İlk mesajda Tevfik bey elle sardığını yazmış; anlaşılmamış galiba... Catana'nın hangi modelinden bahsediyorsunuz; bendeki 20-25 yıllık olan bile hiç de fena sarmıyor; yenisine bir bakın daha iyi sarıyor; üstelik ARC-spool... O paralara da alınabilecek en güzel aletler bence...
Kalama sorunu Hk. Diğer makinalar nedir bilmem ama, bu seride ilk kullandığım Catana 4000 RB de, bahsedilen bir sıkıntı yaşamadım. Daha önceleri de bir yerlerde yazmışımdır; yineleyeyim isterim. Yollara döşenen kilitli 3 adet bordür veya parke taşını düşünün. Bunları da kalın tekne halatlarıyla 3 kez sararak bağlayıp denizin dibine 4-5 m. derinliğindeki yere salın. Senelerce suyun dibinde duran, suyu tamamen emmiş 3 adet bordür ile 6-7 m. lik bir halat kitlesi sizce kaç kilo gelir ? ( Bence yaklaşık 10 kilodur. ) Bağlı olan bu halatın düğümüne takılan iğneciğim vesilesiyle, o kütleyi 5 m. suyun dışına kadar, Catana makina ve Shakespeare kamış gücüyle kaldırdım. Kalamada 1 mm.Tık yok maalesef. Eee, hani bu makina kalama gücü, 4 kilo seviyelerindeydi. Ne oldu da 10 kiloluk direk yüke cevap verebildi ? Hani kalama sorunu ? Kalamada tık yok da, burada ki kişilerden de tık çıkmıyor, bu yazdığıma. Kişiler sadece '' A '' öğrenmişler ve '' B '' onlar için gereksizdir. Yada flaş bellekte bir kapasite sorunu vardır; kaydedemezler bir türlü. Onlar sadece, A, A, A der, cırcır böceği misali hep aynı sazı, aynı ritimde çalar dururlar. Neyse, sonuç; İğne, bağlandığı misinadan koparak, o güzel iğneciğimi kaybettim. cyrr cyrr Test başarıyla sonlandı. Ben burada yazılan afaki şeylere değilde, kendi yaşadığım deneyimlere bakarım ve bunları da güvenerek, bilerek yazar, paylaşırım. Ve derim ki, o beğenilmeyen Catana ile, 20 kiloluk bir balığı da, kuzu kuzu kıyılatır ve alırım. 60 liralık öneri isteyen arkadaşlarada, '' O bütçe doğrultusunda '' bu makinayı çok rahatlıkla, hemde gönül rahatlığıyla öneririm. Alternatifi olanda yazar, marka ve modelini verir, ürün bilgisini içeren linki kopyalar, olur biter. '' Halep oraysa, Arşın bura '' demişler büyüklerimiz. O boy balıklarda da, makina değilde misina, iğne ve kamış en ön planda olarak ilk görevi alırlar ve bu görevi de aralarında paylaşırlar. Makina sadece misina boşluğunu alır ve gerektiği yerde dragla cevap verir, komuta eder olaya. Balıkcılık burada başlar ne yazık ki. Yoksa makinayla 20 kiloluk, 30 kiloluk yükte ki balıklar direkt sarılarak çekilmez. Ama bilmeyenler, ne yazık ki burada sadece sarar ve çekerler kendilerince. Sonra da freni patlamış kamyon misali dalarlar sağa sola. Sonra..............??????? Buradan da, bilmediğim Abu Garciaya, Mitchelle, Okumaya vs. vs. makinalara da dil uzatmam; haksız yerede eleştirmem. Haddim değildir. Herkesinde bilmediği, denemediği, yaşamadığı şeylerde de haddini bilmesi gerekliliğini düşünürüm.
Hangi makinaya geçtiniz ? Geriye dönük en az 11 yıl ve değişik alternatşifli makina portföyünüzden sonra, bu tercihinizin nedenleri nelerdir, Şeref kardeşim ?
