Yumdum gözlerimi..... Yumulu gözkapaklarımın içindesin sevdiceğim, Yumulu gözkapaklarımın içinde şarkılar..... Şimdi orada her şey seninle başlıyor, Şimdi orada hiçbir şey yok senden önceme ait, Ve sana ait olmayan........ Nazım Hikmet
Balığa çıkmadan durulur mu üstad? Gecenin bir yarısı şiir yazdım. Tüm balıkavi.net ailesine ithaf ediyorum. Erkenden kalkarız saat beş gibi üst baş kirlenir olur leş gibi krize tutulmuş esrarkeş gibi balığa çıkmadan durulur mu üstad? balık dolunca iğnelerin hepsine nasıl da gerilir elindeki misine eve götürüp dizeceksin tepsine balığa çıkmadan durulur mu üstad? vurmayınca balık gezin babam gezin zargana mı tutacaksın? yanında olsun bezin sırf evden alamadın diye izin balığa çıkmadan durulur mu üstad? ya kısmet deyip oltayı atacaksın belki kaya balığı ya da mezgit tutacaksın hayatına ayrı bir keyif katacaksın balığa çıkmadan durulur mu üstad? ne işim var kahvede, safi sigara dumanı altılı maltılı desen nallı para dümeni bir sürü nimet var denizde, Yaratan ulu balığa çıkmadan durulur mu üstad? Kerem Karasu, Bursa, 16 Haziran 2007 Herkese iyi geceler, keyifli paylaşımlar.
Şiir Köşemiz, Bir şiir de sizden Baktım bir haller olmuş, kalmışız şiir köşesiz İşte yeni şiir köşemiz, ilk şiir de Melih Cevdet Anday' dan olsun DÜZENLİ DÜNYA Bayılırım şu düzenli dünyaya Kışı yazı Baharı güzü Gecesi gündüzü sırayla. Ağaçların kökü içerde Bütün ağaçların kökü içerde Dalların başı yukarda İnsanların aklı başında Bütün insanların aklı başında Beş parmak yerli yerinde Baş işaret orta yüzük serçe. Diyelim kalksa da serçe Orta parmağa doğru yürüse Ne haddine! Yahut akasyanın biri Başını toprağa daldırdığı gibi Bir gezintiye çıksa Merhaba kestane, merhaba çam Selâmün aleyküm, aleyküm selâm Kimsin nesin nerelisin derken Laf açılır mı bizim akasyanın kökünden Bir uğultudur başlar rüzgârda Kökü dışarda, kökü dışarda... Yahut ne olur koca bir dağ Baş aşağı gelsin... Aman Allah göstermesin. Bayılırım şu düzenli dünyaya Altta ölüler Üstte diriler Gel keyfim gel! Melih Cevdet ANDAY
Gülesim geliyor gülemiyorum Ağlayasım geliyor gülemiyorum Gidesim geliyor gidemiyorum Kalasım geliyor gidemiyorum Aslında ne ağlamak ve gitmek istiyorum 10 similer yetmiyor, yerlere yıkılmak istiyorum Bırakın tutmayın beni var olanla yetineceğim Allah senide güldürsün ben daha çok güleceğim
Kendime değil sözüm Osman' a Alıntıyı yapmasamda Güldürdüm ya seni Doyasıya... Allah sonsuz smililer nasip etsin ömür boyu
ben seni degil sevgilim seninle sahilde bulusmayi sevdim ben senin degil sevgilim denizin mavi gozlerine bakmayi sectim ben sana degil sevgilim icimdekileri denize doktum ben sende degil sevgilim denizle ozgur oldum ben sena degil sevgilim hep denize geldim her bulusmamizda ben seni degil sevgilim denizi sevdim her konusmamizda ben seninle degil sevgilim denizle gelmisim tekrar dunyaya ben seninle degil sevgilim denizle elveda diyecegim bu hayata.... 5 dakikada siir
Doğru söylüyorsun doğayı seven balığı seven şiiri sevmezmi? Kusura bakma cevabı geç verdim gölbaşındaki mogan gölünde balık ölümleri yazımla uğraşıyordum.
Bilseydim gelmezdim inanın. Kapınızı ardına kadar açık görünce! Dost bildim sizi de, Kendim gibi.. Meğer, ne de nefret doluymuş içiniz dışınız. Bilemedim ben… bilemedim. Denize düşen misali, Sarıldım düşünmeden. Aşk olsun diyeceğim, Aşk kirlenecek. En iyisi geldiğim gibi gitmek sessizce… Ha unutmadan! Son bir dilek, sizin için, Üşüteceksiniz. Kapayın kapınızı gözünüzü seveyim. Hem biliyorsunuz değil mi? Açık gören dalıyor içeri..
