Tevfik abi, muhatapla filan işim olmaz. Senin bir türlü anlamadığın şey, iyi malın muhatap aratmayacak bir şey olmasıdır. Balık tutmak, ava gitmek savaşa gitmeye benzer. Cephede, çatışmanın ortasında tüfeğin bozulunca, nerde bunun garantisi diye üretici aramaya gitmekten farkı yok söylediğinin. Karşındaki, dur ben bekleyeyim de, sen bir muhataba git, düzelttir o döküntüyü de dönünce vuruşuruz demez, sıkar kafana geçer. Ha, balıksa da, takımını kapar gider, herşeyden önemlisi o zahmetlerin keyfe dönüşeceği o anın dibine turp suyu sıkar öyle gider. Bozulup bozulup elinde kalıp seni madara edecek döküntüler yerine, evden çıkarken seni merada yalnız ve sap gibi bırakmayacak bir şeyi almayı öğrenmek mesele. 300 vereceğime 600 veririm ama en azından keyfimi kazanırım. Ha, yolda bırakmaz diye etiketine (fiyat+marka) kanıp aldığım bir şey, beni taşın tepesinde yolda bırakırsa da, onu da oracıkta denize bırakır, öyle gelirim, hepsi bu.
Anlarım Serdar, anlarım. Bana '' LEB '' demene bile gerek yok. IQ değerlerim, en az sizinkisi kadar yüksektir: emin olabilirsin. Bu güne değin hiç bir avda yarı yolda kalmamışsam, bunların çok iyi bir kullanıcısı olduğumun işaretidir. Siz yarı yolda kalmışsanız................... Ben ne yapayım ?
şimdi bayii kanalı denince bayiiler bu indirimi nekadar yansıtacak tüketiceticiye onu düşünüyorum . çünkü bayii artık daha ucuza alıyorum ozaman daha ucuza satıyım ben bunu demez. bu ürünün mevcut fiyattan zaten alıcısı var ben daha ucuza alıp aynı fiyattan satar daha fazla kar ederim diye sevinir. avantajıda bayiilerin yedek parça garanti tamir gibi hizmetleri artık daha kolay vermesi olur .. bunun böyle olmamasını sağlamak için türkiye dağıtıcısının internet satış kanalının olması yada büyük şehirlerden birine bir ana bayii açması gerekir. en kolayı internet satışıdır. bu şekilde tüketici iç pazara yansıması gereken gerçek fiyatlar konusunda bilgi sahibi olur. bayiilerdede fiyat konusunda otokontrol sağlanmış olur alternatif yaratılarak . lineaeffe okuma ryobi gibi ürünlerin dağıtımını alıp iç pazara ilk tanıtan firmalar bayii kanalıyla yapması doğaldır. ama tanıtılmasına ve pazar oluşturulmasına gerek olmayan hali hazırda reklamı ve pazarı olan bir marka için tüketiciye sağlıklı fiyat/hizmet ulaşması için bir web kanalı olmasını yeğlerim.
Şu Japonlar, hiç bir zaman otokontrolü ellerinden bırkamazlar. Gerek ana bayi ve gerekse tali bayi satış fiyatlarını kendileri belirlerler. Adamlar 80 € tali bayi satış fiyatı belirlemişlerse, bu 81 € olmaz, olamaz. Ha, kişi kar marjından düşerek 70 - 75 gibi fiyatlara düşebilir. Bu satıcıyla alıcının arasında ki pazarlığa bağlıdır. ( Buna bile sıcak bakmıyorlar.) Mesela, USA kataloglarında her ürünün çizelgesinde, son kullanıcı fiyatı da ayrıca belirtilmiştir.
