Merhabalar, Görevim nedeniyle bulunduğum Gaziantep te yaşadığım keyifli günleri derlemek, anlatmak istedim, zira gerçekten bilinmelidir.. Biraz uzunca olacak, İnşallah sıkılmadan okunur.. Gelmeden önce forum üyelerimizden Şevki hocamın (harakiri) paylaştığı av raporlarını gördükçe bilenim, bilendim.. en sonunda 20 haziran itibariyle 13 gün sürecek görevim için nihayet Gaziantep e ulaştım. Şevki hocamla mesajlaşmalar, randevular derken, kendisiyle 23 Haziran sabahına sözleştik. Yalnız Stadyumda Mehmet abinin av raporunu görünce ne yalan söyleyim nutkum tutuldu idk zira kendileri geçen haftaki avlarında 27 kilogramlık, yöre ifadesiyle fark balığı, bilinen adıyla caner - LUCİOBARBUS ESOCİNUS balığını bir buçuk saatlik bir mücadeleden sonra kıyılamayı başarmışlar, fotoğraflarını gördüm, sohbetler vesaire derken, tam da maç bitiminde yola çıkacaklar.. Çok bocaladım, Şevki hocam, Mehmet Abi, hangisi derken.. Mehmet hocamla Atatürk barajı yollarına düştük. saolsunlar diğer üçü de rıza gösterdiler, Ekipte ben dahil beş kişiye ulaştık, Şevki hocamı arayıp kendisinden özür dileyerek bir sonraki sefere görüşmek üzere rıza istedim. Bu kısma tekrar döneceğim, Yolculuğumuz, avımız, dönüşümüz boyunca, bu yörenin hep anlatılan, söylenen, meşhur olan, o büyük misafirperverliğini , iliklerime kadar hissettim.. Değerli Dostum Halil ustaya, sevgili Abim Orhan ustaya, bahsettiğim efsane balığı tutmuş, elleriyle pişirmiş, bana da ikram etmiş olan Erdem ustaya, bu güzel ava eşliğime sebep olmuş, çok değerli büyüğüm Mehmet ustaya canı gönülden selamlarımı gönderirim. anlatacaklarım onların başardıklarıdır. Gece yarısı saat 02:00 da avlağımıza vardık, Atatürk Barajı bildiğiniz bir denizmiş.. Arabadan iner inmez kıyıya yakın atlayan, resmen raks eden onlarca balık, yaprak kıpırdamayan hava, dolunay, neler neler.. büyü başlamıştı bir kere.. önce mangal hazırlandı, Erdem ustam başına geçti, Halil ustam eşlik etti, o balık buzdan çözüldü, mangala yerleştirildi, bol limonla pişirildi.. dişlerini gördüm, büyüklüğü daha bir anlaşılır oldu.. nar gibi kızaran fark balığını hepbirlikte yedik, üstüne çayımızı içtik, şafağın atmasına kadar sohbetler, sonra gün ağarmasıyla ava başladık.. Maalesef ki takipler alıyor, ancak bir türlü bindiremiyorduk.. Sonradan yer değiştirdik, yine bilmeyenler için, bu göl diğerleri gibi dümdüz çember şeklinde değildir. dağlık bir bölgede, dik yamaçlardan inilen, bolca koy, girintiden oluşan, ortası muazzam geniş, suyu turkuaz rengi, derinliği ölçülemeyecek kadar.. neyse dönelim tekrar maceramıza, yeni avlağımıza geldik, 200 metrekadar aşağı yamaçtan dikkatlice indik, ne hikmetse tam suyun kenarında sanki özellikle yapılmış gibi kayadan bir keçi yolu. rahatça gezmenize olanak veriyor. yürüdükçe kıyıdan kaçışan yöre ağzıyla sarıağız, ağzı sarı, sazan familyasından bir balık.. önümden gidiyor. Oltayı açığa değilde kıyıya atmamla ilk balığımı aldım. Mübarek iyi mücadele ediyor. kalama sesleri bulunduğum koyu çınlatırken Mehmet ustam karşı koydan "eline sağlık" dedi, ilk balık tescillendi.. Mübarekten bir kan çıktı, yerde zıpladıkça beyaz tişörtüm benek benek kan, beyaz kayalar kan.. Mehmet ustama götürdüm, sepete konmak üzere.. tekrar avlağıma döndüm, yaklaşık bir saat kadar mepps imi takip edip duran balıklardan cinnet geçirmek üzereyken, derinlerden bir anda gelip kaybolan şabut, yine kalamamı öttürmeye başladı ki, kolay kolay teslim olmayacağı belliydi.. İlk kez bu renk bir suda, ilk