Sığ Su Bayılmasına Dikkat!

Konu, 'Zıpkınla Balık Avcılığı' kısmında Phenomen tarafından paylaşıldı.

  1. kaptan levo

    kaptan levo

    Mesajlar:
    1
    güvenli dalış önçeliği

    o metrelerde risk yoktur...
     
  2. simendifer

    simendifer Sennur

    Mesajlar:
    9.177
    Şehir:
    İstanbul
    Merhaba, öncelikle aramıza hoşgeldiniz. Lütfen profilinizden imza ayarlarınızı yaparak, isim, doğum yılı, bulunduğunuz şehir ve kan grubu bilgilerinizi yazınız. Tanışma bölümünden de kendinize bir tanışma konusu açarsanız sizi daha yakından tanımış oluruz. Teşekkürler,
     
  3. eser

    eser

    Mesajlar:
    7
    Şehir:
    istanbul
    Yani böyle bir şeyle karşılaşmamak için ne yapılmalı ben tam olarak onu anlamadın daldığımızda yavaş yavaş mı çıkmalıyız.

    Kusura bakmayın ben bu işin baya bir acamisiyim yardımcı olursanız sevinirim.
     
  4. Onur GÜNER

    Onur GÜNER

    Mesajlar:
    280
    Şehir:
    Akdeniz'den
    Favori Kamış:
    malzeme
    Satıhta sık ve derin nefes alıp VERMEMELİSİN
    Derin sularda iki dalış arasındaki süreyi en az 5 dakika tutmalısın ve daha önemlisi kendi performansında veya daha tecrübeli bir arkadaşınla beraber dalmalısın. Yazıyı çok dikkatle oku. Bütün detaylar meevcut...
     
  5. CnKmN

    CnKmN Cenk Kaman

    Yaş:
    37
    Mesajlar:
    53
    Şehir:
    İzmir
    bilgiler için tesekkurler.gecen yaz bir arkadasımızı kaybettık.ondan sonra cok daha hassasım bu konularda..
     
  6. shan

    shan

    Mesajlar:
    12
    Şehir:
    ankara
    Favori Kamış:
    ZIPKIN
    En İyi Avı:
    3.5kg kuzu balığı
    ya ben bu zıpkın işine hiç başlamasam daha ii olacak gibi.....
    çok ciddi bir iş yav ama kalkıp da 30 m dalacak deilim.....
     
  7. slimselim

    slimselim

    Yaş:
    39
    Mesajlar:
    219
    Şehir:
    Bursa - Bazen Eskişehir
    Favori Kamış:
    Tarzan Zıpkın , Albastar olta Rambo bıçağım Fotoğraf makinam
    En İyi Avı:
    2 kg aynalı sazan 1.5 kg RusKefali
    Allah korusun. Bu yüzden tek başına dalmak tehlikeli diye düşünüyorum.
     
  8. ufukkula

    ufukkula ufuk

    Yaş:
    39
    Mesajlar:
    1.537
    Şehir:
    İzmir
    En İyi Avı:
    Henüz yakalamamış olduğum

    Tek başına büyük dalışlar yapmak desek daha iyi olur sanırım...
     
  9. denizcem

    denizcem

    Mesajlar:
    103
    Şehir:
    adana
    Favori Kamış:
    zıpkın,olta
    En İyi Avı:
    2 kg levrek
    bilgi ve paylaşımlara teşekkürler.. tecrübeli arkadaşlarımızın birleştiği noktaya dikkat edelim yeter ; kurallara uyalım...
     