siz kalkip bir baligi agaca tirmanma yetenegine göre yargilarsaniz, tüm hayatini aptal olduguna inanarak geçirir. bu lafi einstein diye biri soylemis makinanin klasmani belli, fiyati belli, cürmü belli. bu makina disli siyirtmadan, küt diye bloke olmadan, kolu elinizde kalmadan isinizi görüyorsa yeterli bence. tabi fiyati dahilinde olmali bu durum. shimanoda en üst seviye spin makinasi nedir bilmiyorum da , simdi ondaki performansi bundan beklemek pek dogru degil. daiwanin sweepfire ile exist modelleri gibi hadi exist dedik çok uçtuk, caldia diyelim mesela. sweepfire'in kolunda bosluk toleransi olmasi, nispeten zayif kalomasi olmasi, sarim galetinin kalitesiz olmasi, icabinda inci gibi örgüyü sarmamasi dogal ve garipsenmiyecek bir durum. bu ve bunun gibi aksakliklar icabinda caldia'da vuku bulursa anormal karsilanmali. hani sarimdan mevzu olmus, sahara kötü sarar denmis, akabinde aero technium gösterilmis vesaire... simdi aero technium inci gibi sirali sariyor diye tüm shimanolar öyle sarar diye bir mantik dogru olabilirmi? veya tam tersi, sahara örgüyü kusuyor ecik bücük sariyor diye aero technium almak isteyen birine ihhh olmaz shimanolar kötü sarar denilebilir mi?
İşte bu kalama sorununun en ağa babasıdır Tevfik abi. Düşün şimdi, ben diyorum, bu aletin 4 kg kalaması var, buna göre 4kg çekecek misina takıyorum. Zira şu kesindir: İnce takım, avcı takım. Sonra atıyorum, balık geliyor, 10kg ile çekiyor, kalama 4kg da açması gerekirken orada uyuyor. Sonuç kaçınılmaz, patladı benim misina. Ben biomaster'i neden attım denize? Kalaması işte aynen böyle kilitlenip kaldığı için. Ve lütfen şu sözünüzde durunuz: Kaç 20kg balık kıyılattınız ki, "o beğenilmeyen Catana ile, 20 kiloluk bir balığı da, kuzu kuzu kıyılatır ve alırım." diyorsunuz? Nerden mi biliyoruz? Kalamanın ne işe yaradığını ne kadar bildiğimizden? Bakın nasıl hele: Evet sonuç bu işte. Kalamanın varlık sebebi o iğneyi kaybetmemeniz, bilhassa da ucunda balık varsa. Siz hiç bir darbe, eylem vs. uygulamayan 10kg taşı bile çekerken iğne kaybediyorsanız, 20kg balıkta emin olun hiç şansınız olamaz. Olay gayet açık ve net. Buyrun işte, kalamanın perişan halini, aletin size iğne kaybettireceğini kendi ağzınızla itiraf ediyorsunuz. Daha ne yaptığınızı bile bilmiyorsunuz. Gene çok güzel bir tespit. Ve gene bir günde sizin "şimanov, şimanov, şimanov" dan başka bir şey dediğinizi duysak, hepimiz bahtiyar olacağız şurda.
ARC Spool olmak, iyi sarmaya yetmiyor abi. anladığım kadarıyla, makinenin eciş bücüş sardığını bir türlü göremiyorsunuz. Ama bu avda cidden çok şey farkettiriyor.
ip misineye geçtiğimde ki bu meram ve balıkları ile ilgili olduğundan ötürü oldu yani zorunlu kaldım yoksa hala hevesim nylon misinelerde dir 11 yıl yanına başka yedek makine bile getirmeden kullandım saharayı hiç gık demedi hala demiyor ama artık rafta tatilde :thumb: hak etti yerine değiştirdiğim bir makine ise yine shimano biraz çıtayı yükselttim ben biraz eski kafalı insanlardanım pek malzeme değiştirmeyi sevmem parasını verdiğim malzeme bana yaren olacak dost olacak avcılık budur kanımca dost avda belli olur tezgahta değil eğer param daha çok olsaydı inanın en üst segmentini alırdım ki evladıma da kalsın haa başka marka yokmu var tabii ama kullanan arkadaşlara bakındım şikayetlerine baktım yanımdakilerin kullandıklarını memnuniyetlerini sordum hani bir kimse yıllardır toyota corolla ya biner ya sonra yeni alacağı araba toyota olur güvenden ötürü işte bende böyle yaptım amma da mevzu bahis oldu sahara nın iç aksamı şimdiki makinemin tek sorunu var kamış bükülüp kalama sesi duymasam balık koldan anlaşılmıyor
Abi başından beri yapılan bu değil mi peki(söz meclisten dışarı) Adam biomaster alacak; bir başkasının kalamasında bir sorun çıktı diye biomasterı kötülemek ne kadar doğru? Yahu sorarlar adama, kullanan bir sürü sahış sorun yaşamıyor sende neden oldu diye Kullanmayı bilmiyorsun.
Iste ben de onu anlatmaya çalistim çagri. Tüm markalar için geçerli bu. Kiminin daha çok ürünü problemli kiminin daha az. Ama bu hepsi yaramaz anlamina gelmez.
