Şiir Köşemiz, Bir şiir de sizden...

Konu, 'Genel Konular' kısmında balikci tarafından paylaşıldı.

  1. lady2407

    lady2407

    Mesajlar:
    422
    Şehir:
    İzmir
    Bıkmadın mı balık yemekten kek getirdim ben sana.:D
     
  2. almora

    almora

    Mesajlar:
    1.175
    Şehir:
    izmir
    Favori Kamış:
    10 gr kursun ,sinek iğne(dikkat kursuna)
    En İyi Avı:
    çipura (şans eseri de olsa tuttum ama:):)
    şiir bölümündeyiz arkadaslar ..sizi konular haricine alalım:cool:
     
  3. almora

    almora

    Mesajlar:
    1.175
    Şehir:
    izmir
    Favori Kamış:
    10 gr kursun ,sinek iğne(dikkat kursuna)
    En İyi Avı:
    çipura (şans eseri de olsa tuttum ama:):)
    SEVMEK İÇİN GEÇ ÖLMEK İÇİN ERKEN

    akşamın acı su karanlığı içinden
    soğuk kadife teması yalnızlığın
    şuh bir kahkaha balkonun birinden
    gizli işareti midir bir başlangıcın

    sevmek için geç ölmek için erken

    başbaşa çay elele yürümek derken
    boğaz vapurları mı iskele sancak
    telefonda kaybolmak sesini beklerken
    insan insanı yeniler doğrudur ancak

    sevmek için geç ölmek için erken

    içimdeki gökkuşağı besbelli neden
    bulutların içinden kuşlar yağıyor
    bir şiire başlarsın birini bitirmeden
    hiç kimse gözlerine inanamıyor



    ATİLLA İLHAN
     
  4. eskisehirli_omer

    eskisehirli_omer Ömer

    Mesajlar:
    1.088
    Şehir:
    ESKİŞEHİR
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    Bahcecik sazan 3,5kg ,sakarya 1.700 Dargın
    Geç Dönen Sevgili

    Bir sabah sen uyurken, bir çığlık kopacak
    Bu çığlık seni ve herkesi uyandıracak
    Kalkıp nereden geliyor diye bakacaksın
    Baktığında bizim evden geldiğini anlayacaksın
    Sen daha şaşkınlığını atamadığın bir anda
    Bir sela sesi çınlayacak bu şehrin sokaklarında
    Tüm insanlar toplanacak birden oraya
    Benim öldüğümü söyleyecekler sana
    İnanmak istemeyeceksin onlara
    Sonra koşup geleceksin bizim eve
    Sarmışlar beni beyaz bir çarşafa
    Bir hoca, dua edecek baş ucumda
    Derken tabuta koymak isteyecekler beni
    Vermemek için tutacaksın beyaz kefenimi
    Yalvaran gözle bakacaksın onlara
    Dokunmayın diyeceksin ne olur dokunmayın ona
    Ben koyarım onu tabutuna
    Ellerin varmayacak beni tabuta koymaya
    Mecbur olduğunu anlayacaksın bir anda
    Koyacaksın beni o uzun sandığa
    Ve dönüp onlara beni sevdiğini söyleyeceksin
    Sonra dönüp bana
    İnan bu sözüm yalan değil diyeceksin
    Sarılıp tabutuma bir off... çekeceksin
    İşte o an benim aylarca çektiğimi
    Sen bir anda çekeceksin
    Geçte olsa hatanı anlayacaksın
    Bir an yaşlı gözlerle bana bakacaksın
    Bak sana döndüm diye yalvaracaksın...
    Mecburen seni seveni..
    Beyaz kefeninde bırakacaksın
    Ve o günden sonra insanların dilinde
    Geç dönen sevgili olarak anılacaksın”

    Alıntıdır
     
  5. steelrock

    steelrock Burak

    Yaş:
    47
    Mesajlar:
    2.792
    Şehir:
    İzmir
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    Mercan-Ağırlığı mühim değil,ben onun gelişini sevdim...
    Ucuz

    Sigaramın dumanındayım, aklım bir karış havada
    Kaybetti beni uzaklarda
    Hadi işin yoksa, al kendini buralara
    Hayatım saklı sanki, kadehimdeki kırmızılıkta
    İçtiğim şarap mı ucuz, insanlar mı.. muamma...
    Hadi, kolaysa bul kendini bu hengamenin ortasında...

    17.10.07 - 21.05
    steelrock
     
  6. tutku

    tutku

    Yaş:
    38
    Mesajlar:
    791
    Şehir:
    Hayatın ta içinden..
    GÖRÜLMÜŞTÜR

    Ne yak
    Mektubun ucunu,
    Ne sevgini
    Sayfalar dolusu
    Dile getir....

