Son günlerde en çok dinlediğim parçalar ve sözleri.İlki Pilli Bebek'in son albümünden,diğeri Önce Sezen Aksu'nun, gecen yıl da Onno Tunç Şarkıları adı altında Şebnem Ferah'ın söylediği bir parça. Pilli Bebek - Olsun Yorgun gecelerin ardından Hep aynı yere gelirken Islak sokaklar boyunca düşündüm Borcum varmış gibi kendimden Bir gülümseme beklerken Tren yolları boyunca düşündüm Sanki yıllardır uzaktayım ben Özlemin hep sensizliğimden Ama yalanlar görünür hala Burdan bakınca şu sonsuz dünyaya Olsun demek de zor artık Çocuk düşlerimiz de yok artık Erken ölülmlerin ardından Hep aynı yere gelirken Islak sokaklar boyunca düşündüm Borcum varmış gibi kendimden Bir gülümseme beklerken Tren yolları boyunca düşündüm ÜNZİLE Söz: Aysel Gürel Müzik: Onno Tunç Ünzile insan dölü On kardeş beşi ölü Büyüdükçe unufak Ve gelir de görücü İnci gibi dişi Görücü bilir işi Söğüdüm ağlar gider Olur hatun kişi Varmadan sekizine Ergin oldu Ünzile Hem kadın hem de çocuk Onikisinde ana Bir gül gibi al ve narin Bir su gibi saydam ve sakin Susar kadın Ünzile Yağmuru kim döküyor Ünzile kaç koyun ediyor Dayaktan uslanalı Hiçbirşey sormuyor Korkar durur gitmez Köyün en son çitine İnanır o sınırda Dünyanın bittiğine Ünzile insan dölü Bilinmezlere gebe Sırların mihnetini Yükleyip de beline Varmadan sekizine Ergin oldu Ünzile Hem kadın hem de çocuk Onikisinde ana Bir gül gibi al ve narin Bir su gibi saydam ve sakin Susar kadın Ünzile
yine geliyor bu sasatte...bu da sana gelsin abi.. Ölüm Ölüm bana sırıtarak gel Ölümü öp n’olur Yüzünde,o tanıdık riyakarlık Çünkü nice dost dediklerim, Sarılıp öptüklerim, Suratlarında aynı eda Ve sahtekarlık Elbette haksın, haktan gelirsin Kimi gördük ki, Dünyaya kazık kakmış da kalmış Heykelin bile dikilse Sen öldükten sonra Bakarsın tepene kuşlar kakalmış Cahar atıp şeş oynasam Gene yenersin beni Ölüm bana gülerek gel Ölümü öp n’olur Sırtımdan vurdurma beni Alnıma sık kurşunu Karşıma geç,yüzüme bak ve Öttür baykuşunu.. Beni sordun mu ölüm İkiz kardeşin doğuma Bağlayan ne çözen ne Bu hayat denen düğümü Kimi havyar yerken Kimi soğan cücüğünü Üç beş arşın beze sarar Öyle gidersin
KIRMIZI YEŞİL Kıyıma tuz getiren rüzgarı, Balıkların yüzdüğünü duyarım. Duyarım yosunların konuştuğunu, Midyelerin ağladığını. Aşkın bir kanadı var kırmızıdır, Deniz Kan akar. Bir kanadı var; Zehir yeşili...