  10. fb_fd

    fb_fd fatih

    Mesajlar:
    22
    Şehir:
    istanbul
    Favori Kamış:
    olta ve zıpkın
    En İyi Avı:
    valla ne desem yalan olur
    sağol akradaşım
     
  11. gülbaharlar

    gülbaharlar gulbaharlar

    Yaş:
    53
    Mesajlar:
    4.214
    Şehir:
    manisa
    Favori Kamış:
    el oltası, kamış
    En İyi Avı:
    13 kilo aynalı sazan
    vermiş olduğunuz bilgiler için teşekkürler ederim
     
  12. DELİ YÜREK

    DELİ YÜREK

    Mesajlar:
    13
    Şehir:
    bodrum /yalıkavak
    Favori Kamış:
    zıpkın
    En İyi Avı:
    3 kilo levrek,kefal
    Slm Yazinizi Için Teşekkürler Bunlari Kismen Bilsemde Ayrintili öğrenmiş Oldum Bişey Sorucam Benimde Arada Yüzeye çikmama Birkaç Metre Kala Bir Baş Dönmesi Oluyorki Sorma Gitsin Bu Durum Da Derin Nefes Alip Birkaç Akika Kimildamadan Bekliyorum Sonra Geç
    Yor Zannediyorum Su Altinda Kalma Limitlerini Zorlayinca Oluyor Herhalde Bi Cevap Yazarsan Sevinirim Emeğine Ve Eline Sağlik Bu Kadar Uğraşip Bilgi Aktarimi Yapmişsin Sağolasim Iyi Günler
    Zipkinin Balikla Günün Neşe Ile Dolsun
    Deli Yürek......
     
  13. SedatMert

    SedatMert Sedat

    Yaş:
    65
    Mesajlar:
    3.666
    Şehir:
    İSTANBUL
    En İyi Avı:
    O balığın hala peşindeyim.
    İki gün önce İz Tv.de sığ su bayılması ve merhum Ozan Yıldırm'ın ölümü ile ilgili bir program vardı. Şimdiye kadar hiç dalış yapmamış olmama rağmen programı ilgi ile izledim.

    Yukarıdaki mesajlarda arkadaşlarımız sığ su bayılmasının ne olduğu konusunda detaylı bilgi vermişler. Ben de izlediğim programdan aklımda kalan bir iki kuralı dalış meraklısı arkadaşlarıma iletmek istiyorum.

    1- Kesinlikle yalnız dalmayın, yanınızda muhakkak başka bir arkadaşınız da bulunsun.

    2- Ava tek zıpkınla gidin, biriniz avlanmak için daldığında diğeri yukarıdan muhakkak onu gözetlesin.

    3- Her iki dalış arasında en az 5 dk mola verin.

    İzlediğim programda can alıcı noktalar olarak bunları gördüm. Tüm arkadaşlara kazasız belasız dalışlar diliyorum.
     
  14. komutan_01

    komutan_01 onur polat

    Yaş:
    42
    Mesajlar:
    15
    Şehir:
    adana
    saolun

    çok tşk ederim bilgiler için saolun siz hocalarımızdan öğrencek daha çok şeyimiz varmış ya tşklr bu arada burası ne güzel birmiş okul gibi valla :) :)
     
  15. derya__kuzusu

    derya__kuzusu Manyak Müjdat :)

    Yaş:
    53
    Mesajlar:
    7.966
    Şehir:
    izmir/bornova
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    yayın 4,5 kg.-4,kg.Lambuka
    Eh be komutanım bide bana soruyorsun ben denize sadece oltamı sokuyorum kendim girmiyorumki bak bilenler ne üzel anlatmışlar sağolsunlar ;) :p :D :D
     
  16. h@s@n

    h@s@n HASAN

    Yaş:
    45
    Mesajlar:
    2
    Şehir:
    KONYA
    Favori Kamış:
    olta-zıpkın-vs.
    En İyi Avı:
    kilosunu bilmem de 75cm vardı Külah Balığı
    cenk kardeş ; foruma yeni üye oldum.bi arkadaşınızı kaybettiğinizi söylüyorsunuz.Üzüldüm.Benim de en çok korktuğum şeylerden biri "sığ su bayılması" ben 10-12 metrede dalıyorum.Arkadaşınızın başına gelen olay kaç metrelerde geldi?Paylaşırmısınız?Teşekkürler..
     