    Zarfı kapatırken yalnız,
    Kuytu dudaklarını
    Çokça değdir.....

    SUNAY AKIN
     
  7. tutku

    tutku

    Yaş:
    38
    Mesajlar:
    791
    Şehir:
    Hayatın ta içinden..
    KAYIP DALGA

    Kimim ben
    ve sakalından bir tek kılın
    müzelere giremeyeceğine ağlayan
    köse bir peygamberden
    nedir beni
    ayıran

    Hüzünlü bir çocuk yüzü müyüm
    merdiven altındaki
    boş rakı şişelerinin
    hareketliliğinden anlayan
    babasının eve gelip
    gittiğini

    Bir cüce miyim yoksa
    cenaze gününde
    annesinin tabutuna
    uzanamayışının ağırlığını
    hep omuzlarında
    taşıyan

    Küçük odaya çıkıyorum
    tavan arasındaki
    ve bir geminin
    dümeni gibi çevirerek
    istasyon düğmesini
    kayboluyorum bir zamanlar
    etrafında ailece toplandığımız
    radyo dalgaları
    arasında! ..

    SUNAY AKIN
     
  8. eskisehirli_omer

    eskisehirli_omer Ömer

    Mesajlar:
    1.088
    Şehir:
    ESKİŞEHİR
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    Bahcecik sazan 3,5kg ,sakarya 1.700 Dargın
    DÖN ARTIK GÜLÜM

    Bir gün uyandığımda,
    Sen yoktun gülüm yanımda,
    Kalbim boşluklarla o gün dolmaya başladı.
    Sensiz aldığım her nefes,
    İnan gülüm haram olmaya başladı.
    Yanımda olmadığında çekiyorum,
    Bütün ayrılıkların acısını,
    Artık bir kuş kadar özgürüm,
    Fakat bir şahin kadar da yalnızım.
    Göklerde uçuyorum seni görmenin arzusuyla,
    Ama bir gün biliyorum ki yorulacağım,
    Seni aramaktan değil seni sevmekten.
    İşte o zaman daha çok anlayacağım yalnızlığı,
    Sen olmadığında yanıyor yüreğim alev alev.
    Duy sesimi,
    Duy yüreğimin feryadını,
    Dön artık gülüm ne olur dön…

    Alıntıdır
     
  9. almora

    almora

    Mesajlar:
    1.175
    Şehir:
    izmir
    Favori Kamış:
    10 gr kursun ,sinek iğne(dikkat kursuna)
    En İyi Avı:
    çipura (şans eseri de olsa tuttum ama:):)
    Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Birşey Var

    Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
    Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
    Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
    Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği

    İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
    Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
    Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
    Kopmaz kökler salmaktır oraya

    Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
    Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
    Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
    Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin

    İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
    Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına

    İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
    Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına

    Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
    Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
    Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
    Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın

    Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
    Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
    Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
    Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı

    Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
    Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe,bütün evrene karışırcasına
    Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
    Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana
    Ataol Behramoğlu
     
  10. almora

    almora

    Mesajlar:
    1.175
    Şehir:
    izmir
    Favori Kamış:
    10 gr kursun ,sinek iğne(dikkat kursuna)
    En İyi Avı:
    çipura (şans eseri de olsa tuttum ama:):)
    Her Şey Sende Gizli

    Yerin seni çektiği kadar ağırsın,
    Kanatların çırpındığı kadar hafif..
    Kalbinin attığı kadar canlısın,
    Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
    Sevdiklerin kadar iyisin, Nefret ettiklerin kadar kötü..
    Ne renk olursa olsun kaşın gözün,
    Karşındakinin gördüğüdür rengin..
    Yaşadıklarını kar sayma:
    Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; ne kadar yaşarsan yaşa,
    Sevdiğin kadardır ömrün..
    Gülebildiğin kadar mutlusun.
    Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
    Sakın bitti sanma her şeyi,
    Sevdiğin kadar sevileceksin.
    Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
    Ve karşındakine değer verdiğin kadar inansın.
    Bir gün yalan söyleyeceksen eğer;
    Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
    Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret,
    Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın.
    Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın,
    Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
    Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
    Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
    Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..
    İşte budur hayat!
    İşte budur yaşamak,
    Bunu hatırladığın kadar yaşarsın
    Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
    Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
    Çiçek sulandığı kadar güzeldir,
    Kuşlar ötebildiği kadar sevimli,
    Bebek ağladığı kadar bebektir.
    Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,
    Sevdiğin kadar sevilirsin...

    Can Yücel

     
  11. almora

    almora

    Mesajlar:
    1.175
    Şehir:
    izmir
    Favori Kamış:
    10 gr kursun ,sinek iğne(dikkat kursuna)
    En İyi Avı:
    çipura (şans eseri de olsa tuttum ama:):)
    Değişik
    Başka türlü bir şey benim istediğim:
    Ne ağaca benzer, ne de buluta.
    Burası gibi değil gideceğim memleket
    Denizi ayrı deniz,
    Havası ayrı hava..