her defasında başka bi hüzün Geri Gelen Mektup Rûhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden? Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu? Pervâne olan kendini gizler mi alevden? Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu... Gün senden ışık alsa bir renge bürünse; Ay secde edip çehrene yerlerde sürünse; Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan Yalnız o yeşil gözlerinin nûru görünse... Ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla, Ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla!.. Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince, Çehren bana uğrunda ölüm hâzzı verince, Gönlümdeki azgın devi rüzgârlara attım; Gözlerle günâh işlemenin zevkini tattım. Gözler ki birer parçasıdır sende İlâh?ın, Gözler ki senin en katı zulmün ve silâhın, Vur şanlı silâhınla gönül mülkü düzelsin; Sen öldürüyorken de, vururken de güzelsin! Bir başka füsûn fışkırıyor sanki yüzünden, Bir yüz ki yapılmış dişi kaplanla hüzünden... Hasret sana ey yirmi yılın taze baharı, Vaslınla da dinmez yine bağrımdaki ağrı. Dinmez! Gönülün, tapmanın, aşkın sesidir bu! Dinmez! Ebedi özleyişin bestesidir bu! Hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı, Görmek seni ukbâdan eğer mümkün olaydı. Dünyayı boğup mahşere döndürse denizler, Tek bendeki volkanları söndürse denizler... Halâ yaşıyor gizlenerek rûhuma "Kaabil"; İmkânı bulunsaydı, bütün ömre mukabil Sırretmeye elden seni bir perde olurdum. Toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum. Mehtaplı yüzün Tanrı'yı kıskandırıyordur. En hisli şiirden de örülmez bu güzellik. Yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur, Kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik! Hüseyin Nihal Atsız
Çok beğendiğim bir şiiri paylaşmak istedim. OLAMAM OLAMAM Bir çocuksam Kucaksız Oyuncaksız Bir delikanlıysam Atsız Pusatsız Olabilirim Bayraksız olamam Taşıp yirmi yaş dileklerimden Ufuk ufuk süzülen Bir gemiyim ben... Rüzgarsız kalabilirim Yelkensiz olabilirim Bayraksız olamam. Eşsizsem, yalnızsam Kısmetini bekleyen bir genç kızsam Ve gelirse eğer mutlu günüm Yapılırsa bir gün düğünüm Telsiz, duvaksız olabilirim Bayraksız olamam İster erkek, ister kadın Çocuğuyum bu vatanın Ve gazada can borcuyum Serhatte kale burcuyum Susuz olabilirim Uykusuz olabilirim Bayraksız olamam. Ölürsem taşım, yazım Kaygı olmasın yakınlarıma Bir şey istemem. Yeter ki ay doğsun mezarıma Taşsız olabilirim Yazısız kalabilirim Bayraksız olamam. Konaksız, saraysız, Evsiz, yuvasız, köysüz Kalabilirim Sevdiklerim gidebilir Sevenlerim ihanet edebilir Her şeysiz kalabilirim Her şeysiz olabilirim Bayraksız olamam Bayraksız olamam. Bizans önlerinde bir yeniçeri Kılıç tutar, bayrak tutar elleri "Bu kimdir?.. diye sorarsan Benim Ulubatlı Hasan Benim... Ellerim kesilebilir Ayağım eksilebilir Ve oklar delebilir, ateşler eriyip Yakabilir beni Kollarım, kanatlarım bir bir Bırakabilir beni. Kolsuz olabilirim Kanatsız olabilirim Bayraksız olamam Bayraksız olamam. ________$$$$$$$$$$$_____________________ ______ _______$$$$$$$$$$$$$$$$$____________$___ ______ ____$$$$$$$$__________$$$$_________$$$__ ______ __$$$$$$$$________________________$$$$$_ ______ _$$$$$$$_____________________$$$$$$$$$$$ $$$$__ _$$$$$$$_______________________$$$$$$$$$ $$____ __$$$$$$$$________________$_____$$$$$$$$ $_____ ____$$$$$$$$__________$$$$_____$$$$___$$ $$____ _______$$$$$$$$$$$$$$$$$______$$________ _$$___ __________$$$$$$$$$$$___________________ ______ ________________________________________ ______
Meçhule giden bir gemi Artık demir almak günü gelmişse zamandan Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan. Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol; Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol. Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli, Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli, Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu! Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu. Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler; Bilinmez ki giden sevgililer dönmeyecekler. Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden, Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden. Yahya Kemal BEYATLI
Yorganda Kene Var unumu eledim elegimi asmadim saclarimi bakmayin otuzuma basmadim gözümü bir acdim, bugun melege gectim sevdiklerim ugruna genc ömrümü vermisim roman olur yazsam yazsam eller neder buyasimdan sonra azsam yorganda kene var, kopar kopar yine var levanlarim cebimde, söyleyin sizde ne var yolumu yürüdüm, karincayi ezmedim mincarilik ugruna, dostlarimi üzmedim iyi günlerimde yanimda olan dostlar basim dara düsünce, neden yanimda yoklar
Mahallenin Güzeli Sezen Sabah olur erken kalkar Mahalleye çıkar calım satar Sordum onu kimdir diye Mahallenin güzeli sezen diye Hadi kızım sana Oynasana bana Gece gündüz Düğün yapacam sana Sabah olur erken kalkar Babasına kızarcalım satar Sordum onu kimdir diye Mahllenin güzeli sezen diye Hadi kızım sana Oynasana bana Gece gündüz Düğün yapacam sana
Balığın Aşkı.. Diyelim ki balikmisim ben, Sen de balikçi. Ikimizde biliriz Sineğe bile kiyamazsin Öyle bos oltayi atarsin denize, Bilirsin salak olmadigimi, Ama aşık oldugumu bilmezsin. Ben sana inat yakalanirim. Sasirirsin, nerden çikti bu diye... Istedigin balik degil ki, Oturmak iskelede. Mecbur çekersin yukariya. Aci çekiyorum ne de olsa. Dedim ya kiyamazsin... Uzanirim avuçlarina. Dudaklarima dokunursun, Igneyi çikartacaksin ya, Yoksa sevdiginden falan degil... Bilirim senin yaninda Yasayamayacagimi. Sen de bilirsin, Öldürmeye kiyamazsin, Bakarsin avucundaki aptal baliga, Ben de sana... Sonra beni kurtarmayi seçersin, Ben avuçlarinda ölmeyi Seçmistim oysa... Birakirsin denize. Yüzünde kahraman gülümseme. Hayat kurtardin ya biraz önce. Sessizce bogulurken mavilerde Son kez bakarim iskeleye, Iskeledeki aptal balikçiya, Sen de kurtardigin baligina...