  17. Conqueror

    Conqueror Ahmet Fatih Eryılmaz

    Yaş:
    42
    Mesajlar:
    10.402
    Şehir:
    Edirne / Kutlutaş
    Favori Kamış:
    Silstar at makara 50 lik , Silstar Bx makara 50 lik ,Silstar 2,70 m iki adet kamış
    En İyi Avı:
    100 gr israil sazanı
    Bilgi veren herkeze çok teşekkürler :)
     
  18. Suatreis

    Suatreis

    Mesajlar:
    267
    Arkadaşlar co2 tüpü ve valf tetiği ile çalışan şişme can yelekleri var. Bu ürünlerin konumuz anlamında faydası olabilirmi. Sığ su bayılmasını yaşan kimse varmı, fizyolojik anlamda neler hissetti...

    Daha önce soğuk su şoku ve vurgun olayını (yanından geçtim) yaşadım ancak bu konu dikkatimi çekiyor. Bu konunun genişletilmesi gerekli. Su altı ustalarından yorumlarını bekliyorum
     
  19. Suatreis

    Suatreis

    Mesajlar:
    267
    ALINTIDIR...

    SIĞ SU BAYILMASININ TANIMLANMASI


    Sığ su bayılması genellikle yüzeye çıkışta son 15 ft’te (5 m.) de görülür. Oksijen açlığı çeken akciğerler yüzeye yaklaştıkça daha da hızlı genişleyerek bir anlamda oksijen vakumu yaratır. Bunun sonucunda kanda az miktarda kalan oksijen akciğerlere çok hızlı transferiyle kanda çok ani bir oksijen yetersizliği doğar. Merkez sinir sistemi (MSS) ise bu durumda acil durum protokolüyle oksijen tüketimini minimize etmek için dalgıcın bilincini kaybettiği an kritik nokta kabul edilir. Kritik andan itibaren iki olasılık vardır. Bunlardan birincisi dalgıcın bayıldıktan sonra nefes almaya çalışması ve bunun sonucunda boğulmasıdır. Bu zayıf bir ihtimaldir; çünkü dalgıç dalış sırasında nefes tuttuğundan bayıldıktan sonra MSS’in nefes alma impuls’ı gönderme ihtimali zayıftır. Bu aşamada genellikle yanlış bilinen bir olguyu düzeltmekte yarar vardır. Herhangi bir sıvıyla boğulma durumlarında akciğerlere o sıvının dolması iki aşamada olanaksızdır. Solunum yollarına giren ilk sıvıyla buradaki kaslar kasılır ve daha fazla sıvı girmesini önler. Dalgıcın veya başka bir kazazedenin akciğerlerine ancak ölümünden belli bir süre sonra (5-30 dak.) su dolabilir. Bunun sebebiyse ölümden belli bir süre sonra bu kasların gevşemesi ve sıvıyı daha fazla engelleyememesidir. Konumuza yeniden dönersek kritik noktadan itibaren olabilecek ikinci olasılık dalgıcın hiç nefes almamasıdır ki bu dalgıcın kurtulması olasılığını artırır. Sığ su bayılmalarında (kendimin de şahit olduğu gibi ) dalgıcın bayıldığı andan itibaren nefes almaması çok yüksek bir olasılıktır.

    Sığ su bayılmasının ölümcül sonuçlarla sonuçlanmasının sebebi çok ani ve hızlı gelişmesidir. Dalgıç daha ne olduğunu anlamadan ani bir baş dönmesinin ardından (1-2 saniye) bilincini kaybeder. Bilinçsiz serbest dalıcıların dibe daha rahat inebilmek için fazla ağırlık almaları sonucu bu kişiler sığ su bayılmasıyla karşılaştıklarında bayılmanın ardından palet vuramadıklarından negatif yüzerlilikleri sayesinde dibe batar ve kendi sonlarını hazırlar. Bu sebeple serbest dalış sırasında SCUBA dalışta kullanılan ağırlığın maksimum %40’ı kullanılmalıdır. Bu oran sayesinde sığ su bayılmasının görülme olasılığının en yüksek olduğu son metrelerde dalgıç ekstra pozitif olacağından, bayılma durumunda yine de yüzeye ulaşabilecektir.

