. Birde çıkıp "iyi makine öyle olmaz, böyle olur" denince, elbette örnek verecek bir meta lazım ki, en rahat olanı dayva oluyorsa, ben ne yapayım? Ama olur mu, hemen beni karalamanız lazım. Siz, hayatında 100kg balık görmemişken, bu alet 100kg balığı çeker diye şimanoyu şişirmeye çalışanlar elbette bir çamur sıvayacaktı. Sizde çıktınız beni ne alakaysa dayvacı ilan ettiniz ki, ben dayvacı olayım, bu yüzden şimano düşmanı görüneyim de, düşmanlığımdan o şimanova kara çalıyor olayım. Ama işte takke düşüyor, kel görünüyor birer birer hepinizin. Neyse. Dükkan vs. demişsiniz. Cevat abi, satacağı ürünü de, kullanacağı ürünü de titizlikle seçer, kaliteye ve yenilikçi ürünlere özellikle önem verir. Özellikle bulunup getirilip, o mekanda satılıyor olması, düşünmeden onun sattığı ürünü almaya beni ikna etmeye yeterlidir. Özellikle ve öncelikle kalite diyen herkes için, ilk bakılması gereken yerlerden birisi, hatta birincisi olarak aklımızda kalmıştır. Bu çizgide her gün daha ileri noktalara gittiğini de gözlemliyoruz. Bu eksende daha çok yol alacağına inanıyor, başarılarının da devamını diliyoruz. Ergin balıkçılık, sektörde bambaşka bir ekolün temsilcisi olarak hakettiği yeri almıştır, kendisine güvenimiz tamdır.