Stellanın reklamında youtube'da görmüştüm jeep falan çekiyor diye tanıtıyorlardı 2 saniye videoda, ne kadar gerçeği yansıtıyor düşündürücü..
Olabilir, mümkündür. Ama stella jipi çekiyor diye exage aynı kalitede olacak değil. Burada bildiğin göz boyama olayı söz konusu. Jipi çekecek makineden bana ne, emin ol ki işe yaramaz o makine. O kadar güç uygulayacak bir balık denk gelirse, adamı alır gider en iyi ihtimalle, güreşilemez. Güçlü makinede uzun süre yük altında kalmaya dayanıklı olma aranır. Kalama yüke binince ısınıp şişmeyecek, bilyalar kızıp yanmayacak vs. 50kg gücünde olmasın, zira 50 kgm * 15 dk dediğinizde çıkan gücü atacak soğutma pek kolay değil. Elinizde kalır o makine. 25 kg'ya bir saat dayanana makine daha evladır. Ha shimano'nun bu evsafta modelleri yok mu? Var elbette. En azından eskiden vardı. Ama segment değişti. Yani şöyle oldu. Eskiden parası olan, teknesi olan en büyüğü tutmayı hedefleyip giderdi. Bu durumda makinenin vs. sağlam olması elzemdi. Buna göre de yüksek fiyatlar kabul edilebilir olurdu. Ama artık balıklar küçüldü. Daha kalitesiz makinede iş görebiliyor. Pazarın kaymaklı kısmı, yani ana satış segmenti bu ucuz, düşük kalite, nispi konforlu makinelere döndü. Para kazanacak yer bu pazar. Shimano'da bu pazara oynuyor. Daiwa'nın bazı yeni modelleri de böyle hatta. Velakin, kaliteyi düşürmeyi göze alınca, pek çok marka aynı kaliteyi rahatça yakalıyor. Ve onlar çok daha ucuz. Bu durum, kaliteli makine arayan için shimano'nun pek iyi tercih olmadığı demek oluyor.
Selim bey; yazılanlara buraya kadar şöyle bir göz gezdirerek geldim; ancak pek birşey anlamış değilim... Ben şunu ifade edeyim; herhangibir makinayı nerede ve ne şekilde kullanacağınızı bilmeniz gerek; eğer kullanım konusunda bir hata yaparsanız o aletten randıman alamazsınız... Shimano'nun belki 20-25 yıllık makinaları var elimde; 2020-2011 veya 2012 üretim olanı da... İçinde Katana'da mevcut; Stella SW8000PG JDM'de... En alt seviyelerde olan 20-25 yıllık Katana'da bile henüz ve hala bir sorun yaşamamışken ve güncel olarak keyifle kullanıyorken burada yazılan eleştirilere bir anlam verememiş durumdayım... Makinalardan böylesine memnunken ve bunlar problemsiz çalışırken acaba hata bende mi diye düşünmeye başladım bir an için... Buradaki ironi anlaşılmıştır herhalde; gerekirse birşeyler daha yazarım... Bu arada Serdar'ın yazdıklarını es geçiyorum; her zamanki basmakalıp söylemlerini tekrarlayacak; bu markaya olan antipatisinden vazgeçmeyecek ve öne çıkardığı markanın da fanatikliğini yapacak... Merak ediyorum kaç tane Shimano makina kullandı; zannetmiyorum ki saydığı makinaları kullanmış olsun...
Worm-shaft bozanlar makinayı yere düşürmüşler; sonuçta kolunda baskısı ile makina worm-shafttan sıyırmış; malum alüminyum alaşım şaft üzerinde gezen bıçak çelik olunca bir malzemeden biri sıyrılabiliyor... Bu makinaların birinin parçasını ben değiştirdim; arkadaşlar konuya vakıf olmadan mişli-mışlı ürünü kötülemeye çalışıyorlar; hiçbir makina yere düşürülsün diye üretilmiyor; ve dahası o halde bile ağır yükte epeyce çalıştı o makina... Burada temel sorunlardan biri bakım konusu... Gereğince bakım yapılmıyor ve gerektiği gibi bilinçli kullanılmıyor bu ürünler... Adam 2500-3000 lira verip makina alıyor; sonunda 100 lira verip yağını almaya gelince bu yüz lirayı pahalı buluyor ve uygunsuz yağ kullanımın yöneliyor v.s....
Bakıyorum Serdar formunda gene... Şimdi birşeyler yazacağım ama... Gelelim ana konuya; konu makina ise ben şahsen Shimano ve Daiwa'nın ürünlerini tercih ederim her zaman; geçmişten bugüne her iki markanın ürünlerini kullandım ve Boğaz balıkçılığı için kaliteli seçenek olarak bu markanın bazı ürünlerini tercih edilebilir buluyorum; sanırım alışkanlıktan dolayı farklı bir bölge ve disiplinde de olsa gene bu markaları tercih ederim; spin veya surf tipli makinalar için başka seçeneğim yok benim; iş çıkrık v.s.ye gelince değişir elbet... Gene de her iki marka eşdeğer sayabileceğimiz ürünlerinin kendilerine göre kuvvetli ve zayıf yönleri mevcut; burada andığım markaların herhangibir modelinin herhangibir serisinde olası bir arıza her an çıkabilir; bunun pekçok sebebi olabilir girmeyeceğim... Yine de bu iki marka diğer markalara göre çok daha sağlıklı, sağlam, güvenilir ve konforlu benim için... Bir zamanlar otobüsçüler Mercedes ve diğerleri derdi... Ben tek markaya indirgeyemiyorum kendimi; daha iyisi yapılana kadar spin ve surf makinalarda Shimano-Daiwa ve diğerleri diyorum...