Bir başkasının kalamasında bir sorun çıktı. Peki acaba bu sorunun sebebi neydi? Bir tasarım hatası mı, üretim hatası mı? Diyelim üretim esnasında oraya kalama diski kayık takıldı ve kırıldı. Yada içine böcek girdi, toz girdi vs. vs. Sonrada dert çıkardı. Bu bir üretim hatasıdır. Bu hatanın aynı makinenin diğer serilerinde görülmesi pek olası seğildir. Fakat orada, kalama yuvasının ağzı geniş tasarlanmış, içine su kaçırıyorsa, kalama diskleri uygun olmayan bir malzeme ile yapılmışsa, ısıyı atacak bir tasarım ortaya konmamışsa vs. vs ve makine bu yüzden dert çıkarmışsa, bu bir tasarım problemidir ve ürünlerin çoğunda başa dert olacaktır. İşte o biomasterinde sorunu buydu. Kalamalarda diskin kaymasını sağlayan yağdır. Eğer su kaçarsa, yağ suyu sevmez, ama diskler sever. Sonuçta o yağ oradan kaçar, yerini su alır. Yağsız kalan kalama ise, kilitler, görevini yapamaz. Biomaster'in sorunu, su kaçırmaya müsait tasarımıdır. Su illa kaçar mı, bu yıllarca olmayabilir, ama arzu edilen, su geçirmez bir kalama olmasıdır. Zira eğer bir gün kaçarsa, o gün sizi üzebilir. Kullanan bir sürü şahısta benzer sorunları yaşıyor zaten. Bu yüzden stradicler için üretilen seramik bilya setleri ve kalama diskleri kullanılıyor, ayrıca satın alınıp. Gerçi bu bilyaların worm shaft için olanı şak diye uysada, kol bilyaları pek uymuyor, büyük geliyor. Biraz daha küçük bir tane bulup, en azından kolun öbür tarafına takmak iyi oluyor. Sorun bu işte. Sanılıyor ki, burada bir makinenin hatasını görüp, bunu herşeye yamamaya çıkılıyor. Fakat öyle değil. Dikkat edin, ben bir sorun söylersem, her zaman tasarım sorunlarına bakarım. Birileri gibi, bir tane alet almış, bozulmuş, bir daha asla bundan almayın filan demem. Ve zaten aynı şahıslara, pek iyi dediği bir aletin arızasını gösteririz, vay sen misin? İnsna iki yüzlü olmayacak. Aldığı alet 3 ay sonra bozuldu diye yırtınıyorsa, tavsiye ettiği aletin kutusundan bozuk çıktığını görünce kıvırmayacak. Ve dikkat ettiysen, burada bak o saharanın şusu şu olmuş demedim. Kafadan bir tasarım sorununu, sarım sorununu gösterdim ki, sebebi osilasyon mekanizmasının yetersiz olması. Bu modelin hepsi, bu tasarıma sahip ve sarımı kötü olmaya mahkum.
Sende kalamaya su kaçırma abi o senin sorunun. Adam sana demiş mi su geçirmiyor. İnan tartışacak havam yok kafam dağılsın diye giriyorum, her an ismi lazım olmayan birini gidip vurabilirim 3 haftamı çaldığı için. Dolayısı ile sinirliyim.