anlatmak istediğim şudur abi gerek ana bayii gerek tali bayi dediniz yurt içindeki dağıtım fiyat hizmet ağını sağlıyabilmek için ana bayii ihtiyac duyacaklar.yukarda belirtmiştim . bizde bazı markaların dağıtıcılarıda direk ana bayii sahipleri . bu şekilde alt bayii ler daha yakın fiyatlarla ilerliyor. ancak ana bayii liği yapmayıp onuda dışarıya verirse fiyat konusunda pek birşeyleri değiştiremezler. tek artıları yedek parça satış sonrası hizmet olur. ana bayii de dışarı verilecekse onu denetleyecek bir müşteri hizmetleri olması lazım . eğer onuda yapmayacaklarsa ana bayii de anlaşılan x bir firmaya verilecekse alt bayii kontrolü daha zor olur . shimano türkiyeden çok konteynerle toplu mal getiren bir istoçludan hallice olur hali okadar . zaten japonların kontrolü burdan geliyor. ancak bizde biliyosunuzki abi japonlar gibi değil herkes al-satcı herkes iş yaparak değil komisyoncu olarak ilerlemek istiyor. misal bu kendi marjıdnan kısan bayii şöyledir araba bayii liste fiyatından kısarak size daha uygun verebilir. çünkü o markanın türkiye dist. kendi ana bayiliğini üstlenir kendi bünyesinde satış yeride vardır. alt bayii ler öne geçebilmek satış yapabilmek için kendi karından kısar. ana bayiliği kendi üstlenmezse
İnternetin bu son zamanlarda herşeye egemen olduğu ve tüm dünyadaki her malın ve her fiyatın anında bir tıkla önünüze geldiği bir ortamda bayilere bu kadar şüpheci yaklaşmanız biraz garib bence.Bu serbest piyasa ortamında bütün taşlar yerine anında oturur korkmayın,siz sadece doğru insanlarla birlikte olun yeterli.Kolay gelsin.
Aslında benim anlatmak istediğim konunun üstünden geçiyorsunuz tamda.dediğiniz gibi internetin bu kadar hakim olması kullanılması tüketicicnin işine gelir. yoksa serbest piyasa ekonomisi hangi üründe hangi sektörde ülkemizde tüketiciye pozitif yansımışki ? alıp bayiilere dağıtalım gibi kolay bir seçenek yerine satışınıda keşke getirenler internet yoluyla üstlenseler bizler içinde çok güzel olur diye söyledim . sonuçda bu şekilde bayii karından kurtulup direk alma imkanımızda olurdu . çünkü ülkeye dolaylı yoldan gelen bir sürü ithalat ürünüde var. piyasadaki tekeli oluşturabilmesi sadece bayii ağıyla sağlayamabilir . yurtdışındaki dolar ve yerli para paritesiyle bizim dolar ve tl paritesinin değişimi aynı değil .umarım gönül isterki sizlerin dediği gibi olur.hayırlı geceler
Ülkemiz usulünce yapılacak şey şu olur genelde; Ana bayi aslen tali bayiden farklı bir şey değil. Bunlara kısaca bayi diyelim. Distribütör bir bayi satış fiyatı belirler, bunu belirlerken de rakamı yeterince kazık tutar. Böylece bayinin harekat alanını genişletir. Sonuçta, bayide çok ciro yapar, distribütörde. Kısaca, bir al gülüm ver gülüm olur, bayiyi ve distribütörü düşünen bir fiyat çıkar. Bu fiyatta sanmıyorum yurtdışından ucuz olsun. En azından avrupa fiyatları artı kdv olur, gene biz bir şey anlamayız. Avrupalı 80 euro verir, biz 80+KDV veririz, ama avrupalı maaşını da euro ile alırken, biz TL alıyor oluruz. Ortalama ücret onlarda 800 Euro, bizde 800 TL olur malum. Son gittiğimde Almanya'da her şey TL ile aynı rakamdı hemen hemen. Mesela, Cola burda 2.5 TL, orda 2.5 Euro. Ha, et ve yemekler ciddi şekilde ucuzdu sadece görünen. Bunun dışında