kez geldiğim bir şehirde, hayatımda ilk kez gördüğüm bu balıkları tutmak... bunca yıllık avcılığımın yanında bildiğin acemi.. kalbim yerinden sökülecek.. balığı kıyıladım, telefonumun son şarjı resmini çekmeye yetti şükür.. Mehmet ustam, bu iki balığı sıcaktan kötü olmamaları için arabaya çıkarttı, önceden hazırladığı buzlu pet şişeler, koskoca strafor kutusuna yerleştirdi. Bu koyda ilerleyen saatlerde iki tane daha ağzı sarı alabildim. Sonra yine ekipçe birleşildi ve yine yer değişikliği yapıldı. Yeni avlakta, büyükçe kayaları güneşe siper ederek avlanmak çok daha rahattı. burada bir yılan balığını kıyılamayı başarsam da malesef meppsimi de yanına alıp geri döndü yine yer değiştirdim, Orhan ustamın yakınına geçtim, sıcaktan dayanamayınca gölde yüzdüm, karşı koyda Halil usta atçekle sazan yakaladı hihi dediğim gibi olmazların olduğu bir av.. saat 16:30 a kadar devam eden bu avdan, toplamda 15 adet ağzı sarı, 2 adet yılan balığı, 1 adet sazan(burda "üretim" diye adlandırılıyor), 3 adet şabut yakaladık. bu ava daha çok kare eklemeyi çok isterdim tekrar, kendilerine göstermiş oldukları mütevazilikten, hoş sohbetlerinden, ava olan aşklarından ötürü binlerce kez teşekkür ederim.. Bugün saat 16:30 gibi Antep kale civarında gezerken, geçen gelişimde uğradığım av bayine tekrar geldim, biz Atatürk Barajında sürekli takip olmasına rağmen bence yeterli miktarda saldırı alamadık. sebebi, alternatifi takıldı kafama.. Sohbet ederken bir abimiz geldi, onunla da sohbet ederken, konu Bireciğe geldi.. yav zaten işin özünde Birecik vardı, özne Birecikti.. Av bayisinde sohbet sürerken döndüm dedim abi kalk gidelim itimatın varsa Bireciğe? hadi bakalım o da kabul etti, apar topar birkaç malzeme daha alıp düştük yola, zamana karşı sürüyorum arabayı, abimiz askeri personel, kulakların çınlasın be Mustafa abim, ne güzel insansın.. av bayisinin tarifini yaptığı avlağı bulduk, ammavelakin son tavsiyesini tutmadık.. kendisi ilerleyin dedi, biz ilk gölete yanaştık ki, hava alaca, olta atmaya ya yarım saatimiz var ya yok, hemen başladık atçeke, önümüzde yine atlayan o balıklar, gel görki ne takip var ne saldırı.. olsun ama, Birecik yanıbaşımızda, Allahım nasıl güzel bir ilçedir, manzarası müthiş.. hava kararırken Şevki hocamı tekrar aradım, görüşmek nasip olmadı.. Dönüşte bir sohbet ki Mustafa abim benim kadar aşık, benim kadar sevdali tanışalı birkaç saat olmuş ki biz ikinci avı planlıyoruz, kendisine de söyledim, yav ben ilk kez görüdüğüm bir adamı alacağım, sen ilk kez gördüğün bir adamın teklifine uyacaksın, adı balık olmasa ne olurdu da imkan bulurdu bu olay diye, biz bulamadık cevabı, hakikaten balıkçılık dışında başka ne sebep olurdu? beşer dakikalık sohbetle iki ayrı av, 5 ayrı insan tanıdım, inşallah ömür boyu sürer dostluğu da.. Dnüş yolunda bir de baktım ki Şevki hocam mesaj atmış Atatürk barajını soruyor, aramışsın ne yaptın varmı balık diye.. Vallahi kendisinden de hepinizin huzurunda bir kez daha özür diliyorum.. İnşallah ayın 26 sında da Şevki hocamla bir av günü geçirmeyi, yüzyüze tanışıp sohbet etmeyi, birlikte olta atmayı arzuluyorum.. dostlarım, Eğer hayattan zevk almaksa niyetiniz, ve henüz Gaziantep e gelmediyseniz, biliniz ki aradığınız her ne varsa bu şehirde bulabilirsiniz. saygılarımla.. hooked Atatürk Barajında Yakamoz Orhan usta ve Erdem usta Yemek Hazırlığı.. Soldan saga: Erdem usta, Halil usta, Orhan usta, Mehmet usta.. İşte o meşhur dişler.. Benim yakaladığım Şabut.. Bu da Birecik avımızdan bir video.. http://www.youtube.com/watch?v=8wQlnLey5E8 an itibariyle görev yerim.. Önümde balikavi.net açık, yukarıdan Gaziantep Kalesi görünmekte.. Uploaded with ImageShack.us