    Bir başka yolculuk dalından düşmek yere
    Yaşadığından uzun

    Bir tatlı yolculuk dalından inmek yere
    Ağacın yüksekliğince
    Dalın yüksekliğince rüzgarda
    ve bir yeni ömür
    Vardığın çimen yeşilliğince

    Nerde gördüklerim?
    Nerde o beklediğim
    Rengi başka
    Tadı başka..

    Can Yücel
     
  12. almora

    almora

    Mesajlar:
    1.175
    Şehir:
    izmir
    Favori Kamış:
    10 gr kursun ,sinek iğne(dikkat kursuna)
    En İyi Avı:
    çipura (şans eseri de olsa tuttum ama:):)
    Ben Seni Sevdim mi

    Ben seni sevdim mi? Sevdim, kime ne
    Tuttum, ta içime oturttum seni

    Aldım, okşadım saçlarını, öptüm
    İçtim yudum yudum güzelliğini

    Ben seni sevdim mi? Sevdim elbette
    Bendeydi özlemlerin en korkuncu
    Çıldırırdım sen ne kadar uzaksan,
    Aşk değil, hiç doymayan bir şeydi bu

    Ben seni sevdim mi? Sevdim doğrusu
    Sevdikçe tamamlandım, bütünlendim
    Biri vardı ağlayan gecelerce
    Biri vardı sana tutkun; o bendim

    Ben seni sevdim mi? Sevdim en büyük
    En solmayan güller açtı içimde
    Ömrümü değerli kılan bir şeydin
    Sen benim boz bulanık gençliğimde

    Ben seni sevdim mi? Sevdim, öyle ya
    Bir çizgiye vardım seninle beraber
    Ve bir gün orada yitirdim seni
    Ben seni sevdim mi? Sevdim....

    Ümit Yaşar Oğuzcan
     
  13. skymount

    skymount Nuri ERTİK

    Yaş:
    52
    Mesajlar:
    899
    Şehir:
    Eskişehir
    Favori Kamış:
    Dam Spezipower 180
    Favori Makine:
    Abu Garcia 100U
    En İyi Avı:
    Yayın,35 kg.,Aras
    Çanakkale Şehitlerine

    Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi?
    En kesif orduların yükleniyor dördü beşi.
    -Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya-
    Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
    Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
    Nerde-gösterdiği vahşetle 'bu: bir Avrupalı'
    Dedirir-Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
    Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!
    Eski Dünyâ, yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer,
    Kaynıyor kum gibi, mahşer mi, hakikat mahşer.
    Yedi iklimi cihânın duruyor karşında,
    Avusturalya'yla beraber bakıyorsun: Kanada!
    Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk:
    Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.
    Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...
    Hani, tâuna da züldür bu rezil istilâ!
    Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asil,
    Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyle, sefil,
    Kustu Mehmedciğin aylarca durup karşısına;
    Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.
    Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...
    Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz.
    Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbâb,
    Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb.

    Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;
    Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı;
    Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
    Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
    Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,
    Atılan her lağamın yaktığı: Yüzlerce adam.
    Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer;
    O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer...
    Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
    Boşanır sırtlara vâdilere, sağnak sağnak.
    Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller,
    Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller.
    Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
    Sürü halinde gezerken sayısız teyyâre.
    Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler...
    Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!
    Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
    Alınır kal'â mı göğsündeki kat kat iman?
    Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm?
    Çünkü te'sis-i İlahi o metin istihkâm.

    Sarılır, indirilir mevki-i müstahkemler,
    Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer;
    Bu göğüslerse Hudâ'nın ebedi serhaddi;
    'O benim sun'-i bedi'im, onu çiğnetme' dedi.
    Asım'ın nesli...diyordum ya...nesilmiş gerçek:
    İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmiyecek.
    Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
    O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,
    Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
    Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
    Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
    Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
    Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi...
    Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
    Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın?
    'Gömelim gel seni tarihe' desem, sığmazsın.
    Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb...
    Seni ancak ebediyyetler eder istiâb.
    'Bu, taşındır' diyerek Kâ'be'yi diksem başına;
    Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
    Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle,
    Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;
    Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan,
    Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan;
    Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına,
    Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,
    Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem;
    Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem;
    Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
    Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana.
    Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,
    Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin'i,
    Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran...
    Sen ki, İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
    O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;
    Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın;
    Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın...Heyhât,
    Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...
    Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
    Sana âgûşunu açmış duruyor Peygamber.