hemen her şey aynı fiyattı diyebilirim. Ama amerikan mağazasında fiyatlar ciddi şekilde düşüyordu. Örneğin, X marka kot Weiden'de 89 Euro iken, orada 39 $ idi sadece. Benzer durumu olta makinesinde de görebiliyoruz, avrupa'da 150 Euro olan makine ABD'de 110 $ oluyor genelde. Demekki, aslolarak ucuza bir şeyler alma imkanımız uzak bir hayal. Hal böyleyken bayi ve dağıtıcı kendilerini bolca düşünecektir. Ama birde kazın ayağının başka türlü olması meselesi var. Türkiye'de maliyetler yüksek, elektrik vs. pahalı. Daha önemlisi, paranın geri dönüşü yavaş, bu aletlerden kaç tane satılır ki toplasanız günde? Dahası riskte büyük. Size 150 TL'ye sattıkları makineden kar edecekken, tekrar almaya gidince 170 TL'ye alma ihtimali olan esnaflardan bahsediyoruz. Yani size satarken kar değil zarar etmiş olabilmeleri de mümkün, hele son gelişmelerden sonra. Pazarlık huyumuzu, eşantiyon merakımızı, "o da senden olsun" sloganlı zoraki yaptırdığımız kampanyaları unutmayalım. Eminim, böyle bir makine alacağız ve gayet pişkince oradan 100 m iyisinden misina beleşe sardıracağız. Elbette o misinanın parası da bizden çıkacak, çıkması için esnaf makineyi satabileceğinden daha pahalı satmak durumunda kalacak. Kısaca, dağıtıcı ve bayi çok ciro edecek, bizim ceplerden de daha az para çıkmayacak, benim kehanetim bu. Ha, biz gene çok harcayacağız ama bu esnafın çok kazanacağı demek anlamına gelmiyor elbette. Bunun aşılabilmesi için, bizim de tüketici olarak bilinçli olmamız gerekiyor haliyle. Esnaflar bizi yolunacak kaz olarak görmüyor genel olarak, ama farkında olmadan kendilerini yolmamıza elbette zemin hazırlamamak isteyeceklerdir ki bu da onların hakkı.
ilgili olanlar bilr... iş icabı veya ilişkileri icabı detayları bilen bilir... yeni değildir Shimano'nun Türkiye pazarına birinci elden girişi ve bilen de bilir ki Tr distribütör hisselerinin alımı 1 senedir piyasada konuşulmakta. Eski distribütör firma (adı lazım değil) kendi adına (adı lazım: RODER) öyle kaliteli mallar yaptırıp getirdi ki Tr piyasasına, Shimano bir yerde müdahalede bulunmak zorunda kaldı. Bir Roder hayranı ve (maalesef) bir Shimano kullanıcısı olarak ben de kimin kafasına parça veya bütün olarak malzemelerimi atacağımı bilenlerin ismen zikretmesini isterim !
Büyük şirketler, üreticiler ve de toptancılar, perakende işiyle uğraşmazlar. Uğraşmamalıdırlar da. Uğraşırsa, kendi alt tali bayisine rakip olmaz mı ? Ticaret düzeninin çarkı bunu gerektirir. Hangimiz, diret olarak Tofaş veya Renault fabrikasından perakende olarak, 1 adet araç alabiliriz ? Bunlar üretir, yetki verdiği 2. bir şirkete, tüm ürünlerini fatura ederek satarlar. Oradan da yine pek alma şansımız pek yok gibidir. Olsa da, en son satıcı bayii fiyatları geçerlidir ki, haksız rekabet konumundan kurtulsun ve bayilerini mağdur etmesin. Ha, KDV dendiğinde de, bu her yerde + KDV olarak geçerlidir. Bu, kimi ülkede % 18, kimi ülkede % 20, USA da da ise % 0 dır. Bu nedenle, burada ki fiyatlar bize cazip gözükür. Koyun o ürünün üzerine % 20 KDV yi, bakın bakalım fiyat nerelere geldi ? Şimdi bazı linklere bakarsanız, bir çok üründe fiyatların bayağı aşağılara geldiğini görmek mümkün. Tabii, burda olaya hangi göz ve ................. bakıldığı önemli.