Baybora kardeşim; Her yönüyle çok güzel bir yere gitmişsin. Dolu dolu değerlendir. Yörenin mutfak kültürünü almış biri olarak, öğlen tıka basa yer, buz gibi ayranı içer, sonra da, '' Akşama ne yiyicik ağam '' deriz.:laughing: :laughing: Bugün lahmacundan başla, yarın Cağırtlakla devam et, sonra kömürde patlıcan kebabıyla günlerini doldur. Ara garnitür olarak çiğ köfteyi atlama. Sonra Çağaş imamın yolunu tut. Ha, arasıra da meyan şerbetiyle kendini serinletmeye bak. Bu arada ilk tebrik benden olsun. Kutlarım.:thumb: :thumb:
Birecik Kum ocakları av maceranı anlatınca dejavu gördüm. Geçen hafta bende aynı senin gibi 3 günlüğüne Antep'deydim (Levi ve Harakiri'nin av raporlarından öğrendiğim) kum ocaklarına hava alacakaranlık iken zar zor ulaştım atlayan balıkların arasında yarım saat atçek yaptım. Ne yaşadağını tahmin edebiliyorum. Atatürk Barajında yaptığınız avın fotoğraflarını bekliyoruz.
Tevfik abi, Gaziantep e 87. kez geliyorum, uça uça pilot oldum artık sabah beyranı içmeden, öğlen lahmacunu yemeden, akşam alinaziği indirmeden gözüm görmez İmam Çağdaşın yalnızca adı vardır, bana sorsan ne lezzetler vardır buralarda.. Evimde meyan şerbetini kendim demliyorum, misafirlerime menengiç kahvesi hazırlıyorum.. Etin iyisini Halil ustada, lahmacunun iyisini kadir ustada, künefeyi taşkentte, baklavayı koçakta sevdim Gaziantep e yolu düşen, buralı olan tüm dostlarımla tanışmak, sohbet etmek isterim..
Üstadım, seni unuttum sanma, en kısa zamanda inşallah.. 03 Temmuzda Ankaraya dönüyorum nasipse gideceğiz inşallah, o hoş sohbetinin tadı halen damağımdadır, Abim de aysonu itibariyle Ankaraya dönüş yapıyor, yine beraberiz reeling
Doğasıyla, ilçe manzarasıyla, temizliğiyle cennet gibi bir mera.. Umarım hep böyle kalır.. Yine gitmeniz ümidiyle..
Tebrikler, çok keyifli ve güzel bir rapor yazmışsınız. Eline sağlık, her cümleyi merakla okudum. Keşke fotograflar daha fazla olsaydı. Mesela Antep'in içinden de birçok kare görmek isterdim. Yemeklerinde de.... Gönlünüzce rastgelsin.
Teşekkür ederim.. Telefonum blackberry, şarjı malum bir gün gidiyor, gün ağarınca malesef şarj bitti Buralardayım daha, bolca resim çeker gönderirim, ancak yemek resmi biraz insafsızca olmaz mı
Güzel bir av gününü güzel dostlarla yaşamışsın,tebrikler benim aklım o dişlerde kaldı,daha ayrıntılı bilgi vermen mümkünmü
Üstad, bölgenin meşhur balığı olan bu caner balığı, diğer adıyla fark balığı, müthiş iri boylara ulaşabiliyor. görsel arama yaparsan detay görebilirsin. Erdem usta tutmuş bir hafta önce, deepfreeze den çıkartıp bize de getirdi, şansımıza çene bölgesi de çıktı arada.. sonrası malum bu enstantane ölümsüzleşti işte.. 0,40 lık misina ile, 3 no mepps kullanarak avlamış, ve tam birbuçuk saat sonra kıyılama şansları olmuş..
Baybora kardeşim gerçekten çok muthiş bir anlatım olmuş. Sizlerle her ne kadar gelememiş olsamda resmen o havayı yaşattırmışsın yazdıklarınla. Atatürk barajına uğramakla gerçekten çok doğru bir seçim yapmışsın. Zira o yakaladığın güzelim şabut balığının ilçemiz sularında nesli tükenme noktasına gelmiştir. İnşallah bir gün bana da yakalamak nasip olur. Ayın 26'sında yani yarın görüşmek ümidiyle kib...
Muhteşem bir av geçirmişsin belli tebrik ederim, büyük balığın resmini de görmek isterdim, rastgele...