Gene çok güzel bir tespit. Ve gene bir günde sizin "şimanov, şimanov, şimanov" dan başka bir şey dediğinizi duysak, hepimiz bahtiyar olacağız şurda. Bütçeler ve istekler doğrultusunda burada bir Crossfireyi bile siz değil, ben önerebildim. Unutmuş olmalısınız. Siz, bizim yazılarımızla mesut ve bahtiyar olacaksanız, bundan mutluluk ve sevinç duyacağım inanın. Buyrun içeriye. http://www.balikavi.net/forum/showthread.php?t=52654 Ve lütfen şu sözünüzde durunuz: Dersiniz. Bende, Herkesinde bilmediği, denemediği, yaşamadığı şeylerde de haddini bilmesi gerekliliğini düşünürüm. dedim. Ve Kaç 20kg balık kıyılattınız ki, "o beğenilmeyen Catana ile, 20 kiloluk bir balığı da, kuzu kuzu kıyılatır ve alırım." diyorsunuz? Nerden mi biliyoruz? Kalamanın ne işe yaradığını ne kadar bildiğimizden? Bakın nasıl hele: Diye de sürdürürsünüz. Eh o ince hastalığım burada da geçerlidir. Tutamayacağım şeyler hakkında kesinlikle söz vermem. Söz vermişsemde, canım pahasında o sözümü tutarım. Endişeniz olmasın. Herkes yediemin olamaz. Olabilmesinin gereklilikleri vardır. Burada, ilgili boyda ki balıkları alabilmek konusunda, o makinanın yanısıra kişilerin, bilgi ve becerilerinin de gerekliliğini vurgulamak istemiştim. Bunu adınız gibi bilirsiniz de, illah ki o çarpıtma tekniğinizi devreye sokarsınız. Nedendir ? demeyeceğim. Biliyorum çünki. Ama kıyılatırım inanın. Endişeniz olmasın. Eeeee siz 7 m. Tutmuşsanız, bir başkasının 1 m.lik balığına niye inanmazsınız ? hihi Hani, '' komşunun tavuğu komşuya kaz görünürmüş '' misali olmuş. Yok yok merak etme, bu boy ve ağırlıkta balık almışlığım maalesef olmadı.cyrr cyrr Sizin rekorunuzu falan da kıramam. O, bir Dünya rekorudur.:thumb: :thumb: Bak bu sefer güzel güzel cevap vermişsiniz; bölüm bölüm. Cevaplar böyle olursa, askıda cevaplamanızı bekleyen tezleriniz kalmamış olur. Evet sonuç bu işte. Kalamanın varlık sebebi o iğneyi kaybetmemeniz, bilhassa da ucunda balık varsa. Siz hiç bir darbe, eylem vs. uygulamayan 10kg taşı bile çekerken iğne kaybediyorsanız, 20kg balıkta emin olun hiç şansınız olamaz. Olay gayet açık ve net. Buyrun işte, kalamanın perişan halini, aletin size iğne kaybettireceğini kendi ağzınızla itiraf ediyorsunuz. Daha ne yaptığınızı bile bilmiyorsunuz. Senaryo hemen de hazır. Ben suyun dibini görüyorum. bilinçli olarak kalamayı sıkıyorum. Siz buna kilit deyin, ne derseniz onu deyin. Bilinçli olarak bu işlemi yapıyorum Serdar efendi. Bakalım ne olacak, ne kadar dayanacaklar diye ? Tabii sizin sisteminizde ki bir kalama, 1 numaralı bir iğnenin halata saplanmasını engelleyecek ve hatta hasbel kader saplanmışsa bile, o kalamayı gerekli düzenlemelerinizle, iğnenin oradan kendiliğinden kurtulmasını sağlayacaktı. Bu teknik, maalesef benim makinalarımda yok. Üzgünüm. Yaşanmışlık ve hayalde tasavvur edilen şeylerden bahsediyoruz galiba.
Ameliyat başarılı geçmiş doktor bey, kutlarım. Çok kısa bir süre de öyle en ince parçalara kadar dağıtıp toplamak ta epey bir ustalık ister. Nice keyifli incelemeler dilerim.
Manda yuva yapmış söğüt dalına. Yavrusunu sinek kapmış gördün mü ? diye yöresel bir turküyü hatırlattın.hihi hihi Güzel ve reel değerlendirmelerde bulunmuşsun.:thumb: :thumb:
Benim ne dediğim önemli değil. Sen kalamayı sıkınca, kalama kilitlenmiş, işte olay bu abi. Bunun tartışılacak bir yeri yok. Bir kalamanın varlık sebebi, bellirli bir kuvvetten sonra açmaktır. Kalama, ne kadar sıkarsan sık, kilitlenmeyecek. Hele ki 4 kg diyen bir kalama, 10kg'da hiç kilitlenmeyecek. Dahası, makine kullanmasını bilen eleman da, o iğneyi asla kaptırmayacak misinasını koparttırıp. Bir kalamanın nimetleri anlatılırken, kalamanın perişanlığı alanen ayan eden örnekler verip, birde mealen diyorsunuz ki, bunun kalaması süper. Süper kalaması olan bir alet, misinanın kopmasına, iğnenin