abi yalnız biraz yanlışın var. ben shimano gelsin türkiye de internet sitesi açsın gibi birşey demedim elbette perakendeyle uğraşmazlar. bunun için zaten dağıtıcı firmalar ile anlaşırlar tekeli ona bırakırlar. ama dağıtıcı firma sadece benim kanalımla geliyor nasılsa deyip topu bayii lere atıp sadece al satcılık yapması bu işin tüketiceyi bi fayda getirmesini sağlamaz. yani dağıtıcıda kendini üretici zannedip oda perakendeyle uğraşmam deyip çekilirse bu mal ha hollandadaki adam komisyon almış ha türkiyedeki adam almış . skoylu abi sanırım bahsettiğim konuyu anlamış ortada türkiye direk gelmenin getirdiği kar marjı gene arada alım satımcılar arasında kaybolur gider. dağıtıcı firmalar bayii dışında internettende satış yaparlar tüm dünya böyledir. bunlar satış kanalıdır. ve dağıtıcı her kanalı kullanır. ben internetten satmıyım yoksa bayiilerim kazanamaz dermi? sonuçda nettenden bayiidende kendi kazanmıcakmı kendine nasıl rakip olsunki ? ayrıca bayii lik işin içine kotaların girdiği yıllık alım tutarlarına göre değişen indirimler söz konusu . bayii ona göre karını kendi belirler. fiyatların bayiiler arasında uçurum yaratmaması için de kataloglar değil kendi sitelerinde bir satış fiyatı ile hem satış yapar hem fiyat kontrolünü sağlar. 2. konu ise oto fabrikaları elbette kendi satmaz. oda dağıtıcı firmayla anlaşır distribütör diye tabir ettiğimiz. yani 2. bir şikete satarlar dediğiniz. ordanda pek alma şansımız yoktur demişsiniz. şimdi birçok markanın dağıtımcısı doğuş oto. siz doğuş otodan araba alamıyormusunuz illede alt bayiileremi gitmeniz gerekiyor.? yada borusan oto.kendisi bmw satmıyormu . almanız mümkünn değilmidir ? görüldüğü gibi hepsinin alt bayiisi vardır bayiilere liste fiyatı verir.. ancak bu fiyattan satışı kontrol altında tutmak için o liste fiyatlarından kendide bayii açıp satış yapar. bunun amacı kendine rakip olmak değil .bayiiler fazla karla 2 araç satacağına. ufak karla 10 araç satsın kendi karı sabit olduğundan kazanan kendisi olsundur. örnek fiyat katalog üstünde kalırsa uygulamayu denetleyemez kimse kusura bakmasın herkes tutturduğu fiyattan gider. ama o fiyattan satış yapan dağıtı kılavuz görevi görüp tüketiciye emsal teşkil eder. buna açıklık getirmek istedim bu verdiğiniz 2 örnekte üzgünüm ancak yalnıştı abi. inşallah tabi dediğiniz gibi bir durum oluşur.ancak servis satış sonrası parça bulma konuları dışında birşey farketmicek gibi geliyor.