    Sığ su bayılması (SSB) görülen dağlıçların %85’inin dalıştan önce hipervantilasyon yaptığı belirlenmiştir. Hipervantilasyon kandaki CO2 miktarını azaltarak dip zamanını artırmak amacıyla serbest dalgıçlarca sıkça başvurulan yöntemlerdir. Hipervantilasyon aslında bugün dünya rekortmenlerinin derecelerine ulaşmalarındaki önemli sırlardan biridir. Fakat bu özel insanların metabolizması yılar süren hipervantilasyon antrenmanlarıyla bu fenomene adapte olmuştur. Unutulmamalıdır ki Pelizzari, Genoni ve Pipin gibi ileri düzey serbest dalgıçların olsijen-karbondioksit sistemlerinde çok önemli modifikasyonlar görülmüştür. Örneğin, 1987’de Pipin üzerinde yapılan araştırma da Pipin’in bacak kaslarındaki myoglabin (kaslarda oksijen depolayan protein) konsantrasyonun, dalıcı memeliler dünyasının önemli şampiyonlarından imparator pengueninin 6 aylık bir yavrusu düzeyinde olduğu görülmüştür. Bu değer normal bir insanın yaklaşık 18 katıdır.

    Hipervantilasyonun esas tehlikesi ortalama serbest dalgıçlar içindir. Aşağıda hipervantilasyon olgusunu daha ayrıntılı inceleyeceğiz. Hipervantilasyon: Belli bir zaman diliminde gereğinden daha hızlı veya daha derin ve hatta hem derin hem de hızlı nefes almaya hipervantilasyon denir. Bu durumda vücutta daha fazla oksijen depolanamaz. Oksijen kısmi basıncı (1 atm’de) vücutta en fazla 105 mmHg’ya yükselebilir ki bu değere genellikle 2 derin nefes sonucunda ulaşılır. Hipervantilasyonun, serbest dalgıçların kullandığı inanılmaz etkisi kandaki karbondioksit kısmi basıncınadır. Derin ve hızlı solumanın ardından kandaki karbondioksit miktarında önemli düşüşler görülür. Karbondioksit dengesi vücut tampon çözelti sayesinde ayakta tutar.

    Serbest dalışa yeni başlayanlar önceleri CO2 seviyesine çok duyarlı olurlar. 15 saniye dahi bu dalgıçların kendilerini rahatsız hissetmelerine yani MSS’nin nefes alma istemi yaratmasına yeterlidir. Eğitimli serbest dalgıçlar ise uyguladıkları doğru hipervantilasyon ve adapte olmuş metabolizmaları sayesinde bir anlamda MSS’in solunum merkezini kandırarak inanılmaz dip zamanlarına ulaşabilirler. Bir araştırmada, Pelizzari’nin saf oksijen hipervantilasyonu sonucunda tam 1.5 saat (yanlış okumadınız) nefes tutabileceği hesaplanmıştır.

    Hipervantilasyonun temel tehlikesi, dalış öncesi CO2 seviyesinin çok düşük olması nedeniyle CO2’nin nefes alma istemi yaratacak oranlar çok geç ulaşması ve ulaştığı zaman ise beklide oksijen miktarının tehlikeli sınırlara ulaşmış olmasıdır. Oksijen seviyesi dipte hipoksia yaratacak düzeylere kadar düşmez. Bunun sebebi 60 mmHg altındaki oksijen kısmi basınçlarında kandaki CO2 seviyesi ne olursa olsun oksijen mekanizmasının devreye girmesi ve dalgıcın nefes alma istemi duyarak çıkışa geçmesidir. Fakat yüzeye yaklaştıkça zaten sınır değerlere yakın olan oksijen kısmi basıncı iyice düşer ve buna ek olarak akciğerlerdeki oksijen azlığını fiziksel gaz kanunları sonucunda dokular ve kan karşılamak zorunda kalır. Kanda kalan az miktardaki oksijende akciğerlere difüze olur ve bir anda vücutta hipoksia oluşur ve dalgıç bilincini yitirir. Yukarıdan anlaşılabileceği gibi sığ su bayılmasının görüldüğü durumlarda dalgıcın yukarı çıkma istemini hem CO2 hem de O2 yaratabilir. Fakat istemi hangi gazın yarattığı sonucu dağiştirmez;dalgıç yüzeye yaklaştıkça özellikle son 15 ft’te oksijensizliğe bağlı olarak bilincini yitirir.