Boğaz oltacılığında hangi makina olursa olsun gerekli ihtimam gösterilmez ise kısa zamanda makinanın arıza vermesi; kullanılamaz duruma gelmesi her an ihtimal dahilinde... 150-200 ve hatta üzeri gr. kurşunlar ile bütün gün at-çek yapıp balık olduğu sürece her gün aralıksız bunu devam ettiren pekçok avcı mevcut; bu konu da tartışılabilir gerçi; ne ise... Kullanım esnasında birkaç arkadaşın yaptığı hesaba göre herhangibir makinanın misina sarım klavuzundaki rulman ya da benzeri parçanın dakikada yapacağı tur sayısı ortalama 5000 yazı ile BEŞBİN civarında... Bu yükte böylesi ağır şartlarda çalıştırılan makina markası ve modeli ne olursa olsun bakım yapılmaz ise kısa zamanda arıza vermesi kaçınılmazdır... Geçtiğimiz yıl konusu oldu; Avrupa yakasında birkaç kişi yanlış bilgilendirmeden veya yanlış bildiklerinden dolayı (güya Stella'nın o kısmı kapalı imiş ve su v.s. geçirmezmiş; kontra vidasını da yağlama deliği olarak algılamışlar) Stella'nın misina sarım klavuz takımı rulmanlarını hiç yağlamamış ve hiç temizlememişler ve bir-iki makinanın bu kısmı arıza vermiş ve bu arkadaşlar bir sitede veryansın ediyorlar... Durum kısaca bu şekilde; varın düşünün...
Diyorsun da, ben de diyorum ki hani nerede bir görek hele. Bu alemde benim bildiğim 7 metre balığı tutan bir tek sen varsın o da dediğine göre vinçle tutmuştun. Yalan olmasın, öyle hatırlıyorum. Fotoğraf makinen (veya pili olmadığından) onu da belgeleyememiştin. Belgesiz de olsa en iyi avın olarak yıllardır gururla sergiliyorsun profilinde. Senin dışında bırak 7 metreyi 4 metre bile tutanı ne duydum ne de gördüm.
Bak bu haberi atlamışsın. Benim meşhuuuurrrr makinalarımdan, Catana 4000 RB ile yakalamıştım; bir zamanlar. Dozerin kepçesine sığmamıştı. Bunun 2 mislini yakalarsam, zar zor da olsa, o rekoru kırarım herhalde. Catana dayandıktan sonra, umarım Biomasterim dayanır. hihi Beni şimdilik 2. sıraya alabilirsin; Nuri gardaşım. Sevgiler. :thumb: http://gundem.milliyet.com.tr/fethi...em/gundemdetay/15.03.2011/1364465/default.htm
Makina 800 gr olsa ki değil. Düştüğü yükseklik ise 1.5m olsa. G = 9.81 m/sn olunca, 1 G ile düşerken, düşme süresi saniyenin yarısı bile olmaz. Oluşacak G yükü bu durumda 0.5G olacaktır. Bu da ağırlığını 1G kendi ağırlığı, 0.5G düşme hızından gelecek ağırlık kabaca 800 + 800 x 0.5 olarak 1.2 kg/m gibi bir değer eder. Eğer o multimilyarlık makina, 1.2kg/m gibi bir darbeden (tork) sağ çıkamıyorsa, hele ki oldukça korunaklı olan worm shafttan maraz çıkarıyorsa, burada ciddi bir sorun var demektir. Kol kırılması, sarma telinin bükülmesi, makaranın kenarının ezilmesi gibi şeyler olasıdır, buralarda böyle dayanıklılık beklenmez. Ama worm shaft diyorsanız, bu ciddi düşünmeyi gerektirir.
Türkçesi düşük mesafeden yere düşmüş, o kadar yükseklikten yere düşen makinenin içindeki parça dağılıyorsa kolay şekilde, orada bir sorun var demektir demek istemiş.
Ah şu matematik mi, cebir mi, ne illetse, zamanında başıma neler açmıştı; bir bilseniz ? Yazdığın şekliyle, 800 + 800 x 0.5 = 1.2 kg. değil, 800 Gr. Eder. Eğer ki, 0.5 x 800 + 800 olsaydı, dediğiniz olacaktı. 1.2 yi bulmak için, 800 + ( 800 x 0.5 ) = şeklinde bir formül uygulamak gerek. Her zaman olduğu gibi fark, 1.5 dan 2 misli. Bak şu parantez zımbırtısının yaptığına. Her zaman ki gibi, formül yine yanlış çıktı. :laughing:
Cahillik zor zenaattir abi.... http://tr.wikipedia.org/wiki/İşlem_sırası http://www.google.com.tr/search?q=çarpma+toplama+öncelik Bildiğim kadarıyla ortaokulda öğretilirdi bu sıralama, neyse, uzatmaya gerek yok. Çarpma işlemi önceliklidir, bu nedenle 800 + 800 x 0.5 = 800 + 400 = 1200 Olacaktır. Neyse, shimanosever bir abimizin matematikten anlaması garibime giderdi asıl zaten, pek şaşırmadım.