Engin kardeşim, sizin değilde, bazı arkadaşların buna benzer bakış açıları vardı. Direkt almak için link falan soruyorlardı. Verdiğim örnekle sizin örnekleriniz, aslında tencere kapak misali birbirine cuk diye oturmuş. Aynı şeyleri değişik tanımlamalarla anlatmışız, yada anlatmaya çalışmışız. Dikkat ederseniz, '' alsa da, diğer alt tali bayilerin altında alamaz '' dedim diye düşünüyorum. Buradaki tek ince nüans, üreticinin direkt ana distribütörü ile, bunun bir altı olan tali pazarlama ve dağıtım distribütörleridir.) Otomotivden başladık ya, mesela uygulamasını yakınen bildiğim ve hala uygulanmaya devam eden bir sistemi yazayım. Karsan üretir, TA.... Hindistan'dan gönderir, ..........olan şirkete fatura eder, ederdi. Buradan da Tr.de ki tüm bayilere dağıtım yapılırken, değişik yerlerde ki kendi satış acentalarında, tali bayii şartlarıyla satışı yapılır, yapılırdı. Burada, şu an işleyen bir sistem var ve bir, iki rötuşla aynı şekilde yürüyecektir; büyük ihtimal. Bu durumda, daha önce 100 birime mal olarak piyasaya sürülen bir ürün, şimdi 80 birim fiyatla pazara sürülecek gibi gözükür. Arada ki 20 birimi, müşterilerine mi yansıtacaklar, yoksa kasalarına mı ? Hani derler ya, '' Ne ekersen, o nu biçersin '' diye. Zaman diyelim ve bekleyerek görelim.
ilk birkaç ay belki biraz uygun fiyata alabiliriz.sonra başlarlar yok dolar yükseldi euro fırladı yok enflasyodu falan filan vs bahanelerle eski fiyatlara döner.
Grafenwöhr'de yemek yediğimiz yerde. Hakkını yemeyelim, İmam'ın barında ucuzdu biraz. Ama mesela, yunan lokantasında yemeğin yanında kolaya 2.5 euro verdik. Aha biraz evvel daha, gebze'de yemeğin yanında kola aynen 2.5 TL. İkisi de aynı, bildiğin teneke kola. Bunun dışında kolayı sadece askeri kantinden aldım ki, onunda 12 kutuluk kolisi 4.45 dolardı acayip şekilde.
Pazarlama ve tedarik zincirleri, ilaveten destek ve garanti hizmetleri senin hayal ettiğin ideal gibi olmak durumunda değil tevfik abi. Herkes bu hususlarda iyi veya kötü kendince bir yol tutturup gidebilir, gidiyor da zaten. Her durumda, shimano almamak için yeterince tecrübem olduğundan, kaça satılacağı vs. beni pek fazla enterese etmiyor aslında.
1 - Ben, iyi yol izleyeni takip eder ve desteklerim. 2 - Bak işte, bu olmadı. Daha dün '' ABD fiyatlarından bir Stellam olsa, kamışın ucuna zil takıp oynarım '' diyordun. Bu şartlara erişebilmek için, bizde ki gümrüğün de % 0 olması gerekmez mi ? Olsun ya, veriyorsak devletimize veriyoruz. :thumb:
evet abi aslında gelmek istediğim yerler bunlardı . çünkü başlığı görünce çok fazla değişen şeyler olacakmış gibi bir heyecan içindeydi ilk yazı . ona istinaden yazdım yani servis parça dışında pek getirisi olcağını düşünmedim direk satışı olmayınca. kendilerinin getirmediği konteyner ticaretiyle gelen piyasadaki shimano ürünleri ayak bağı olur .. he niyetleri millet shimanosunu nerden alırsa alsın biz yedek parçayı sağlayıcısı oluruz parça en kolay bizde bulunur 5 liralık parçayı 10 liraya satarız gibi niyetleri varsa makine satışından fazla kar ederler. nasılsa shimano heryerde var ama parçası heryerde yok . evet bekleyip görmek lazım abi .hayırlı avlar iyi günler dilerim .
O ne öyle ya..İmam ve bar enteresan.. Shimano makinalarına gelince,şu an için konuşuyorsan,evet haklısın. Şayet tüm zamanları kastediyorsan,Shimanonun geçmişte üretmiş olduğu çok üst düzey makinaları vardır,kaliteli ve ömürlük. Şayet eski bir Shimano kulanıcısı isen ne demek istediğimi anlarsın,eski kulanıcıdan kastım,15/20 sene gibi... Şahsen bende son zamanlarda yeni Shimano makinası almıyorum,Daiwa makinaları benim için şu anda rağbet görüyor...