    Mehmet Akif Ersoy
     
  14. almora

    almora

    Mesajlar:
    1.175
    Şehir:
    izmir
    Favori Kamış:
    10 gr kursun ,sinek iğne(dikkat kursuna)
    En İyi Avı:
    çipura (şans eseri de olsa tuttum ama:):)
    EBEDİ BU VATAN TÜRK ÜNDÜR TÜRK ÜN OLACAK..


    Bu vatan Türk'tür her kes bunu bilsin
    Vatana ihanet eden bu vatandan gitsin
    Bu vatan Türk'tür Türk kalacak
    Ebedi bu vatan Türk'ündür Türk'ün olacak
    Biz varız bu topraklarda biz
    Bu vatan bizimdir böldürmeyiz biz
    Bu toprak için canımızı feda ederiz biz
    Bu ülkeye ihanet edeni yok ederiz biz
    Bu vatan Türk'tür Türk kalacak
    Ebedi bu vatan Türk'ündür Türk'ün olacak
    Türk, kurt, Laz, Çerkez hepsi bir ırktan
    Hiç ayrılır mı kardeş et tırnaktan
    Hak peygamberde yana bütünlükten
    Bu vatan Türk'tür Türk kalacak
    Ebedi bu vatan Türk'ündür Türk'ün ola
     
  15. tutku

    tutku

    Yaş:
    38
    Mesajlar:
    791
    Şehir:
    Hayatın ta içinden..
    ALDANI-ALDATI

    I

    Benim düşlerimin içinde
    O uyuyordu, duyuyordum.
    Ben bir uykusunda onun,
    Bir düş'ünde bulundum...
    Uyuyordu,duyuyordu,
    Avundum.

    II

    Benim düşlerimin içinde
    O uyumuyordu, biliyordum.
    Ben ne bir uykusunda onun,
    Ne de bir düş'ünde bulundum...
    Bulunsaydım,
    Vururdum.

    Özdemir Asaf
     
  16. tutku

    tutku

    Yaş:
    38
    Mesajlar:
    791
    Şehir:
    Hayatın ta içinden..
    Masallar

    Daha uyanmamalıydık masallardan. Ne zaman bitti o eşsiz ormanlar, yollar? ne zaman ayrıldı yolları şehzade ile ipek kızın? ve ne zaman vazgeçti yakışıklı prens yüzyıl uyuyan güzeli uyandırmaktan? Ne zaman yoruldu alaaddin lambasını ovmaktan? İyilik perileri, sevimli cinler şimdi neredeler? Daha uyanmamalıydık...Masallar hep o renkte ve aynı inandırıcılıkta kalmalıydı kalbimizde. Bir şey oldu, bir yerlerde. Büyüdük mü küstük mü birşeylere ne; inanmaz olduk masallara. Dinlemez olduk ve anlatmadık bir daha. Belki anlatılacak masalımız kalmadı, çabuk yordu hayat bizi. Oysa ne güzeldi küllerinden yeniden doğan Anka kuşu, Kaf dağının ardındaki o gizemli ülke, lal bir oba uşağı ile güzeller güzeli bey kızının başkaldıran sevdası. Nasıl özlüyoruz geçmişi... Neden özler ki insan? Hele birde mutsuz bir çocuksanız... Çocuktuk çünkü. İnanıyorduk. Köprüler geçmemiş, aldatmamış, aldatılmamış, bedeller ödememiş, ayrılık ve hasret mektupları okumamıştık. Ve dizlerimizi kanatmamıştı henüz hayat. İnanıyorduk, duruyduk, saftık, çocuktuk. Şimdi anlatacak bir masalımız bile yok, bir köşesine sığınacak...

    İclal Aydın
     
  17. lost_paradise

    lost_paradise

    Mesajlar:
    331
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Olta , çapari , zargana topu
    En İyi Avı:
    90 60 90 Manken Balığı :)
    Yine döktürmüşsün Didemcim
     
  18. steelrock

    steelrock Burak

    Yaş:
    47
    Mesajlar:
    2.792
    Şehir:
    İzmir
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    Mercan-Ağırlığı mühim değil,ben onun gelişini sevdim...
    [​IMG]
     
  19. tutku

    tutku

    Yaş:
    38
    Mesajlar:
    791
    Şehir:
    Hayatın ta içinden..
    Olma mı :p Olur elbette.
    Hayır tecrübe konuşuyor da, ordan biliyorum.:p ;)
     
  20. tutku

    tutku

    Yaş:
    38
    Mesajlar:
    791
    Şehir:
    Hayatın ta içinden..
    Ben birşey yapmadım lost'um paradise'm...:p :p (Halâ nickinin anlamını bilmiyorum gerçi ama..:p )
    Döktüren şairimiz, Özdemir Asaf ustamızdır. Bende beğenip paylaşıyorum... Senin de beğendiğine sevindim.