    Serbest dalışa yeni başlayanların sığ su bayılmasından korunmalarının en önemli yolu hipervantilasyondan uzak durmaktır. Zamanla serbest dalış yeteneği ve tecrübesi arttıkça dalgıç vücudunu tanıyacak ve tehlike yaratmadan hafif hipervantilasyon yapabilecektir.
     
    Son düzenleme: 27 Şubat 2008
  20. Suatreis

    Suatreis

    Mesajlar:
    267
    ALINTIDIR.....

    SIĞ SU BAYILMASINDA YANLIŞ BİLİNENLER


    a. Birçok serbest dalış kaynağı ve sitesinde Hiperventilasyon normalden daha hızlı ya da daha derin, hatta daha hızlı ve daha derin nefes alma olarak tanımlanıyor.
    b. Serbest dalış dersleri veren bir kişi ise hiperventilasyonu nefes aldığından daha hızlı nefes verme olarak tanımlıyor.
    Yukarıdakiler, hiperventilasyon olayının (fenomeninin) yeteri kadar bilinmediğini göstermeye yetiyor ve ne kadar can sıkıcıdır ki, bir çok kimse bunların doğru olduğunu kabul ediyor.
    Hiperventilasyonun (Aşırı Nefeslenme) iki bileşeni vardır 1. Normalden hızlı VE 2. Normalden derin olacak. Bunların her ikisi birden oluştuğu zaman bunun adı hiperventilasyon oluyor. Sadece biri yapıldığında bu hiperventilasyon değildir. Normalden derin nefes almaya (hızlı değil) "ciğer temizleme" (flushing) adı verilir ve dalıştan önce EN FAZLA 5 KEZ uygulanmak kaydıyla bir tehlike oluşturmaz, aksine önceki dalışlarda oluşan karbondioksit birikimini normal seviyeye indirerek, rahat bir dalış yapmamızı sağlar. Normalden derin olmayan fakat sadece hızlı olan bir nefes alma temposu (tıbbi dilde taşipne) ise dalış açısından fazla bir fayda sağlamaz ve diyaframınızı yorar, bu yüzden kullanılmasının anlamı yoktur. Nefes alış hızımızdan daha hızlı nefes vermek sadece "patlamalı hiperventilasyon" denen özel bir hiperventilasyon şeklinin parçasıdır ve hiperventilasyonu tanımlamaya kesinlikle yeterli değildir.
    Diğer yandan hiperventilasyon önemli bir etmen olmakla birlikte, kendi başına bir SSB (sığ su bayılması) sebebi değildir. Hiperventilasyon yapmayan biri de SSB geçirebilir. Bir çok ünlü dalıcı ve avcı bu tekniği uygulamaktadır, ancak tehlike, özellikle birşeyler öğrenmeye başlayıp kendisine gereksiz fazla güven aşılayan, aslında yeterince tecrübeye sahip olmayan dalıcıların (burada özellikle genç arkadaşları uyarmak istiyorum), hiperventilasyonun ne kadar yapılacağını bilmemesi ve dipte kalma süresini hırslarına yenik düşerek uzatmasından gelir. Kendi sınırları dahilinde dalan bir kişi risk altında değildir. UYARI: Verilen bilgiler hiperventilasyonun yapılmasını özendirici olarak algılanmamalı ve yorumlanmamalıdır.

    Bunların bilinmesi sağlıklı dalış açısından fayda sağlayacaktır