Hem de hiç açmadan yağlamadan kullanınca öyle kilitleniyor işte... Dilersen fotolarını da koyarım bir ara...
Sayenizde 2000'inci mesaja doğru gidiyorum; bu kadar yazmıyordum; sayenizde o da oldu; artık ileride bir zaman kitap falan yazmaya başlarım bu gidişle...
Bu kış. Exage'de, neydi o, ultegra'mıydı, öyle bir şey. İkisi de benim değildi. Birisi bildiğim exage, aha şimdi dağılacak, yok birazdan patlayacak diye içim kıpırdadı durdu. Kendi malım olsa gam yememde, arkadaşa ayıp olacak diye... 2 yıl filan oldu, exage'leri, dikkat et, bir tane değil 3 taneydiler, elden çıkaralı.
Koy tabi. Koyamazsın demiyorum, dikkat et. Koy. Koy, herkes görsün neyin ne olduğunu, tercih edecek adam da ona göre etsin, ezbere değil. Bilmem ne marka kötü olunca, senin exage'n veya başkası iyi oluvermez haluk abi. Şu şu marka kötüyse, o ve bu birlikte kötüdür, hep birlikte gider iyisi var mı bakarız. Hiç bir markanın ne tavuğuma kışt demişliği, ne bir avuç mısır serpmişliği var.
Benim kimsenin dümeninden gittiğim yok abi. Ama gidersekte kötü birşey olcağını sanmıyorum çünkü gayet güzel şeyler oldu Zaten akıl denilen birşeye sahip isen önce bir bakarsın, baktın düzgün değil yada methedildiği kadar yok, o zaman anlarsın ki bu şey ya abartılmış ya reklamı iyi yapılmıştır. Hayatta hiçbirşey bedava değil Haluk abi ve herşeyin bir bedeli var bunu sakın unutma. Ben o bedeli ödeyerek bunları öğrendim ve bu tecrübeyi edindik,gördük. Okuduğunla uygulamanın bir olmadığını, teori ve uygulamanın hiçbir zaman bir olmadığını bilirsin. Katalog okuyup okuduğunu burada yazanlarla, merada uygulama yapanların da burada yazdığını bilmelisin. Vitrine bakıp misinasını sarıp oraya geriye koyanları hiç saymıyorum dikkatini çekerim. Ben senin çözemediğin olayı sana anlatayım abi öyle zor bir şey değil bu. Birkaç satır evvel demiştim ki bu hayatta herşeyin bir bedeli var. Bu bedeli o anlamadığın kişi niye ödemiş olabilir hiç düşündün mü? En iyiyi bulmak için, var olanı geliştirmek için, bir sorun gördüğü zaman onu nasıl çözebilirim diye düşündüğü için, klasik yöntemler denemektense farklı düşünerek belki kimsenin aklına dahi gelmeyecek yöntemler geliştirmek için vs. Bunların hepsi zaman,emek ve para harcayarak oluyor.Bunları yaparken de birtakim malzemeler alıyorsun iyi ve kötü yanlarını görüyorsun ve zamanla deniyorsun değil mi?Bir nevi tek başına ar-ge yapıyorsun. Belki de denemiştir ve eline geçenlerin bir kısmının gerçekten abartı ve döküntü olduğunu anlamıştır Ya da daha iyileri olabileceğini gördüğü zaman bizim gibi boşa para ödediğimizin farkına varmıştır değilmi sevgili abiciğim. Belkide başkalarının da o döktüğü paraları dökmesin istemiştir. Abartı var olduğunu farketmiştir uyarmak istemiştir. Diğerleri arasında bir fark olmadığını görmüştür. Aynı paraya daha iyileri olduğunu farketmiştir vs vs Birşey farkettim kendi yazdığın yorumların doğruluğunu sorgulamadan kendin kabullenmişsin. Bunun bir neticede marka olduğunu,arkasında bir şirket olduğunu ve şirketlerin ticari kaygıları olduğunu asla unutma abiciğim. Bizim x şirket iyi y şirket kötü diye bir derdimiz yok. Gözümünüzün gördüğünü yazıyoruz,inanmıyorsunuz fotoğraflıyoruz yeri geliyor tartışıyoruz.Görünen köy kılavuz istemez.Sanırım daha fazla birşey dememe gerek yok. Sana tavsiyem abi lütfen eski makinelerinin etkisinden kurtul. Çünkü onlar artık yoklar ve biz onlardan satın alamıyoruz. O yüzden yorum yaparken eskiyi yorumlarsan yeniyi alan aaaa bu böyle değildi der, bizim gibi. Lütfen eskiyi baz alarak, markayı baz alarak yorum yapma. Sadece modeli yada ürünü eleştirelim. Eskinin etkisinde kalmak o ürüne objektif yanaşmamızı engeller. Ayrıca bir markanın A'dan Z'ye tüm modelleri iyi olamaz. Her model iyi değildir. Marka böyledir o yüzden tüm modelleri iyiymiş gibi göğe çıkaranların, gökten aşağıya inerken biraz beyin geliştirme jimnastiği yapmalarını tavsiye ediyorum. Ben senden daha çok, bizi burada fazlaca yanıltanların da yazmasını isterdim de. Neyse..