açılmasına, kırılmasına asla müsaade etmeyen alettir. Yok, siz şöyle oynadım, böyle oynadım diyorsanız, işte o zaman bu bir kalama tesit değil, bir eğlenceden ibaret olacaktır. O eğlencenin sonuçları da, kalamanın kalitesi hakkında bir fikir vermez. Eğlenin, eğlencenizi bize de anlatın. Bizde eğlenelim. Bu başka mesele. Kalamayı sonuna kadar açıp parmak kadar kıraçaya cırlattıran arkadaşlar var mesela. Şahane eğlence. Ama gidip buna bakarak, kalama hakkında yorum yapmıyorlar onlar. Yada doğru dürüst test yapın, bu testin sonucuna göre kalamaya bir yorum yapın. Olay gayet basit, 20 kg luk balığı kıyılatır mısınız? Müneccim değilim, ama kalama hakkındaki yanlış yorumlarınız bana bunun pek olası olmadığını söyletiyor. Ve dahası. Ben çıkıp o kalama çuvallamış demeden önce ne diyordunuz: Ya şimdi ne diyorsunuz? Ne için yapıyor olursanız, olun, çuvallamış halde o kalama, olayda bundan ibaret. Sorun, bunu ben size olmamış dedikten sonra anlatmaya çalışmanız. Çarpıtan sizsiniz.Kişilerin bilgi becerisi mi, amenna. Ama elindeki alet kilitlenince, biglinin de becerinin de anlamı kalmıyor. Bu işlerde alet işliyor, el öğünüyor. İşlemeyen alet olunca da ancak o el başını dövüyor. Ve olay gayet basit aslında. O 20 kg balığı nasıl çekersiniz? Bu konuda yeterince bilgi ve beceriniz var mı? O boyda kaç balığı, kaç farklı makineyle, kaç kere çektiniz, kaç kere kaçırdınız, kaç kere iğneyi vs. kaptırdınız? Varsa bilgi ve becerinizi ortaya koyduğunuza dair tecrübeleriniz, merakla bekleriz. İşte Orhan baba, işte Vedat usta, hepside bu bilgi ve becerilerini ortaya koyar her zaman. Bunları sizden de bekleriz.
Ama su geçirirse kalaması nanay olur da demiyor, asıl meselede o ya. Milletin burnundan gelip oflayıp puflayınca, gidip su geçirmez kalama yapmaya başladı zaten ancak malum firma. Normalde, kalama su geçirince öyle biter diye bir kaide yok zaten. Su geçirse de görevini yapmaya devam eden kalamalar var. Örneğin şu eski Banax SX'ler mesela, kalamasına su doldur gene banamısın demez.
Yok yok, gayet seviyeli. Malum, havalarda azıcıkda olsa soğuma var. Azıcık gerginlik olsada, bunu işin tuzu biberi olarak görür, değerlendiririz.:thumb: :thumb: En azından tenekeyi kalınlaştırarak demir haline getirdik; Exageyi arada kurtardık sarım konusunda. Daha ne olsun. hihi hihi Zaten Sahara bizim pazarın ürünü değil. Onu da USA lılar düşünsün. Ama çok istedim, burada başka ürünleri de görebilmeyi. Ama maalesef olmadı. Neden olmadı, yada olamadı bilemeyeceğim.
Ne mi diyorum ? 4 kilo denilen bir kalamada düzen, düzenek, 10 kilo seviyelerinde bile sıyırmadı, koyuvermedi. 4 kilo denmesine rağmen, 13-14 kilolara kadar dayanabileceğini gösterdiğini vurguladım. Tabii kalama kullanımı bu değildir. Gerektiği yerde gerekli vitesi kullanmayla eşdeğer gibidir. Tabii otomatik vites kullanıyorsanız, bunu algılayamazsınız, bilemezsiniz. Bu da benim eksikliğim olmasa gerek. Vedat beyi, Orhan beyi falan kıyaslama sahnesine sokma. Bu zatlar birer ekoldür.:thumb: :thumb: Çok arzu ediyorsanız da, buyrun kendinizle kıyaslayın. Nede olsa bu değerlerin, Afrika maceraları ve malum o avları yoktur. Burada siz, sadece kendinizle kıyaslayabilirsiniz kişileri. Tabii benim 7 metrelik bir köpek balığı avım yoktur. Keşke olsaydı da paylaşabilseydim görsellerle.
Beni Banax ya da Daiwa ilgilendirmiyor abi, ben makinemden memnunum. Markadan da memnunum, şu ana kadar hiç bir ürünü sorun yaşatmadı. Doğal olarak benim için bu marka iyi, bir çok kişi için olduğu gibi. Daiwa mı? Belki düşünürdüm ama siz nasıl soğuttuysanız artık, bedava verseler, yeni 2013 TOURNAMENT SURF 45 almam Bence artık bu tutumunuzu bırakın. Bahsettiğiniz markaların da bir çok sorunlu ürünü piyasaya sürülüyor daha önce de bahsetmiştim. Karalamak yerine nasıl kullanmak daha mantıklı olura yönlendirelim