Begonvil boy vermiştir şimdi yasemen basmıştır Bodrum'u. Kokusu geldi rüzgarın, bir kelebek öptü boynumu. Sen şimdi gerdanını maviye, göğsünü bir yelkenliye. Gönlünü ilk çıkan yaz seferine bağlamışsındır. Ahhh, vurunca diline sakız rakısını biraz da ağlamışsındır. SAKIZ RAKISI DA MÜKEMMELMİŞ BAŞKA DA İÇERSEN NE OLAYIM
BİZ KENDİMİZİ KENDİ KÖYÜMÜZ DIŞINDA Kİ HERYERDE RAHAT SAYAN HUZURSUZ İNSANLARIZ diyor Pavese;nin bir kahramanı. Kalabriyalı biri. Tıpkı bizim gibi. Dünyayı o kentte algıladık, arabalara bindik, ilk insan kalabalığında yittik. Sonra insanların birbirinden ne denli farklı olduğunu sezinledik. Genç olduk. Kahvelere, meyhanelere gittik. Sanatçılara baktık. Geceleri onların gittikleri barlara gittik. Şimdi bu sanatçılardan kimi öldü, kimi de ırak ülkelere gitti. O kentte ilk kez sevmeyi öğrendik ya da denedik. Evlendik ya da boşandık. Her şeyle alay edebildiğimiz geceler oldu. Kimimizin sinirleri bozuldu, kimimiz kanserden öldü. Orada politikayı yaşadık. Yasak şiirlerle. Bir avuç insan hakkı ile. Ama her şey içimizde büyüdü. Büyüdü İnsan sevgisi zaman zaman yalnızlığımızın boyutlarını aştı, zaman zaman da insanlar yalnızlığımızı bir başınalığımızdan daha derin daha dayanılmaz boyutlara iteledi. O zaman kentin denizlerini izledik. Dalgaların köpüklerinin sonsuzluğu anımsattığı bir zaman ışığında. Kuzey rüzgarının mavi-yeşile büründüğü suların yüzeyinde. O kentte kimse mutlu olmadı, ama kimsede mutsuz değildi. Çünkü kimse inanmaz mutluluğa
Haydi uyan artık şiir çok hoşuma gitti, sizlerle paylaşmak istedim Uyan Baba Hadi uyan baba... Sabah olmadan çık balığa Oltan hasret kaldı sana Çaparin paslanacak dura dura Hem tam balığa çıkılacak hava Hadi uyan baba! Hadi uyan baba... Tıraş takımların banyoda Aynanın önünde durmakta Hepsi bıraktığın yerde Uzamıştır sakalların tıraş olsana Hadi uyan baba! Hadi uyan baba... Bak palton eskidi dolapta Güz geldi geçti,kış kapıda Paltonu giy baba,hastalanma Bu soğuk havada,ayazda Hadi uyan baba! Hadi baba uyansana... Uyansana baba! Üzerinde yeşiller var Sen yeşili sevmezsin ki baba Baba? Sıkılırsın orada O daracık dört duvar arasında Baba hadi uyansana Uyan baba uyansana Uyansana... (haydi uyanabildiğiniz her günün tadını çıkarın! çıkın balığa... atın oltanızı derin sulara doya doya... çıkın sokağa... kurumuş yapraklar üzerinde dolaşmanın zevkini, kartopu savaşı yapmanın çocukluğunu tadın... haydi uyanın...) Şehnaz Baykuş
Uyan Baba Salih'cim... Bu öğle üzeri gözlerimi doldurdun ya benim, neyse. Emeğine sağlık. Çok güzel bir şiir.