1 - Öncelikle tavsiyelerinizi kendinize saklayın Koray bey. Bu güne kadar göklere çıkamasam da, hayatımda hiç bir zaman yüksekten aşağı alçalmadım; irtifa kaybetmedim. Bilakis, aşağı seviyelerden yukarılara, emin adımlarla çıktım ve de devam ediyorum. 2 - Daha önce konu başlarında yazdığımı hatırlıyorum ama yinede ilavelerle tekrar yazayım. Burada ben diyorum '' 7-8 yıldır şunu kullandım, 4-5 yıldır bunu kullandım, bahsedilen sıkıntının zerresini yaşamadım '' Haluk bey, ( furunotr ) aynı benim dediğimi daha uzun seneler belirterek beyan ediyor. Erzurumdan Nuri kardeşimiz bir yerlerde yazma gereği duymuştu, '' Hyperloop 4000 i, 5-6 senedir dertsiz tasasız kullanırım ve bu gidişle daha bir o kadar kullanırım '' der. Burada o kadar kullanan kişiler, öneri tavsiyei geldiğinde bu 3 makinayı ( Catana, Nexave, Exage ) memnuniyetleri neticesi tavsiye ederler de, neden ederler ? Ve en önemlisi, Katalogda Exage serisi için 1.000.000 tercih diye belirtmiş. Burada ki 1.000.000 kişi bu işten ne kadar anlıyorsa, bizde o kadar anlıyoruz; demek ki. Ama +++, Ama ====. Sizde, bilgi donanımı olarak bizim konumumuzun tam 180 derece karşısında kalıyorsunuz. Bunun ötesi maalesef yok. İstatistikler, analizler bunu böyle gösterir. Tüm bunlardan sonra sizin yazdıklarınızı ciddiye almak,benim için abesle iştigalden öte değil. Tüm bunları yazmak istememe rağmen sizin isteğiniz üzerine yazmak zorunluluğu hissettim; kendi adıma. Sürçil-i lisan ettiysek de.........cyrr
Bu verdiğin örnekten, 1.000.000 kişinin hiç bir halttan anlamadığını görüyoruz sadece. 1933 te 17,277,180 kiş Adolf Hitler'i seçmişti. Sonuç ne oldu? Bu 17 milyon bilmem kaç kişi bu işlerden ne kadar anlıyorduysa, işte o bir milyon kişi de o kadar anlıyor. Yani, şimanov diyor ki, bir milyon kişiyi kandırdım, kekledim, buyrun sizde gelin, elle gelen düğün bayram... Allasen, bu döküntüler o kadar iyi diyorsan, söyle şu şimanova da boşuna o technium, stella vs. üretip durmasınal, yazık, günah, israf di mi ama?
Tevfik abi senin sarı pirinç dediğin şey boyalı çıktı şimdi önce bir oradan başlayalım mı Olaya gelelim abi. Şu son yazdıklarımızı da yazmasaydık demek ki seni göremeyecektik,gözümüz seni arar olmuştu kaç gündür. Abi bizim senle aramızdaki fark şu, sen diyorsun ki Ahmet,Mehmet,Ali vs kullandı iyiymiş. Katalogta birşeyler yazıyor diyorsun. İyide abi biz onları zaten gördük okuduk o aşamayı geçtik ve aldık. Sonra diyoruz ki kullandık. Aha işte bunlar oldu işte fotoğrafları diyoruz. Sonra hala duyduğumuz şey ahanda katalogda 1 milyon yazıyordu, ahanda Ahmet abi bunu kullanıyordu buna iyi demişti bilmem ne falan. Eee bizim sorun o zaman yalan yani. Biz yalancıyız öyleyse, Fotoğraf makinesi de numara yapıyor olmalı bizlere. Ahmet abi iyi demiş, katalogta da 1 milyon satmış zaten.Yok kardeşim sorun olmaz. Mantık bu. O rakamlar bize istatistiği değil anca reklamı gösterir sayın ve sevgili abiciğim. Eğer bunlar aşınmayacak şeyler olsaydı yedek parçaları da olmazdı değil mi? Biz aşınmaz demiyoruz, bu kadar erken aşınmamalı diyoruz ama keşke bir anlatabilsek. Size bizim içinde bulunduğumuz durumu izah eden bir paragraf alıntılayayım. Dünyanın yuvarlak olduğu kadar basit bir ifade bile, çoğu insan okyanusların döküleceğine inandığı için imkansiz görülerek dalga geçilmiştir. Güneşin evrenin merkezi olduğu düşüncesi kafirlik olarak adlandırılmıştı. Küçük beyinler daima anlayamadıklarına saldırmışlardır. Galileo dünya yuvarlaktır dediği için giyotinle idam edilmiş, İtalyan bilim adamı ve rahip Giordano Bruno ise dünya bir gezegendir ve güneşin etradında dönmektedir dediği için yakılarak öldürülmüştür. Kaynak: http://baturayozden.com/modern-kahramanlar/
Bir çok önerilerde, '' O KISTASLAR DAHİLİNDE '' ibarelerini atlamışsın sanırım. Eh, senelerdir bir sorun yaşamamışsan, aksine de mutluysam, gerisi boş. At'la deve değil ya. Yedekleri evde hazır kıta görev sırasının kendilerine gelmesini beklerler. Ama bir türlü gelmez. Fani işler bunlar.