Kapıyı açık bırakma ceyran yapar Tekiri fazla kaçırma kafa yapar Manavdan ayva alma fazlası kabız yapar
Kuşlar geçer şiirlerin üstünden Kapısı açık damlardan misafirler: Bir giden bilir gidenin halini de Nedense uımursamaz içerdekiler Kuşlar geçer yoların üstünden Gelişi başka hazdır, gidişi başka hüzün Bir dönen bilir gidenin halinden de Bu şarkıyı bestelemez Sibel Tüzün .
Dost sofrası Buyurun, dost soframıza.... Katığımız bal, bu sofrada, Kimisi, hiç... Kimisi bir kaşık, Kimisi, bir petek... Bize; petek, petek, Bal yiyen gerek.... Bize sofra kalkıncaya değil, Ömür boyu, dost olan gerek.
Severdim, Sahili arşınlamayı ve Çıplak ayaklarımın, Kumlarla dansını... Severdim, Dalgaların sesiyle, Bitmez söyleşilerimi... Oysa şimdi Sessizlik, Dingin yapacakken ruhumu Nedense yıkıyor Sevda umudumu... Neden; Kumla deniz, Ya da, Balıkla yosun olamadık... Neydi çözülemeyen Denklem? Deniz mi, Sevda mı, Dalga mı!!!
Sahilde dalgaların eşliğinde, Yürüyorum dolunaylı gecede Eskiden buluştuğumuz yere. denizin dansı ne güzel oluyor ay ile raks eden yakamozların eşliğinde. bir sağa bir sola,iki ileri bir geri derken..bir balık zıplıyor yakamozların ortasına bende mi balık olsam diyorum kendime. Karanlıkta bulduğum her ışığa atlasam Açlığımı unutmak için sabaha kadar. Sessiz bir çabadır bu. Denizin anladığı,balığın ise hergün yaşadığı. Kalkıyorum kayanın üzerinden. Gidiyorum sevinçle, yarin gece tekrar buluşmak için denizle
Candan Can'a KUSLAR VE ZAMAN Ucmak kuslari bekledi Ve sevgiler Seni beklediler O zaman Sordum Soylediler Bugundun Sen Yarin Agzinda solgun vadilerle geldiginde Bir deprem sokuldu Tipi dindi Birden bir cigdi Koptuydu govden Asklarla daha da buyudu Ve buyurken Dedim Gidin uyarin Gitmediler Sen zamanin kasrinda oturdun Erguvan sozlu kuslardi Dilinde Ve acilardi soz dagarin Bir sairin vardi Derinde Kimi kez elinde Ona bir gurz Ve ucurumlar mi dusururdun Bir akarsuya goculen Belleginde Bilmediler Gokkusagi kimden izin aldi renkleri icin Ve hangi renk istifasini verebildi bu buyuden? Her sey guzel olacak, herkes icin...
pisikopat eşk Dünyada olup biten hiçbir şeyi kaçırmamaya çalışan ve her şeyi dostlarıyla paylaşmaktan zevk alan Osman Çarmıklı, bir "AZERİ AŞK ŞİİRİ" göndermiş. Ben de bunu sizlerle paylaşıyorum: PİSİKOPAT EŞK Sen meni sev, men seni sevim Sen menin için yan Men seni severah yanim dutuşim Glasik eşk neyse onu yaşiyah Ya da sevme haberin olmasın Men sana sevdalanıp dolaşim Platonik eşk neyse onu yaşiyah Sevdada oturah, yiyah içah El ele olah, gan kusah Tombilik eşk neyse onu yaşiyah İstersen sevdandan kendimi kesim Sağımı solumu doğriyim biçim Psikopatik eşk neyse onu yaşiyah Eyle sevah ki gara sevda olah Araplara benziyeh gapgara olah Gara eşk neyse onu yaşiyah Yalan söylemiyah, hep dogru diyah Beraber oturah beraber yiyah Realist eşk neyse onu yaşiyah Birbirimize türkü söyliyah, mizildiyah El ele tarlalarda, bostanlarda gezah Romantik eşk neyse onu yaşiyah Kediyi, gudiği sen diye sevim Sen de horozi, guliği men diye sev Sembolik eşk neyse onu yaşiyah Gel el ele tutuşip kendimizi elehtriğa verah Zangir zangir titriyah, ölmiyah Elektronik eşk neyse onu yaşiyah Ahırlarda, komlarda buluşah Tezek agalahlarının dibinde oturah Otantik eşk neyse onu yaşiyah
Acele Aşk Daha dün gördüm seni düşümde, aşık oldum. Uyandım, yoktun. Uyumak istedim tekrar, Olmadı. Hepsi bu kadarmış demek. Eh, mutluluklar dilerim sana, düşümde gördüğüm, gördüğümü sandığım, seni sandığım sana…