B Son 2-3 aydır çok yoğunum. Adeta İstanbul - Bursa arası mekik dokuyorum son zamanlar. Mayıs 17 de kısmet olursa hayırlısıyla bitecek. Mahkumiyete az kaldı. Sonrası, aramana pek gerek kalmayacak. Ben, hep benden yazarım, örneklerim. İnanılmama durumlarında Ahmet, Mehmet v.s. yazma mecburiyeti hissederim. Ve de maalesef öyle olmuştur; hiç tasvip etmememe rağmen. Bu bahsettiğin sorunu elimde ki makinalarda ben niye yaşamadım ? diye soruyorum size. Herhalde, toplamda 800-900-1000 saat, % 100 tuzlu suda beklemeli olarak km.yapmıştır. Siz bana bunun cevabını verin isterim extradan. Serdar beye de geçen hafta yazdım, '' Yarın Ataşehir'deyim gel gör, gelemezsen ben göndereyim, bak, incele '' dedim. Cevap yok. Daha ne yapaydım ? Ben, benim kullandığımı örnek alırım. Duyduğuma değil, gördüğüme ve yaşadığıma inanırım. Ha, duyduklarım da kulağımın bir köşesinde durur, yazarım bir köşeye; kulak ardı etmem. Buna emin ol.
Bizimde yaptığımız senin aynısı abi,kaldı ki gördüğümüze inanıyoruz artık son yaşadıklarımızdan sonra. Bizde göresiniz diye fotoğrafladık ama yine fayda etmedi, bir dahakine zoom yaparız artık Yaptığımız aynı, ancak gördüğümüz farklı abi. Ben onu bunu bilmem abi bir tane 5.5 saatlik exage varmış o sağlam mesela Vitrinde durduğu saatlerde dahilse seninkilere onu bilemeyeceğim Ben göz doktoruna gittim herhangi bir değişiklik yok abi, senin belki numaran ilerlemiştir bir kontrole git derim, mağlum yaş ilerliyor insan anlayamıyor bazen ilerleyip ilerleyemediğini.
Vitrini de hesaplarsan, 5 x 365 x 24 = 43.800 saat yapar yaklaşık. Göz doktorun da iş yokmuş demek ki. İstersen randevulaşır, İstanbul'a geldiğimde elimdekini görmeni sağlarım. Gözlüğümü de kullanabilirsin. Hem yakın, hem uzak. 2 in 1 Ya da, Bursa'ya yolun düşer mi bilmem ? Hem, göz doktorumla da tanışırsın.
İyi; güzel; hoş yazmışsın da benim de kendime göre tecrübelerim var; teoride değil pratik olarak bu tecrübeler ve üzerine basa basa yazdığın gibi yalnız eskide değil; yeni olanda da mevcut; kullanmadığım, denemediğim, gözlemlemediğim bir şeyi yazmıyorum; yazarsam da kullandığım kadar yazıyorum; sonuçta mükemmele ulaşmak istediğini belirtmişsin ki bu pek mümkün değil; yani mükemmel diye bir olgu yok; her zaman eksikler, noksanlar mevcuttur ve insanlık her zaman mükemmeli yakalamak için uğraşır durur; ancak dediğim gibi eğer mükemmel bulunsa idi bu çabalamadan da vazgeçilirdi... Kıyaslama da yapılmak isteniyor ise farklı markaların yakın modelleri arasında kıyaslama yapılmalı gerçekçi olması bakımından; elbet bunların bile aralarında farklılıklar; birinin diğerine üstün geldiği veya zayıf kaldığı noktalar olacaktır; ancak dedik ya; hiçbirşey mükemmel değildir... Madem Serdar'ın dümen suyundan gitmiyorsun öncelikle şu "Shimanov"dan vazgeçmen; markayı olduğu gibi düzgünce yazmak gerekir diye düşünüyorum; "Shimano"; daha ileriye; daha ileriye; belki mükemmele doğru gitmek istiyorsan sanırım bu; bunun başlangıcıdır... Şimdi pek vaktim yok; belki birkaç gün sonra Exage'yi genel bir inceleme yazısı ile önünüze koyarım... Bulunduğu sınıfta gerçekten iyi makinlardan biridir...
Evet yine değişik bir örnekleme; hatta utopik bir düşüncenin; utopik bir örneği olmuş bana kalırsa... Evet 1.000.000 kişi anlamamış; 2 kişi anlamış; tabii o 1 milyonu çoktan geçtiğini söylemek gerek; ya da en azından bir tane geçmiştir benim ile...